Search
English Turkish Sentence Translations Page 21258
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Take care of yourself. Yes, sir. | Kendine iyi bak. Tamam, memur bey. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Take him out. Hey, | Götürün onu. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
he's still a detective So no cuffing. | O hala memur, kelepçeye gerek yok. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
No, cuff him. Stubborn bastard... | Hayır, kelepçeleyin. İnatçı pislik. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
I've never seen a stubborn bastard like him. | Onun gibi inatçı bir pisliği hiç görmedim. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Are you happy cuffing a detective? | Bir memura kelepçe taktığın için mutlu musun? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
I want to pierce those handcuffs on your tongue. | O kelepçeyi dudağına piercing yapmak istiyorum. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
What are you here for? | Neden düştün? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Hey, what are you here for you son of a bitch! | Mahpusa neden düştün orospu çocuğu? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Serial... | Seri... | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Adultery. | ...fuhuş. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
The air is so fresh out here. Let's walk. | Hava çok güzel, yürüyelim. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
I feel good this time. Please go see her. | İçimdeki his iyi, gidip onu gör. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
What's that look about? | Niye bakıyorsun öyle? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
I didn't think you'd come... | Geleceğini düşünmemiştim. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
No matter what... we've been married for 10 years. | Ne de olsa on yıl, aynı yastığa baş koyduk. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
You're right. We haven't signed the papers. | Doğru, boşanma evraklarını da imzalamamıştık. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
What is this? Tofu? I'll be stuffed. | Bu ne? Tofu mu? Gözlerim yaşardı. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
So I saw you. I gotta go. | Seni gördüğüme göre gidebilirim. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
You're going already? | Hemen gidiyor musun? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
You know how busy the cops are. | Güney Kore'de polislerin ne kadar meşgul olduğunu bilirsin. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
I'm sorry... and thank you. | Özür dilerim. Ve teşekkür ederim. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
1 year later | 1 Yıl Sonra. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Why was young werther sad? | Genç Werter niye acı çekiyordu? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Because he liked his friend's wife. | Çünkü arkadaşının karısını seviyordu. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Why was sad werther... | Genç Werter neden | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
He's new at this. | Bu işte yeni. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
What brought you here? | Hangi sebeple geldiniz? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Your husband is having an affair, isn't he? | Eşinizin bir ilişkisi var, değil mi? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Ah, before that... You name is? | Bundan önce... Adınız... | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
It's Soo jin... Kim Soo jin... | Soo jin... Kim Soo jin... | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Kim Soo... Kim Soo jin? | Kim Soo... Kim Soo jin mi? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Hello? Kim Soo jin? | Alo? Kim Soo jin? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
You didn't forget my voice. | Sesimi unutmamışsın. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
How can I forget? | Sesini nasıl unutabilirim ki? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
If I said I was sorry would you believe me? | Üzgün olduğumu söylesem bana inanır mısın? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Don't say that. It's not like you. | Böyle şeyler söylemene gerek yok. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
I have one question. | Merak ettiğim bir konu var. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Why did you choose me? | Niçin beni seçtin? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
A detective very particular about adultery... | Uzmanlık alanı fuhuş olan ve bu nedenle... | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
You were under suspension for that | ...işinden uzaklaştırılan bir polis memuruydun. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Just as I expected, | Tahmin ettiğim gibi... | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
you acted like a professional trying to get of the mess | ...bir profesyonel gibi davranıp... | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
You cleaned the murder scene perfectly... | ...cinayet mahallini nefis bir biçimde temizledin. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
and buried the bodies perfectly. | Ve cesetleri güzelce gömdün. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
I think my cut is too small for all the work I do. | Sanırım benim yaptığım iş sadece ufak bir kısımdı. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Give me 10 billion won, then I'll disappear from Korea. | Bana on milyar won ver ve Kore'den gideyim. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
I don't know what I'll do. If you don't, | Parayı vermezsen ne olacağını bilmiyorum. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
So you protected me from Lee Jin kook | Para için sevgilisini öldüren... | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
who'd kill his girlfriend for money. | ...Lee Jin kook'tan beni korudun. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
You thought you're watching me... | Beni izliyormuş gibi yaptın ama... | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
But you were actually watching him. | ...aslında onu takip ediyordun. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
I'll be damned... | Beni delirtiyorsun. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
I have a question too | Benim de sormak istediğim bir şey var. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
why did you help me? | Niçin bana yardım ettin? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Was it out of pity? | Acıdığın için mi? Yoksa... | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
You... are a attractive woman Very difficult to resist. | Sen geri çevrilmesi imkansız olan çekici bir kadınsın. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Then why did you not take me? | O zaman niçin beni seçmedin? | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
You were the first man to do that. | Benimle ilgilenen tek erkektin. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
Because I have a loving family... | Çünkü ailemi seviyorum. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
It's true I was attract to you | Seni çekici bulduğum doğru ama... | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
but "No Adultery" is a rule that I live by. | ...ben hayatımı artık aldatma olmadan yaşıyorum. | Gan Gi Nam-1 | 2012 | ![]() |
NARRATOR: Nowhere else on Earth | Doğa ve ruhani dünya | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
are the natural and the spiritual worlds so intertwined as in India. | dünyanın başka bir yerinde Hindistan'daki gibi iç içe değil. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
This is a place where fire and air, | Burası ateşin ve havanın, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
animals and trees, | hayvanların ve ağaçların, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
mountains and rivers are revered as gods. | dağların ve nehirlerin tanrılaştığı bir yer. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
One of the most powerful of these natural deities is the river Ganges. | Ve doğadan çıkan bu tanrıların en güçlülerinden biri Ganj Nehri. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
She is a water goddess, who blesses the many faces of northern India | O Kuzey Hindistan'da yaşayan insanları binlerce değişik şekilde kutsayan | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
in a thousand different ways. | bir su tanrıçası. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
For millennia, she has brought shape and life to a parched land 1 | Ganj bin yıldan beri bu çorak topraklara hayat ve şekil verir. 1 | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
and provided sustenance for both body and soul | Kıyılarında yaşayan ve ona tapınan milyonlarca insana | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
to the countless millions who have lived and worshipped along her banks. | hem bedeni hem de ruhi zenginlikler sunar. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
All around her, the great cycles of birth, death and re birth | Kıyılarında yaşayan Hindular doğum, ölüm ve dirilişten oluşan | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
are endlessly played out. | büyük döngünün onunla birlikte tekrarlandığına tanık olur. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
And flowing through these natural and spiritual worlds is the Ganges, | Hem tabi hem de ruhani dünyaların içinden akar | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
India's river of life. | Hindistan'ın hayat nehri Ganj. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
India has many sacred rivers | Hindistan'da kutsal sayılan sayısız nehir var. Ama en önemlileri | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
but it's the Ganga, or Ganges, that lies at the very heart of the subcontinent. | Asya Kıtasının kıyısındaki bu toprakların ortasından geçen Ganga, yani Ganj. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
To reach its delta on the shores of the Bay of Bengal | Nehir Bengal Körfezi kıyılarındaki deltasına ulaşmadan önce | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
the river has flowed for 1,500 miles | Hindistan'ın sıcak ve kalabalık ovalarında | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
across northern India's hot and crowded plains. | 2.500 km'lik bir yol kat ediyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
But the Ganges starts life in a very different realm. | Ama Ganj çok sıra dışı bir diyarda hayat buluyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Cold and imposing, the high peaks of the Himalaya have another name, | Soğuk ve görkemli Himalayalar'ın yüksek zirvelerinin farklı bir adı var, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Dev Bhoomi, the Land of the Gods. | Dev Bhoomi (Dev Bumi), tanrılar diyarı. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
It's here that the Ganges is born. | İşte Ganj Nehri burada doğuyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The source of the Ganges is a place of great significance. | Ganj'ın kaynağı Hindular açısından büyük önem taşıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
But where, amongst these remote peaks and glaciers, | Peki ama Hindistan'ın en ünlü nehri, | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
does India's most venerated river really begin? | bu ıssız zirvelerdeki buzulların tam olarak neresinden akmaya başlıyor? | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
In this mystical landscape, | Böylesine mistik bir ortamda | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
divining the origin is as much a test of faith as of geography. | Ganj'ın kaynağını bulmaya çalışmak hem bir inanç hem de bir coğrafya sınavı. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Ancient temples honour four streams as the sacred sources of the Ganges. | Ganj Nehrinin kutsal sayılan dört kaynağı da tapınaklarla bezeli. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
But which is the true source of the great river? | Ama acaba bu büyük nehrin gerçek kaynağı hangisi? | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
By winter's end, the answer is as elusive | Kış mevsiminin sonuna doğru, tıpkı Himalayalar'ın en gizemli avcısı gibi | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
as the Himalaya's most secretive hunter. | bu sorunun cevabı da ortaya çıkıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
The snow leopard is a fabulous, ghostly presence in this frigid world. | Kar Leoparı, bu soğuk dünyanın hayaleti andıran olağanüstü canlısı. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
Only a few now haunt the slopes, | Artık Himalayalar'ın eteklerindeki ıssız vadilerde | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
tracking bharal, or blue sheep, through the remotest valleys. | Baralları mavi koyunları kovalayan birkaç örneğine rastlanıyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
After months of hardship, | Aylar süren sert kışın ardından bulunan | Ganges-1 | 2008 | ![]() |
even an old goat carcass can mean the difference between life and death. | bir keçi leşi bile ölüm kalım mücadelesi veren hayvanları mutlu ediyor. | Ganges-1 | 2008 | ![]() |