Search
English Turkish Sentence Translations Page 19465
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
In fact, it's pretty much what we just had for dinner. | Aslında, yemekte yediğimizle aynı sayılır. Aslında, yemekte yediğimizle aynı sayılır. Aslında, yemekte yediğimizle aynı sayılır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But I tried to get the frosting as chocolatey tasting as possible, so... | Ama kremanın mümkün olduğunca çikolata tadında olması için uğraştım... Ama kremanın mümkün olduğunca çikolata tadında olması için uğraştım... Ama kremanın mümkün olduğunca çikolata tadında olması için uğraştım... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm really, I'm very... very deeply moved. Thank you. Well... | Gerçekten çok, ama çok duygulandım. Teşekkür ederim. O halde... Gerçekten çok, ama çok duygulandım. Teşekkür ederim. O halde... Gerçekten çok, ama çok duygulandım. Teşekkür ederim. O halde... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
...deeply move yourself to blow out them candles, so we can try a slice. | ...duygulu bir şekilde mumları üfle ki, biz de bir dilim yiyelim. ...duygulu bir şekilde mumları üfle ki, biz de bir dilim yiyelim. ...duygulu bir şekilde mumları üfle ki, biz de bir dilim yiyelim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Come on, Doc. Give a good blow. | Hadi Doktor. Kuvvetlice üfle. Hadi Doktor. Kuvvetlice üfle. Hadi Doktor. Kuvvetlice üfle. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What the hell was that? | Bu neydi lan böyle? Bu neydi lan böyle? Bu neydi lan böyle? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Maybe just a hiccup. I'll go check it out. 1 | Ufak bir aksiliktir belki. Gidip bir bakayım. 1 Ufak bir aksiliktir belki. Gidip bir bakayım. 1 Ufak bir aksiliktir belki. Gidip bir bakayım. 1 | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll take a look at the helm. Fire. | Ben de bir dümene bakayım. Yangın. Ben de bir dümene bakayım. Yangın. Ben de bir dümene bakayım. Yangın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Okay, right. | Tamam. Tamam. Tamam. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Zoe! Fire! | Zoe! Yangın! Zoe! Yangın! Zoe! Yangın! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Fire! | Yangın! Yangın! Yangın! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Zoe, baby. You've got to talk to me, baby. | Zoe, tatlım. Benimle konuş, tatlım. Zoe, tatlım. Benimle konuş, tatlım. Zoe, tatlım. Benimle konuş, tatlım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Seal off everything that leads below decks. Do it now. | Alt güvertelere açılan bütün kapıları kapatın. Hemen. Alt güvertelere açılan bütün kapıları kapatın. Hemen. Alt güvertelere açılan bütün kapıları kapatın. Hemen. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She gonna be okay? I need my med kit. | İyileşecek mi? İlk yardım çantama ihtiyacım var. İyileşecek mi? İlk yardım çantama ihtiyacım var. İyileşecek mi? İlk yardım çantama ihtiyacım var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not this way. We've got fire. | Bu taraftan gidemezsin. Yangın var. Bu taraftan gidemezsin. Yangın var. Bu taraftan gidemezsin. Yangın var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Where do you think you're going? Zoe's been badly hurt. | Sen nereye gittiğini sanıyorsun? Zoe kötü yaralandı. Sen nereye gittiğini sanıyorsun? Zoe kötü yaralandı. Sen nereye gittiğini sanıyorsun? Zoe kötü yaralandı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I need my medical supplies. Sorry, Doc, nobody leaves. | Tıbbi malzemelere ihtiyacım var. Üzgünüm Doktor, kimse bir yere gitmiyor. Tıbbi malzemelere ihtiyacım var. Üzgünüm Doktor, kimse bir yere gitmiyor. Tıbbi malzemelere ihtiyacım var. Üzgünüm Doktor, kimse bir yere gitmiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Everything's sealed up tight. If you don't let me through, she could die. | Bütün kapılar kilitlendi. Beni bırakmazsan, ölebilir. Bütün kapılar kilitlendi. Beni bırakmazsan, ölebilir. Bütün kapılar kilitlendi. Beni bırakmazsan, ölebilir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I let you through, we all die. | Seni bırakırsam hepimiz ölürüz. Seni bırakırsam hepimiz ölürüz. Seni bırakırsam hepimiz ölürüz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's okay. You're gonna be... She's going into shock. | Merak etme, iyileşecek Şoka girdi. Merak etme, iyileşecek Şoka girdi. Merak etme, iyileşecek Şoka girdi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I need to bring her vitals back up. How bad is it? | Hayati değerlerini normale döndürmem lazım. Çok mu kötü? Hayati değerlerini normale döndürmem lazım. Çok mu kötü? Hayati değerlerini normale döndürmem lazım. Çok mu kötü? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She gonna be all right? There's no sign of burning. It must be internal. | İyileşecek mi? Yandığına dair belirti yok. İç kanama olmalı. İyileşecek mi? Yandığına dair belirti yok. İç kanama olmalı. İyileşecek mi? Yandığına dair belirti yok. İç kanama olmalı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'll have to do a scan. Baby. Zoe, can you hear me? | Tarama yapmam lazım. Hayatım. Zoe, beni duyuyor musun? Tarama yapmam lazım. Hayatım. Zoe, beni duyuyor musun? Tarama yapmam lazım. Hayatım. Zoe, beni duyuyor musun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Zoe. Come on, sweetheart. | Zoe. Hadi hayatım. Zoe. Hadi hayatım. Zoe. Hadi hayatım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Zoe. Come on, talk, baby. Look at me, sweet... | Zoe. Hadi, konuş hayatım. Bana bak... Zoe. Hadi, konuş hayatım. Bana bak... Zoe. Hadi, konuş hayatım. Bana bak... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Kaylee. Kaylee, look at me. | Kaylee. Kaylee, bana bak. Kaylee. Kaylee, bana bak. Kaylee. Kaylee, bana bak. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I need you up in the engine room figurin' out what caused this. | Neyin sebep olduğunu çözmen için makine dairesine gitmeni istiyorum. Neyin sebep olduğunu çözmen için makine dairesine gitmeni istiyorum. Neyin sebep olduğunu çözmen için makine dairesine gitmeni istiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She ain't movin'. | Kıpırdamıyor. Kıpırdamıyor. Kıpırdamıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Serenity's not movin'. I know it. | Serenity kıpırdamıyor. Biliyorum. Serenity kıpırdamıyor. Biliyorum. Serenity kıpırdamıyor. Biliyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Which is why we need to suss out what it was happened, | İşte bu yüzden tekrar hareket etmesini sağlamak için ne olduğunu çözmemiz lazım. İşte bu yüzden tekrar hareket etmesini sağlamak için ne olduğunu çözmemiz lazım. İşte bu yüzden tekrar hareket etmesini sağlamak için ne olduğunu çözmemiz lazım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Think you can do that? Yes, Captain. | Yapabilir misin dersin? Evet, Kaptan. Yapabilir misin dersin? Evet, Kaptan. Yapabilir misin dersin? Evet, Kaptan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's a good girl. | Aferin. Aferin. Aferin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Come on, baby. You're strong, strongest person I ever met. | Hadi, hayatım. Güçlüsün, bildiğim en güçlü insansın. Hadi, hayatım. Güçlüsün, bildiğim en güçlü insansın. Hadi, hayatım. Güçlüsün, bildiğim en güçlü insansın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You can do this! She gonna make it? | Yapabilirsin! Yaşayacak değil mi? Yapabilirsin! Yaşayacak değil mi? Yapabilirsin! Yaşayacak değil mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Please. I need to work. Wash. | Lütfen. Çalışmam lazım. Wash. Lütfen. Çalışmam lazım. Wash. Lütfen. Çalışmam lazım. Wash. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Wash, I need you on the bridge. Zoe's hurt. | Wash, köprüye git. Zoe yaralandı. Wash, köprüye git. Zoe yaralandı. Wash, köprüye git. Zoe yaralandı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And the doctor is gonna do everything he can. | Ve doktor elinden geleni yapacak. Ve doktor elinden geleni yapacak. Ve doktor elinden geleni yapacak. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Meantime, I got to have you on the bridge. We need to know how bad it is. | Senin köprüde olmanı istiyorum. Durumun ne kadar kötü olduğunu öğrenmeliyiz. Senin köprüde olmanı istiyorum. Durumun ne kadar kötü olduğunu öğrenmeliyiz. Senin köprüde olmanı istiyorum. Durumun ne kadar kötü olduğunu öğrenmeliyiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How bad? It's bad, okay, sir? | Ne kadar kötü mü? Durum gayet kötü, efendim. Ne kadar kötü mü? Durum gayet kötü, efendim. Ne kadar kötü mü? Durum gayet kötü, efendim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
My wife may be dying here, so my feeling is it's pretty damn bad. | Karım ölüyor olabilir, durumun çok kötü olduğunu düşünüyorum. Karım ölüyor olabilir, durumun çok kötü olduğunu düşünüyorum. Karım ölüyor olabilir, durumun çok kötü olduğunu düşünüyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Wash... I'm not leaving her side, Mal! | Wash... Yanından ayrılmayacağım, Mal! Wash... Yanından ayrılmayacağım, Mal! Wash... Yanından ayrılmayacağım, Mal! | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't ask me again. | Bir daha isteme. Bir daha isteme. Bir daha isteme. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I wasn't askin'. I was tellin'. | İstememiştim. Gitmeni söylemiştim. İstememiştim. Gitmeni söylemiştim. İstememiştim. Gitmeni söylemiştim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You're gonna get to that bridge, and you're gonna get us back on our feet. | Köprüye gidecek ve sorunu gidereceksin. Köprüye gidecek ve sorunu gidereceksin. Köprüye gidecek ve sorunu gidereceksin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yeah. This is all very doable. | Evet. Gayet mümkün. Evet. Gayet mümkün. Evet. Gayet mümkün. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Shouldn't be a problem at all. | Hiç problem değil. Hiç problem değil. Hiç problem değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
A few modifications. Get some real manoeuvrability out of this boat. | Biraz tadilat yaptık mı, gemi manevra yapabilme özelliğine kavuşur. Biraz tadilat yaptık mı, gemi manevra yapabilme özelliğine kavuşur. Biraz tadilat yaptık mı, gemi manevra yapabilme özelliğine kavuşur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You'll be surprised. So you'll take the job then? | Şaşıracaksınız. O halde işi kabul ediyorsun? Şaşıracaksınız. O halde işi kabul ediyorsun? Şaşıracaksınız. O halde işi kabul ediyorsun? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Might do, might do. Think I'm startin' to get a feel here. | Olabilir. Olabilir. Sanırım bir şeyler hissetmeye başladım. Olabilir. Olabilir. Sanırım bir şeyler hissetmeye başladım. Olabilir. Olabilir. Sanırım bir şeyler hissetmeye başladım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Good. Well, take your time. Make yourself at home. | Güzel. Acele etme. Rahatına bak. Güzel. Acele etme. Rahatına bak. Güzel. Acele etme. Rahatına bak. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Just... fiddle around with the dials there. We'll be nearby. | Göstergelerle filan oyalan. Buralardayız. Göstergelerle filan oyalan. Buralardayız. Göstergelerle filan oyalan. Buralardayız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Great, ain't he? I don't like him. | Harika değil mi? Ben adamı sevmedim. Harika değil mi? Ben adamı sevmedim. Harika değil mi? Ben adamı sevmedim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What? Just somethin' about him bothers me. | Ne? Adamda beni rahatsız eden bir şeyler var. Ne? Adamda beni rahatsız eden bir şeyler var. Ne? Adamda beni rahatsız eden bir şeyler var. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What? What about him bothers you? I'm not sure. | Ne? Neyi seni rahatsız ediyor? Bilmiyorum. Ne? Neyi seni rahatsız ediyor? Bilmiyorum. Ne? Neyi seni rahatsız ediyor? Bilmiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's... somethin'. Well, your "somethin' " comes up against... | Bir şeyler. Senin "bir şeyler" bacağım kadar uzun... Bir şeyler. Senin "bir şeyler" bacağım kadar uzun... Bir şeyler. Senin "bir şeyler" bacağım kadar uzun... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
a list of recommendations as long as my leg. | ...bir tavsiye listesine sahip. ...bir tavsiye listesine sahip. ...bir tavsiye listesine sahip. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Tanaka raves about this guy. | Tanaka adama hayran. Tanaka adama hayran. Tanaka adama hayran. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Renshaw's been tryin' to get him on his crew for a month. | Renshow bir aydır ekibine katmak için uğraşıyormuş. Renshow bir aydır ekibine katmak için uğraşıyormuş. Renshow bir aydır ekibine katmak için uğraşıyormuş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And we need us a pilot. I understand, sir. He bothers me. | Bir pilota ihtiyacımız var. Anlıyorum efendim. Beni rahatsız etti. Bir pilota ihtiyacımız var. Anlıyorum efendim. Beni rahatsız etti. Bir pilota ihtiyacımız var. Anlıyorum efendim. Beni rahatsız etti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Look, we finally got ourselves a genius mechanic. | Bak, sonunda kendimize dahi bir teknisyen bulduk. Bak, sonunda kendimize dahi bir teknisyen bulduk. Bak, sonunda kendimize dahi bir teknisyen bulduk. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's about time we hired someone to fly this damn thing. "Genius"? | Bu mereti uçuracak birini bulmanın vakti geldi. "Dahi?" Bu mereti uçuracak birini bulmanın vakti geldi. "Dahi?" Bu mereti uçuracak birini bulmanın vakti geldi. "Dahi?" | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No one's ever called me that before. Shiny. | Kimse daha önce benim için böyle dememişti. Şahane. Kimse daha önce benim için böyle dememişti. Şahane. Kimse daha önce benim için böyle dememişti. Şahane. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Just bothers me. | Rahatsız ediyor işte. Rahatsız ediyor işte. Rahatsız ediyor işte. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Her heart stopped. | Kalbi durdu. Kalbi durdu. Kalbi durdu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Maybe someone should get her husband down here. No. What do you need, Doc? | Belki biri kocasını buraya çağırmalı. Hayır. Neye ihtiyacın var, Doktor? Belki biri kocasını buraya çağırmalı. Hayır. Neye ihtiyacın var, Doktor? Belki biri kocasını buraya çağırmalı. Hayır. Neye ihtiyacın var, Doktor? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That drawer. Right there. | Şuradaki çekmece. Şuradaki çekmece. Şuradaki çekmece. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That's the one. What is it? | Evet, o. Nedir ki? Evet, o. Nedir ki? Evet, o. Nedir ki? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Pure adrenaline. | Adrenalin. Adrenalin. Adrenalin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Cap? Is Zoe gonna be okay? | Kaptan? Zoe iyileşecek mi? Kaptan? Zoe iyileşecek mi? Kaptan? Zoe iyileşecek mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You let the doctor worry about Zoe. | Bırak Zoe'yi doktor düşünsün. Bırak Zoe'yi doktor düşünsün. Bırak Zoe'yi doktor düşünsün. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Tell me what you know. | Bildiklerini anlat. Bildiklerini anlat. Bildiklerini anlat. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Catalyzer on the port compression coil blew. It's where the trouble started. | Basınç bobini katalizörü yanmış. Problem böyle başlamış. Basınç bobini katalizörü yanmış. Problem böyle başlamış. Basınç bobini katalizörü yanmış. Problem böyle başlamış. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Okay, I need that in captain dummy talk, Kaylee. | Pekâlâ, basit kaptan dilinde alayım, Kaylee. Pekâlâ, basit kaptan dilinde alayım, Kaylee. Pekâlâ, basit kaptan dilinde alayım, Kaylee. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're dead in the water. Can you fix it? | Kalakaldık. Tamir edebilir misin? Kalakaldık. Tamir edebilir misin? Kalakaldık. Tamir edebilir misin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I could try. Ju... Just get us to limpin'. That's all I need. | Deneyebilirim. Kıpırdamamızı sağla yeter. Tek istediğim bu. Deneyebilirim. Kıpırdamamızı sağla yeter. Tek istediğim bu. Deneyebilirim. Kıpırdamamızı sağla yeter. Tek istediğim bu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What? What is it? Well, it's worse than just the coil. | Ne var? Ne? Durum bobinden daha da kötü. Ne var? Ne? Durum bobinden daha da kötü. Ne var? Ne? Durum bobinden daha da kötü. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How can it be worse? Main life support's down | Nasıl daha kötü ne olabilir ki? Motor öldüğü için... Nasıl daha kötü ne olabilir ki? Motor öldüğü için... Nasıl daha kötü ne olabilir ki? Motor öldüğü için... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
on account of the engine being dead. | ...ana yaşam destek ünitesi de çalışmıyor. ...ana yaşam destek ünitesi de çalışmıyor. ...ana yaşam destek ünitesi de çalışmıyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Right. But we got auxiliary life support. No, we don't. | Evet, ama yedek yaşam destek ünitemiz var. Hayır, yok. Evet, ama yedek yaşam destek ünitemiz var. Hayır, yok. Evet, ama yedek yaşam destek ünitemiz var. Hayır, yok. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Ain't even on. Explosion must've knocked it out. | Devrede bile değil. Patlama bozmuş olmalı. Devrede bile değil. Patlama bozmuş olmalı. Devrede bile değil. Patlama bozmuş olmalı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So what are we breathin'? Whatever got pumped | O halde ne soluyoruz? Patlama yüzünden... O halde ne soluyoruz? Patlama yüzünden... O halde ne soluyoruz? Patlama yüzünden... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
into the atmo before the explosion shut it all down. | ...bozmadan önce içeriye ne pompalamışsa onu. ...bozmadan önce içeriye ne pompalamışsa onu. ...bozmadan önce içeriye ne pompalamışsa onu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Most of that oxygen got ate up by the fire on its way out the door. | Oksijenin büyük bölümü yangını söndürmek için kapıyı açtığımızda gitti. Oksijenin büyük bölümü yangını söndürmek için kapıyı açtığımızda gitti. Oksijenin büyük bölümü yangını söndürmek için kapıyı açtığımızda gitti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, whatever's left is what we got. How long? | Ne kalmışsa onu kullanıyoruz. Ne kadar vaktimiz var? Ne kalmışsa onu kullanıyoruz. Ne kadar vaktimiz var? Ne kalmışsa onu kullanıyoruz. Ne kadar vaktimiz var? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
A couple of hours, maybe. We'll start to feel it... | Belki birkaç saat. Yokluğunu hissetmeye başlayacağız... Belki birkaç saat. Yokluğunu hissetmeye başlayacağız... Belki birkaç saat. Yokluğunu hissetmeye başlayacağız... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
and then we won't feel nothin' at all. | ...ve sonra hiçbir şey hissetmeyeceğiz. ...ve sonra hiçbir şey hissetmeyeceğiz. ...ve sonra hiçbir şey hissetmeyeceğiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
How is she? | Durumu nasıl? Durumu nasıl? Durumu nasıl? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She's still unconscious... | Hâlâ baygın... Hâlâ baygın... Hâlâ baygın... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
...but her vitals are strong. | ...ama hayati değerleri güçlü. ...ama hayati değerleri güçlü. ...ama hayati değerleri güçlü. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She won't know it, but as long as | Farkına bile varmayacak. Durumu böyle devam ederse, bizden uzun yaşar. Farkına bile varmayacak. Durumu böyle devam ederse, bizden uzun yaşar. Farkına bile varmayacak. Durumu böyle devam ederse, bizden uzun yaşar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
She's using less oxygen. | Daha az oksijen tüketiyor. Daha az oksijen tüketiyor. Daha az oksijen tüketiyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I always thought the name Serenity | Serenity isminin belli belirsiz hüzünlü... Serenity isminin belli belirsiz hüzünlü... Serenity isminin belli belirsiz hüzünlü... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
had a vaguely funereal sound to it. | ...bir havası olduğunu düşünmüştüm hep. ...bir havası olduğunu düşünmüştüm hep. ...bir havası olduğunu düşünmüştüm hep. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I love this ship. | Bu gemiyi çok seviyorum. Bu gemiyi çok seviyorum. Bu gemiyi çok seviyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I have from the first moment I saw it. | İlk gördüğüm andan beri. İlk gördüğüm andan beri. İlk gördüğüm andan beri. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I just don't want to die on it. | Ama içinde ölmek istemiyorum. Ama içinde ölmek istemiyorum. Ama içinde ölmek istemiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I don't want to die at all. | Ben de ölmek istemiyorum. Ben de ölmek istemiyorum. Ben de ölmek istemiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Suffocation's not exactly the most dignified way to go. | Nefes alamayarak ölmek pek asil bir ölüm şekli değil. Nefes alamayarak ölmek pek asil bir ölüm şekli değil. Nefes alamayarak ölmek pek asil bir ölüm şekli değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The human body will... | İnsan bedeni... İnsan bedeni... İnsan bedeni... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Please, I don't really require a clinical description right now. | Lütfen, klinik bir tarife ihtiyacım yok şu anda. Lütfen, klinik bir tarife ihtiyacım yok şu anda. Lütfen, klinik bir tarife ihtiyacım yok şu anda. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |