Search
English Turkish Sentence Translations Page 20364
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| It's up to you. You think I'm wrong. | Bu sana kalmış. Sence yanlış mı yapıyorum? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| It's strange, when I see him | Aslında bu çok tuhaf... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| as this pathetic creature... | ...onu zavallı bir yaratık olarak görürken... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| it almost changes howl picture him | ...bana saldırdığını düşündükçe... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| sexually assaulting me. | ...suratı gözümün önünde değişiveriyor. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You know, honestly, I don't even know | Dürüst olmak gerekirse... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| because of the condition I was in if he even stuck his weenie in me. | ...ilişkiye girip girmediğimizi bile bilmiyorum açıkçası. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Well, it's still criminal sexual conduct | Yine de bu nereden bakarsan bak... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| any way you look at it. | ...cinsel saldırı suçudur. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| If we can prove it. | Tabi kanıtlayabilirsek. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Horoscope. | Burç yorumu. Mali işlerinizi düzenlemeniz gerek. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Don't be putting off making your will. | Vasiyetinizi yazmayı ertelemeyin. Mirasınızı da size en sadık olana bırakın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Whoever cleans up your messes. | Pisliğinizi temizleyene bırakın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Tricky Dick. | Üçkağıtçı y.rak. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Oh, shit. | S.çayım! | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Mr. Ricks' residence. | Bay Ricks'in malikanesi. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Let me speak to him, please. | Onunla konuşabilir miyim, lütfen. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Mr. Ricks can't be disturbed. Want to tell me who's calling? | Bay Ricks'i rahatsız edemem. Kimin aradığını söyleyeyim? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I want to tell him I'm sorry about his brother. | Kardeşinin ölümüne çok üzüldüğümü söylemek istiyordum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I want to tell him it was an accident. | Bir kaza olduğunu söylemek istiyorum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| What was? | Ne kazası? Kardeşinin havaya uçması. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I want to tell him I hope the same thing doesn't happen to him. | Umarım aynı şey onun da başına gelmez. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I can tell him that. | Bunu ona ben de söyleyebilirim. Ama anladığından emin olmak istiyorum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| If you tell him, you're taking quite a responsibility. | Sen söylersen çok büyük bir sorumluluğun altına gireceksin. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Don't you think? | Öyle değil mi? Ne kadar koparmak istiyorsun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| One million. | Bir milyon. Bunu unutmadan söyleyebilir misin? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I believe so. | Yapabilirim sanırım. Nakit mi istersiniz yoksa çek mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You want to play? | Oynamak mı istiyorsun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| In about two minutes, you'll hear the way I play. | Yaklaşık iki dakika içinde, nasıl oynadığımı duyacaksın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| It's gonna roar in your fucking ears so you don't forget. | O s.kik kulakların öyle bir kükreme duyacak ki bir daha unutamayacaksın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Hey, it's cool. I'll tell him. | Tamam, sakin ol. Söyleyeceğim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Shit. | S.çayım! | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Sgt. Downey. | Komiser Downey. Ve bu da Komiser Mankowski. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| We understand you were at a party at the home | Cuma akşamı Bay Woodrow Rickslast'in evinde... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| of Mr. Woodrow Rickslast Friday evening. | ...bir partide olduğunuzu biliyoruz. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Was it Friday? | Cuma mıydı? Evet, sanırım Cuma'ydı. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| So do you recall meeting a Greta Wyatt there? | Yani orada Greta Wyatt ile tanıştığınızı hatırlıyor musunuz? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I wasn't really introduced to anybody. | Gerçekten kimseyle tanıştırılmadım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| So the only person you remember is Mark Ricks? | Yani tek hatırladığınız kişi Mark Ricks mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| And his brother, of course. | Ve ağabeyi, tabi ki. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You're not Nicole Robinette, by any chance? | Siz Nicole Robinette olamazsınız, değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I'm afraid so. | Korkarımki öyleyim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Do you remember a Greta Wyatt going upstairs? | Greta Wyatt'ın merdivenlerden yukarı çıktığını hatırlıyor musunuz? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I don't know who Greta Wyatt is. | Greta Wyatt'ın kim olduğunu bilmiyorum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You got a lot of books. | Bir sürü kitabınız var. Okumak için çok mu vaktiniz var? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Never enough. | Hiç olmuyor. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Really? Not even while you were incarcerated? | Gerçekten mi? Hapisdeyken bile mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I'm afraid I'm gonna have to ask you to leave. | Korkarım ama sizden gitmenizi istemek zorundayım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Don't want to talk about old times? | Eski zamanlardan konuşmak istemiyor musunuz? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Maybe fill us in on how you got busted? | Belki bize nasıl yakalandığınızı anlatırsınız. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I don't want to talk to you about anything. | Sizinle hiçbir şey hakkında konuşmak istemiyorum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Okay? Now leave. | Tamam mı? Şimdi gidin. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Don't say another word. Just get the fuck out. | Başka bir şey söylemeyin. Sadece s.ktirin gidin. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Listen to this. | Dinle şunu. Diyor ki, "İç ve dış uyumda... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| of inner and outer harmony. | ...sağduyu sahibisiniz. Şan dersleri almak için... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| to take singing lessons. | ...mükemmel bir gün olabilir. Belki de yeteneğiniz vardır." | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Well, yeah, if we have the time. | Evet, eğer zamanımız olsaydı. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| We got us a couple of more pressing matters | İlgilenmemiz gereken daha acil bir çift konu var. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| First thing, we need to find somebody | Birincisi, havuzdan bomba çıkarmayı bilen birisini bulmamız gerekiyor. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| How did a bomb get in the pool? | Bomba havuza nasıl girmiş ki? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Let's come back to it. | Ona da gelelim. Diğer mesele, arayan şu kadın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| said she gonna blow you up if you don't give her some money. | Eğer parayı vermezsen seni havaya uçuracağını söyledi. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Call the police. They'll take care of it. | Polis çağır. Onlar halleder. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I'm afraid of what she might do. | Kadının yapabileceklerinden korkuyorum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You know, like she might be a crazy woman | Bilirsin, deli bir kadın olabilir ve bu onu çıldırtabilir. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Well, how much does she want? | Peki, ne kadar istiyormuş? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Yeah, she said like $2 million, | 2 milyon dolar dedi. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| cash money, no checks. | Nakit para, çek olmaz. Bankadan alın ve hazır olsun. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Yeah, she said have it ready. | Evet, hazır olsun dedi. Bilirsin, bir kutuda gibi. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| So then when she phones again and tells us the time and place she wants it, | Yani bizi tekrar aradığında ve bize yeri ve zamanı söylediğinde... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| you're supposed to give it to me and I'll deliver it. | ...parayı vermen gerekiyor ki ben de onlara teslim edeyim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Did we learn anything? | Bir şey öğrendik mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| She won't be any help to us for the assault. | Saldırı konusunda bize hiç yardımcı olmayacak. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Yeah, I did learn that much. | Evet, bu kadarını öğrendim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Tell Wendell to get a judge to sign a warrant | Wendell'e söyle yargıçtan izin belgesi alsın... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| so you can come over here and search the place. | ...sen de geri gelir ve evi ararsın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| What are you looking for? Bombs? | Ne arıyorsun? Bomba mı? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Explosive materials and literature. | Patlayıcı maddeler ve edebiyat. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Also there's a little red notebook. | Ayrıca küçük bir kırmızı defter var. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| She covered it up with papers while you were talking to her. | Sen onunla konuşurken defterin üzerini kağıtlarla örttü. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Well, you know you're in a legal grey area. | Biliyorsun ki açıktasın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You can get into a lot of trouble | Hâlâ aktif görevdeymişsin gibi davranarak... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| pretending you're still on active duty. | ...başına bela alabilirsin. Ya da davayı çözebilirim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I guess it's how you look at it. | Sanırım nasıl baktığına bağlı. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Put this down. | Yaz bunu. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I want... | Mark'ı silmek istiyorum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Cross out Mark. | Mark'ı sil. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Mr. Woody, you understand | Bay Woody, anlıyorsunuz ki... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| the lawyer knows who to take out of the will. | ...avukat mirastan kimi çıkaracağınızı bilmek istiyor. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| What we have to do is tell him who you want to go in. | Yapmamız gereken ona kimi eklemek istediğinizi söylemek. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You know, what I used to believe | Biliyorsun, inanmaya alıştığım... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| was that... | ...şey... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| red things | ...kırmızı şeyler... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| were best for hangovers. | ...akşamdan kalan kişiler için en iyisi. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| And a really bad hangover, | Ve gerçekten kötü bir akşamdan kalmayım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I'd chug a bottle of ketchup. | Bir şişe ketçapı çuf edeyim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I got to hand it to you. | Bunu sana getirdim. Defter kadının hareketlerini doğruluyor. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| She blames the Ricks boys for turning her in. | Kendisini ihbar ettikleri için Ricks kardeşleri suçluyor. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You're having fun being suspended, aren't you? | Uzaklaştırıldığın için eğleniyorsun, değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Except for the pay, yeah. | Ödemeler hariç, evet. | Freaky Deaky-1 | 2012 |