Search
English Turkish Sentence Translations Page 21801
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
A name, please. | Zahmet olmazsa! İsim ver. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Abraham Zagouri. | Abraham Zagouri. Zagouri. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
They had a disagreement and since then they aren't speaking? | Aralarında anlaşmazlık çıktığından beri konuşmuyorlar mı? Aynen. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
For how long? | Ne zamandır? Orası üzerime vazife değil. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Isn't it your job as the Synagogue manager | Sinagog idarecisi olarak cemaati uzlaştırmak senin görevin değil mi? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Of course it is. | Öyle elbette. Hatırlamaya çalış. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
How long haven't they spoken? A while. | Ne zamandan beri konuşmuyorlar? Bir süredir. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
How long? | Ne kadarlık bir süre? Uzun zamandır. Ne kadar? Birkaç yıl. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
For 15 years, they haven't spoken | Cemaatten birinin ilahiyi söylerken detone olmasından ötürü 15 yıldır konuşmamışlar. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Why nitpick? | Neden büyüttünüz ki bu kadar? Elisha da diğer kişi de konuştu... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
It's not a crime. | Suç falan değil. Aralarını yapmaya çalıştınız mı? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
How many times? Plenty of times. | Kaç kere denediniz? Çoğu kez. Ne kadar? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I don't know, on holidays... | Ne bileyim işte, tatillerde falan... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Yom Kippur, Rosh Hashanah. | Kefaret Günü, Yılbaşı gibi. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Abraham Zagouri apologized to Elisha Amsalem. | Abraham Zagouri, Elisha Amsalem'den özür diledi, değil mi? Diledi, evet. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
How many times? | Kaç kere? Birçok kez. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
How many? | Ne kadar ama? Pes edene kadar. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
And he didn't forgive him. Did he? | Elisha oralı bile olmadı, değil mi? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
He didn't. | Affetmedi demek. Kardeşim, cemaatten biriyle konuşmuyorsa ne olmuş yani? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
That's not the point, Shimon. | Mesele bu değil, Shimon. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
The point is his endless patience. He's made us wait five years! | Mesele, Elisha'nın namütenahi sebatı. Bizi beş yıldır bekletiyor! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
And he could make us wait even longer. | Daha fazla bile bekletebilir. On beş yıl, Sayın Yargıç. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
15 years! | Dile kolay, on beş yıl! Başka sorum yoktur. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
So what? So nothing. | Öyleyse ne olmuş? Öyleyse bir şey olmamış. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
The witness is dismissed. | Tanık çıkabilir. Tanık, çıkabilirsin. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
ONE WEEK LATER | BİR HAFTA SONRA Geldiğin için teşekkürler. Cemaatteki herkesi... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
because you know all the congregants. For 20 years. | ... tanıdığın için ifaden çok önemli. 20 yıldır tanışıyoruz. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I heard what Mr. Ben Harouch said. Nonsense. | Bay Ben Harouch'un dedikleri kulağıma geldi. Saçmalıktan ibaret. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Zagouri doesn't speak to half the synagogue. Really. | Zagouri, sinagogun yarısıyla konuşmaz. Vallahi. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Good to know. | Bunu öğrendiğimiz iyi oldu. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Elisha is one of the best congregants in our synagogue. | Elisha, sinagogtaki en iyi cemaat mensuplarından biridir. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
He's humble. Special. A true friend. | Mütevazi, özel biridir. Hakiki bir dosttur. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
That's all, Your Honor. | Bu kadar, Sayın Yargıç. Müsaade buyurursanız Sayın Yargıç. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
So... | Diyorsun ki... Sorunlu olan Zagouri, Elisha değil. Elisha değil tabii! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Zagouri is ignorant, he comes to synagogue twice a year, | Zagouri, cahilin tekidir ama yılda iki kez sinagoga gelir ve... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
and wants to teach us | ...bir ayetin nasıl okunacağı konusunda bize ahkâm keser! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
A guest doesn't tell his hostess how to cook her stew. | Bir misafir, onu konuk edene yahninin nasıl pişirileceğini söyleyemez. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
The problem isn't him, it's her. | Sorun adamda değil, kadındadır. Kadın mı? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
No. | Değil. Ne peki? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Yes. | Öyle. Sanırım... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
If I may... | Bana kalırsa... Bu kadın namussuz. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Excuse me? | Af buyur? Oturun, Bayan Amsalem. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Why do you say she's deceitful? | Neden namussuz? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Your Honor, I work in the mall. | Sayın Yargıç, alışveriş merkezinde çalışıyorum. Ee, ne olmuş yani? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Just a minute! | Bir dakika müsaade etseniz! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Across from my store, there's the Kapulsky Café. | Mağazamın karşısında Kapulsky Kafe var. Tamam. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
And I saw this woman | Bu kadını Kapulsky Kafe'de... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
at the Kapulsky Café. | ... tanımadığım bir adamla gördüm. Yalan söylüyor, Sayın Yargıç! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Silence, Mr. Amsalem. | Sessiz olun, Bay Amsalem. Belki bir yakınıydı, olamaz mı? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
No, it's a big, respectable family. | Olamaz. Geniş, saygın bir ailedir. Aile üyelerinin hepsini tanırım. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
He wasn't a relative. | Yakını değildi. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Maybe someone from the extended family? | Sülalesinden biri olamaz mı? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
He didn't look like a relative. | Akrabası gibi durmuyordu. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Did you see them holding hands? No. | El ele tutuştuklarını gördünüz mü? Görmedim. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Did they touch each other? No, Your Honor. | Başka bir fiziksel temas yaşadılar mı? Hayır, Sayın Yargıç. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
It's all lies. | Hepsi yalan. Elisha, herkes konuşuyor. Sana yardım etmeye çalışıyorum. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Help me? | Yardım etmeye mi? Bana mı? Sakin ol, Elisha. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Shmuel, are you absolutely sure | Shmuel, gördüğün kadının Viviane Amsalem olduğuna kesin emin misin? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I could never mistake her. | Yanılmış olamam. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Viviane Amsalem, | Viviane Amsalem, Shmuel Azoulay doğru mu söylüyor? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Did you commit adultery? No. | Zina yaptınız mı? Yapmadık. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Your Honor, my client isn't an adulteress. | Sayın Yargıç, müvekkilim zâniye değildir. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Idiot! | Aptal! Dilinize hâkim olun Bayan Amsalem. Duydum. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Know your place, woman. | Haddini bil, bre kadın. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I know my place, Your Honor. | Haddimi biliyorum, Sayın Yargıç. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
In the Kapulsky Café is where I met with my advocate, | Kapulsky Kafe'de görüştüğüm kişi avukatım Carmel Ben Tovim'dir. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
In the Café? Yes. | Kafe'de mi görüştünüz? Evet. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Carmel Ben Tovim, do you confirm? | Carmel Ben Tovim, doğru mudur? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Yes, Your Honor. | Doğrudur, Sayın Yargıç. Neden bu kadınla Kafe'de oturuyordunuz? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Your Honor, my office is on Mt. Carmel, | Sayın Yargıç, bürom Mt. Carmel'de... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
and since I have a number of clients in the suburbs | ...varoşlarda yaşayan sayılı müvekkillerimle... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
on Thursdays I meet them | ...perşembeleri Kapulsky Kafe'de görüşürüm. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
so as... | Böylesi... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
to make it easier for them. | ...onların işini kolaylaştırıyor. Şüphe götüren... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Dubious. | ...kısa görüşmeler yapmaktayız. Sorun mu var? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
A public place, total visibility. | Halka açık bir yerde, tam göz önündeyiz. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
The café owners will confirm. | Kafe sahibi onaylayabilir. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Shmuel Azoulay, | Shmuel Azoulay, alışveriş merkezindeki kafede... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
as the man you saw sitting with Mrs. Viviane Amsalem | ...Viviane Amsalem'le otururken gördüğünüz adamın... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
at the café in the mall? | ...Bay Carmel Ben Tovim olduğunu onaylıyor musunuz? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I'm not sure, Your Honor. | Emin değilim, Sayın Yargıç. Adam takke takıyordu. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
The day I had an appointment with Mrs. Amsalem, | Bayan Amsalem'le buluşacağım gün... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I came from a funeral and forgot to take the skullcap off my head. | ...cenazeden gelmiştim ve kafamdaki takkeyi de çıkarmayı unutmuşum. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I forgot about it. | Aklımdan çıkmış. Aklından çıkmış demek. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Is there a problem? | Olamaz mı yani? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
The son of Sasson Ben Tovim, the light unto the nations, | Uluslara ışık olan Sasson Ben Tovim'in oğlu... | Gett-1 | 2014 | ![]() |
forgot to remove his skullcap? | ...takkesini çıkarmayı mı unuttu yani? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Out of excitement... | Heyecandan olmuş... Anlamadım? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
You're pardoned. | Bağışlanmayı dilemelisin. Bağışlanmam gerekmiyor, Shimon. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
A man who wrote half a ruling, thinks of himself as a great Rabbi! | Yarım hüküm kuran biri de kendini yüce Haham sanıyor ya! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
This isn't the place to insult Rabbi Shimon. | Haham Shimon'a hakaret edebileceğin bir yer değil burası. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Rabbi Shimon's rulings were dismissed by Rabbi Abouhatsira. | Haham Shimon'un verdiği kararlar Haham Abouhatsira tarafından reddedildi. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
Shimon Amsalem is a student, not a rabbi. | Shimon Amsalem öğrenci, haham değil. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I never claimed to be one. | Onlardan biri olduğumu hiçbir zaman iddia etmedim. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I never asked to be called "Rabbi." | Haham olarak çağrılmayı hiç istemedim. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
I know my place | Haddimi biliyorum ve Rabbime tevekkül edip O'na havale ediyorum. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
And thank Him every day for what He's given me. | Her gün, bana bahşettikleri için O'na şükrederim. | Gett-1 | 2014 | ![]() |
What are you doing, Mrs. Amsalem? | Ne yapıyorsunuz, Bayan Amsalem? | Gett-1 | 2014 | ![]() |
What are you doing, Mrs. Amsalem? | Ne yapıyorsunuz dedim, Bayan Amsalem? Saçınızı toplayın! | Gett-1 | 2014 | ![]() |
ONE MONTH LATER THREE YEARS SINCE THE TRIAL BEGAN | BİR AY SONRA DAVANIN BAŞLAMASINDAN ÜÇ YIL SONRA | Gett-1 | 2014 | ![]() |