Search
English Turkish Sentence Translations Page 170111
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Energy is flowing from the battery, | Enerji aküden akıyor... Enerji kaynaktan... Enerji aküden akıyor... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
through you, to me, | ...senden bana geçiyor... ...sana, senden bana... ...senden bana geçiyor... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
to this. | ...oradan da buna. ...benden buna akıyor. ...oradan da buna. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Try it by yourself. | Şimdi kendin dene. Kendin dene. Şimdi kendin dene. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Just concentrate on the energy. | Enerjiye konsantre ol. Sadece enerjiye konsantre ol. Enerjiye konsantre ol. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Feel the flow inside you. | İçinden akışını hisset. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Ok. Breathe... | Tamam, derin nefes al... Tamam. Nefes al. Tamam, derin nefes al... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Slow, deep breaths. | Yavaşça, derin derin. Yavaş ve derince bir nefes al. Yavaşça, derin derin. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
This is a bad idea. | Bu kötü bir fikirdi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I'm I'm sorry. No. It's my fault. | Özür dilerim. Hayır, bu benim hatam. Özür dilerim. Hayır. Bu benim hatam. Özür dilerim. Hayır, bu benim hatam. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I shouldn't have come. | Hiç gelmemeliydim. Buraya gelmemeliydim. Hiç gelmemeliydim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Oh, uh, there's Sally. | İşte Sally orada. Sally orada. İşte Sally orada. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Are you gonna be ok without me? | Gitmemde sakınca olmaz değil mi? Ben yokken de keyfine bakabilirsin, değil mi? Gitmemde sakınca olmaz değil mi? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Of course. Have fun. I'll see you at home. | Elbette. Eğlenmene bak. Evde görüşürüz. Elbette. İyi eğlenceler. Evde görüşürüz. Elbette. Eğlenmene bak. Evde görüşürüz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I didn't think you'd come. | Gelmezsin sanmıştım. Geleceğini sanmıyordum. Gelmezsin sanmıştım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I figured Faye turned you against me. | Faye seni bana düşman etmiştir diyordum. Faye'nin seni bana karşı kışkırttığını düşündüm. Faye seni bana düşman etmiştir diyordum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Faye turned me against Faye. | Faye kendini bana düşman etti. Faye beni kendine karşı kışkırttı. Faye kendini bana düşman etti. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Well, we just became friends in this moment. | İşte şu an seninle dost olduk. Öyleyse, bu dakikadan sonra arkadaş oluyoruz. İşte şu an seninle dost olduk. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
So what do I need to do? | Peki ne yapmam gerekiyor? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It's super easy. You just have to sell tickets. | Çok kolay. Tek yapman gereken bilet satmak. Çok kolay. Biletleri satacaksın. Çok kolay. Tek yapman gereken bilet satmak. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Ok. Great. | Tamam, harika. Tamam. Harika. Tamam, harika. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Easy's exactly what I need today. | Bugün tam da kolay bir şeylere ihtiyacım vardı. Bugün kolay şeylerle ilgilenmek tam da ihtiyacım olan şeydi. Bugün tam da kolay bir şeylere ihtiyacım vardı. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Boo. | Öcü! Bö! Öcü! | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I win. | Kazandım. Ben kazandım. Kazandım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He broke my concentration. | Konsantremi bozdu. Konsantrasyonumu bozdu. Konsantremi bozdu. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Ok, I'm bored. | Tamam, ben sıkıldım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Let's turn it up a notch. | Hadi eğlenceyi biraz artıralım. O zaman hadi biraz eğlenelim. Hadi eğlenceyi biraz artıralım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Follow me, ladies. | Beni takip edin hanımlar. Beni izleyin, hanımlar. Beni takip edin hanımlar. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Hey, Cassie. Oh. Hee hee. | Selam Cassie. Selam, Cassie. Selam Cassie. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
How did you get roped into volunteering? | Nasıl oldu da gönüllü oldun? Bu gönüllülük işlerine nasıl bulaştın? Nasıl oldu da gönüllü oldun? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I'm here for the distraction. | Kafa dağıtmak için buradayım. Sadece biraz kafa dağıtmak için geldim. Kafa dağıtmak için buradayım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Adam told me you guys practiced last night. | Adam dün gece antrenman yaptığınızı söyledi. Adam, geçen gece ikinizin birlikte denediğinizi söyledi. Adam dün gece antrenman yaptığınızı söyledi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I'm happy to help some time if you want. | Eğer istersen sana zevkle yardımcı olurum. Eğer istersen bir ara sana yardım etmekten mutluluk duyarım. Eğer istersen sana zevkle yardımcı olurum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
The thing is, we need you. | Mesele şu ki, sana ihtiyacımız var. Olay şu ki, sana ihtiyacımız var. Mesele şu ki, sana ihtiyacımız var. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
We can't be a circle without you. | Sen olmadan topluluğumuz tam olamaz. Sen olmadan bir çember olamıyoruz. Sen olmadan topluluğumuz tam olamaz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry. You're gonna have to find someone else. | Üzgünüm. Başka birini bulmak zorundasınız. Üzgünüm. Başka birini bulman gerekecek. Üzgünüm. Başka birini bulmak zorundasınız. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
There is no one else. | Başka biri yok ki. Başka biri yok. Başka biri yok ki. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You're one of the 6 families. | Sen 6 ailenin birindensin. Altı aileden birisin. Sen 6 ailenin birindensin. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I thought you understood that. | Bunu anladığını sanmıştım. Bunu anladığını sanıyordum. Bunu anladığını sanmıştım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
No, I don't understand any of this. | Hayır, bunların hiçbirini anlamıyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
What you're asking is ludicrous. | Benden istediğin şey çok acayip bir şey. Benden istediğin şey aptalca. Benden istediğin şey çok acayip bir şey. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I can't just blindly agree to it. | Bunu öyle körü körüne kabul edemem. Bunu öylece körü körüne kabul edemem. Bunu öyle körü körüne kabul edemem. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I know it's a lot to accept. | Kabullenmesi zor biliyorum. Bunu kabullenmenin zor olduğunu biliyorum. Kabullenmesi zor biliyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It's too much. I can't. | Bunlar bana fazla. Yapamam. Hem de çok zor. Yapamam. Bunlar bana fazla. Yapamam. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You're scared. | Korkuyorsun. Korkuyorsun sen. Korkuyorsun. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Of course I'm scared. Who wouldn't be? | Tabii ki korkuyorum. Kim korkmaz ki? Elbette korkuyorum. Kim korkmaz ki? Tabii ki korkuyorum. Kim korkmaz ki? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Look, I... | Bak, ben... Bak, ben Bak, ben... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I have a feeling, and then things explode. | İçimde bir his oluşuyor sonra bir şeyler patlamaya başlıyor. Bir hisse kapılıyorum, sonra birden bir şeyler patlamaya başlıyor. İçimde bir his oluşuyor sonra bir şeyler patlamaya başlıyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Which is why we need to bind the circle. | İşte bu yüzden topluluğu mühürlemeliyiz ya. Ki bu yüzden çemberi zapt etmemiz gerekiyor. İşte bu yüzden topluluğu mühürlemeliyiz ya. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Our energies are flying everywhere all at once | Enerjilerimiz bir uyum ya da amaçları olmadan her yere karışıyor. Enerjilerimizin hepsi aynı anda sebepsiz ve uyumsuz bir şekilde etrafta uçuyor. Enerjilerimiz bir uyum ya da amaçları olmadan her yere karışıyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
We have to contain it before someone gets really hurt. | Biri ciddi anlamda zarar görmeden önce bunu kontrol altına almalıyız. Birileriz zarar görmeden önce bunu kontrol altına almak zorundayız. Biri ciddi anlamda zarar görmeden önce bunu kontrol altına almalıyız. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry. I don't think that I can help you. | Üzgünüm. Sana yardım edebileceğimi sanmıyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Please note that no black cauldron was used in the making of this potion. | Bilginiz olsun bu iksirin yapımında kara kazan kullanılmamıştır. Bu iksirin yapımında hiçbir kara kazan kullanılmadığını... Bilginiz olsun bu iksirin yapımında kara kazan kullanılmamıştır. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Open up. | Uçak geliyor aç. Aç bakalım ağzını. Uçak geliyor aç. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Mmm. What's in it? | Bunda ne var? Ne var bunun içinde? Bunda ne var? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
All natural herbs and spices. | Tamamen doğal bitkiler ve baharatlar. Tüm doğal otlar ve baharatlar. Tamamen doğal bitkiler ve baharatlar. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Just boiled down to liquid. | Kaynatıp sıvı hâle getirdim. Tek yaptığımsa sıvı hale gelene kadar kaynatmak. Kaynatıp sıvı hâle getirdim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I tasted them. And... | Tatları geldi. Bunun tadına bakmıştım. Tatları geldi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
And you got this from Diana's book? | Bunu Diana'nın kitabından mı buldun? Yoksa bunu Diana'nın kitabından mı aldın? Bunu Diana'nın kitabından mı buldun? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
No, I'm good. Thanks. | Hayır, ben böyle iyiyim. Eksik olmayın. Hayır, böyle iyiyim ben. Sağ ol. Hayır, ben böyle iyiyim. Eksik olmayın. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
So what do I tell Diana, huh? | Diana'ya ne diyeceğim ya? Diana'ya ne söylemem gerekiyor, dersiniz? Diana'ya ne diyeceğim ya? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
She won't stop with the binding ritual crap. | Mühür töreni saçmalığından konuşup duruyor. Zapt etme töreni saçmalığından bahsetmeyi bir türlü kesmiyor. Mühür töreni saçmalığından konuşup duruyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You tell her to shove her ritual up her hoo ha. | Ona törenini alıp bir tarafına sokmasını söyle. Ona törenini kukusuna sokuşturmasını söyle. Ona törenini alıp bir tarafına sokmasını söyle. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Everything's been out of whack since Cassie got here. | Cassie buraya geldiğinden beri hiçbir şey yolunda gitmiyor. Cassie buraya geldiğinden beri her şey ayarından çıktı. Cassie buraya geldiğinden beri hiçbir şey yolunda gitmiyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You know she busted my window, completely shattered it. | Bugün camımı dağıttı biliyor musun? Paramparça etti ya. Penceremi kırdı biliyor musun? Tamamen paramparça etti. Bugün camımı dağıttı biliyor musun? Paramparça etti ya. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You know, I think we should listen to Diana. | Bence Diana'nın dediklerine kulak asmalıyız. Baksanıza, bence Diana'yı dinlememiz gerek. Bence Diana'nın dediklerine kulak asmalıyız. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
She's the one with the rule book. | Kitabı olan o. Kural kitabı olan tek kişi o. Kitabı olan o. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
We just need to practice more. | Sadece biraz daha pratiğe ihtiyacımız var o kadar. Yalnızca daha fazla alıştırma yapmaya ihtiyacımız var. Sadece biraz daha pratiğe ihtiyacımız var o kadar. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
More power requires more practice. | Daha çok güç, daha çok pratik ister. Daha fazla güç daha fazla alıştırma gerektirir. Daha çok güç, daha çok pratik ister. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You started a monsoon and couldn't stop it. | Bir fırtına başlattın da durduramadın. Bir fırtına başlattın ve bunu durduramadın. Bir fırtına başlattın da durduramadın. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Oh. Could we all just let that go? | Şu mevzuyu bir bıraksanız artık hepiniz? Şu konudan bahsetmeyi kesebilir misiniz artık? Şu mevzuyu bir bıraksanız artık hepiniz? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Enjoying yourself, Henry? | Eğleniyor muyuz Henry? Eğleniyor musun bari, Henry? Eğleniyor muyuz Henry? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Ethan Conant said Charles Meade threatened him with magic. | Ethan Conant, Charles Meade'in kendisini sihirle tehdit ettiğini söyledi. Ethan Conant, Charles Meade'in onu büyü ile tehdit ettiğini söyledi. Ethan Conant, Charles Meade'in kendisini sihirle tehdit ettiğini söyledi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He said Charles used the Signa on him | Charles'ın onu Cassie Blake'e annesi hakkında bir şeyler söylerken... Cassie Blake'le annesi hakkında konuştuğuna kulak misafiri olunca, Charles'ın onu Cassie Blake'e annesi hakkında bir şeyler söylerken... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
when he overheard him talking to Cassie Blake about her mother. | ...duyduğunda üzerinde İmleme büyüsü kullandığını söyledi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I don't believe it. | İnanmıyorum. Buna inanmıyorum. İnanmıyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Ethan isn't exactly a reliable source. | Ethan güvenilir bir kaynak değil sonuçta. Ethan kesinlikle güvenilir bir kaynak değil. Ethan güvenilir bir kaynak değil sonuçta. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He's an alcoholic. | O bir alkolik. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
And Charles, he doesn't have any power. | Ve de Charles'ın bir gücü yok. Charles'a gelirsek, onun hiç gücü yok. Ve de Charles'ın bir gücü yok. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Your circle took care of that. | Senin topluluğun bunun icabına bakmıştı. Bunu senin çemberin bunun icabına bakmıştı. Senin topluluğun bunun icabına bakmıştı. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I'd be inclined to agree with you, | Dediklerine katılma eğilimindeydim ama bizzat gördüm. Hem fikir sayılırız aslında, Dediklerine katılma eğilimindeydim ama bizzat gördüm. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
except I've witnessed it. | ...kendi gördüklerimi saymazsak tabii. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Henry, nobody is practicing. | Henry, kimse büyü yapmıyor. Henry, kimse pratik yapmıyor. Henry, kimse büyü yapmıyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Those days are over. | O günler geride kaldı. O günler bitti. O günler geride kaldı. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
The children. I saw them today. | Çocuklar yapıyor. Onları daha bugün gördüm. Çocuklar. Onları bugün gördüm. Çocuklar yapıyor. Onları daha bugün gördüm. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Your own daughter is one of them. | Öz kızın da onlardan biri. Onlardan biri de öz kızın. Öz kızın da onlardan biri. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Faye? | Faye mi? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
With the Blake girl back in town, | Kasabaya dönen Blake kızı ile topluluğu tamamlıyorlar. Blake'in de kasabaya dönmesiyle birlikte, Kasabaya dönen Blake kızı ile topluluğu tamamlıyorlar. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
they have a complete circle. | ...çemberi tamamladılar. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
They can awaken to their full potential. | Güçlerinin tamamını açığa çıkarabilirler. Potansiyellerinin tümünü uyandırabilirler. Güçlerinin tamamını açığa çıkarabilirler. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
We have to stop them. | Onları durdurmalıyız. Onları durdurmak zorundayız. Onları durdurmalıyız. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
They don't know anything. | Bir şey bildikleri yok. Hiçbir şeyden haberleri yok. Bir şey bildikleri yok. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
We've kept this from them. | Bunları onlardan gizli tuttuk. Bunu onlardan sakladık. Bunları onlardan gizli tuttuk. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I'm gonna take care of it. | Bu işle ilgileneceğim. Bununla ilgileneceğim. Bu işle ilgileneceğim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I swore I would never let what happened to your circle | Sizin topluluğunuza olanların bir daha yaşanmamasını sağlayacağıma... Sana yemin ederim senin çemberine olanın bir daha olmasına... Sizin topluluğunuza olanların bir daha yaşanmamasını sağlayacağıma... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
ever happen again. | ...dair yemin ettim. ...asla izin vermeyeceğim. ...dair yemin ettim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Henry, stop. | Henry, dur. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Look, I know we've had our differences, | Bak, bazı fikir ayrılıklarımız oldu ama kocamı kaybettim. Bak, fikir ayrılıkları yaşadığımızı biliyorum, Bak, bazı fikir ayrılıklarımız oldu ama kocamı kaybettim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
but I lost my husband. | ...ama ben kocamı kaybettim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I'm not about to let something happen to Faye. | Faye'e bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Faye de bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Faye'e bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |