Search
English Turkish Sentence Translations Page 20359
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Did he, you know, perform the act? | O, bilirsiniz, o mu yaptı? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Yeah, I guess. As far as he was concerned. | Evet, sanırım. Ya da öyle sandı. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| It was just after a few minutes, he rolled off of me on the bed | Sadece bir kaç dakika sonra, üstümden yuvarlanarak... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| and went to sleep. | ...uyudu. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| All right, what's gonna make this difficult | Tamam, bu işimizi zorlaştıracak... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| is you're reporting a one on one type of situation, | ...olay bir kaç gün önce oldu, hiç kanıt yok... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| happened a few days ago, there's no evidence. | ...ve dediğinize göre baş başaymışsınız.. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| So you aren't going to do anything? | Yani bir şey yapmayacak mısınız? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Well, if you'll cooperate, we can at least bring him in, | Peki, bizimle işbirliği yaparsanız, en azından onu getirebilir... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| see if we can get him to admit it. | ...ve ona itiraf ettirebiliriz. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Woody put it a little differently. | Woody biraz farklı düşünüyor. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Said if I cooperate, we could fall in love. | Eğer işbirliği yapacak olursam, benim de hoşuma gideceğini söyledi. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| It's waiting for you, sir. | Sizi bekliyor, efendim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| The man should be back presently. | Adam birazdan dönecektir. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| What are you telling me for? | Niye bana söylüyorsun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Say up there on the sign "no parking." | Şurada "Park Yasak" işareti var. Polissin, değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Did my sporty attire give it away? | Sportif kıyafetlerim mi beni ele veriyor? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Must be how you got something wrong with your ribs, | Kaburgalarındaki yamukluktan anladım ceketinin yanı komik duruyor. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Where'd you do your time? | Nerede yattın sen? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Jackson? | Jackson'da? Hayır, hayır. Marquette'te, değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Man, what you coming down on me for? | Dostum, ne diye üstüme geliyorsun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| 'Cause you're about an inch away from fucking with me. | Çünkü benden yaklaşık bir s.kimetre uzaklıktasın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| But you know better, don't you? | Ama sen daha iyi biliyorsun, değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Oh, man, you right out of a book. | Dostum, tam basmakalıpsın. Hepsi gibi eski y.rak kafalı, .m beyinlisin. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| No, stop it! Stop it! | Hayır, dur! Dur! | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Stop! Stop it! | Dur! Dur! | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Is that Woody? Yeah. | Bu Woody mi? Evet. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| She's crazy. Let's get out of here. | O deli. Hadi buradan gidelim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You okay? Look at me. Look at me. Look at me. | İyi misin? Bana bak. Bana bak. Bana bak. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I ask you to cooperate, you turn into Charlie Bronson with a purse. | İşbirliği yapmanı istedim, ama sen elinde bir çantayla Charlie Bronson*lığa soyunuyorsun. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I'm sorry. You. | Özür dilerim. Sen. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Put your hands on the car. | Ellerini arabanın üzerine koy. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Put your hands on the fucking car. You know how to do it. | Ellerini s.ktiğimin arabasına koy. Bunu nasıl yapacağını biliyorsun. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| All right, but don't touch me, understand? Don't touch me. | Pekala, ama bana dokunma, anladın mı? Bana dokunma. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Sir, I'm a police officer. Need you to step out of the car. | Bayım, ben bir polis memuruyum. Arabadan inmeniz gerekiyor. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| She was hitting me Step out of the fucking car. | Bana vuran o S.ktiğimin arabasından in aşağı. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Donnell, who is this? | Donnell, kim bu? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Donnell, he's resisting arrest. Explain it to him. | Donnell, tutuklanmaya direniyor. Ona durumu açıkla. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Shit, you ain't never gonna bring him up. | S.ıçayım, onu tutuklayamazsın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Print that man, his lawyer will sue your police ass. | Parmak izini bile alsan avukatı senin polis g.tünü dava eder. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I'm gonna get these guys to drive us to the station. | Bu adamlarla karakola kadar gideceğiz. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Peckerwood. | Peckerwood.* | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Sit up here, okay? | Buraya otur, tamam mı? Ve Woody ile bir kelime bile konuşma. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You're asking for a lot. | Çok şey istiyorsun. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Do not! Don't! | Olmaz! Hayır! | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Why are you even in this car now? | Neden şimdi bu arabaya bindin? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| What, you expect me to drive you? | Ne, senin için sürmemi mi bekliyorsun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You want to drive us, Donnell. You just don't know it yet. | Bizi götürmek istiyorsun Donnell. Sadece bunu henüz bilmiyorsun. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Move it, Woody. | Kay yana Woody. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Cut. Huh? What do you think? | Kestik. Ha? Ne düşünüyorsun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| That was beautiful, right? Shadooby. | Güzel oldu, değil mi? Yabadabadu. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I'm groovy and you're not. | Ben harikayım ama sen değilsin. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| We are okay. | İyiyiz. Dublörün iyi olduğundan emin ol. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| That Robin? Hello, Skip. | Bu Robin mi? Merhaba, Skip. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Pull my pants down and smack me three times. | Pantolonumu indir ve üç kere şaplak at. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Come here, girl. Oh, sweetie. | Gel buraya kızım. Tatlım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Darlin', let me look at you. Oh, my God. | Sevgilim, bakayım sana. Aman Tanrım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Man. Yeah, you look gorgeous. | Evet, muhteşem görünüyorsun. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| See that? How long you been here? | Görüyor musun? Ne zamandır buradasın? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Awhile. A while, huh? | Bir süre. Bir süre demek? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You see that? That was great. | Görüyor musun? Harikaydı. Araba geldiği zamana, foşurt diyoruz. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Yeah. See, when the car hits the water, | Evet. Araç suya çarptığında foşşşş! | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You like your work, huh? The movies, | İşinizi seviyorsun demek? Filmler... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| it's a lot of bullshit, but I guess it's pretty fun. | ...saçmalıklarla dolu, ama sanırım oldukça eğlenceli. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| There's a story in today's paper that made me think of you. | Gazetedeki bir haberi görünce aklıma sen geldin. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Yeah? About that drug dealer getting blown up. | Evet? Uyuşturucu satıcısı havaya uçmuş. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Oh, yeah. I saw that. | Evet. Gördüm. Birisi onun altına dinamit döşemiş. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Wasn't me, though. I was working. | Ben değildim. Çalışıyordum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I haven't set off any dynamite in... | Bir yerlere dinamit bağlamayalı... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| let's just say it's been a while. | ...bir süre oldu. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I bet you still know how. | Bahse girerim hala nasıl yapıldığını biliyorsundur. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I'll bet I do. | Ben de bahse girerim. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I kept a journal, you know. | Günlük tuttum, biliyorsun. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Of everything we ever did. | Yaptığımız her şeyi yazdım. Yazılarını her zaman sevmişimdir. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You had a real mean sound. You're still doing it, right? | Sivri bir dilin vardı. Hâlâ yazıyor musun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I did "Notes From Underground" for a couple years. | Birkaç yıl "Yeraltından Notlar"ı yazdım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Liberation News Service picked it up. | Liberation Haber Servisi aldı. Öyle mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Now I write historical romance novels. | Şimdi tarihi aşk romanları yazıyorum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You had a pretty wild ride. You should write your own stuff. | Oldukça çılgın bir hayatın oldu. Kendi yaptıklarını yazmalısın. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| It'd be more exciting. I have a better idea. | Daha heyecan verici olurdu. Benim daha iyi bir fikrim var. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| My apartment is right around the corner. | Dairem hemen köşede. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| I have some acid. | Biraz da asidim var. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| You are setting me up for something. | Beni bir şey için ayartmaya çalışıyorsun. Aklında pis bir iş var ve yapmak için... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| to help you pull it of F, don't you? | ...Skipper'e ihtiyacın var. Değil mi? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Kush. | Foşurt. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| The air is heavy. Hey, Skip. | Hava ağır. Hey, Skip. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Remember the night we got arrested and you said | Tutuklandığımız geceyi hatırlıyor musun? | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| there was no way that anyone could have recognized us? | Bizi hiç kimsenin tanımasının mümkün olmadığını söylemiştin. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Well, I made a list of names of everybody that had contact with us. | Bizimle iletişim hâlinde olan isimlerin bir listesini yaptım. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| And I've crossed off all the names | Tüm isimlerin üzerini çizdim ta ki iki isim kalıncaya kadar. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Mark Ricks. Yeah, I remember him. | Mark Ricks. Evet, onu hatırlıyorum. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| He had that bullhorn. | Megafonu vardı. Herkesi terletene kadar çalıştırırdı. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| They'd start chanting. | Herkes ilahi söylemeye başlardı. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Woody Ricks. | Woody Ricks. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Yeah, that was the brother. | Evet, erkek kardeşi. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Always stoned. | Hep sarhoştu. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Yeah, he was always sloppy. | Evet, her zaman pasaklıydı. Hep wiggle dansı yapardı. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| trying to get his pants out of his butt crack. | G.tü görünmesin diye pantolonunu çekiştirirdi. | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| Well, guess what happened when mom finally drank herself under | Peki, tahmin et annesi içkiden ölüp de... | Freaky Deaky-1 | 2012 | |
| and they did a reading of the will. | ...vasiyeti okunduğunda ne oldu? | Freaky Deaky-1 | 2012 |