Search
English Turkish Sentence Translations Page 20471
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Can you tell him that? | Ona bunu söyleyebilir misin? | Frequency-2 | 2016 | |
| Now I don't know what to think. | Şimdi ise ne düşüneceğimi bilmiyorum. | Frequency-3 | 2016 | |
| ♪ Happy birthday dear Raimy ♪ | d İyi ki doğdun sevgili Raimy d | Frequency-3 | 2016 | |
| There we go with... ♪ Happy birthday to you ♪ | Çekiyorum... d Mutlu yıllar sana d | Frequency-3 | 2016 | |
| Who the hell is this? | Affedersin, ne? Kimsin sen? | Frequency-3 | 2016 | |
| Sorry, what? | Affedersin, ne? | Frequency-3 | 2016 | |
| You're weirding me out right now. | Şu anda beni ürkütüyorsun. | Frequency-3 | 2016 | |
| We get to go home and I really want to go home, | Kız kimi görmüş? | Frequency-3 | 2016 | |
| Okay, look, uh... | Sorun yok. Umurumda değil. | Frequency-3 | 2016 | |
| My name is Detective Raimy Sullivan. | Benim adım Dedektif Raimy Sullivan. Adım Detektif Raimy Sullivan. Adım Detektif Raimy Sullivan. Ben Dedektif Raimy Sullivan. | Frequency-4 | 2016 | |
| That marsh | Annemin bulunduğu şu bataklık var ya, biraz araştırma yaptım. | Frequency-4 | 2016 | |
| Please tell me you went home last night. | Dün gece eve gittiğini söyle lütfen. | Frequency-4 | 2016 | |
| There was a sexual assault case in the same marsh in 1994. | 1994 yılında aynı bataklıkta cinsel saldırı olayı olmuş. | Frequency-4 | 2016 | |
| Two years before my mom was abducted. | Annem kaçırıldıktan iki yıl sonra. | Frequency-4 | 2016 | |
| And what, you think they're linked? | Ne yani, bağlantılı mı sence? | Frequency-4 | 2016 | |
| That marsh is out of the way. | Bataklık yoldan çok uzak. Gitmen için orada olduğunu bilmen gerek. | Frequency-4 | 2016 | |
| Okay, so maybe he liked the scenery in '94, | Tamam, belki de 94 yılında manzarayı sevdi ve... | Frequency-4 | 2016 | |
| then decided to use it as a dumping ground two years later? | ...iki yıl sonra da orayı çöplük olarak mı kulandı? | Frequency-4 | 2016 | |
| What's the file say? | Dosyada ne yazıyor? Dosya yok. | Frequency-4 | 2016 | |
| The charges were dropped. The case was expunged. | Suçlamalar düşmüş. Dosya silinmiş. | Frequency-4 | 2016 | |
| I found an article in some newspaper archives. | Gazete arşivinde bir makale buldum. | Frequency-4 | 2016 | |
| So who's our guy? | Peki adamımız kim? | Frequency-4 | 2016 | |
| Thomas Goff. College student, early 20s. | Thomas Goff. 20'li yaşlarda bir üniversite öğrencisi. | Frequency-4 | 2016 | |
| And now? Investment banker, | Ya şimdi? Yatırım bankacısı... | Frequency-4 | 2016 | |
| two kids, lives in Jersey. Whoa... | ...iki çocuğu var, Jersey'de yaşıyor. | Frequency-4 | 2016 | |
| This is our Nightingale? | Bu mu bizim Nightingale? | Frequency-4 | 2016 | |
| That sexual assault Vic? | Cinsel saldırı kurbanı var ya? | Frequency-4 | 2016 | |
| She was a nursing student. | Hemşirelik öğrencisiymiş. | Frequency-4 | 2016 | |
| Go home. Get some sleep. | Evine git. Biraz uyu. | Frequency-4 | 2016 | |
| Take a shower. Feed yourself. | Duş al. Yemek ye. | Frequency-4 | 2016 | |
| Then you can work it. | Sonra çalışabilirsin. | Frequency-4 | 2016 | |
| Why would Stan sell me out? | Stan beni neden sattı? | Frequency-4 | 2016 | |
| Because Stan Moreno would be | Çünkü Stan Moreno karanlık tarafa geçen ilk Narkotik polisi olabilir? | Frequency-4 | 2016 | |
| Maybe he was in bed with Little Jay. | Belki de Küçük Jay'le yatıyordur. | Frequency-4 | 2016 | |
| So what now? Now I rat out Stan? | Şimdi ne olacak? Stan'i mi ispiyonlayacağım? | Frequency-4 | 2016 | |
| I don't care what you do. You gotta quash it. | Ne yapacağın umurumda değil. Üzerine gitmelisin. | Frequency-4 | 2016 | |
| We got bigger things. | Daha önemli işlerimiz var. Anneme söylemelisin. | Frequency-4 | 2016 | |
| Ah, there he is. | İşte buradaymış. | Frequency-4 | 2016 | |
| IAB's gonna get to us in just a heartbeat, | İç işleri bizi hemen çağıracak. O yüzden, bir yere kımıldama, tamam mı arkadaşım? | Frequency-4 | 2016 | |
| No problem. Okay. | Sorun değil. Tamam. | Frequency-4 | 2016 | |
| Holy mother, Frank. | Vay canına, Frank. Polis gibi görünüyorsun. | Frequency-4 | 2016 | |
| it's about time, right? | ...zamanı gelmişti, değil mi? | Frequency-4 | 2016 | |
| So, uh, where we at with Little Jay? | Küçük Jay'i yakalamada ne aşamadayız? | Frequency-4 | 2016 | |
| Uh, you know, pedal to the metal. | Bilirsin işte, gaza bastık. | Frequency-4 | 2016 | |
| Slippery son of a bitch. | Kaypak piç kurusu. | Frequency-4 | 2016 | |
| I might be able to help out. | Belki yardımım dokunabilir. | Frequency-4 | 2016 | |
| Might know a few places he'd hole up. | Saklandığı bir kaç yeri biliyor olabilirim. | Frequency-4 | 2016 | |
| Always charging that hill. That's why I love you, Frank. | Her zaman tırmanıştasın. Seni bu yüzden seviyorum, Frank. | Frequency-4 | 2016 | |
| You get yourself good. We got this. | Keyfine bak. Biz hallediyoruz. | Frequency-4 | 2016 | |
| These things are a bitch, right? | Bu işler çok kahpe, değil mi? | Frequency-4 | 2016 | |
| Just relax. | Sen rahatla yeter. | Frequency-4 | 2016 | |
| October 22, 1996. | 22 Ekim 1996. | Frequency-4 | 2016 | |
| In your capacity as an undercover Narcotics officer, | Gizli görevdeki bir narkotik polisi sıfatıyla... | Frequency-4 | 2016 | |
| You've previously described this encounter | Önceki ifadeniz bunun kötüye giden bir tezgah operasyonu olduğu yönünde. | Frequency-4 | 2016 | |
| Is that correct. | Doğru mudur? | Frequency-4 | 2016 | |
| Exactly. | Tamamen doğru. | Frequency-4 | 2016 | |
| Let's park ourselves right there for a sec. | Bir saniyeliğine burada duralım. | Frequency-4 | 2016 | |
| Let's talk a moment off the record, Detective. | Biraz da kayıt dışı konuşalım, Dedektif. | Frequency-4 | 2016 | |
| We've already interviewed Stan Moreno | Stan Moreno ve emrindeki adamlarla çoktan görüşme yaptık. | Frequency-4 | 2016 | |
| To a man they testified there was no sting that night, | O gece bir tezgah olmadığını ve sizin buna inanmanızı sağlayacak... | Frequency-4 | 2016 | |
| nor were you led to believe there was. | ...bir şey yapmadıkları yönünde ifade verdiler. | Frequency-4 | 2016 | |
| There's no records. | Hiç kayıt yok. Seyir defterinde de bir şey yok. | Frequency-4 | 2016 | |
| Which means it's your word | Bu da demek ki, senin sözüne karşı üç süslü polisin sözleri var. | Frequency-4 | 2016 | |
| I mean, you're Captain freaking America | Demek istediğim, şu anda sen bu şehrin Kaptan Amerika'sısın, Frank. | Frequency-4 | 2016 | |
| This goes right, you've got your pick of posts. | İşler doğru yönde ilerlerse, posterlerin basılır. | Frequency-4 | 2016 | |
| Nightingale Task Force, huh? | Nightingale Özel Timi, ha? | Frequency-4 | 2016 | |
| Whatever you want. | Ne istersen. | Frequency-4 | 2016 | |
| Let's start again. | Yeniden başlayalım. | Frequency-4 | 2016 | |
| All right. Right here, Dad. | Pekala. İşte burada, baba. | Frequency-4 | 2016 | |
| Good catch. All right, throw it back. | İyi yakaladın. Geri gönder bakalım. | Frequency-4 | 2016 | |
| Go on. Thomas Goff? | Devam et. Thomas Goff? | Frequency-4 | 2016 | |
| I'm sorry, I'm just trying to wrap my mind around this. | Üzgünüm, ben sadece aklımı bu işe vermeye çalışıyorum. | Frequency-4 | 2016 | |
| Well, I appreciate you | Konuşmak için zaman ayırmanıza minnettarım, Bay Goff. | Frequency-4 | 2016 | |
| You're talking about something that happened 20 years ago. | 20 yıl önce olmuş bir olay hakkında konuşmak istiyorsunuz. | Frequency-4 | 2016 | |
| A youthful indiscretion. | Bir gençlik patavatsızlığı. | Frequency-4 | 2016 | |
| Is that how you would describe what happened in that marsh? | Bataklıkta olan olayı bu şekilde mi tanımlıyorsunuz? | Frequency-4 | 2016 | |
| I don't wanna be a roadblock here, Detective. | Önünüze çıkan bir barikat olmak istemiyorum, Dedektif. | Frequency-4 | 2016 | |
| I really don't. But if you know the case, | Gerçekten istemiyorum ama davanın kapatıldığını biliyorsunuzdur. | Frequency-4 | 2016 | |
| Doesn't that tell you everything you need to know? | Bu size yetmiyor mu? Lisa'ya sorun. O da aynı şeyi söyleyecektir. | Frequency-4 | 2016 | |
| Lisa Boyle, the woman who filed the charges? | Lisa Boyle, suçlamayı yapan kadın. Suçlamayı düşüren. | Frequency-4 | 2016 | |
| We were friends, we were drunk. It was a... | Arkadaştık. Sarhoştuk. Bu... | Frequency-4 | 2016 | |
| stupid night. | ...aptalca bir geceydi. | Frequency-4 | 2016 | |
| Why that marsh? | Neden o bataklık? | Frequency-4 | 2016 | |
| Why take her there? | Onu neden oraya götürdünüz? | Frequency-4 | 2016 | |
| She took me. | Beni o aldı. | Frequency-4 | 2016 | |
| Said the marsh was a nice place to take a walk, | Bataklığın yürüyüş için iyi bir yer olduğunu söyledi ve yürüdük. | Frequency-4 | 2016 | |
| and I'll regret it for the rest of my life. | Geri kalan hayatımda bunun için pişman olacağım. | Frequency-4 | 2016 | |
| Raims, what you doing? | Raims, ne yapıyorsun? | Frequency-4 | 2016 | |
| Reading. Books? | Okuyor. Kitap mı? | Frequency-4 | 2016 | |
| Okay, Raim, wanna put that away now? | Tamam, Raim, bıraksan artık? | Frequency-4 | 2016 | |
| Join planet Earth? | Dünya gezegenine dönsen? | Frequency-4 | 2016 | |
| Gordo wore a Yankees cap to school today. | Gordo bugün okulda Yankees şapkası takıyordu. | Frequency-4 | 2016 | |
| Shut your face. Was he killed? | Hadi oradan. Öldürüldü mü? | Frequency-4 | 2016 | |
| They won the World Series, Mom, | Dünya Serisini kazandılar anne. Ben de bir tane takacağım. | Frequency-4 | 2016 | |
| Really? Hmm. | Gerçekten mi? | Frequency-4 | 2016 | |
| Have fun growing up in the sewer | Kanalizasyonda timsahlarla büyürken iyi eğlenceler sana. | Frequency-4 | 2016 | |
| Who's gonna buy you this hat? | Şapkayı kim alacak sana? | Frequency-4 | 2016 | |
| Nuh uh, don't look at me. | Bana bakma. | Frequency-4 | 2016 | |
| One lousy World Series | Dandik bir Dünya Serisi ve kızın düşmanın oluyor. | Frequency-4 | 2016 | |
| Guys, it's just a hat. | Sadece bir şapka. | Frequency-4 | 2016 |