Search
English Turkish Sentence Translations Page 172854
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I want to present to you | Size Turnuvayı ikinci kez Karşınızda son iki turnuvanın şampiyonu. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
the two time winner of the Tournament: | kazananı sunmaktan onur duyuyorum. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Please be upstanding | lütfen zamanımızın Lütfen kalkıp... | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
for the greatest assassin of our time! | en büyük suikastçısı için ayağa kalkın! ...günümüzün en büyük suikastçısını selamlayın. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Joshua: | Joshua. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
I know everything: | Herşeyi biliyorum. Her şeyi biliyorum. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
I put on a good show, didn't l? | Size iyi bir şov sundum, değil mi? | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
You can keep all this money that I won, | Kazandığım tüm para sende kalabilir, Kazandığım tüm para sende kalabilir. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
if you just tell me why you murdered my wife: | eğer bana karımı neden öldürttüğünü söylersen. Bana karımı neden öldürttüğünü söyle yeter. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
You're delirious, Joshua: | Çıldırmışsın sen, Joshua. Saçmalıyorsun, Joshua. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
I'm dying, but you're sweating: | Ben ölüyorum, ama terleyen sensin. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
now why is that? | Neden peki? Neden böyle? | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
What's the matter, you afraid to admit it? | Sorun ne, kabullenmekten mi korkuyorsun? Sorun ne, itiraf etmeye korkuyor musun? | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Come on, we're all killers here! | Hadi, burada hepimiz katiliz! | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
You need a doctor: | Sana doktor lazım. Sana bir doktor lazım. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
You're being absurd: | Saçmalıyorsun. Anlamsız konuşuyorsun. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Why? Why did you murder my wife? | Neden? Neden karımı öldürttün? Neden? Karımı neden öldürdün? | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
or are you too fucking gutless? | Yoksa o kadar ödlek misin? Yoksa itiraf edecek cesaretin yok mu? | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Because it was necessary: | Çünkü öyle gerekiyordu. Çünkü gerekliydi. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
You didn't want to come back to the Tournament: | Sen Turnuvaya tekrar katılmayı istemedin. Turnuvaya geri dönmek istemedin. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
I wasn't going to accept that: | Bunu kabullenemezdim. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
You're the reigning champion: | Sen tahttaki şampiyonsun. Son şampiyonumuzdun. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Look at you, Joshua! | Şu haline bak, Joshua! Kendine bir bak, Joshua! | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
You're a warrior, gladiator: | Sen bir savaşçısın, gladyatör. Sen bir savaşçısın, bir gladyatör. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Men like you don't die in your beds, | Senin gibi adamlar yataklarında ölmez, Senin gibileri ecelleriyle ölmez. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
they fall on the field: | cephede düşerler. Savaşta çarpışarak ölürler. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
They give the crowd | onlar seyircilere Arkalarında şanlı bir ölüm bırakırlar. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
a glorious death: | şanlı bir ölüm sunar. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Because if I'd have just asked::: | Çünkü ben sadece teklif etseydim... Çünkü senden katılmanı istesem... | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
you'd have said no: | sen hayır derdin. ...hayır derdin. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
You needed a little motivation | Sana biraz motivasyon lazımdı Ufak bir motivasyona ihtiyacın vardı. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
pressure::: | baskı... O en zayıf yerine saldırmalıydım. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
on that little chink in the armor: | zırhdaki yırtığa. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Close your eyes: | Gözlerini kapa. Kapa gözlerini. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
You and your wife | Sen ve karın Sen ve karın... | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
will be together soon: | yine birlikte olacaksınız. ...çok yakında beraber olacaksınız. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Mary: I love you, baby: | Seni seviyorum, bebeğim. Seni seviyorum, tatlım. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Host: Joshua, wait! Wait! | Joshua, bekle! bekle! Joshua, yapma. Yapma! | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
We'll see her together: | Onu tekrar göreceğiz. Onu birlikte göreceğiz. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Jesus, he took her tracker out: | Tanrım, kızın cihazını almış. Tanrım, kızın vericisini çıkarmış. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
override: It's gonna blow: | Patlayacak. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
So, uh, I'm going to go home: | Peki, ah, ben eve gidiyorum. Ben eve kaçar. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, me too: | Evet, ben de. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
newscaster: Terror stepped up a notch today. | Terör bugün yeniden yükseldi. Bugün, terör kötü yüzünü yine gösterdi. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Bombs are believed to have gone off | Şehir merkezindeki bir kilisede Şehir merkezindeki bir kilisede ve... | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
in both a city center church | ve popüler bir striptiz kulübünde | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
and a popular strip bar on the outskirts... | bombaların patladığına inanıyoruz... | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
our little town has been tested, | Bizim küçük şehrimiz testedildi, Şehir olarak bir sınavdan geçiyoruz. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
played witness to events beyond comprehension, | karanlığın tasarladığı, hayaledemeyeceğimiz olaylara Aklımızın alamayacağı kötülüklerle kuşatılmış... | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
besieged by darkness: | şahit oldu. ...olaylara tanıklık ettik. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
newscaster 2: ...many major road accidents, | ... ana yollarda pekçok kaza var, ...büyük çapta yol kazaları vardı... | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
the worst of which a mile long motorway pileup. | içlerinden en kötüsü otoyoldaki bir millik zincirleme kaza. ...en kötüsü de bir millik zincirleme kazaydı. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Macavoy: And yet, here we are again, | Herşeye rağmen, yine buradayız, Her şeye rağmen, ayaktayız. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
our spirits renewed::: | inancımız yenilendi... Ruhlarımız yenilendi. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
reborn: | yeniden doğdu. Yeniden doğduk. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
newscaster 3: ...the debilitating lack of any CCTV footage... | ... herhangi CCTV izinin varlığının zayıflaması ... ...CCTV'nin görüntülerinde herhangi bir ize rastlanmaması... | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
newscaster 4: ...to increase surveillance to blanket proportions. | ... soruşturmanın örtbas edilme olasılığını artırıyor. ...gözetleme işini daha kapsamlı bir şekilde yapma ihtiyacı doğurdu. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Macavoy: I'm reminded of the words | Size Amerikalı yazar Size, Amerikalı yazar Robert Nathan'ın sözlerini hatırlatmak isterim: | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
of the American writer Robert nathan | Robert Nathan'ın sözleriyle | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
when he said, "We must give thanks to the sorrow | sesleniyorum, "bize merhameti öğrettiği için | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
"that shows us pity, | üzüntüye, | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
"to the pain that teaches us courage, | cesareti öğrettiği için acıya, Cesareti öğrettiği için acıya... | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
"and to the mystery which is a mystery still:" | "ve hala sır oldugundan sırra teşekkür etmeliyiz. " ...ve bilinmeyen hala bilinmediği için bilinmeyene şükretmeliyiz." | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
Let us pray: | Gelin dua edelim. Dua edelim. | The Tournament-1 | 2009 | ![]() |
(newscaster): Awakened by the sound of an explosion... | Patlama sesiyle uyandık... Patlama sesiyle uyandık... tenzin iyi seyirler diler .. Patlamanın sesine uyandılar... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
(newscaster 2): running for their lives. | ... yaşamak için kaçıyorlar. ...canlarını kurtarmaya çalışıyorlar... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
(newscaster 3): Police are now pushing... | Polis şimdi itici... Polis kuvvetleri... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
(newscaster 4): the Feds are telling us it is not a terror attack. | ... FBI bunun bir terörist saldırı olmadığını söylüyor. ...Federaller bunun bir terör saldırısı olmadığını söylüyor. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
(newscaster 5): the Fire Department is calling a major emergency. | ... İtfaiye acilen buraya çağrıldı. ...İtfaiye Örgütü acil duruma geçti. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
(newscaster 6): wave of unexplained killings | ...pek çok açıklanamayan cinayet ...nedeni açıklanamayan bir ölüm dalgası... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Man]: Not all things in the world | Dünyadaki hiçbir şey Dünya'da olup biten her şey... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Every 7 years in an ordinary town, | Her yedi yılda sıradan bir şehirde, Sıradan bir şehirde, her yedi yılda bir... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
but it happens. | ...ama olur . ...ama gerçekleşir. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
You out? Yeah. | Kurşunun mu bitti? Evet. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Don't let it be him, Joshua. Not him. | O kazanmasın, Joshua. O değil. Buna izin verme, Joshua. O olmasın. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Man]: Mr. Harlow! | Bay Harlow! | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
What's the matter, Mr. Harlow? | Sorun ne, Bay Harlow? Sorun nedir, Bay Harlow? | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Man]: no you don't, Mr. Harlow. | Yapma, Bay Harlow. Sakın, Bay Harlow. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Man]: Joshua! | Joshua! | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
you're a stain on our profession. | mesleğimizin yüzkarasısın. ...mesleğimizin yüzkarasısın. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I'm beyond fucking insulted. | Yeterince aşağılandım. İnsan bu kadar da aşağılanmaz. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
come on out... | Çık ortaya ...çık ortaya... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
and I'll show you... | ve sana bu tarz ...ve sana bu işten... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
the only way to quit this line of work. | bir işi bırakmanın tek yolunu göstereyim. ...kurtulmanın tek yolunu göstereyim. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Congratulations, man. | Tebrikler, adamım. Tebrikler dostum. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
I'm glad it was you. | Senin kazanmana sevindim. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Enjoy your life together. | Hayatınızın keyfini sürün. Size mutluluklar. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[applause] We have a winner. | Bir kazananımız var. Bir kazanan var. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
(newscaster(: crime rose across the board... | ... suç oranı hızla yükseliyor ...Suç oranları hızla yükseliyor... | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
in the city's under manned police force, as often... | yapılan çağrılar vardı, Herzamanki gibi | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Another day in the borough. | Middlesbrough da sıradan bir gün. Borough'nun gözünü seveyim. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
All right, you. Come on. | Tamam, sen. Haydi. Hadi bakalım. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
You been here long enough. | Yeterince durdun. Yakında kök salacaksın. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Closing time, eh? Opening time. | Kapatıyorsun, ha? Açıyorum. Kapatıyorsun galiba? Açıyorum. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Come on, out. | Haydi, dışarı. Hadi, dışarı. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
It's not what you did, it's how much you drank. | Ne yaptığın değil, asıl sorun ne kadar içtiğin. Yaptıklarını geçtim, sorunum ne kadar içtiğinle. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
You dirty bastard. Right. | Seni adi herif. Tamam. Seni adi herif. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Here. Don't forget this. | Al. Bunu unutma. Al. Bunu unutma sakın. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
Now piss off, Father. You're barred! | Şimdi defol, Peder. Bir daha gelme! Şimdi siktir git, Peder. Bir daha da gelme! | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |
[Woman]: Disgusting. | İğrenç. | The Tournament-2 | 2009 | ![]() |