English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 18694
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Hey, you, come here. | Sen, buraya gel. | Falling Up-1 | 2009 |  |
| You must be the new kid. | Sen yeni çocuk olmalısın. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Yeah, Henry O'Shea. | Evet, Henry O'Shea. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Raul. You're on with me tonight. | Raul. Bu gece benimlesin. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Go get changed. | Git üzerini değiş. | Falling Up-1 | 2009 | |
| The locker room's on B1... down the stairs, make a right. | Soyunma odası 1. katta, merdivenlerden inice sağda. | Falling Up-1 | 2009 | |
| I'm Henry. I'm the new doorman. | Ben Henry, yeni kapıcı. | Falling Up-1 | 2009 | |
| What's going on? I was sleeping. | Neler oluyor? Uyuyordum. | Falling Up-1 | 2009 | |
| This guy was touching me. | Bu çocuk beni okşuyordu. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Touching you? No, I wasn't touching him. | Okşuyor muydu? Hayır, okşamıyordum. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Was he touching you? | Okşuyor muydu? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Okay, yes, I was touching him, | Tamam, ona dokundum, | Falling Up-1 | 2009 | |
| but I thought something was wrong with his breathing. | ama nefes almadığını düşünmüştüm. | Falling Up-1 | 2009 | |
| I was listening to his chest. I was on my way to get my uniform. | Göğsünü dinliyordum. Üniformamı almaya gelmiştim. | Falling Up-1 | 2009 | |
| What's wrong with my chest? | Göğsümün nesi var? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Francisco, settle down, okay? | Francisco, sakin ol, tamam mı? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Look, buddy, I'm not gay. | Bak, dostum, ben gey değilim. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Oh, who said anything about being gay? | Kim sana gey dedi ki? | Falling Up-1 | 2009 | |
| He said I was touching him. I'm studying to be a nurse. | Onu okşadığımı söyledi. Ben hemşirelik okuyorum. | Falling Up-1 | 2009 | |
| And you're not gay? | Ve gey değilsin? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Look, Dr. Kildare, you're not working here. | İyi dinle, Dr. Kildare, | Falling Up-1 | 2009 | |
| You're not on call, okay? | hemşirelik yok burada, tamam? | Falling Up-1 | 2009 | |
| If anything is wrong with him, you let him die. | Eğer bir sorunu varsa, bırak ölsün. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Now get a uniform, get dressed, | Git üniformanı al, üzerini giyin. | Falling Up-1 | 2009 | |
| and no touching. | Dokunmak yok. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Don't touch anybody that works here. | Kimseye dokunmak yok, burada işler böyle yürür. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Don't touch anybody who lives here. You got it? | Burada çalışan hiç kimseye dokunma. Burada yaşayan hiç kimseye dokunma. Anlaşıldı mı? | Falling Up-1 | 2009 | |
| You've got obstructed breathing. | Nefes alma sorununuz var. | Falling Up-1 | 2009 | |
| What's destructive breathing? | Nefes borumda ne var? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Do we really have to wear the hat? | Bu şapkayı takmamız mecburi mi? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Nice fit. | Güzel oturmuş. | Falling Up-1 | 2009 | |
| It's hot, right? | Sıcak, değil mi? | Falling Up-1 | 2009 | |
| That's 'cause it's made of wool... | Çünkü yünlü... | Falling Up-1 | 2009 | |
| one uniform for summer, winter, spring and fall. | Yaz, kış, bahar aynı üniforma... | Falling Up-1 | 2009 | |
| You ain't gonna find no air conditioning nowhere... | Hiç bir yerde, toplarının terlemesini önleyecek, | Falling Up-1 | 2009 | |
| that's gonna stop you from sweating your nuts off. | klima yok... | Falling Up-1 | 2009 | |
| You see Francisco downstairs? | Aşağıda Fransisco'yu gördün mü? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Oh, yeah. We had a nice conversation. | Evet. Güzel bir tanışma oldu. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Yeah? | Güzel? | Falling Up-1 | 2009 | |
| He's usually asleep. | Genelde uykuludur. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Why didn't you eat early when you had time? | Neden vaktin varken yemedin? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Look, I couldn't because I was waiting for you. | Yiyemedim, çünkü seni bekliyordum. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Oh, waiting for me. Did you pack the Blackberry charger? | Beni bekliyormuş... Blackberrymin şarj aletini aldın mı? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Yes, I packed the Blackberry charger. How many times are you gonna ask me? | Evet, Blackberrynin şarj aletini aldım. Kaç defa daha soracaksın? | Falling Up-1 | 2009 | |
| As many times as it takes to know you did it, Debbie. | Aldığını almama yetecek kadar, Debbie. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Don't Debbie me. | Bana trip yapma. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Good evening, Mr. and Mrs. Silverman. | İyi akşamlar, Bay ve Bayan Silverman. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Hey, Bobby. This is our new doorman Henry. | Merhaba, Bobby. Bu yeni kapıcı Henry. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Hello, Henry. | Merhaba, Henry. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Pleased to meet you, Henry. Nice to meet you too, sir. | Tanıştığımıza memnun oldum, Henry. Ben de, efendim. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Here, take Hercules. | İşte, al bakalım herkül. | Falling Up-1 | 2009 | |
| I need to take my Klonopin before we leave for this nightmare... | Bu kâbus için yola çıkmadan önce hapımı almalıyım... | Falling Up-1 | 2009 | |
| I mean, our romantic anniversary getaway. | Yani, romantik yıldönümü kaçamağımız. | Falling Up-1 | 2009 | |
| The car's ready, Mr. Silverman. | Arabanız hazır, Bay Silverman. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Thank you, Raul. | Teşekkürler, Raul. | Falling Up-1 | 2009 | |
| We'll be back on Sunday. | Pazar günü döneceğiz. | Falling Up-1 | 2009 | |
| If you can't get us on the cell, you know you can always email. | Cep telefonundan ulaşamazsan, e postayı dene, | Falling Up-1 | 2009 | |
| Your father doesn't even have a bowel movement without his Blackberry. | biliyorsun baban Blackberry'si olmadan tuvalete bile gitmez. | Falling Up-1 | 2009 | |
| No parties, Bobby. | Parti yok, Bobby. | Falling Up-1 | 2009 | |
| I'm not gonna have any parties. | Parti falan olmayacak baba... | Falling Up-1 | 2009 | |
| You listen to your father. | Babanı dinle. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Me too, Mom. | Bende seni anne. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Keep an eye on him, okay, Henry? | Ona göz kulak ol, tamam mı, Henry? | Falling Up-1 | 2009 | |
| I will, sir. Thank you very much. | Olacağım Efendim. Çok teşekkür ederim. | Falling Up-1 | 2009 | |
| You hungry, man? I'm starving. Let's get something to eat. | Aç mısın adamım? Karnım zil çalıyor Hadi yiyecek bir şeyler alalım. | Falling Up-1 | 2009 | |
| I thought we weren't supposed to eat up here. | Burada yemememiz gerektiğini sanıyordum. | Falling Up-1 | 2009 | |
| We ain't supposed to be seen eating. That don't mean we gotta starve. | Burada yerken görülmememiz gerekiyor. Açlıktan kıvranmamızı beklemiyorlar galiba. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Yeah, Mo's. Yeah, what's happening? | Mo'nun yeri. Ne var, ne yok? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Let me get hold on one second. What you want on it? | 1 sn hatta kal. Neyli olsun? | Falling Up-1 | 2009 | |
| It's my first night. I'm all right. | Bu ilk gecem. Bence fark etmez. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Sausage, pepperoni... what? | Sosisli, İtalyan salamlı? Neyli? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Sure. | Fark etmez. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Let me get a large half pepperoni half sausage. | Yarısı sosisli, yarısı salamlı olsun. | Falling Up-1 | 2009 | |
| 1500 Fifth Avenue. | 1500, 5. Sokak. | Falling Up-1 | 2009 | |
| [Man]: Raul? Yeah, what's up? It's Raul. | Raul? Ne haber? Ben Raul. | Falling Up-1 | 2009 | |
| I'm just chilling. You know what's happening. | Sadece takılıyordum. Neler olduğunu biliyorsun. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Be about 20 or 30 minutes. Mm hmm, okay, thanks. For sure. | 20 30 dakikada hazır olur. Tamam, teşekkür ederim. | Falling Up-1 | 2009 | |
| 30 minutes or less. | En fazla 30 dakika. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Nurses' School, huh? | Hemşirelik okulu ha? | Falling Up-1 | 2009 | |
| I guess that's cool. | Sorun değil. | Falling Up-1 | 2009 | |
| You don't want to be no doctor? | Doktor falan olmak istemiyorsun, öyle mi? | Falling Up-1 | 2009 | |
| You know how much it costs to go to med school? | Tıp fakültesine gitmek kaça patlar biliyor musun? | Falling Up-1 | 2009 | |
| No. More than I got. Crazy money. | Hayır. Sahip olduğumdan daha fazlası. Çok para. | Falling Up-1 | 2009 | |
| And I didn't have the scores for a scholarship. | Burs için gerekli not ortalamam da yok. | Falling Up-1 | 2009 | |
| I'm gonna take off, buddy. | Ben biraz mola veriyorum. | Falling Up-1 | 2009 | |
| What do you mean, take off? | Ne demek mola veriyorum? | Falling Up-1 | 2009 | |
| You don't need me here, man. You got this job down pat. | Bana ihtiyacın yok dostum. Bunu becerebilirsin. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Somebody comes open the door, let them in. | Birisi gelir, kapıyı açarsın, onları karşılarsın. | Falling Up-1 | 2009 | |
| I mean, the night shift is dead. It's easy. | Gece vardiyası ölüdür. Kebap iş. | Falling Up-1 | 2009 | |
| It's easier than being a nurse, right? | Hemşire olmaktan daha kolay, değil mi? | Falling Up-1 | 2009 | |
| What if George comes? | Ya George gelirse? | Falling Up-1 | 2009 | |
| George is asleep. | George uyumuştur. | Falling Up-1 | 2009 | |
| And if he do come, just cover for me. Tell him I went to get some coffee. | Eğer olurda gelirse, beni korursun. Kahve almaya gittiğimi falan söyle. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Good looking, my brother. | İyi görünüyorsun, kardeşim. | Falling Up-1 | 2009 | |
| He's kind of cute. | Çok tatlı. | Falling Up-1 | 2009 | |
| A doorman. | Kapıcı. | Falling Up-1 | 2009 | |
| What's up? Hi, can I help you, ladies? | Ne haber? Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim? | Falling Up-1 | 2009 | |
| Yeah, we're here to see Roberto, 8B. We're his cousins. | Roberto'yu görmeye geldik, daire 8B, biz kuzenleriyiz. | Falling Up-1 | 2009 | |
| Hang on one second. | Bir saniye. | Falling Up-1 | 2009 | |
| You said 8... | Sekiz... | Falling Up-1 | 2009 | |
