Search
English Turkish Sentence Translations Page 20283
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| They thought this is how they'd make it. | Bunu nasıl başaracaklarını düşünüyorlardı. | Francesca-1 | 2009 | |
| Nonsense... | Saçmalık... | Francesca-1 | 2009 | |
| Doormats! | Aşağılık kimseler! | Francesca-1 | 2009 | |
| They couldn't even smoke in the house. | Evin içinde sigara bile içemezler. | Francesca-1 | 2009 | |
| And I begged them not to go... | Gitmemeleri için yalvardım... | Francesca-1 | 2009 | |
| A handsome, smart boy like him. | Yakışıklı ve bir o kadar da zekî birisi ondan hoşlandı. | Francesca-1 | 2009 | |
| Led by that stupid bitch... | O aptal aşüfte öncülüğünde... | Francesca-1 | 2009 | |
| By who? | Kimin öncülüğünde? | Francesca-1 | 2009 | |
| That whore he married! I told him not to. | Evlendiği aşüfte! Evlenmemesini kaç kere söyledim. | Francesca-1 | 2009 | |
| What did she do? | Kız ne yaptı? | Francesca-1 | 2009 | |
| She was getting it on with the Italian owner! | İtalyan evsahibi ile cinsel ilişkiye giriyordu. | Francesca-1 | 2009 | |
| Oh, I see! | Anladım! | Francesca-1 | 2009 | |
| The owner's wife, that Italian broad, got jealous. | Evsahibinin eşi, o İtalyan kadın, kıskançlık yapıp durdu. | Francesca-1 | 2009 | |
| You know her kind? | O tür insanları bilir misin? Bilirim. | Francesca-1 | 2009 | |
| She set them up with the police. | Sonra polis ile birlikte onlara tuzak kurdu. | Francesca-1 | 2009 | |
| Said something in the house was missing... My son! | Evden bir şeyin çalındığını söyleyip durdu. Oğlum yapmış güya! | Francesca-1 | 2009 | |
| He'd never do such a thing! | Böyle bir şey yapması imkânsız! | Francesca-1 | 2009 | |
| Can't vouch for his wife, but for him. | Kendi karısına kefil değil, ona kefildi. | Francesca-1 | 2009 | |
| In Italy they arrest you now just for being Romanian. | İtalya'da seni sırf Rumen olduğun için tutuklarlar. | Francesca-1 | 2009 | |
| Let alone if some grease ball turns you in! | Eğer şerefsizin teki seni tutuklarsa hiç şaşırma! | Francesca-1 | 2009 | |
| And the Italian's wife told the police that my boy | Daha sonra bu İtalyan kadın, polise oğlumun onu tehdit ettiğini... | Francesca-1 | 2009 | |
| threatened her, wanted to rape her... | ...ona tecavüz etmeye yeltendiğini söyledi. | Francesca-1 | 2009 | |
| Maybe it was the otherway round! | Belki de tam tersiydi! | Francesca-1 | 2009 | |
| And he's such a handsome boy! You'll see him! | Yani o kadar yakışıklıdır ki oğlum! Kendi gözlerinle göreceksin. | Francesca-1 | 2009 | |
| Think I work for you, dickhead? | Senin için çalıştığımı mı sandın, sikkafa? Hayır. Sadece fazladan birkaç gün istedim. | Francesca-1 | 2009 | |
| No brother... you think I'm stupid! I don't like that! | Hayır, kardeşim. Aptal olduğumu sandın. Ve bundan hiç hoşlanmadım! | Francesca-1 | 2009 | |
| That's not true! | Bu, doğru değil. | Francesca-1 | 2009 | |
| Here's what we'll do. | İşte yapacağımız şey: | Francesca-1 | 2009 | |
| We go to Francesca's... There's no one there! | Francesca'nın yanına Orada kimse yok! | Francesca-1 | 2009 | |
| Shut the fuck up, I'm talking now! | Kapa çeneni, ben konuşuyorum! | Francesca-1 | 2009 | |
| ...we go to Francesca's place, take her somewhere nice | Francesca'nın evine gideceğiz, onu güzel bir yere götüreceğiz... | Francesca-1 | 2009 | |
| and when you pay up, we let her go! | ...ve parayı ödediğin zaman, onu serbest bırakırız. | Francesca-1 | 2009 | |
| Remulus, Francesca left for Spain. She left yesterday. | Remulus, Francesca İspanya'dan ayrıldı. Dün ayrıldı. | Francesca-1 | 2009 | |
| Nice try. You expect me to believe that? | Güzel denemeydi. Buna inanmamı mı bekliyorsun? | Francesca-1 | 2009 | |
| Did your wife tell you she invited me over? | Karıcığın beni eve davet ettiğini söylemedi mi sana? | Francesca-1 | 2009 | |
| Did she? Yeah. | Etti mi? Evet. | Francesca-1 | 2009 | |
| She said you're a lousy fuck. 1 | Sikişirken çok kirli olduğunu söyledi. | Francesca-1 | 2009 | |
| Did she tell you I had a great time with her? | Birlikte çok güzel zaman geçirdiğimizi söyledi mi? | Francesca-1 | 2009 | |
| And that she liked it? | Ve hoşlandığını? | Francesca-1 | 2009 | |
| Does she love cock! | Yaraktan hoşlandığını! Hem de tahmin edemeyeceğin kadar! | Francesca-1 | 2009 | |
| She fucked you over, you dickhead! | Senden bıktı artık, sikkafalı! | Francesca-1 | 2009 | |
| She calls, you never pick up. | O arıyor, sen telefonunu açma gereği bile duymuyorsun. | Francesca-1 | 2009 | |
| The woman thinks you're cheating on her! | Onu aldattığını düşünüyor. | Francesca-1 | 2009 | |
| Yeah! I'll call you later. | Evet. Seni daha sonra ararım. | Francesca-1 | 2009 | |
| I'm busy, don't bug me. | Meşgulüm şimdi, kızdırma beni. | Francesca-1 | 2009 | |
| You're starting to believe it. | Yavaş yavaş inanmaya başlıyorsun. | Francesca-1 | 2009 | |
| What if I told you she likes it slow at first 'cos it hurts? | Peki ya sana onun ilk başlarda canı acıdığı için yavaş yapmak istediğini söyleseydim? | Francesca-1 | 2009 | |
| What'll you say to that? | Buna ne derdin? | Francesca-1 | 2009 | |
| And she was getting all wet when I licked her ear. | Ve kulağını yaladığımda, orgazmın doruğuna ulaşıyordu. | Francesca-1 | 2009 | |
| What was I to do, if you won't return what's mine? | Eğer benim olana dönmeyeceksen, ne yapmalıydım? | Francesca-1 | 2009 | |
| Remulus takes it back himself! | Remulus seni kendine getirecek! | Francesca-1 | 2009 | |
| You and all shitasses like you have to understand. | Sen ve senin gibi götü boklular bunu anlamak zorunda. | Francesca-1 | 2009 | |
| You have to give me back what's mine. | Benim olanı bana geri vermek zorundasın. | Francesca-1 | 2009 | |
| Go on, please. | Devam edin. | Francesca-1 | 2009 | |
| Will it take much longer? | Daha çok bekleyecek miyiz? Az kaldı. Sanırım hâlledeceğiz. | Francesca-1 | 2009 | |
| Just tell them to send another bus so we're not stuck here. | Onlara başka bir otobüs yollamalarını söyle ki burada böyle sıkışıp kalmayalım. | Francesca-1 | 2009 | |
| Is it the company's fault if we're having trouble? | Başımıza bir sorun geldiyse bu, şirketin mi hatası? | Francesca-1 | 2009 | |
| Here's the wrench! What are we gonna do? | İşte İngiliz anahtarı. Ne yapacağız peki? | Francesca-1 | 2009 | |
| We'll try to fix the engine and if it doesn't work, that's that. | Bu işe yaramazsa, motoru tamir etmeye çalışacağız. Hepsi bu. | Francesca-1 | 2009 | |
| Hitch hike! | Otostop yapacağız! | Francesca-1 | 2009 | |
| Are you taking the piss? | Taşak mı geçiyorsun bizimle? Biletlerinizi incelemediniz mi? | Francesca-1 | 2009 | |
| Nobody gave us a ticket! | Bize kimse bilet milet vermedi! | Francesca-1 | 2009 | |
| If you'd have read it, that's what it would've said! | Eğer okumuş olsaydın, dediğim şeyi anlardın. | Francesca-1 | 2009 | |
| We are not accountable for any malfunctions! | Herhangi bir arıza olduğunda sorumluluğu biz almıyoruz. | Francesca-1 | 2009 | |
| Oh, no. There's a clear sky here. No, it's fine. | Hayır. Hava açık burada. Hayır, hiçbir sorun yok. | Francesca-1 | 2009 | |
| They say we'll head back and change the bus if they can't fix it. | Eğer arızayı çözemezlerse, başka bir otobüse aktarma yapacaklarını söylediler. | Francesca-1 | 2009 | |
| No. I'll call you if something's up. | Hayır. Bir şey olursa, seni haberdar ederim. | Francesca-1 | 2009 | |
| Arm around my shoulders. | Kolunu omzuma at. Kolunu omzuma at. | Francesca-1 | 2009 | |
| People will think we're in love. Go on. | Böylece insanlar sevgili olduğumuzu düşünecek. Haydi. | Francesca-1 | 2009 | |
| Go on! Arm around my shoulders! | İndirme. Kolunu orada tut! Remulus. | Francesca-1 | 2009 | |
| Check the door. Now! Take it easy! | Kapıyı kontrol et. Derhâl! Sakin ol. | Francesca-1 | 2009 | |
| Check the door. | Kapıyı kontrol et. | Francesca-1 | 2009 | |
| No one's there. I told you. | Evde kimse yok. Söylemiştim. | Francesca-1 | 2009 | |
| Shut the fuck up, or I'll crack your head open! | Çeneni kapat yoksa beynini bir güzel patlatayım! | Francesca-1 | 2009 | |
| Mita, cut it out. | Mita, aç şu kapıyı. | Francesca-1 | 2009 | |
| I don't have the keys, I swear! Shut up! | Yemin ederim ki anahtarlar bende değil. Kapa çeneni! | Francesca-1 | 2009 | |
| It's an easy lock, Chinese! Break the damn thing! | Kilit hemen açılabilir, Çinli. Kırın şu lanet kapıyı! | Francesca-1 | 2009 | |
| Remulus. | Remulus... | Francesca-1 | 2009 | |
| Please, Remulus! Fuck you! | Lütfen, Remulus! Siktir git! 1 | Francesca-1 | 2009 | |
| Hold the sucker. | Tut şu pezevengi! | Francesca-1 | 2009 | |
| Get in, motherfucker... | Gir içeri lan. | Francesca-1 | 2009 | |
| Come on, you fucking asshole! | Gir içeri, amcık! | Francesca-1 | 2009 | |
| Remulus. Let's... | Remulus. Haydi... | Francesca-1 | 2009 | |
| Just sit there. Let's calm down. | Otur bakayım şöyle. Sakin olalım. | Francesca-1 | 2009 | |
| Let's sort this out some other way. We'll wait for your girl to come... | Bu işi başka şekilde çözelim. Seninkinin gelmesini bekleyeceğiz... | Francesca-1 | 2009 | |
| And then we'll sort out the money thing... | Ve sonra, bu işi parasal anlamda çözeceğiz. | Francesca-1 | 2009 | |
| Meaning? | Ne demek istedin? Sen bir sakin ol önce. | Francesca-1 | 2009 | |
| And she'll tell you about our little performance... | Hem seninki gelince bizim küçük performansımızdan da bahseder... | Francesca-1 | 2009 | |
| Who's that? Mario? | Bu da kim? Mario mu? | Francesca-1 | 2009 | |
| Who's that? Mario? | Kim o? Mario mu? | Francesca-1 | 2009 | |
| Who's Mario? | Mario da kim? | Francesca-1 | 2009 | |
| And don't pick on her, okay? | Buraya geldiğinde... | Francesca-1 | 2009 | |
| When she gets here... | ...onunla uğraşma, tamam mı? | Francesca-1 | 2009 | |
| Boss, don't make me sleep with this one tonight, okay? | Patron, bir akşamımı bununla geçirmeme sebep olma, tamam mı? | Francesca-1 | 2009 | |
| I don't like him. I like blond boys with blue eyes! | Ondan hiç hoşlanmadım. Sarışın, mavi gözlü oğlanlardan hoşlanırım ben. | Francesca-1 | 2009 | |
| Let him be, he's our friend too! | Uğraşma lan onunla, o da bizim arkadaşımız! | Francesca-1 | 2009 | |
| Can I get something to drink? | İçecek bir şeyler getireyim mi sana? Sen nasıl istersen, Mita. | Francesca-1 | 2009 | |
| Wait, wait. I'm coming with you. | Bekle, bekle. Ben de geliyorum. | Francesca-1 | 2009 | |
| Aren't you my friend? | Arkadaşım değil misin? Beraber gidelim işte. | Francesca-1 | 2009 | |
| Francesca is in Spain. Shut the fuck up! | Francesca İspanya'da. Kapa çeneni. | Francesca-1 | 2009 |