Search
English Turkish Sentence Translations Page 19515
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Why did the sound cut out there? | Ses neden kesildi? Ses neden orda kesildi? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
It's deliberate. | Bu sessizlik kasıtlı. Kasıtlı olarak. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
It goes out for one minute during the solo. | Tam solo sırasında bir dakikalık sessizlik. Solo boyunca bir dakikalığına gidiyor. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
It has a meaning. | Bunun bir anlamı var. Bi anlamı var. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Guess what it is. | Sence ne? Tahmin et ne. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Heroes who save Earth... Music that saves humanity. | Dünyayı kahramanlar, insanlığı müzik kurtarır. Dünyayı kurtaran kahramanlar... İnsanlığı kurtaran müzik. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Why can't we have a sensible conversation? | Adamakıllı bir sohbet edemez miyiz? Neden mantıklı bir konuşma yürütemiyoruz? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
You know what I'd do if the world really ended today? | Bugün dünyanın son günü olsaydı ne yapardım biliyor musun? Bugün dünya gerçekten sona erseydi napardım biliyo musun? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I'd listen to my favorite music. | En sevdiğim müzikleri dinlerdim. En sevdiğim müziği dinlerdim. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Have you ever eaten bird's nests? | Hiç kuş yuvası çorbası yedin mi? Hiç kuş yuvası yediniz mi? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I have. It's one of the most expensive Chinese delicacies. | Ben yedim. En pahallı Çin yemeklerinden biridir. Ben yedim, en pahalı Çin lezzetlerinden biridir. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Ever had a threesome? | Hiç iki kadınla birden seviştin mi? Hiç üçlü yaptınız mı? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
What's this about? | Ne diyor bu? Ne alaka şimdi? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I have, and one of the women was a blonde. | Ben seviştim, hem de bir tanesi sarışındı. Ben yaptım, ve kadınlardan biri sarışındı | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, big deal. | Aferin sana. İyi, çok olaymış. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I've done it all. There's nothing I haven't done. | İstediğim her şeyi yaptım. Hiçbir şey kalmadı. Hepsini yaptım. Yapmadığım hiçbir şey kalmadı. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I did it while you were listening to stupid music. | Siz o aptal müzikleri dinlerken ben bunları yaptım. Siz aptal müziğinizi dinlediğiniz sırada yaptım. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I've done everything my heart desired. | İsteyip de yapamadığım hiçbir şey yok. Kalbimin arzu ettiği her şeyi yaptım | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I've tasted exotic cuisines around the world. | Dünyanın dört bir yanında egzotik yemekler yedim. Dünyanın her yerinde egzotik yemekler tattım. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I owned a Countach, had a cruise around the world and threesomes. | Arabam Lamborghini Countach, dünyayı gezdim, kadınlarla seviştim. Bir Countach aldım, dünya çevresinde seyahate çıktım ve üçlü yaptım. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
All on borrowed money. Now I won't have to pay it back. | Hepsini borç parayla yaptım. Geri ödemek zorunda da değilim. Hepsi de borç parayla. Ve şimdi geri ödemem gerekmiyor. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
There's nothing more I want. | İstediğim başka bir şey yok. Daha fazla istediğim bir şey yok. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Stomach cancer has spread through my body, eating up my bones. | Mide kanseriyim. Kanser tüm vücudumu yiyip bitiriyor. Karın kanseri vücuduma yayıldı, kemiklerimi yedi. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
It's terminal. | Tedavisi yok. Ölümcül. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I could have had it removed and fully recovered. | Aslında ilk safalarda vardı, tamamen iyileşebilirdim. Kanseri aldırıp tamamen kurtulabilirdim. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
But I didn't. You want to know why? | Ama tedavi olmadım. Neden biliyor musunuz? Ama yapmadım. Neden bilmek ister misiniz? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Because I knew that this day would come. | Çünkü bugünün geleceğini biliyordum. Çünkü bu günün geleceğini biliyordum. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I've known it for 10 years. | 10 yıldır biliyorum. 10 yıldır biliyordum. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
It'd be so enormous, so militant, A whale would get out of there | Dikilirse karşına görürsün Bir balina kadar iri ve vahşi Öyle büyük öyle militan olurdu ki Bir balinayı kaçırtırdı | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Don't assume that I'm dead Your eyes are wide shut | Bizi sakın yok sayma Bizi sakın yok sayma Öldüğümü varsayma Gözlerin tamamen kapalı | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
"The man who'd save the world." Remember that? | Bugün burada tanıştığım birisi bir gün dünyayı kurtaracak demişti. "Dünyayı kurtaracak olan adam." Hatırladın mı? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, that was back when we were at college. | Hatırladım, üniversitedeydik. Evet, biz kolejdeyken. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I wanted to talk more with that girl. | Onunla daha fazla sohbet etmek istemiştim. O kızla daha çok konuşmak istemiştim. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Me too. | Ben de. Bende. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
You slept with her? | Onunla yattın mı? Onunla yattın mı? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I don't remember what happened. | O gece neler olduğunu hatırlamıyorum. Ne olduğunu hatırlamıyorum. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
But I remember her prediction about a man who'd save the world. | Ama dünyayı kurtaracak bir adamdan bahsettiğini çok iyi hatırlıyorum. Ama dünyayı kurtaracak olan adamla ilgili kehanetini hatırlıyorum. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
That's why I quit my job and came to this place. | Bu yüzden işimden istifa edip seninle buraya geldim. O yüzden işi bırakıp buraya geldim. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
The 7th month of 1999. | Temmuz 1999 1999'un yedinci ayı. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
The Great King of Terror will come. Nostradamus. | "Arz ı endam edecek Korku'nun Büyük Kral'ı" Nostradamus Dehşetin büyük kralı gelecek. Nostradamus. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I miss my son. | Oğlumu özledim. Oğlumu özledim. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Come on, you're the one who asked for the divorce. | Yapma, boşanmak isteyen sendin. Hadi ama, boşanmayı isteyen sendin. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Stay with me and you'll be fine. | Burada kal, her şey yolunda. Benle kaldığın sürece iyi olursun. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
We're the chosen ones. | Biz seçilmiş kişileriz. Biz seçilmişleriz. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
"Even if the world would end tomorrow," | "Eğer yarın dünyanın batacağını bilseydim," "Yarın dünya sona erse bile," | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
"I would continue to plant my apple trees." | "Yine de elma ağacı ekmeye devam ederdim." "Elma ağaçlarımı dikmeye devam ederim." | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
These are my favorite words. | Bu en sevdiğim sözdür. Bunlar en sevdiğim kelimeler. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Let's believe in our survival. | Hepimiz yaşayacağımıza inanmalıyız. Kurtuluşumuza inanalım. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
We shall create a new world and be the messiahs | Yeni bir dünya yaratmalı ve bu yeni dünyanın... Yeni bir dünya yaratalım ve yarattığımız dünyanın | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
of our new world. | ...mesihleri olmalıyız. mesihleri olalım. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Like Noah's Ark, sir? | Nuh'un Gemisi gibi mi efendim? Nuh'un Gemisi gibi mi efendim? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Just like Noah's Ark. | Aynı Nuh'un Gemisi gibi. Aynen Nuh'un Gemisi gibi. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
It'll be tomorrow. | Yarın olacak. Yarın olacak. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
It's got to be tomorrow. | Yarın olmak zorunda. Yarın olmak zorunda. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I gave up everything for this. My job, women, everything. | Her şeyimi bunun için bırakıp geldim. İşimi, karımı, her şeyimi. Bunun için her şeyden vazgeçtim. İşim, kadınlar, her şey. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Even if the world would end tomorrow... | Yarın dünya sona erse bile... | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Everybody, behold. | Şuna bakın. Herkes dikkat kesilsin. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
The last sunset of the world. | Bu batan güneş bir daha doğmayacak. Dünyanın son gün batımı! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Nothing happened! | Hiçbir şey olmadı! Hiç bi şey olmadı! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
The last sunset? The sun's here and it's hot! 35 degrees! | Güneş doğmayacak ha! Güneş tepemizde ve hava 35 derece! Son gün batımı mı? Güneş burda ve 35 derece! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
You said today was the last so I quit my job to join you! | Bugün dünyanın sonu gelecek demiştin, her şeyimi bırakıp buraya geldim! Bugünün son gün olduğunu söyledin ve ben de sana katılmak için işimi bıraktım! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Everybody listen. It's just like we've been telling you. | Herkes dinlesin. Size baştan beri söylemeye çalışıyorduk. Herkes dinlesin! Aynen söylediğimiz gibi | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Nothing will happen in 1999. | 1999'da hiçbir şey olmayacak. 1999'da hiçbir şey olmayacak. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
We figured out that the prophecy was off by 10 years. | 10 yıllık bir hesaplama hatası yaptığımızın farkına vardık. Kehanetin 10 yıl saptığını keşfettik. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
In reality, the Great King of Terror won't come until 2009. | Korku'nun Büyük Kral'ı 2009'da gelecek. Aslında Dehşetin Büyük Kralı 2009'a kadar gelmeyecek. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
We will prepare the Ark for that occasion. | O gün için kendi Nuh'un Gemimizi hazırlamalıyız. O gün için gemiyi hazırlayacağız. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
A Prince with wavy golden hair... | Altın saçlı prens gelecek. Dalgalı sarı saçlı bir prens... | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
That being a metaphor for a comet. | Bu bir göktaşı. Bir meteor mecazı. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
My reading of the prophecy is that it will come in 2012... | Kehanete göre göktaşı 2012 yılında gelecek. Kehanet bence 2012'yi işaret ediyor... | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
No, it's 2009! | Hayır 2009! Hayır, 2009! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
In the year 2012... | 2012... 2012 yılında... | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
2009! | 2009! 2009! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
2012... | 2012... 2012... | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
My friends, don't be deceived by this man. | Dostlarım. Bu adama bir kez daha inanmayın. Arkadaşlarım, bu adama kanmayın. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
He's a fake prophet. | O sahte bir kahin. O sahte bir kahin. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
So are you! | Sen de öylesin! Ne yani, sen de öylesin! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I won't associate with his kind! That man is a phony! | Ben öyle biri değilim! O adam sahtekarın teki! Onun gibilerle anılamam! Adam bir sahtekar! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I'm the prophet! | Gerçek kahin benim! Ben kahinim! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I'm not like him! | Ben onun gibi değilim! Ben onun gibi değilim! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
The man who'll save the world... | Dünyayı kurtaran adam... Dünyayı kurtaracak olan adam... | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Friends! Don't give up hope! | Dostlarım, umudunuzu kaybetmeyin! Arkadaşlar, umutsuzluğa kapılmayın! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
The end will certainly come. It will come soon! | Dünyanın sonu mutlaka gelecek! Çok az kaldı! Son kesinlikle gelecek! Yakında gelecek! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
It'll all end! But don't give up hope! | Her şey sona erecek! Umudunuzu kaybetmeyin! Hepsi sona erecek! Umutsuzluğa kapılmayın! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
The world will end! | Dünyanın sonu gelecek! Dünya sona erecek! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Where's Noah's Ark? You don't even have a boat! | Ne Nuh'un Gemisi? Ortada bir gemi bile yok! Nuh'un Gemisi nerde? Bi botun bile yok! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I'll take your photo. | Fotoğrafını çekeyim. Seni de ben çekeyim. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Here I go. | İşte. İşte. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
That's great! | Çok güzel. Bu harika! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Passengers, we'd like to thank you for using our services today. | Bizi tercih eden tüm yolcularımıza teşekkür ederiz. Yolcular, bugün bizim servisimizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
This ferry continues its voyage to Hokkaido after leaving Tokyo... | Feribotumuz Tokyo'dan ayrıldıktan sonra Hokkaido'ya doğru yola çıkacaktır. Bu vapur, Tokyo'dan ayrıldıktan sonra Hokkaido'ya devam edecektir... | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Sir, please! | Lütfen! Bayım, lütfen! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
We can't turn around just for you. | Senin için koca feribotu geri döndüremeyiz. Sırf senin için dönemeyiz. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Didn't you hear the announcement? It's so loud! | Anonsu duymadın mı? Gayet yüksek sesliydi. Anonsu duymadın mı? Çok yüksek sesliydi! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
I didn't hear it. When I sleep, I can't hear a thing. | Duymadım. Çok ağır uyurum, uyurken hiçbir şey duymam. Duymadım. Uyuduğumda hiçbir şey duymam ben. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
That's too bad. | Yazık olmuş. Çok üzücü. | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Stop! What are you doing? | Dur! Ne yapıyorsun? Dur! Ne yapıyorsun? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Let me go! Let me die! | Bırakın beni öleyim! Bırakın beni! Bırakın öleyim! | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Why... | Neden? Neden... | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
Why Hokkaido? | Neden Hokkaido? Neden Hokkaido? | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |
"Destination Hokkaido" | "Hokkaido" "Varış Hokkaido" | Fisshu Sutori-1 | 2009 | ![]() |