Search
English Turkish Sentence Translations Page 182715
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I promise i won't raise my hand. | Söz, elimi kaldırmayacağım. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
Grandpa, i need to crap. Ditto. | Dede, gazım var. Benim de. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
I have two gas cannons with me. | Yanımda iki tane gaz bombam var. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
I will blow them away. | Onları havaya uçuracağım. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
Brother, i think they're playing hide and seek with us. | Ağabey, sanırım bizimle saklambaç oynuyorlar. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
No one could ever defeat me in this game when i was young! | Çocukken bu oyunda hiç kimse beni yenemezdi! | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
Don't be scared, brother, i'm there. | Korkma ağabey, buradayım. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
Hey, you... sorry. | Hey, sen... Afedersin. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
'Dharamcol'. It can make the sky stick with the earth! | 'Dharamcol'. Yeri göğe yapıştırır! | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
When dharmendra and sunny deol fight... | Dharmendra ve Sunny Deol dövüşürken... | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
...what can bobby deol (indian actors) do? | ... Bobby Deol'a iş düşer mi? ... Bobby Deol'a (Hintli aktörler) iş düşer mi? | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
I love you too much | Seni çok seviyorum | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
i am scared of being separated from you. | Senden ayrı kalmaktan korkuyorum. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
Is anyone else left? Darn you!! | Var mı başka kalan? | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
No matter it's a sunday or a monday... | Pazar ya da pazartesi farketmez... | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
...eat eggs everyday! | ... her gün yumurta yiyin! | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
It seems i have to show who i really am. | Sanırım gerçek yüzümü göstermeliyim. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
Let me go, i need to take a leak! | Bırak gideyim, bir su dökmem lazım! | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
I have to pay my child's school fee. | Çocuğumun okul ücretini ödemeliyim. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
Show them the repercussions... | Bize bulaşmanın ne demek olduğunu... | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
...of locking horns with us. | ... gösterin onlara. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
I always keep fake bullets in my gun. What? | Silahımda hep sahte mermi bulundururum. Ne? | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
I didn't know either | Ben de bilmiyordum. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
Now even i will cast my vote on the airplane symbol! | Artık ben de uçak sembolüne vuracağım! | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
mr. Joe, gun... | Bay Joe, silah... | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
I know that they are brothers. | Ben kardeş olduklarını biliyordum. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
So when he said that he's his brother... | Yani o, onun kardeşi olduğunu söyleyince... | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
no, i mean when he said that he's his brother... | Yo, yani o, onun kardeşi olduğunu söyleyince... | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
...he thought that i'm not his brother, but an nri. | ... o, onun kardeşi olmadığımı sanıyordu. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
I know that the boy's brother is an nri. Yes. | Bu delikanlının bir NRI olduğunu biliyorum. Evet. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
But by god's grace, he'll be an nri soon. Yes. | Ama Tanrı'nın lütfuyla, o da yakında bir NRI olacak. Evet. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
I have changed... | Ben değiştim... | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
What can i do? | Ne yapayım? | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
At least change your ways now! I will try. | Bari bundan sonra değiş! Denerim. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
Dharam, you're the biggest... | Dharam, büyüksün... | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
i know!! | Biliyorum! | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
I am crazy about you. | Senin için çıldırıyorum. | Yamla Pagla Deewana-2 | 2011 | ![]() |
It's a pretty low price. | Bu oldukça küçük bir ödül. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Nothing's for free. That's my motto. | Hiçbir şey karşıIıksız değildir. Bu benim düsturum. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Mine, too. Nothing's for free. Never share. | Bence de. Hiçbir şey bedava değildir. Hiçbir zaman paylaşmam. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
That's my second motto. And mine, too. Never share. | Bu da benim ikinci sloganım. Ve ben de. Asla paylaşmam. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Can none of you two gentlemen content himself with our gratitude? | Siz iki beyden biri bizim minnettarlığımızla yetinebilir mi? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Particularly with mine. | Özellikle benle beraber olacakken. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
There's a saying: When in doubt, let fate decide. | Bir söz vardır: Şüpheye düşersen, kader karar versin. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
You want to give it a try? The loser takes the money. | Denemek ister misin? Kaybeden parayı alır. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Adios! | Hoşçakal! | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
That's mine! No, we share! | Bu benim! Hayır, paylaşacağız! | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Share! As if. | Paylaştır! Sözde. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
To the river! | Nehire! | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Where are you going, Yankee? | Nereye gidiyorsun, Yankee? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Don't cross the river. It's the land of the Great Concho. | Nehiri geçme. Orası Büyük Concho'nun toprakları. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Well, Perro. | Pekala, Perro. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Are we roaming around again? | Yine etrafından mı dolaşacaksın? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Why? We're on the way to the Great Concho. | Neden? Büyük Concho'nun yolu üzerindeyiz. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Your compass must be broken, muchachos. This ain't the way to the Concho. | Pusulan bozuk olmalı, delikanlı. Burası Concho'nun yolu değil. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
This is the way to the border. I know, Luiz. | Burası sınıra giden yol. Biliyorum, Luiz. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
But it's not wise to go to the Concho on the direct way. | Fakat Concho'ya doğrudan gitmek akıllıca olmaz. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Look. That's all we got. | Bak. Elimizdeki sadece bu. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
The "Cheap John" has the bulk of the loot, and he scrammed across the border. | "Cheap John" ganimetleri topladı, sınırdan geçmek üzere. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Did I give you a clear account? Yes, yes. | Size ödeme yapmıyor muyum? Evet, evet. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
And that's all you have to account for? | Ödeme yapman yeterli olacak mı? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Or is there something else you have to account for? | Ya da hesabını vermek zorunda olduğun başka bir şey mı var? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
What do you mean? That's all I got, Luiz. | Ne demek istiyorsun? Elimde sadece bu var, Luiz. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
You didn't think we'd abandon the gang after the coup, did you? | Askeri darbeden sonra çeteyi terk edeceğimizi düşünmedin, değil mi? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
We ain't no dirty traitors. | Lanet olası bir hain değiliz. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Who said you were? You know what the Great Concho said? | Bunu kim söyIedi? Büyük Concho ne dedi biliyor musun? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
"If Perro doesn't fancy us anymore, he can just go." | "Eğer Perro artık bizi istemıyorsa, gidebilir " | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
But the Concho has one condition. | Ama Concho'nun bir şartı var. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Just a tiny one. What... condition is that, Luiz? | Yanlızca küçücük birşey. Ne... şartı mı var, Luiz? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
That you make him your heir. Your sole heir. | Kendi varisi yapmak. Tek varisi. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Let's go, boys! | Gidelim, çocuklar! | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
From far away? | Uzaklardan mı? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
What's with this masquerade? I don't find it amusing. | Bu maskeli baloda neyin nesi? Bunu eğlenceli bulmuyorum. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
I assure you, there's not much to laugh about here, stranger. | Sizi temin ederim, burada gülecek bir şey yok, yabancı. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Whoever takes on the Great Concho, ends up this way. | Her kim Büyük Concho'nun işine karışırsa, sonu böyle olur. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Excuse my ignorance, my dear friend. I'm just traveling through. | Bilgisizliğimi bağışla, sevgili dostum. Yanlızca buradan geçiyordum. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Your Concho must be very powerful when you always refer to him as "great". | Ona her zaman "Büyük" diyorsunuz, Concho'nun çok güçlü olması gerekir. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
I never met a stranger who was stranger than you are. | Senden daha garip bir yabancı görmedim. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
How can you not know who the Great Concho is? | Büyük Concho'nun kim olduğunu nasıl bilmezsin? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Everything you see belongs to him, just like his shirt and his sombrero. | Gördüğün her şey ona aittir, tıpkı onun gömleği ve şapkası gibi. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
If his shirt and his sombrero resemble this village here... | Eğer bu kasaba onun gömleğine ve şapkasına benziyorsa... | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
... then he's no example of elegance. Your impression might deceive you. | ...onun şıklıkla alakası yok. İzlenimleriniz sizi aldatmasın. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
It might not be a pretty village, but it's in the middle of the border area. | Bu kasaba güzel olmayabilir, ama sınır bölgesinin tam ortasında yer alıyor. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Everything that goes in or out passes through here, understand? | İçeri veya dışarı giden her şey buradan geçer, anladın mı? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
If I got that right, the village is poor and the Concho is rich. | Eğer doğru anladıysam, kasaba fakir, Concho zengin. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
I like rich people. Yankee... | Zengin insanları severim. Yankee... | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
You see them? They were traveling through, as well. | Onları görüyor musun? Onlar da buradan geçiyordu. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
And instead of finding their way out, they found death. | Ve kendi yollarını bulmak yerine, ölüm buldular. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Tell me, what did they do to make it up that far? | Anlatsana, onlar bunu hak edecek ne yaptı? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
They were seven and tried to fool around with the Concho. | Yedi kişiydiler, Concho'ya ramen etrafta aptallık yaptılar. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
They raided the post waggon, and then... | Tren baskınından sonra... | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
...they passed through here. Here, of all places, understand? Morons. | ...buradan geçiyorlardı, zekasızlar. Onca yer varken, buradan, anladın mı? | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
I told you: This village is just like a sieve. | Sana söyledim:Bu kasaba tek kelimeyle eleğe benzer. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
When you got dollars in your pocket, you won't get through here. | Cebinde dolar varken, buradan doğruca geçemezsin. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Even if that's not in my interest, since I'm also the gravedigger. | Benle ilgisi olmasa bile, yinede mezar kazıcıyım. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
You said there were seven who did the raid. | Baskını yapanların yedi kişi olduğunu söyledin. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
There are only three. What about the others? They won't go very far. | Sadece üç tane var. Diğerleri nerde? Çok uzağa gidemezler. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
They managed to get away with the loot. | Ganimetle kaçmayı başardılar. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
But the Concho will get them. | Ama Concho onları yakalayacak. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |
Where are you going? To the sheriff. | Nereye gidiyorsun? Şerif'e. | Yankee-1 | 1966 | ![]() |