Search
English Turkish Sentence Translations Page 21804
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Your Honor, I urge you, put an end to this farce. | Sayın Yargıç, şiddetle rica ediyorum ki bu saçmalığa bir son verin. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I call you to order! Excuse me? | Sizleri düzene davet ediyorum! Af buyur? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
You're abetting a denial of justice. | İhkak ı haktan imtinaya azmetttiriyorsunuz. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Shut up. You aren't judging honestly. | Kes sesini. Dürüstçe yargılama yapmıyorsunuz. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Shut up! You could have set her free long ago. | Kes sesini diyorum! Onu daha önce özgürlüğüne kavuşturmuş olabilirdiniz. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
So she could bask in her delights? | Zevk i sefa sürsün diye mi? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Carmel, is it true? | Doğru mu Carmel? Sayın Yargıç, sizi ihtar ederim ki... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
you're dishonoring me. | ...şerefime leke sürüyorsunuz. İftira suçu işliyorsunuz. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Shut up! | Sus! Mahkemenize dava açacağım! Sus dedim sana. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Rabbi Solomon, | Haham Solomon, yargılamanız taraflıdır. Na dürüst bir yargıçsınız. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Disqualify yourself... | Davadan çekilin... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Your Honor, disqualify yourself! | Davadan çekilin, Sayın Yargıç! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Shut up! | Kes sesini be! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I've had enough. | İllallah geldi artık. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Find yourselves another judge. | Kendinize başka yargıç bulun. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Rabbi Shimon, is your brother going to appear? | Haham Shimon, kardeşiniz gelecek mi? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I don't know, Your Honor. | Bir fikrim yok, Sayın Yargıç. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
He said he'd come. | Geleceğini söylemişti. Kardeşim ne yazık ki... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
isn't talking to me. | ... benimle konuşmuyor. Sizinle konuşmuyor mu? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
How can you represent him if he isn't talking to you? | Sizinle konuşmayan birini nasıl olur da temsil edersiniz? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
He didn't ask me to quit representing him, explicitly. | Onu temsilden vazgeçmemi, açıkça, istemedi. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I'll say this once, | Bir kere söyleyeceğim; ya kardeşini getirirsin ya da hapsi boylar. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Amsalems, please rise. | Amsalem çifti, lütfen ayağa kalkın. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Elisha Amsalem, did you enjoy jail? | Elisha Amsalem, hapiste olmak hoşuna gitti mi? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
No, Your Honor. Of course not. | Gitmedi, Sayın Yargıç. Tabii ki gitmez. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
But since you missed three hearings, you left me no choice. | Üç duruşmaya da gelmeyince bana başka seçenek bırakmadın. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
But here you are. | Bak şimdi buradasın. Sonu iyi biten her şey iyidir. Sevindim. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Where is your advocate, Rabbi Shimon Amsalem? | Vekilin, Haham Shimon Amsalem nerede? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I'll speak for myself. So be it. | Kendi kendimi savunacağım. Öyle olsun. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
What we need to do today is just a formality. | Bugün yapmamız gereken şey formaliteden ibaret. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
After much consideration and in light of events, | Uzunca değerlendirdikten sonra ve olaylar ışığında... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
it was decided by a majority of three judges under my authority | ...sen, Elisha Amsalem, bu kadını boşaman gerektiğine... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
that you, Elisha Amsalem, must grant this woman | ...yetkim altında üç yargıcın oy çoğunluğu ile... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
a divorce. | ...karar verilmiştir. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Thank you. | Teşekkürler. Teşekkür ederim, Sayın Yargıç. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I'll begin by asking: | Sorarak başlıyorum: Sen, Viviane Amsalem'in kocası... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
are you, Viviane Amsalem's husband, | ...Elisha Amsalem, bu kadar duruşmanın ardından ve... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
and having been obligated to do so by this court, | ...bu mahkemece gerçekleştirilmek zorunda bırakılan... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
willing to grant this woman a divorce | ...boşanmak isteyen bu kadını boşuyor musun? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
No, Your Honor. | Boşamıyorum, Sayın Yargıç. Boşamıyor musun? Elisha? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
No. | Boşamıyorum. Taraflar, bir karar verdiğinizi sanıyordum! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
So did I. I ask to interrogate the defendant. | Ben de öyle. Davalıyı sorgulamak istiyorum. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Speak up! | Sorgulayın! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Elisha Amsalem, is it true that we met, | Elisha Amsalem, senle ve ağabeyin Shimon'la... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
you, your brother Shimon and me, in prison? | ... hapiste görüştük, doğru mudur? Doğrudur. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
And what was said at that meeting? | O görüşmede ne konuşmuştuk? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Is it true that you stated before me and your brother | Önceden bana ve kardeşine, mahkeme boşanmaya hükmederse... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
that if the court obliges you to divorce, you will? | ... boşanacağını söylemedin mi? Söyledim. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
So what happened? I changed my mind. | Ne oldu peki? Fikrimi değiştirdim. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
He changed his mind, what do you say? What do you want me to say? | Fikrini değiştirmiş, ne diyorsunuz? Ne dememi bekliyorsunuz? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I demand that the court sentence the husband to six months in jail. | Mahkemenin kocaya, altı ay hapis cezası vermesini talep ediyorum. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Maimonides said: | Maimonides' e göre: "Keşke. " diyene kadar zorlayın. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Lash him to his last breath." | Son nefesini verene kadar kırbaçlayın. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
People, | Bu mahkeme sizden bıktı usandı. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Come back with a solution or don't come back at all, now get out. | Ya bir çözümle gelin ya da hiç gelmeyin, şimdi boşaltın burayı. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
No. Why? | Hayır. Nedenmiş? Beni dinleyin. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
This hearing is adjourned. | Duruşma sona ermiştir. Tebligat postayla gönderilecektir. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Why are you making me run around in circles? | Neden beni boşa uğraştırıyorsunuz? Neden, Sayın Yargıç? Neden? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Why have I come in and out for years now | Neden yıllardır gelip gittiğim hâlde hiçbir şey değişmiyor? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Why? | Neden? Onu ne boşanmaya ne duruşmaya gelmeye... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
and you can't this or that, and what about me? | ...ne buna ne de şuna zorlayabiliyorsunuz, peki ya ben ne olacağım? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
When will you see me? | Beni ne zaman göreceksiniz? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
When I'm too exhausted to stand before you? | Huzurunuzda ayakta duramayacak kadar bitkin olduğumu ne zaman göreceksiniz? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
When? | Ne zaman? Size kaldıysa bu dava daha on yıl kadar sürer. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I could drop dead in front of you and all you'd see was him! | Gözünüzün önünde düşüp gebersem yine de onu görürdünüz! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
But nobody is above the law. | Kimse hukukun üstünde değildir. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
There's a God and there's justice and He'll judge you as you judge me. | Rabbim ve O'nun adaleti büyük. Beni yargıladığınız gibi O da sizi yargılayacak. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Mercilessly. | Merhamet etmeden. Beni umursamıyorsunuz! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
In America, if a man doesn't show up twice in a row, | Amerika'da bir adam, üst üste iki kez görünmezse olay biter! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
They divorce him, whether he's there or not! | Mahkemeye gelsin ya da gelmesin onu boşarlar. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
If he doesn't honor the law, the law doesn't honor him! | O, hukuka saygı duymuyorsa hukuk da ona saygı duymaz! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
And who do you honor? | Size kim saygı duysun ki? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
For God's sake, have you no fear? | Allah aşkına, hiç mi korkunuz yok? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
So send me to hell. | Ateşe atın beni öyleyse. Sizi de ateşe atmak lazım. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Enough! | Yeter bu kadar! Allah ıslah etsin sizi. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Enough! This lady has finished. | Yeter! Hanımefendi bitirdi. Hayır, ben bitirmedim. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
One day someone will take the power from your hands. | Gün gelecek, birileri elinizdeki gücü çekip alacak sizden. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
What will you have left? Conversions? | Size ne kalacak? Din değiştirmek mi? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
No one will want that either. | İş işten geçtikten sonra da bunu kimse istemez. Bitti. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Skullcaps on your heads? Rabbinical court! | Başınızdaki takkeler mi? Hahamlık Mahkemesi'ymiş! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Shitty court! | Sıçtığımın mahkemesi! Küfür mü ediyorsun? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Shitty job. Shitty people! | Boktan bir iş. Rezil insanlar! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I suspend this woman from court | 24 aylığına bu kadını mahkemeden uzaklaştırıyorum. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I'm the idiot! Disgrace and infamy. | Aptalım ben! Rezilliğin, kepazeliğin de böylesi. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
A woman like her should go back to her husband, | Kocası da hâlâ istiyorsa böylesi bir kadını ona geri yollamak gerek! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Speak up, Ben Tovim. | Konuş, Ben Tovim. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Welcome back, Your Honor. | Aramıza yeniden hoş geldiniz, Sayın Yargıç. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
We were worried about you. | Sizin için endişelendik. İyi olup olmadığınız konusunda yani. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
My client also sends her regards. | Ayrıca müvekkilim de selamını iletiyor. Kendisi burada mı? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
She's outside... waiting. | Dışarıda bekliyor. Size nasıl yardımcı olabilirim? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
See her. | Onu görün. Sesine kulak verin. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I can't. | Yapamam. Meslektaşım kararı vermiş, ben de onun kararına saygı duymalıyım. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Your Honor... Final judgment, Carmel. | Sayın Yargıç... Hüküm aşamasındayız, Carmel. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
If you don't like it, file an appeal. | Hoşunuza gitmezse temyize başvurursunuz. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
FOUR MONTHS LATER | DÖRT AY SONRA | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Appellants only. | Sadece temyiz isteminde bulunanlar gelsin. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Come in. | Geçin. Vekiller. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Thank you for seeing me, Your Honor. | Beni kabul ettiğiniz için müteşekkirim, Sayın Yargıç. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I know that my client is still suspended but there are new developments. | Müvekkilimin uzaklaştırmasının devam ettiğinin farkındayım... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Be merciful and see them. | Merhamet edip onları bir görün. | Gett-1 | 2014 | ![]() |