Search
English Turkish Sentence Translations Page 20367
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Right about now she | Hemen buralarda, o... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| she's across the street in that parking lot | ...o sokağın karşısındaki otoparkta kırmızı Vosvos'unda oturuyor. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Hey, Sgt. Mankowski. | Selam, Komiser Mankowski. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Want to see why they call me Juicy Mouth? | Bana neden Sulu Ağız dediklerini görmek ister misin? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Do I have to? | Mecbur muyum? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Okay, put it back. | Tamam, sok onu içeri. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| This the motherfucker let Booker blow hisself up. | Booker'ın kendisini havaya uçurmasına izin veren anası s.kik işte bu. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| And you're the motherfucker that was supposed to be guarding his body. | Ve sen de onu koruması gereken anası s.kiksin. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| That ain't nice talk. Make it easy on you. | Bu konuşma iyi olmadı. İşimizi kolaylaştırır. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| No fuss, stick your leg out, | Gürültü patırtı olmadan, bacağını uzat... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Listen, I told the person I'd do more, | Dinle, adama daha fazlasını yapmak istediğimi söyledim... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| but he said, "Nah. | ...ama o "Hayır. Onu öldürmeyin. Sadece bir süre hastanelik edin." dedi 1 | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| What person are we talking about? | Kimden bahsediyoruz? Bunu sana söyleyemem, adamım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Kind of like how a lawyer won't tell you shit | Tıpkı bir avukatın sana neyi nereden bildiğini... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| on how he knows shit. | ...söylemeyeceği gibi. Bir göz at, dediğim şeyle aynı. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| This motherfucker is just like an attorney, man. | Bu anası s.kik tıpkı bir avukat gibi, adamım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| See it? | Bunu görüyor musun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| See that? | Bunu görüyor musunuz? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Man, you ain't supposed to have that thing. | Adamım, sende o şeyin olmaması gerekiyordu. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| This is the part where you fellas run. | Bu sizin kaçmaya başladığınız kısım, beyler. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I'm gonna count to two. | İkiye kadar sayacağım. Bir... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Two. | ...iki. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Juicy. | Sulu. Bacağımı kırmanı isteyen kimdi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| It's Donnell, right? | Donnell'dı, değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Are you pretending you're invisible? | Görünmezmiş gibi mi davranıyorsun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| All right. | Pekâlâ. Bir cevaba ihtiyacım var. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| So I'm gonna show you what Clint would do, okay? | O yüzden sana Clint'in ne yapmak istediğini göstereceğim, tamam mı? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Juicy. Juicy! | Sulu. Sulu! | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| It was Donnell, right? | Donnell'di, değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Say it. | Söyle. Oydu. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You know, you could have just told me. | Biliyor musun, bana sadece söyleyebilirdin. Beni arabanı mahvetmekten kurtarırdı. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| What, this? It's not my car. | Ne, bu mu? Bu benim arabam değil. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I can't sleep. | Uyuyamıyorum. Belki bir içki yardımcı olur. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Hey, partner. | Merhaba, ortak. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Kareem Abdul Jabbar! How'd you get in here? | Tövbe bismillah! Nasıl girdiniz içeri? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| It wasn't hard. | Zor olmadı. Değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You want to tell me what you're doing here? | Bana burada ne yaptığınızı söylemek ister misiniz? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| We're here because you fucked up. | Buradayız çünkü işi s.kip attın. Şimdi bekleyin. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| First I got to run upstairs | Önce üst kata çıkmam lazım, adamı gece içkisiyle uyutacağım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Bring our stuff in. | Eşyalarımızı içeri getir. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| All of it? We're going to use it, aren't we? | Hepsini mi? Onu kullanacağız, değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Whoo hoo! | Yaşasın! | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Your boy Skip's kind of an outpatient, is he not? | Senin oğlan Skip biraz sabırsız, değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Yeah. Whoa, hey, hey! | Evet. Hey, hey, hey! | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Don't bring that shit in here! It won't hurt you. | Bu zımbırtıyı buraya getirme! Bu sana zarar vermez. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| All we need is a place to stash it, | İhtiyacım olan tek şey onu saklayacak bir yer... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| and by Monday morning I promise it'll be gone. | ...ve söz veriyorum Pazartesi sabahı bu şey gitmiş olacak. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You have a gun in the house? | Evde bir silahın var mı? Hadi. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Put that shit in the garage. | Şu zımbırtıyı garaja koy. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Oh, yeah, this is good. | Evet, burası iyi. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| This stuff needs a cold, dry place. Highly volatile. | Bu şeylerin soğuk, kuru bir yere ihtiyacı var. Son derece uçucu. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Whoa, Jesus! Sorry. | Yüce İsa! Özür dilerim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Put that shit over by my golf shoes. | Şu zımbırtıyı golf ayakkabılarımın yerine koy. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Easy does it. Easy. | Yavaşça bırak. Yavaşça. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| A gun, sweetheart? | Silah, tatlım? Bir tane kullanıyorum. Ona ihtiyacım yok. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Too bad. Could have used it. | Çok kötü. Bir tane kullanmalısın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You want to know why? Tell me. | Nedenini bilmek istiyor musun? Söyle. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Your buddy the cop is gonna come looking for you. | Polis dostun sana bakmaya geliyor. İş verdiğin çocuklar onu ellerinden kaçırmış. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Hi, this is Greta Wyatt. Hey | Merhaba, ben Greta Wyatt... Merhaba. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| If you leave your name and number, please, | ...Bip sesinden sonra adınızı ve numaranızı bırakırsanız... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| after you hear the beep, I will get back to you. | ...size geri dönerim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Greta, hi, it's Chris. | Greta, merhaba, ben Chris. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Listen, I really need to talk to you. | Dinle, seninle gerçekten konuşmam gerek. Günaydın. Ben dinliyordum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I was hoping it was you. | Arayanın sen olduğunu umuyordum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Um, hey. | Ee, merhaba. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Tried to call you earlier, but nobody picked up. | Daha önce seni aramaya çalıştım, ama kimse açmadı. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You changed your message on your little answer thing there, huh? | Telesekreter şeyinde mesajını değiştirmişsin. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I think I may be retiring Ginger La Nova. | Ginger La Nova emekli olabilir diye düşünüyorum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You know there's nothing wrong with Greta Wyatt, right? | Greta Wyatt'ta bir sorun olmadığını biliyorsun, değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Look, can we get together later tonight? | Bu gece daha sonra bir araya gelebilir miyiz? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| They found my car. I've got to go pick it up. | Arabamı buldular. Onu almam gerek. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| And then I've got to take care of something at Woody's. | Ve sonra Woody de halletmem gereken bir mesele lazım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| But I'll call you after. Sounds good. | Ama sonra seni ararım. Kulağa hoş geliyor. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Chris. Hmm? | Chris. Hı? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Miss you, too. | Ben de seni. Bir yere gitme, tamam mı? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I will. | Gitmem. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Woody, hi. | Woody, merhaba. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Oh, you don't remember me? | Beni hatırlamıyor musun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Oh, Robin. | Robin. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Let's celebrate. | Hadi bunu kutlayalım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Donnell, get some food for later. | Donnell, yiyecek bir şeyler getir. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Mr. Chinaman. | Çin yemeği. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| We don't need Donnell. | Donnell'e ihtiyacımız yok. Onu ne diye dâhil ettin ki? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I don't know. I thought it was a good idea. | Bilmiyorum. Bunun iyi bir fikir olduğunu düşündüm. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Did you decide where you're gonna put the dynamite? | Dinamitleri nereye koyacağına karar verdin mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Soon as I figure that out, it'll be easy. | Sonunda verdim, kolay olacak. Bak, Donnell döndüğü zaman... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| why don't you take him to the bathroom or someplace? | ...neden onu banyoya ya da başka bir yere götürmüyorsun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You do what you're good at, I'll do what I'm good at. | Sen iyi olduğun işi yap, ben iyi olduğum işi yapayım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Maybe we'll get lucky and pull this thing off. | Belki şansımız yaver gider ve bu şeyi soyarız. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Luck has nothing to do with it. | Şansın bununla ilgisi yok. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Do you believe this guy? | Bu adama inanabiliyor musun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Well, while you were upstairs getting laid, | Evet, siz üst katta sevişirken... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I was down here taking care of the stuff you asked me to do. | ...ben de aşağıda benden yapmamı istediğin işi hallettim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| So can I have my piece of candy, mama? | Yani lolipopumu alabilir miyim, anneciğim? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Where'd you put it? Don't worry about it. | Nereye koydun? Merak etme. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| But you're gonna love how it works. | Ama nasıl olduğunu görünce bayılacaksın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I'm sorry to barge in like this. | Böyle daldığım için özür dilerim. Şimdi buradasın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I just want to talk to Woody a minute. | Ben sadece Woody ile bir dakika konuşmak istiyorum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I want to give him back his check. | Ona çekini geri vermek istiyorum. Kendisi orada. Devam et. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Mr. Woody. Look who come to see you. | Bay Woody. Bakın sizi görmeye kim gelmiş. | Freaky Deaky-1 | 2012 |