Search
English Turkish Sentence Translations Page 172859
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Bless me, Father, I have sinned. | Kutsa beni, Peder, çok günahım var. Bağışlayın Peder, ben bir günah işledim. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
a favorite will fall. | favorilerden biri düşecek. ...favorilerden biri elenecek. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
You're lucky I got to you before Joshua did. | Şanslısın seni Joshua dan önce buldum. Seni Joshua'dan önce bulduğum için şanslısın. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
He's pretty pissed you killed his wife. | Karısını öldürdüğün için sana bayağı sinirlenmiş. Karısını öldürdüğün için sana epey kızgın. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[grunts] Wait, wait. | Bekle, bekle. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Please, please stop. | Lütfen, lütfen yapma. Lütfen, lütfen dur. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Please! I'm sorry. | Lütfen! Üzgünüm. Lütfen! Özür dilerim. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Don't do it. Don't do it. | Yapma. Yapma. Yapma! Yapma! | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Miles]: Don't... | Yapma... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Man]: Pull the fucking trigger! | Çek şu lanet tetiği! Bas şu lanet tetiğe. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Man on radio]: Let's get as close as we can. | Yaklaşabildiğimiz kadar yaklaşalım. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Hello? Mill's service station. | Alo? Mill'in servis istasyonu. Alo? Mill Benzin İstasyonu. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
It's, um... | Sen, um Telefon... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
it's for you. | Senin için. ...size. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
but I feel I know you intimately. | ama seni yakından tanıyor gibi hissediyorum. ...ama sizi yakından tanıyormuş gibi hissediyorum. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Such profanity from a man of the cloth. | Bir din adamı için ağır sözler. Bir din adamına göre ağzınız bayağı bozuk. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
very, very carefully. | Çok, Çok dikkatli. ...beni çok ama çok dikkatli dinlemeniz. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I'm not going to kill anyone. | Ben hiçkimseyi öldürmeyeceğim. Kimseyi öldürmeyeceğim. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
We shall wait and see. | Bekleyip göreceğiz. Bekleyip görelim. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
against your desire to live. | yaşama isteğin ile karşılaşması olacak. ...yaşama isteğiniz mi daha ağır basacak. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
as you've just witnessed. | tıpkı az önce farkettiğin gibi. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
So let's see if you have any real guts. | Şimdi görelim bakalım cesaretin var mı. Bakalım ne kadar cesursunuz. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
It's kill or be killed. | öldür yada öl. Öldürün ya da ölün. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
and the clock is ticking. | ve saniyeler geçiyor. ...ve süre azalıyor. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Rob]: Jesus. | Tanrım. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
no, it takes them out automatically. | Hayır, cihaz otomatikmen patlayacak. Hayır, otomatik olarak patlayacak zaten. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
he is trying to sort his shit out. | ne halt yapacağını çözmeye çalışıyor. ...sıçmaya çalışıyor. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Macavoy]: Nothing's happening. I'm too tense. | Yapamıyorum. Fazla gerginim. Yapamıyorum. Çok gerginim. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
It's got to come out one end or the other. | Bir şekilde çıkmak zorunda. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I'm staying put, now concentrate. | Burada kalacağım. Konsantre ol. Hiçbir yere gitmiyorum. Konsantre ol. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
You're putting me off. | Beni geciktiriyorsun. Beni engelliyorsun. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
It doesn't matter. | Önemli değil. Bir önemi yok. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I thought the way you reacted when you heard... | Ben düşündün de İsmini duyduğunda sanki şey gibi davrandın... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Confession can be incredibly hard. | Günah çıkarma çok zor olabilir. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
and trust ourselves in God's care. | kendimizi Tanrıya bırakmak acıtır. ...ve Tanrı'nın yoluna kendimizi bırakmak da. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
But it helps. | Ama yardımı oluyor. Ama yardımı olur. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
It helps... | Yardımı oluyor... Yardımı olur... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
sometimes. | Bazen. ...bazen. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
The last thing you see in a target's eyes... | Hedefin gözlerinde gördüğün son şey... Kurbanın gözlerinde gördüğün son şey... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
is understanding. | anlamaktır. ...anlayıştır. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
they've been expecting it. | bunu bekliyorlardır. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Mary Harlow didn't have that look. | Mary Harlow da bu bakış yoktu. Mary Harlow'da o bakış yoktu. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Like you did this morning... | senin bu sabah baktığın gibi baktı Aynı senin bu sabah yaptığın gibi. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
petrified, scared... | donakalmış, korkmuş... ...donakalmış, korkmuş... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
bewildered. | şaşakalmış. ...şaşkına dönmüştü. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I saw in her eyes... | Onun gözlerinde Gözlerinde bir şeylerin yanlış olduğunu gördüm. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
that something was wrong. | birşeylerin yanlış olduğunu gördüm. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
My instincts told me to stop. | İçgüdülerim durmamı söyledi. İçgüdülerim durmam gerektiğini söyledi. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
But I pulled the trigger anyway. | Ama ben tetiği çektim. Ama yine de tetiği çektim. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
but she was pregnant. | ama hamileydi. ...ama hamileydi. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
It's haunted me ever since. | O zamandan beri aklımdan çıkmıyor. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
That's why I have to win this tournament... | Bu yüzden bu Turnuvayı kazanmalıyım... Turnuvayı işte bu yüzden kazanmalıyım. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
so I can get enough money to vanish. | ki kaybolabilecek kadar param olsun. Böylece ortadan kaybolmak için yeterli paraya sahip olacağım. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
And if I don't win... | Eğer kazanamazsam... Ve kazanamazsam... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
then I get what's coming. | o zaman olacak olur. ...beni bekleyen şeye razıyım. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Okay, Miss Hunter, the final few players... | Pekala, bayan Hunter, son birkaç oyuncu Bayan Hunter, geriye kalan oyuncular... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
seem to be converging on the motorway. | otoyolda birleşecekler gibi görünüyor. ...otobanda karşı karşıya gelecek gibiler. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
and the long shot, Topuzov, is closing in fast. | düşük olasılıklı Topuzov, hızla yaklaşıyor. Ve sürprizlerden Topuzov, hızlı bir şekilde yaklaşıyor. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Lai Lai Zhen and the priest are sitting ducks. | Lai Lai Zhen ve rahip saf saf oturuyor. Lai Lai Zhen ve rahip ise mal gibi bekliyorlar. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
We have to get out of here now. | Buradan hemen çıkmalıyız. Hemen buradan uzaklaşmalıyız. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I haven't... Now. | Ben daha Hemen. Ama daha... Hemen. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Quick, get to the car. | Hadi, bin arabaya. Acele et, arabaya. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I'm taking your bus. What? | Otobüsünü alıyorum. Ne? | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I'm taking your bus. | Otobüsünü alıyorum. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I can't drive a bus. Learn fast! | Ben otobüs kullanamam. Hızlı sür! Otobüs süremem. Öğren hemen! | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Bus driver]: What about the passengers? | Yolcular ne olacak? Yolculara ne olacak? | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Joshua]: Come on! | Hadi! | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Rob]: They're coming up on the Frenchman. | Fransıza doğru geliyorlar. Fransız'a doğru geliyorlar. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Lai Lai! Come and see this. | Gel de şuna bak. Lai Lai! Bunu görmen lazım. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Macavoy]: It's more in your department, really! | Daha çok senin alanın, gerçekten! Bu daha çok senin alanına giriyor aslında! | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Hamilton]: Jeez, they're going way too fast. | Tanrım, çok hızlı gidiyorlar. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
They're out of control. | Konrolden çıktılar. Kontrolden çıktılar. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
That guy's got a ticket. | Onun bileti kesildi. Bu adam cezayı yer. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Maybe not. | Yada kesilmedi. Belki de yemez. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Holy shit. Lai Lai's taking a beating. | Aman Tanrım. Lai Lai dayak yiyor. Vay be. Lai Lai'yı sağlam dövüyorlar. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I'm gonna be sick. | Sanırım kusacağım. Kusacağım. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Okay, that is confirmed, sir. | Tamam, doğrulandı, efendim. Doğrulandı efendim. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Bogart is down and the priest has officially left the game. | Bogart öldü ve rahip resmen oyundan çıktı. Bogart elendi ve rahip resmen oyun dışı. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Only five minutes remaining, ladies and gentlemen. | Bayanlar ve baylar, Sadece beş dakika kaldı. Sadece beş dakika kaldı, bayanlar baylar. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
we will pay out on the current favorite, Joshua Harlow. | Şu anki favoriyi kazanmış sayacağız, Joshua Harlow. ...ödemeyi şu anki favori üstünden yapacağız, Joshua Harlow. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Lai Lai]: No cameras. | Kamera yok. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
They cannot see us in here. | Bizi burada göremezler. Burada bizi izleyemezler. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
There are no cameras in there. | Burada hiç kamera yok. İçeride kamera yok. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
What about satellite? They're indoors. | Peki ya uydu? İçeriyi izleyemez. Peki ya uydu? İçerideler. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
There are 30 people in there who paid 10 million dollars. | Orada 10 milyon dolar ödemiş 30 insan var. İçeride on milyon dolar para saymış otuz adam var. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
We're in the final few minutes. | Son bir kaç dakikadayız. Son dakikalara girdik. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Wow, that really helps. | Wow, çok yardımcı oluyorsun. Çok yardımcı oldu gerçekten. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
If we can't show what, we can at least show where. | Eğer ne olduğunu gösteremiyorsak, en azından nerede olduğunu gösteririz. Ne olduğunu gösteremesek de, en azından nerede olduğunu gösteririz. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Rob]: We'll give 'em something to watch. | Onlara izleyecek birşeyler vereceğim. Onlara izlenecek bir şeyler vereceğiz. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
You have to get to a hospital. | Hastaneye gitmen gerek. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I want you to pray with me. | benimle dua etmeni istiyorum. Benimle birlikte dua et. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I hope you said goodbye. | Umarım hoşçakal dedin. Vedalaşmışsındır umarım. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Please, this is God's house. | Lütfen, burası Tanrının evi. Lütfen, Tanrı'nın evindeyiz. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
No killing in God's house. | Tanrının evinde cinayet olmaz. Tanrı'nın evinde öldürmek olmaz. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Just kill me. No, no, no. | Sadece öldür beni. Hayır, hayır, hayır. Öldür beni. Hayır. Hayır. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Get it over with. | Aş artık. Bitir şu işi. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I didn't come after you. | Senin peşinden gelmedim. Peşine düşmedim. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I wasn't there for you. I was there for her. | Oraya senin için gitmedim. Oraya karın için gittim. Senin için orada değildim. Karın için oradaydım. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
The contract was on your wife. | Kontrat karın adınaydı. Anlaşma karın içindi. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
We never know why. | Asla bilmiyordum. Nedenini hiçbir zaman bilmeyiz. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |