Search
English Turkish Sentence Translations Page 170116
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'm going to find out what you're up, Dawn. | Ne işler çevirdiğini bulacağım Dawn. Ne iÅŸler çevirdiÄŸini bulacağım Dawn. Ne peşinde olacağını bulacağım, Dawn. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Whatever it takes. | Bunun için her ne gerekiyorsa yapacağım. Bunun için her ne gerekiyorsa yapacağım. Ne pahasına olursa olsun. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
A little light reading? | Neler okuyorsun bakalım? Neler okuyorsun bakalım? Ne okuyorsun? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
What was that? Nothing. | O da neydi öyle? Hiç. O da neydi öyle? Hiç. Neydi o? Hiç bir şey. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Looking up dark magic doesn't seem as weird | Kara büyüye bakman bir derece garip ama bunun için kendini... Kara büyüye bakman bir derece garip ama bunun için kendini... Kara büyüye bakman bunun hakkında suçlu hissetmen kadar garip değil. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
as you acting guilty about it. | ...suçlu hissetmen daha bir garip. ...suçlu hissetmen daha bir garip. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I was just curious. | Ben sadece merak ediyordum. Sadece merak etmiştim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I don't want it to turn into a big thing. | Büyütmeye hiç gerek yok. Büyütmeye hiç gerek yok. Büyük bir olaya dönüşmesini istemiyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Adam, being broken up doesn't mean I stop knowing you. | Adam, ayrılmış olmamız seni tanımıyor olmam anlamına gelmez. Adam, ayrılmış olmamız seni tanımıyor olmam anlamına gelmez. Adam, ayrılmış olmamız, seni tanımayı bıraktığım anlamına gelemez. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
It's not for me. | Benim için değil. Benim için deÄŸil. Kendim için bakmıyordum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Really? You're exploring dark magic for a friend? | Gerçekten mi? Bir arkadaşın için mi kara büyüyü araştırıyorsun? Gerçekten mi? Bir arkadaşın için mi kara büyüyü araÅŸtırıyorsun? Gerçekten mi? Kara büyüyü arkadaşın için mi araştırıyorsun? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
For Cassie? | Cassie için mi? Cassie için mi? Cassie için mi? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I told her I wouldn't say anything. | Kimseye söylemeyeceğime söz vermiştim. Kimseye söylemeyeceÄŸime söz vermiÅŸtim. Ona kimseye söylemeyeceğim dedim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Does this have to do with her individual power? | Bunun onun kişisel gücüyle bir alakası mı var? Bunun onun kiÅŸisel gücüyle bir alakası mı var? Bunun kendi gücüyle bir ilgisi var mı? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
It comes from dark magic? | O gücü kara büyüden mi geliyor? O gücü kara büyüden mi geliyor? Kara büyüden mi geliyor? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
How is that possible? | Bu nasıl mümkün? Bu nasıl mümkün? Bu nasıl mümkün olabilir? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Her father's bloodline passed down through the generations. | Babasının kanıyla nesilden nesle geçmiş. Babasının kanıyla nesilden nesle geçmiÅŸ. Babasının soyundan gelen güç nesilden nesle geçmiş. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I trusted you. | Sana güvenmiştim. Sana güvenmiÅŸtim. Sana güvenmiştim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I'm sorry. | Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I was trying to | Ben sadece... | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Diana saw my computer and I couldn't lie. | Diana bilgisayarımı gördü, ben de yalan söyleyemedim. Diana bilgisayarımı gördü, ben de yalan söyleyemedim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I asked you to keep one thing. | Senden bir sır tutmanı istedim. Senden bir sır tutmanı istedim. Senden bir şeyi gizli tutmanı istedim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
We can all figure this out together. | Bunu hep beraber çözebiliriz. Bunu hep beraber çözebiliriz. Bunu hep beraber çözebiliriz. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Don't! | Hayır! Hayır! Hayır! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Adam. Adam! No! No, no, no! | Adam. Adam! Hayır, hayır, hayır! Adam sorun ne? Adam. Adam! Hayır, hayır, hayır! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I didn't mean it! | Böyle olsun istemedim! Adam. Adam! Hayır, hayır, hayır! Yapmak istemedim! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Adam, no! I didn't mean it. | Adam, hayır! Böyle olsun istemedim. Böyle olsun istemedim. Adam, hayır! Böyle olsun istemedim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I didn't mean it. I didn't... | Böyle olsun istemedim. Böyle... Böyle olsun istemedim. Böyle... Böyle olsun istemedim. istemedim... | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I'm sorry. | Üzgünüm. I'm sorry. Üzgünüm. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I'm so sorry. | Çok üzgünüm. Üzgünüm. Çok üzgünüm. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You did that to me. | Bunu bana sen yaptın. Çok üzgünüm. Bunu bana sen yaptın. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I don't know what happened. | Ne oldu hiç bilmiyorum. Bunu bana sen yaptın. Ne oldu hiç bilmiyorum. Ne oldu bilmiyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You got upset. | Sinirlendin. Üzüldün Ve boğazım düğümlenmeye başladı. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
And my throat started closing up. | Ve boğazım düğümlenmeye başladı. Ve boÄŸazım düğümlenmeye baÅŸladı. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Like what happened with Luke. | Luke'a olduğu gibi. Luke'a olduÄŸu gibi. Luke'a olduğu gibi. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You did that, too. | Onu da sen yapmıştın. Onu da sen yapmıştın. Onu da sen yaptın. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Mm mmm. Totally different. | Bu çok farklı. Bu çok farklı. O daha farklıydı. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Luke went up in flames. | Luke alev almıştı. Luke alev almıştı. Luke alevler içinde kaldı. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
What's wrong with you? | Senin neyin var? Senin sorunun ne? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
It's always the short quiet ones you have to watch out for. | Hep bu kısa sessiz olanlara dikkat etmen gerekir. Hep bu kısa sessiz olanlara dikkat etmen gerekir. Her zaman kısa boylu sessiz olanlara dikkat edeceksin. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Shut up, Faye. | Kapa çeneni Faye. Kapa çeneni Faye. Kapa çeneni, Faya. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Cassie, hold on. | Cassie, bekle. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I'm sorry. | Üzgünüm. Üzgünüm. Özür dilerim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I saw you guys talking about my dark magic problem. | Benim kara büyü sorunum hakkında konuştuğunuzu gördüm. Benim kara büyü sorunum hakkında konuÅŸtuÄŸunuzu gördüm. Sizin benim kara büyü problemim hakkında konuştuğunuz gördüm. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I didn't tell Diana. | Diana'ya ben söylemedim. Diana'ya ben söylemedim. Diana'ya söylemedim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
She saw what I was looking at on my computer | Bilgisayarımda araştırdığımı gördü ve tahmin etti. Bilgisayarımda araÅŸtırdığımı gördü ve tahmin etti. Benim bilgisayarda ne yaptığımı görüp tahmin etti. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Then I am sorry again, | Öyleyse ben özür dilerim... Öyleyse ben özür dilerim... Öyleyse tekrar özür dilerim, | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
for almost killing you and not trusting you. | ...seni neredeyse öldürdüğüm ve sana güvenmediğim için. ...seni neredeyse öldürdüğüm ve sana güvenmediÄŸim için. seni az kalsın öldürdüğüm ve güvenmediğim için. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I'm not looking for more apologies. | Benim özrünü istemiyorum. Benim özrünü istemiyorum. Daha fazla özür istemiyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I'm just trying to understand. | Sadece bunu anlamaya çalışıyorum. Sadece bunu anlamaya çalışıyorum. Sadece anlamaya çalışıyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Join the club. | Sen de bendensin. İkimizde öyle. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You sounded upset on the phone. What's wrong? | Telefonda sesin bozuk geliyordu. Sorun ne? Telefonda sesin sinirli geliyordu. Ne oldu? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Your mother. She came to see me. | Annen. Beni görmeye geldi. Annen. Beni görmeye geldi. Annen. Beni görmeye geldi. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
About what? | Ne için? Ne için? Ne için? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
She said she was gonna get to the bottom of what happened | Olanları çözeceğini ve ne işler çevirdiğimi bulana kadar durmayacağını söyledi. Olanları çözeceÄŸini ve ne iÅŸler çevirdiÄŸimi bulana kadar durmayacağını söyledi. Ne yaptığımı öğrenene kadar durmayacağını, | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Nobody knows anything. | Kimse bir şey bilmiyor. Kimse bir ÅŸey bilmiyor. Hiç kimse bir şey bilmiyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Ethan does. | Ethan biliyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You almost drowned him. | Onu neredeyse boğuyordun. Onu neredeyse boÄŸuyordun. Onu neredeyse boğuyordun. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Which is why he's too scared to talk. | O yüzden konuşmayacak kadar korkuyor. O yüzden konuÅŸmayacak kadar korkuyor. O yüzden konuşmayacak kadar korkuyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
He wasn't too scared to tell Henry | Ama Henry'e büyü yaptığını söylemeyecek kadar korkmuyordu. Ama Henry'e büyü yaptığını söylemeyecek kadar korkmuyordu. Senin büyü çalıştığını Henry'e söylemekten korkmadı ama. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
And if he tells Kate, | Ve eğer Kate'e söylerse, elinde bir kristal olduğunu anlar ve planımız suya düşer. Ve eÄŸer Kate'e söylerse, elinde bir kristal olduÄŸunu anlar ve planımız suya düşer. Eğer Kate'e söylerse... | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
then she will know that you have a crystal, | ...sende kristal olduğunu öğrenecek... | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
and our plan is over. | ...ve planımız suya düşecek. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
We've got to get rid of her. | Ondan kurtulmak zorundayız. Ondan kurtulmak zorundayız. Ondan kurtulmamız gerekiyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Well, I can't just kick her out of town. She just got here. | Onu kasabadan kovamam ya. Daha yeni geldi. Onu öylece şehirden kovamam. Daha yeni geldi. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I'm not talking about kicking her out of town. | Onu kovmaktan bahsetmiyorum ben. Ben onu şehirden kovmaktan bahsetmiyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Dawn, we are not killing anyone else, | Dawn, başka birini daha öldürmeyeceğiz... Dawn, baÅŸka birini daha öldürmeyeceÄŸiz... Dawn, daha fazla kimseyi öldürmüyoruz, | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
certainly not my mother. | ...hele benim annemi asla. ...özelliklede annemi. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Killing Henry caused enough trouble. | Henry'i öldürmemiz başımıza yeterince bela açtı. Henry'i öldürmemiz başımıza yeterince bela açtı. Henry'i öldürmek yeterince sorun yarattı. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
What do you want to do, just kill all the elders? | Ne yapmak istiyorsun, tüm ihtiyarları öldürmek mi? Ne yapmak istiyorsun, tüm ihtiyarları öldürmek mi? Ne yapmak istiyorsun, bütün yaşlıları öldürmeyi mi? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Look, I know how it sounds, | Bak, nasıl düşündüğünü biliyorum... Bak, nasıl düşündüğünü biliyorum... Bak, nasıl gözüktüğünü biliyorum, | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
but the elders stripped us of our powers. | ...ama ihtiyarlar bizim güçlerimizi aldılar. ...ama ihtiyarlar bizim güçlerimizi aldılar. ama yaşlılar bizim güçlerimiz aldı. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
They diminished us to nothing. | Bizi bir hiç yaptılar. Bizi bir hiç yaptılar. Bizi bir hiç şey yaptılar. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
They are the ones standing in our way of moving forward. | Planımızı ileri götürmemizin önündeki tek engel onlar. Planımızı ileri götürmemizin önündeki tek engel onlar. Bizim ilerlememizi engelleyenler onlar. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Calm down. | Sakinleş. SakinleÅŸ. Rahatla. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
There are other options. | Başka seçenekler de var. BaÅŸka seçenekler de var. Başka seçeneklerimiz var. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Spelling the elders into not asking questions? | İhtiyarlara soru sormamaları için büyü yapmak gibi mi? İhtiyarlara soru sormamaları için büyü yapmak gibi mi? Yaşlıları soru sormamaları için büyülemek gibi mi? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
That worked so well with Jane. | O Jane'de çok işe yaradı ya. O Jane'de çok iÅŸe yaradı ya. Bu Jane'de işe yaradı sanki... | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I'll figure out a way to deal with my mother. | Annemi halletmenin bir yolunu bulurum. Ben annemle başa çıkmanın bir yolunu bulurum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Look, if she keeps asking questions | Bak, eğer sorular sormaya devam ederse... Bak, eÄŸer sorular sormaya devam ederse... Bak, eğer soru sormaya devam ederse... | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I'll handle it. | Ben hallederim. Ben hallederim! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
For now, just stay out of her way. | Şimdilik sen onun yoluna çıkma yeter. Åimdilik sen onun yoluna çıkma yeter. Şimdilik, sen sadece ondan uzak dur. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
What are you doing? | Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Nothing. It's stupid. | Hiç. Aptalca bir şey. Hiç. Aptalca bir ÅŸey. Hiç. Salakça bir şey. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
An attraction spell. | Bir çekim büyüsü. Bir çekim büyüsü. Bir çekim büyüsü. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Who are you trying to attract? | Kimi çekmeye çalışıyorsun? Kimi çekmeye çalışıyorsun? Kimi çekmeye çalışıyorsun? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Not attract, exactly. | Öyle çekmek değil. Öyle çekmek deÄŸil. Tam olarak, çekmek değil. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Just...Bring back to town. | Sadece kasabaya geri getirmeye çalışıyorum. Sadece kasabaya geri getirmeye çalışıyorum. Sadece kasabaya geri getirmek. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Jake? | Jake? Jake'i mi? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
No. No way. | Hayır. Hayatta olmaz. Hayır. Hayatta olmaz. Hayır, olmaz. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You remember he's a witch hunter, right? | Onun bir cadı avcısı olduğunu hatırlıyorsun değil mi? Onun bir cadı avcısı olduÄŸunu hatırlıyorsun deÄŸil mi? Onun cadı avcısı olduğunu hatırlıyorsun, değil mi? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Yes, but he also risked his life to save mine. | Evet, aynı zamanda benim hayatımı kurtarmak için kendi hayatını riske attı. Evet, aynı zamanda benim hayatımı kurtarmak için kendi hayatını riske attı. Evet, ama ayrıca beni kurtarmak için hayatını tehlikeye attı. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
And Adam's. | Ve de Adam'ınkini. Ve de Adam'ınkini. Ayrıca Adam'ı. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
And he's the only one of us | Ve aramızda kara büyüden anlayan bir o var. Ve aramızda kara büyüden anlayan bir o var. Ayrıca içimizde kara büyüden anlayan tek kişi o gibi. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
What happened today was an accident. | Bugün olan şey bir kazaydı. Bugün olan ÅŸey bir kazaydı. Bugün olanlar bir kazaydı. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
That's not who you are. | Sen öyle biri değilsin. Sen öyle biri deÄŸilsin. Sen öyle biri değilsin. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I just do. | Biliyorum işte. Biliyorum iÅŸte. Sadece biliyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Come stay at my house until your grandmother's back in town. | Büyükannen dönene kadar gel bizim evde kal. Büyükannen dönene kadar gel bizim evde kal. Büyükannen gelene kadar gel bizde kal. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
She's only gone for like a day or so. | Sadece bir iki günlüğüne gitti. Sadece bir iki günlüğüne gitti. Sadece bir ve ya iki günlüğüne gitti. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Well, until she's back, | O dönene kadar yalnız kalmayacaksın. O dönene kadar yalnız kalmayacaksın. Pekala, geri gelene kadar, yalnız başına kalmıyorsun. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |