English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 18639
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Please be dirty clothes. | Lütfen kirli elbiselerim olsun. | Faking it-1 | 2014 |  |
| We... Yeah, we did. | Biz... Evet, yaptık. | Faking it-1 | 2014 | |
| Are you up yet? Can I come in? | Kalktın mı? Gelebilir miyim? | Faking it-1 | 2014 | |
| I'd really like to talk. | Konuşmak istiyorum. | Faking it-1 | 2014 | |
| Go, go! My clothes! | Git, git! Kıyafetlerim! | Faking it-1 | 2014 | |
| I'm not going to let you shut me out. | Beni engellemene izin vermeyeceğim. | Faking it-1 | 2014 | |
| Amy, I'm coming in. | Amy, içeri geliyorum. | Faking it-1 | 2014 | |
| I have been the worst best friend ever. | Çok kötü bir arkadaş oldum. | Faking it-1 | 2014 | |
| that you've been having these feelings. | Bu kadar zamandır bu hisleri beslediğini bilmiyordum. | Faking it-1 | 2014 | |
| Must have been torture. | Sana işkence olmuştur. | Faking it-1 | 2014 | |
| Yeah, wasn't fun. | Evet, eğlenceli değildi. | Faking it-1 | 2014 | |
| Um, can we talk about this later? | Bunu sonra konuşalım mı? | Faking it-1 | 2014 | |
| I am so deeply sorry. | Çok üzgünüm. | Faking it-1 | 2014 | |
| I made it all about me and my crush on some silly boy, | Hep kendimi ve aşık olduğum salak çocuğu umursadım... | Faking it-1 | 2014 | |
| who by the way, now hates me for not being a real lesbian, | ...ve şimdi gerçek bir lezbiyen olmadığım için benden nefret ediyor... | Faking it-1 | 2014 | |
| so you two have that in common. | ...yani ikimizin ortak noktası. | Faking it-1 | 2014 | |
| You should. I'm a terrible person. | Etmelisin. Ben çok kötü bir insanım. | Faking it-1 | 2014 | |
| Oh, I really am not in a place to judge. | Yargılayacak durumda değilim. | Faking it-1 | 2014 | |
| There I go again. What? | Al işte. Ne? | Faking it-1 | 2014 | |
| Making it all about me. See? | Kendi hakkımda her şeyi yapmak. Gördün mü? | Faking it-1 | 2014 | |
| Worst best friend ever. | En kötü 'en iyi arkadaş.' | Faking it-1 | 2014 | |
| But I promise from now on, I'm all about you. | Ama şu andan itibaren söz veriyorum, artık tamamen seninim. | Faking it-1 | 2014 | |
| Tell me about the rest of your night. | Gecenin geri kalanını anlat. | Faking it-1 | 2014 | |
| Did you cry yourself to sleep like I did? | Uyurken benim gibi ağladın mı? | Faking it-1 | 2014 | |
| I just... I had so much to drink, | Çok fazla içtim... | Faking it-1 | 2014 | |
| and I have this crushing hangover. | ...ve akşamdan kalma olam başım çatlıyor. | Faking it-1 | 2014 | |
| Can we talk about this later? W... | Sonra konuşalım mı? | Faking it-1 | 2014 | |
| and we'll get a greasy breakfast in you, stat? | Al, neden şunu giymiyorsun, hemen gidip kahvaltı ederiz? | Faking it-1 | 2014 | |
| I can't. | Edemem. | Faking it-1 | 2014 | |
| Amy, I'm not letting you pull away. | Amy, uzaklaşmana izin vermeyeceğim. | Faking it-1 | 2014 | |
| We're spending the rest of our lives together, | Hayatımızın geri kalanını beraber geçireceğiz... | Faking it-1 | 2014 | |
| so we just... We have to work this out. | ...o yüzden bunu halletmeliyiz. | Faking it-1 | 2014 | |
| Okay? Talk it out. | Tamam mı? Konuşarak çözelim. | Faking it-1 | 2014 | |
| Okay, and we will. We will, just not right now. | Tamam, çözeceğiz, sadece şimdi değil. | Faking it-1 | 2014 | |
| Is Amy up? | Amy uyandı mı? | Faking it-1 | 2014 | |
| I have to drive Nana home, | Nana'yı eve götürmeliyim... | Faking it-1 | 2014 | |
| and she promised to run interference. | ...ve sorunları çözmemde bana yardımcı olmak için söz verdi. | Faking it-1 | 2014 | |
| I am not in the mood for my mother's constructive criticism. | Annemin yapıcı eleştirilerini dinleyecek havamda değilim. | Faking it-1 | 2014 | |
| I could go if you want. Old people love me. | İstersem ben götürebilirim. Yaşılar beni sever. | Faking it-1 | 2014 | |
| I share their values. | Kıymetlerini bilirim. | Faking it-1 | 2014 | |
| but I could never ask you to... | Çok naziksin ama senden asla böyle bir şeyi isteyemem... | Faking it-1 | 2014 | |
| Uh, just saw the time. Gotta run. | Saate baktım. Koşmam lazım. | Faking it-1 | 2014 | |
| So much to do before we fly to Cancun tonight. | Bu gece Cancun'a gitmeden önce yapmam gereken çok şey var. | Faking it-1 | 2014 | |
| I'll go get Amy. Oh, let her sleep. | Amy'i getireceğim. Bırak uyusun. | Faking it-1 | 2014 | |
| She had a late night. | Geç uyudu. | Faking it-1 | 2014 | |
| I can handle Nana. | Nana'yı ben idare ederim. | Faking it-1 | 2014 | |
| Oh, everything is perfect. This is perfect. | Her şey mükemmel. Mükemmel. | Faking it-1 | 2014 | |
| Hey, we missed the sunrise. | Güneşin doğuşunu kaçırdık. | Faking it-1 | 2014 | |
| Good thing there's another one tomorrow. | Neyse ki yarın bir daha güneş doğacak. | Faking it-1 | 2014 | |
| I see a lot of cold showers in my future. | Geleceğimde bir sürü soğuk duş aldığımı görebiliyorum. | Faking it-1 | 2014 | |
| This is not happening. I won't allow it. | Bu gerçekleşmeyecek. İzin vermeyeceğim. | Faking it-1 | 2014 | |
| Like she can do that. | Sanki bunu yapabilir. | Faking it-1 | 2014 | |
| What? You need to apologize. | Ne? Özür dilemelisin. | Faking it-1 | 2014 | |
| But I don't wanna. 1 | Ama istemiyorum. | Faking it-1 | 2014 | |
| See, this is one of those times where you can choose | Bak, kötü kurdu mu yoksa iyi kurdu mu... | Faking it-1 | 2014 | |
| to feed the good wolf or the bad wolf. | ...besleyeceğini seçebileceğin zamanlardan biri. | Faking it-1 | 2014 | |
| but only because you're so cute when you talk about wolves. | İyi, yapacağım ama sırf kurtlardan bahsederken çok tatlı olduğun için. | Faking it-1 | 2014 | |
| Millions of women have used the morning after pill | Milyonlarca kadın ciddi bir yan etkisi olmadan... | Faking it-1 | 2014 | |
| with no reports of serious complications. | ...doğum kontrol hapı kullandı. | Faking it-1 | 2014 | |
| Do you have a pill for my guilt? | Kabahatim için bir hapın var mı? | Faking it-1 | 2014 | |
| I just made the biggest mistake of my life. | Hayatımın en büyük hatasını yaptım. | Faking it-1 | 2014 | |
| We're not here to judge. I deserve to be judged. | Yargılamak için burada değiliz. Yargılanmayı hak ediyorum. | Faking it-1 | 2014 | |
| Last night, I told my best friend, "I love you," | Dün gece en iyi arkadaşıma 'seni seviyorum' dedim ve... | Faking it-1 | 2014 | |
| and when she rejected me, I got drunk | ...kız beni reddetti sonra sarhoş olup... | Faking it-1 | 2014 | |
| and slept with her boyfriend. | ...onun erkek arkadaşıyla yattım. 1 | Faking it-1 | 2014 | |
| Do you think I should tell her? | Sence bunu ona söylemeli miyim? | Faking it-1 | 2014 | |
| You're judging me. No, no judgment, I promise. | Beni yargılıyorsun. Hayır, yargılamıyorum. | Faking it-1 | 2014 | |
| I just want to remind you that these won't protect you | Sadece bu hapın sizin cinsel hastalıklardan korumayacağını hatırlatmak isterim. | Faking it-1 | 2014 | |
| Just when I thought my day couldn't get any worse. | Günüm daha kötüye gidemezdi. | Faking it-1 | 2014 | |
| Hey. Um, this is my best friend. | Bu benim en iyi arkadaşım. | Faking it-1 | 2014 | |
| Don't be creeped out, but I followed you here. | Kaçma, ama seni buraya kadar takip ettim. | Faking it-1 | 2014 | |
| I just... I really think we should talk about last night. | Bence gerçekten dün akşam hakkında konuşmalıyız. | Faking it-1 | 2014 | |
| What's that? It's for my mom. | O nedir? Annem için. | Faking it-1 | 2014 | |
| They're going to Mexico on their honeymoon, | Balayına Meksika'ya gidecekler ve orada... | Faking it-1 | 2014 | |
| and she doesn't want to spend it on the toilet. | ...zamanını tuvalette geçirmek istemiyor. | Faking it-1 | 2014 | |
| Well, do you want to walk back together? | Beraber dönmek ister misin? | Faking it-1 | 2014 | |
| We could talk. | Konuşabiliriz. | Faking it-1 | 2014 | |
| Now really isn't a good time. | Şu an iyi bir zaman değil. | Faking it-1 | 2014 | |
| Amy, wait. | Amy, bekle. | Faking it-1 | 2014 | |
| Bad hangover? | Akşamdan kalma mı? | Faking it-1 | 2014 | |
| Last night was a blur. | Dün gece çok bulanıktı. | Faking it-1 | 2014 | |
| And I don't blame you. I just want to explain. | Seni suçlamıyorum. Sadece açıklama yapmak istiyorum. | Faking it-1 | 2014 | |
| Yes, I lied about being a lesbian, but in my defense, | Evet, lezbiyen olmamla ilgili yalan söyledim... | Faking it-1 | 2014 | |
| the only reason that you noticed me was because I was one. | ...ama beni fark etmenin tek nedeni lezbiyen olmam. | Faking it-1 | 2014 | |
| I told you I hate lying, | Sana yalandan... | Faking it-1 | 2014 | |
| like, over and over and over. | ...nefret ettiğimi defalarca söyledim. | Faking it-1 | 2014 | |
| I was worried that if you found out the truth | Gerçeği öğrenince bana olan ilgini... | Faking it-1 | 2014 | |
| you'd lose interest in me. | ...kaybedeceğinden korktum. | Faking it-1 | 2014 | |
| So instead, I lied, and... | O yüzden yalan söyledim... | Faking it-1 | 2014 | |
| Now you've lost interest in me... How ironic. | Şimdi de bana olan ilgini kaybettin. Ne kadar ironik. | Faking it-1 | 2014 | |
| Well, don't worry, from now on, I'll stay out of your life. | Endişelenme, şu andan itibaren hayatından uzak duracağım. | Faking it-1 | 2014 | |
| Maybe that's for the best. | Belki de en iyisi budur. | Faking it-1 | 2014 | |
| Did someone here order an apology with extra cheese? | Biri ekstra peynir ile özür dilemem için beni mi istetti? | Faking it-1 | 2014 | |
| I don't need the empty calories. | Gereksiz kalorilere ihtiyacım yok. | Faking it-1 | 2014 | |
| You're only doing this because of Pablo. | Pablo yüzünden buradasın. | Faking it-1 | 2014 | |
| He has nothing to do with this. | Bunun onunla bir alakası yok. | Faking it-1 | 2014 | |
| Okay, maybe he nudged me a little. | Tamam, belki biraz payı vardır. | Faking it-1 | 2014 | |
| But I went too far, and I do feel bad. | Ama çok ileri gittim ve kendimi kötü hissettim. | Faking it-1 | 2014 | |
| And I'm turning over a new leaf. | Yeni bir sayfa açıyorum. | Faking it-1 | 2014 | |
| No more outing people's secrets. Forgive me? | Başlarının sırlarını yaymak da yok. Beni affediyor musun? | Faking it-1 | 2014 | |
