Search
English Turkish Sentence Translations Page 170119
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
may you purge her clean. | ...onu tertemiz et. ...onu temizle. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Now press your hand against the center of the circle. | Şimdi elini dairenin ortasına bastır. Şimdi elini çemberin ortasına bastır. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Hand me the branch. | Bana dalı ver. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Elderberry. | Mürver. Mürver ağacı. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
It's also known as the death tree. | Aynı zamanda ölüm ağacı olarak da bilinir. Ayrıca ölüm ağacı olarak da bilinir. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Death tree? | Ne? Ölüm ağacı mı? Ölüm ağacı mı? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
We need it to finish the spell. | Büyüyü tamamlamak için ona ihtiyacımız var. Büyüyü bitirmemiz gerekiyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Adam, I think Cassie's in trouble. | Adam, galiba Cassie'nin başı belada. Adam, Cassie'nin tehlikede olduğunu düşünüyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
My grandmother sensed her dark magic. | Büyük annem onda kara büyü hissetmiş. Büyükannem onda kara büyü olduğunu sezdi. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
She told Cassie they could do a ritual | Cassie'ye kara büyüden kurtulması için bir tören yapabileceğini... Cassie'ye ondan kurtulmak için bir ayin yapabiliriz dedi, ama yalan söylüyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
to get rid of it, but she's lying. | ...söylemiş ama yalan söylüyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I found this in her bag. | Bunu çantasında buldum. Bunu onun çantasında buldum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Mandrake root. | Adamotu kökeni. Mandrake kökü. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
A plant that can kill witches. | Cadıları öldüren bitki. Cadıları öldürebilen bir bitki. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
This is what the witch hunters put in those bottles. | Cadı avcıları o şişelere bundan koyuyorlardı. Bu cadı avcılarının o şişeler koyduğu şey. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
We need to find Cassie. | Cassie'yi bulmalıyız. Cassie'yi bulmamız gerekiyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I think you're right about my mother. | Sanırım annem konusunda haklıydın. Sanırım annem hakkında haklıydın. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
She claims to be having dinner with someone | Kasabada olmadığını bildiğim biriyle yemeğe çıktığını iddia ediyor. Biriyle yemeğe çıktığını iddia ediyor, ama o biri biliyorum ki şehir dışında. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I called the husband, the wife was still away. | Kocasını aradım, karısı hâlâ kasabada değilmiş. Kocasını aradım, eşinin hala şehir dışında olduğunu söyledi. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Do you know where she is right now? | Şu an nerede olduğunu biliyor musun? Şu anda nerede olduğunu biliyor musun? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
But I'm going to talk to her when she gets back. | Ama döndüğünde onunla konuşacağım. Ama geri dönünce onunla konuşacağım. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Talk to her? | Konuşacak mısın? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I think we're way passed that, Charles. | Sanırım orayı geçeli çok oldu Charles. Bence o kısmı çoktan geçtik, Charles. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Give me the crystal. I'll deal with it. | Bana kristali ver. Ben hallederim. Bana kristali ver, ben halledeceğim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Charles. I said no. | Charles. Hayır dedim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Give me the damn crystal. | Ver şu kristali bana. Bana şu lanet kristali ver. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Or what? | Yoksa ne yaparsın? Yoksa ne? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
We're done at the moment. | Konuşmamız bitmiştir Dawn. Konuşmamız bitti, Dawn. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Wait a minute. | Dur biraz. Bekle bir dakika. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Charles, you're upset. | Charles, kızgınsın. Charles, sen üzgünsün. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
We'll talk this out, | Konuşarak halledelim... Bunu konuşup, istersen yeni bir plan yaparız. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
come up with a new plan if you want. | ...istersen yeni bir plan kuralım. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
We're finished here. | Konuşmamız bitti. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
For darkness to be destroyed, | Karanlığın yok olması için... Karanlığın yok edilebilmesi için, toprağın onu senin kanınla çıkarması gerekiyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
the earth must bleed it from you. | ...toprak senin kanından beslenmeli. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You have to die. | Ölmek zorundasın. Ölmen gerekiyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
No. No, no. | Hayır. Hayır. Hayır. Hayır, hayır, hayır! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Help! Please! | Yardım et! Lütfen! Yardım edin, lütfen! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Get me out of here! | Çıkar beni buradan! Beni buradan çıkar! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Die in the ground | Toprağın içinde öl... Şeytani büyünün ölmesine izin vermek için, toprakta öl. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
to let your evil magic die with you. | ...ve şeytani büyün seninle bir ölsün. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Cassie: No, no. | Hayır, hayır. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
[Sobbing] No, no! No, no! | Hayır, hayır! Hayır, hayır. Hayır, hayır! Hayır, hayır! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Get me out of here! | Çıkar beni buradan! Lütfen beni buradan çıkartın! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Please! Aah! Get me out! | Lütfen! Çıkar beni! Lütfen! Beni çıkartın! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Jerk! | Adi herif! Pislik! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
The creek's further in, but it goes on for miles. | Dere biraz ileride. Ama kilometrelerce gidiyor. Dere biraz ileride, ama kilometrelerce gidiyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
They could be anywhere along it. | Dere boyunca herhangi bir yerde olabilirler. O taraflarda her hangi bir yerde olabilirler. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Cassie: Please help! | Lütfen yardım edin! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Please, somebody! | Lütfen biri yardım etsin! Lütfen, birisi! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Come on! Help! | Hadi ama! Yardım edin! Hadi, yardım edin! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Let...Me...Out! | Beni... buradan... çıkar! Dışarı...çıkmama...izin...ver! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Diana: Cassie! | Cassie! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Nancy Collier is in New England. | Nancy Collier, New England'da. Nancy Collier İngiltere'de. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You don't need to know. | Bilmene gerek yok. Bilmen gerekmiyor. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
What have you done, mother? | Ne yaptın anne? Ne yaptın, anne? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I tried to kill Cassie Blake. | Cassie Blake'i öldürmeye çalıştım. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You're not serious. | Ciddi olamazsın. Ciddi değilsin. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
But her magic was more powerful than mine | Ama büyüsü benimkinden daha güçlüydü ve hayatta kaldı. Ama büyüsü benimkinden çok daha güçlüydü ve kurtuldu. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
It was quite something. | Fena bir şeydi. Çok güçlü bir şeydi. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
She's a child. | O daha çocuk. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
She's John Blackwell's daughter. | O John Blackwell'in kızı. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I had to find out how powerful her magic was. | Büyüsünün ne kadar güçlü olduğunu öğrenmem gerekiyordu. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You were testing her? | Onu test mi ediyordun? Onu deniyor muydun? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Bringing her to the brink of death | Onu ölümün eşiğine getirmek emin olmamın tek yoluydu. Onu ölümün eşiğine getirmek, emin olmamın tek yoluydu. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
She is the one we've been waiting for | O beklediğimiz kişi. Beklediğimiz kişi o... | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
strong enough to tip the balance between good and evil. | İyi ile kötünün arasındaki dengeyi bozabilecek kadar güçlü. ...iyilik ile kötülük arasındaki dengeyi bozabilecek kadar güçlü. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
That's barbaric. | Bu çok zalimce. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Desperate times call for desperate measures. | Zorda kalınca yapılmayacak şey yoktur. Çaresiz zamanlar, çaresiz tedbirlere sebep olur. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Well, the elders will need to hear about this, | İhtiyarların bunu bilmesi gerekli ve bilecekler de. Yaşlıların bunu duyması gerekiyor, ve duyacaklarda. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
and they will. No, they won't. | Hayır, duymayacaklar. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I know that you're involved in Henry Chamberlain's death | Henry Chamberlain'in ölümünde ve Jane'in durumunda senin parmağın... Henry Chamberlain'nin ölümü ve Jane'e olanlarla ilgin olduğunu biliyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
and Jane's demise. | ...olduğunu biliyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Everyone's magic leaves its own unique imprint on it | Herkesin büyüsü kişide kendi eşsiz izini bırakır ve ben seninkini tanıyorum. Herkesin büyüsü, özel bir iz bırakır, ve ben seninkini tanıyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I have ever since you started practicing. | Sen büyü yapmaya başladığın zamandan beri tanıyordum. Büyü çalışmaya başladığından beri biliyordum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
How could I have been using magic, | Nasıl büyü yapabilirim ki? Nasıl büyü yapabiliyor olabilirim... | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
you stripped us of our power. | Siz güçlerimizi aldınız. ...bizim gücümüzü elimizden aldınız. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Don't insult me. I'm not stupid. | Bana hakaret etme. Ben aptal değilim. Bana hakaret etme, aptal değilim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Be careful, Charles. | Dikkatli ol Charles. Dikkatli ol, Charles. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You have a good heart, | İyi kalpli birisin... İyi kalplisin ama zayıfsın. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
but you're weak. | ...ama zayıfsın. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You give in to temptation, you always have. | Baştan çıkarmaya hemen geliyorsun, bu hep de böyleydi. Baştan çıkarmaya karşı çıkamıyorsun, hiç çıkamadın. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I make my own decisions. | Ben kendi kararlarımı kendim veriyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Come out of the darkness. | Karanlıktan çık. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Otherwise you'll be lost to me, | Aksi takdirde bana karşı... Yoksa benim için, Diana için, ve kendin için kayıp olacaksın. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
to Diana, | ...Diana'ya karşı... | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
to yourself. | ...kendine karşı yok olacaksın. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Aah! Liar! | Yalancı! | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You've got some anger issues, huh? | Sinir sorunun var demek. Sinirini kontrol etmekte sorun yaşıyorsun herhalde? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Douchebag issues, but I'm feeling much better now. | Adilerle sorunum var asıl ama şimdi çok daha iyiyim. Aşağılık kişilerle ilgili, ama şimdi daha iyi hissediyorum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You're a fortune teller now, too. | Şimdi de falcı mı oldun? Şimdide falcı mı oldun? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
You're a witch. | Sen bir cadısın. Cadısın. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Obviously I'm not the voodoo priest I claim to be. | Benim iddia ettiğim voodoo papazı olmadığım ortada. Bende söylediğim voodoo rahibi değilim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
But my grandparents were. | Ama büyük ailem öyleydi. Ama büyükbabam ve büyükannem öyleydi. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
And I've been around enough magic to know it's real. | Ve bunun gerçek olduğunu bilecek kadar büyü gördüm. Ayrıca büyüyü tanıyabilecek kadar çevresinde bulundum. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
But you're obviously having trouble accessing your power | Ama belli ki sen gücüne erişmekte sorun yaşıyorsun... Ama görünüşe göre sen gücüne ulaşmakta sıkıntı yaşıyorsun, yoksa bana gelmezdin. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
or you wouldn't have come to me. | ...yoksa bana gelmezdin. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I can help you with that. | Sana yardımcı olabilirim. Sana bu konuda yardımcı olabilirim. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
Really? For how much? | Gerçekten mi? Ne kadara? | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |
I think we can arrange something | Sanırım ikimizin de yararına bir şey ayarlayabiliriz. Sanırım ikimizin de yararına olacak bir şeyler ayarlayabiliriz. | The Secret Circle Darkness-1 | 2012 | ![]() |