• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 170115

English Turkish Film Name Film Year Details
Maybe you should listen to her. Belki de onu dinlemelisin. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I don't know. She hasn't been herself lately. Bilmiyorum. Son zamanlarda pek kendinde değil. Bilmiyorum. Son zamanlarda pek kendinde deÄŸil. Bilmiyorum. Son zamanlarda kendinde değildi. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
She went away to a healer's for a couple of days. Birkaç günlüğüne bir şifacıyı görmeye gitti. Birkaç günlüğüne bir ÅŸifacıyı görmeye gitti. Bir kaç günlüğüne bir şifacıya gitti. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
She'll be Ok. Kendine gelir. İyi olacaktır. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
She's a tough lady. O güçlü bir kadın. O güçlü bir kadın. Güçlü bir kadın. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Yeah, she is. Evet, öyle. Evet, öyle. Evet, öyle. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Hey, maybe Diana's book will have something. Belki Diana'nın kitabında bir şey vardır. Belki Diana'nın kitabında bir ÅŸey vardır. Belki Diana'nın kitabında bir şey vardır. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
There was a lot about black magic and demons. Kara büyü ve iblisler hakkında bir sürü şey vardı. Kara büyü ve iblisler hakkında bir sürü ÅŸey vardı. Onda çok fazla kara büyü ve şeytanlar hakkında şey vardı. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I...I don't want to tell people. Diğerlerine söylemek istemiyorum. DiÄŸerlerine söylemek istemiyorum. Ben... diğerlerine söylemek istemiyorum. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Not yet. I just, I don't know how they'll take it. Henüz değil. Nasıl karşılarlar bilmiyorum. Henüz deÄŸil. Nasıl karşılarlar bilmiyorum. Daha değil. Nasıl karşılayacaklarını bilmiyorum. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Give them a chance. Onlara bir şans tanı. Onlara bir ÅŸans tanı. Onlara bir şans tanı. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Can we just keep this between you and me Bu işi çözene kadar bu aramızda kalabilir mi? Bu iÅŸi çözene kadar bu aramızda kalabilir mi? Lütfen, ben ne olduğunu anlayana kadar, bunu ikimiz arasında tutabilir miyiz? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
until I figure it out? Bu işi çözene kadar bu aramızda kalabilir mi? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Please. Lütfen. Lütfen. Lütfen. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
It's important to me. Bu benim için çok önemli. Bu benim için çok önemli. Benim için önemli. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Grandma Kate. Büyükanne Kate. Büyükanne Kate. Büyükanne Kate. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Oh, my darling, Diana. Bir tanem, Diana. Canım, Diana'm. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Come in. İçeri gel. İçeri gel. İçeri gel. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Are you staying? Kalacak mısın? Kalacak mısın? Kalıyor musun? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Well, just for a couple of nights. Birkaç gece. Birkaç gece. Sadece, bir kaç gece. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
If you'll have me. Tabii eğer izin verirseniz. Tabii eÄŸer izin verirseniz. Eğer kabul ederseniz? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Do you think your father will mind? Baban için sorun olmaz değil mi? Baban için sorun olmaz deÄŸil mi? Sence baban için sorun olmaz mı? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
You know, he's been so busy lately, Son zamanlarda o kadar meşgul ki analık içgüdülerim kırmızı alarmda. Son zamanlarda o kadar meÅŸgul ki analık içgüdülerim kırmızı alarmda. Biliyorsun, son zamanlarda meşguldü ki, The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
my maternal instincts are on high alert. Son zamanlarda o kadar meÅŸgul ki analık içgüdülerim kırmızı alarmda. ...annelik içgüdülerim kırmızı alarmda. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
He's fine. In fact, he's dating. O gayet iyi, aslında biriyle görüşüyor. O gayet iyi, aslında biriyle görüşüyor. O iyi. Aslında, biriyle çıkıyor. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Who's the lucky girl? Şanslı kız kim? Şanslı kız kim? Şanslı kız kim? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Dawn Chamberlain. Dawn Chamberlain. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Really? Gerçekten mi? Gerçekten mi? Gerçekten mi? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Well, it's High School all over again. Yine lise yıllarına döndük desene. Yine lise yıllarına döndük desene. Lise yıllarına geri döndük yani. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
He has always had a crush on her. Ona hep bir vurulmuşluğu vardı. Ona hep bir vurulmuÅŸluÄŸu vardı. Ona her zaman bir vurulmuşluğu vardı. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
A crush? Vurulmuşluğu mu? VurulmuÅŸluÄŸu mu? Vurulmuşluğum mu? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Mrs. Chamberlain. Bayan Chamberlain'e. Bayan Chamberlain'a. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I was just telling grandma Ben de tam büyükanneme sizin... Ben de tam büyükanneme sizin... Büyükanneme sizin Chance Harbor'un yeni gözde çifti olduğunuzu söylüyordum. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
that you two are Chance Harbor's new power couple. ...Chance Harbor'un yeni gözde ikilisi olduğunuzu söylüyordum. ...Chance Harbor'un yeni gözde ikilisi olduÄŸunuzu söylüyordum. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Wow. It's an honor just to be nominated. Aday olmamız bile bir şeref. Aday olmamız bile bir ÅŸeref. Seçilmiş olmamız büyük bir onur. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Especially by such an authority on power couples. Özellikle gözde ikililer konusunda böyle uzman bir kişi tarafından. Özellikle gözde ikililer konusunda böyle uzman bir kiÅŸi tarafından. Özellikle böyle gözde çiftler hakkında uzman biri tarafından. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I'm gonna go get ready for school. Ben okula hazırlanayım. Ben okula hazırlanayım. Ben okula gitmeye hazırlanayım. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I'm so happy you're here. Burada olmandan çok mutluyum. Burada olmandan çok mutluyum. Burada olduğun için çok mutluyum. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Diana and Adam broke up. Diana ile Adam ayrılmış. Diana ile Adam ayrılmış. Diana ve Adam ayrıldı. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
They did? Öyle mi? Öyle mi? Öyle mi? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
She emailed me last week. Geçen hafta bana e posta attı. Geçen hafta bana e posta attı. Bana geçen hafta mail attı. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
That's partly why I'm here. Burada olmamın bir sebebi de o. Burada olmamın bir sebebi de o. Burada olmamın bir sebebi de bu The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I want to make sure she's all right. Onun iyi olduğundan emin olmak istedim. Onun iyi olduÄŸundan emin olmak istedim. İyi olduğundan emin olmak istedim. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Girls don't tell their fathers these things, Charles. Kızlar böyle şeyleri babalarına anlatmazlar Charles. Kızlar böyle ÅŸeyleri babalarına anlatmazlar Charles. Kızlar babalarına böyle şeyleri söylemez, Charles. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Well, I'm glad she can tell you. Sana söyleyebildiğinden memnunum. Sana söyleyebildiÄŸinden memnunum. Sana söyleyebildiğine sevindim. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Boo. Bö. Boo. Bö. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Don't, Faye, I'm not in the mood. Yapma Faye, havamda değilim. Yapma Faye, havamda deÄŸilim. Yapma, Faya, havamda değilim. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Ok, enough. Seriously. Yeter bu kadar. Cidden ama. Pekala, yeter, ciddiyim. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
This whole moody mopey thing. Böyle ruhsuz, havasız hâlin. Böyle ruhsuz, havasız hâlin. Böyle üzgün, kasvetli halin. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I'm over it. Bıktım artık. Bıktım artık. Sıkıldım. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Your sensitivity to yourself is touching. Kendine olan hassaslığın çok dokunaklı. Kendine olan hassaslığın çok dokunaklı. Kendine olan hassaslığın dokunaklı. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Look, staying sad all the time Bak, sürekli üzgün kalmak Nick'in ölmüş olduğu gerçeğini değiştirmeyecek. Bak, sürekli üzgün kalmak Nick'in ölmüş olduÄŸu gerçeÄŸini deÄŸiÅŸtirmeyecek. Bak, sürekli üzgün olmak, The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
isn't going to make Nick's death any less real, Bak, sürekli üzgün kalmak Nick'in ölmüş olduÄŸu gerçeÄŸini deÄŸiÅŸtirmeyecek. ...Nick'in öldüğü gerçeğini değiştirmeyecek, The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
it's just gonna make your life worse. Yalnızca hayatını daha da kötü bir hâle sokacak. Yalnızca hayatını daha da kötü bir hâle sokacak. Sadece senin hayatını daha kötü yapacak. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Acting normal makes me feel like I'm being disrespectful to his memory. Normal davranmak onun anısına saygısızlık etmek gibi geliyor. Normal davranmak onun anısına saygısızlık etmek gibi geliyor. Normal davranmam onun hatırasına saygısızlık ettiğimi hissettiriyor. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
If he could hear you right now, Şu an seni bir duyabilseydi... Şu an seni bir duyabilseydi... Eğer şu anda seni duyabilseydi, The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
like as a ghost or something, ...böyle bir hayalet falan olup duysaydı... ...böyle bir hayalet falan olup duysaydı... ...bir hayalet ve ya başka bir şey olarak, The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
he is for sure laughing at how sappy you sound. ...eminim şimdi ne kadar aptalca konuştuğuna gülerdi. ...eminim ÅŸimdi ne kadar aptalca konuÅŸtuÄŸuna gülerdi. ...eminim şu anda ne kadar aptalca konuştuğuna gülerdi. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
And boring. Ve de sıkıcı. Ve de sıkıcı. Ayrıca sıkıcı. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Imagine being a ghost and watching you be sad all the time. Bir hayalet olduğunu ve senin sürekli asık suratlı hâlini izlediğini bir düşün. Bir hayalet olduÄŸunu ve senin sürekli asık suratlı hâlini izlediÄŸini bir düşün. Bir hayalet olduğunu ve sürekli senin asık suratlı halini izlediğini düşün. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Thanks. Good pep talk. Sağ ol. İyi moral konuşmasıydı. SaÄŸ ol. İyi moral konuÅŸmasıydı. Teşekkürler. Çok moral verici bir konuşmaydı. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
You need a boost. I need a boost. Sana bir teşvik lazım. Bana da lazım. Sana bir teÅŸvik lazım. Bana da lazım. Senin bir teşvike ihtiyacın var. Benim de bir teşvike ihtiyacım var. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Still not making me feel better. Hâlâ beni daha iyi hissettiremiyorsun. Hâlâ beni daha iyi hissettiremiyorsun. Hala daha iyi hissetmemi sağlamıyorsun. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
No, but I know what would. Hayır, ama neyin iyi hissettireceğini biliyorum. Hayır, ama neyin iyi hissettireceÄŸini biliyorum. Hayır, ama neyin sağlayacağını biliyorum. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Getting our own magic back again. Kendi büyüne yeniden kavuşmanın. Kendi büyüne yeniden kavuÅŸmanın. Kendi büyü gücümüzü geri almamız. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I want to be a real witch Ben topluluk olayıyla büyü yapmak yerine gerçek bir cadı olmak istiyorum. Ben topluluk olayıyla büyü yapmak yerine gerçek bir cadı olmak istiyorum. Heyete bağlı bir cadı değil de, gerçek bir cadı olmak istiyorum. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
instead of this spell by committee thing. Ben topluluk olayıyla büyü yapmak yerine gerçek bir cadı olmak istiyorum. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Dream on, Faye. Hayal kurmaya devam et Faye. Hayal kurmaya devam et, Faya. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
It's not a dream. Bu hayal falan değil. Bu hayal falan deÄŸil. Hayal değil. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
And I think I know how. Ve nasıl yapabileceğimizi sanırım biliyorum. Ve nasıl yapabileceÄŸimizi sanırım biliyorum. Ve nasıl yapacağımızı biliyorum. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Oh, dear God. Aman Tanrım. Aman Tanrım. Aman tanrım. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Ok, give me a minute. Tamam, bir dakika izin ver. Pekala, bana bir dakika ver. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Hello, Dawn. Merhaba Dawn. Merhaba, Dawn. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Good to see you. Seni gördüğüme sevindim. Seni gördüğüme sevindim. Seni görmek güzel. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Kate. What a nice surprise. Kate. Bu ne hoş bir sürpriz. Kate. Bu ne hoÅŸ bir sürpriz. Kate. Ne kadar güzel bir sürpriz. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Charles told me you were in town. Charles kasabaya geldiğini söylemişti. Charles kasabaya geldiÄŸini söylemiÅŸti. Charles bana şehirde olduğunu söyledi. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
To what do I owe the pleasure? Bu zevki neye borçluyum? Bu zevki neye borçluyum? Bu zevki neye borçluyum? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I know you must be upset about Henry's death. Henry'nin ölümü seni ne kadar üzmüştür biliyorum. Henry'nin ölümü seni ne kadar üzmüştür biliyorum. Henry'nin ölümüne üzülmüş olmalısın. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I wanted to make sure you were all right. İyi olduğundan emin olmak istedim. İyi olduÄŸundan emin olmak istedim. İyi olduğundan emin olmak istedim. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
That's very thoughtful of you, Kate. Çok düşüncelisin Kate. Çok düşüncelisin Kate. Çok düşüncelisin, Kate. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Oh, it hasn't been easy, Kolay olmadı... Kolay olmadı... Kolay olmadı, ama Faya ve ben idare ediyoruz. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
but Faye and I are getting along. ...ama Faye ile atlatıyoruz işte. ...ama Faye ile atlatıyoruz iÅŸte. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Something's going on in Chance Harbor. Chance Harbor'da bir şeyler dönüyor. Chance Harbor'da bir ÅŸeyler dönüyor. Chance Harbor'da bir şeyler dönüyor. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
First Henry dies, now Jane has neurological issues. İlk önce Henry ölüyor, sonra Jane'in nörolojik hastalığı çıkıyor. İlk önce Henry ölüyor, sonra Jane'in nörolojik hastalığı çıkıyor. İlk Henry ölüyor, ve şimdi Jane'nin nörolojik sorunları var. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I don't know what you mean. Ne dediğini anlamadım. Ne dediÄŸini anlamadım. Ne demek istediğini anlamadım. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
What are you up to, Dawn? Ne işler peşindesin Dawn? Ne iÅŸler peÅŸindesin Dawn? Ne peşindesin, Dawn? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Excuse me. Affedersin? Anlamadım. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Why are you involved with Charles? Charles ile ne işin var? Charles ile ne iÅŸin var? Charles ile ne işin var? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I like him. Ondan hoşlanıyorum. Ondan hoÅŸlanıyorum. Ondan hoşlanıyorum. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
[Scoffs] Nonsense. Saçmalık. Saçmalık. Saçmalık. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
All those years growing up Küçüklükten beri bunca yıldır ona hiç ilgi göstermedin. Küçüklükten beri bunca yıldır ona hiç ilgi göstermedin. Birlikte büyüdüğünüz bunca yıl, ona hiç ilgi göstermedin. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
you never even gave him the time of day. Küçüklükten beri bunca yıldır ona hiç ilgi göstermedin. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
Are you really gonna hold a grudge Lisede yaptığım bir şey için bana kin mi tutacaksın? Lisede yaptığım bir ÅŸey için bana kin mi tutacaksın? Gerçekten lisede yaptıklarım için bana kin mi tutacaksın? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
for something I did in High School? Lisede yaptığım bir şey için bana kin mi tutacaksın? The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
On the contrary. I'm grateful you turned him down. Aksine, onu reddetmenden memnunum. Tam tersine. Onu reddettiğin için sana minnettarım. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
You had a habit of using people İnsanları kullanıp daha sonra bir kenara atmak gibi bir alışkanlığın vardı. İnsanları kullanıp daha sonra bir kenara atmak gibi bir alışkanlığın vardı. İnsanları kullanıp atmak gibi bir alışkanlığın vardı. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
and then tossing them aside. İnsanları kullanıp daha sonra bir kenara atmak gibi bir alışkanlığın vardı. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I won't let you do that to my son. Bunu oğluma yapmana izin vermeyeceğim. Bunu oÄŸluma yapmana izin vermeyeceÄŸim. Bunu oğluma yapmana izin vermeyeceğim. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I have a meeting. Bir toplantım var. Bir toplantım var. Toplantım var. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
I'm gonna have to ask you to please leave. Gitmeni rica etmek zorundayım. Gitmeni rica etmek zorundayım. Senden gitmeni isteyeceğim, lütfen. The Secret Circle Darkness-1 2012 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 170110
  • 170111
  • 170112
  • 170113
  • 170114
  • 170115
  • 170116
  • 170117
  • 170118
  • 170119
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact