Search
English Turkish Sentence Translations Page 170110
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
is to compare the reactivity of these different metal carbonates... | ...bu farklı iki metalin reaktifliklerini karşılaştırmak için... Bu farklı iki metal karbonatın reaksiyona girme reaktifliklerini karşılaştırarak... ...bu farklı iki metalin reaktifliklerini karşılaştırmak için... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Fire without flame bring me heat. | Ey alevsiz ateş, bana ısı sağla. Alevsiz ateş bana ısı'yı getir. Ey alevsiz ateş, bana ısı sağla. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
What are you doing? Experimenting. Try it. | Ne yapıyorsun? Deney yapıyorum. Denesene. Ne yapıyorsun? Deney yapıyorum. Sende yap. Ne yapıyorsun? Deney yapıyorum. Denesene. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Fire without flame... | Ey alevsiz ateş... Alevsiz ateş... Ey alevsiz ateş... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Bring me heat. | Bana ısı sağla. ...bana ısı'yı getir. Bana ısı sağla. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Fire without flame... Bring me heat. | Ey alevsiz ateş... Bana ısı sağla. Alevsiz ateş... ...bana ısı'yı getir. Ey alevsiz ateş... Bana ısı sağla. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
As you can see, it's a white salt | Sizin de görebildiğiniz gibi, beyaz tuz... Gördüğünüz gibi beyaz tuz... Sizin de görebildiğiniz gibi, beyaz tuz... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
soluble in water, and it's found in bleach, | ...suda çözünür ve, ağartıcının içinde belli olur... ...suyun içinde eridi ve suyu bulandırdı. ...suda çözünür ve, ağartıcının içinde belli olur... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
and it's used as well in the production of soap and glass. | ...bunun yanı sıra sabun ve cam üretiminde de kullanılır. Bu genellikle cam ve sabun yapımında kullanılır, ...bunun yanı sıra sabun ve cam üretiminde de kullanılır. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It's also the primary component of potash... | Aynı zamanda, birincil potasyum bileşimi... ...ve ayrıca potasyum hidratın ilk bileşenidir. Aynı zamanda, birincil potasyum bileşimi... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Is anyone hurt? | İyi misiniz? Kimseye bir şey oldu mu? İyi misiniz? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Cassie. Cassie, wait a minute. | Cassie. Cassie, bekle biraz. Cassie! Cassie, bekle bir dakika. Cassie. Cassie, bekle biraz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I got mad and that's what happened. | Kızdım ve olan oldu. Sinirlendim ve oldu. Kızdım ve olan oldu. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I didn't mean to. | Bunu yapmak istemedim. Yapmak istemedim. Bunu yapmak istemedim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Why is this happening? | Neden oluyor? Bu neden oluyor? Neden oluyor? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
How do I stop it? | Nasıl durdururum? Bunu nasıl durduracağım? Nasıl durdururum? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
That's the thing, you can't. | O durduramayacağın bir şey. Bu senin durduramayacağın bir şey. O durduramayacağın bir şey. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
But if you let me, I can help. | Bana izin verirsen, yardım edebilirim. Ama izin verirsen, yardım edebilirim. Bana izin verirsen, yardım edebilirim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Why do you guys come here? | Neden buraya geliyorsunuz? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Because no one else does. | Çünkü başka kimse gelmiyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Condemned buildings are like that. | Dışlanan binalar öyledir. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Well, it's important that no one find out about us. | Önemli olan kimsenin bizi bilmememsi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Especially our families. | Özellikle ailelerimiz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
How did you discover we're witches? | Nasıl öğrendi Cadı olduğumuzu nasıl mı öğrendik? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Diana found her mom's book of shadows. | Diana annesinin gölgeler kitabını buldu. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
That's how we know about all of us. | Hakkımızda her şeyi bu sayede öğrendik. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
She's the only one with a book? | Kitabı olan tek kişi o mu? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Technically each family has a book, | Teknik olarak her ailenin bir kitabı var. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
but hers is the only one we have access to. | Yalnızca onun üzerinden çembere giriş yapabiliyoruz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Because witchcraft is forbidden. | Çünkü cadılık yasaklandı. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It was abolished. | Kaldırılmıştı. Dağıtıldı. Kaldırılmıştı. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Because of what happened years ago. | Yıllar önce yaşananlardan dolayı. Geçmişte olanlar yüzünden. Yıllar önce yaşananlardan dolayı. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It's when my mom died. | Annem o zaman öldü. Benim ve... Annem o zaman öldü. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
And Diana's mom. | Ve Diana'nın annesi... ...Diana'nın annesi,.. Ve Diana'nın annesi... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Faye's dad. Melissa's mom. | ...Faye'nin babası, Melissa'nın annesi... ...Faye'nin babası, Melissa'nın annesi,.. ...Faye'nin babası, Melissa'nın annesi... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Nick lost both of his parents. | ...Nick hem annesini hem babasını kaybetti. ...Nick'in hem annesi hem de babası öldükten sonra. ...Nick hem annesini hem babasını kaybetti. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
And my dad. | Benim de babam. Ve benim babam. Benim de babam. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I don't know much about him. | Hakkında fazla bir şey bilmiyorum. Onun hakkında çok şey bilmiyorum. Hakkında fazla bir şey bilmiyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Just that there was some big accident. | Sadece büyük bir kaza olduğunu biliyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Well, the official story was some teens were partying on an old boat | Resmi olarak gençlerin eski bir botta parti yaptığı ve yangın çıktığı açıklandı. Pekâlâ, resmi hikaye gençlerin eski bir botta parti yaptığı... Resmi olarak gençlerin eski bir botta parti yaptığı ve yangın çıktığı açıklandı. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
and there was a fire. | ...ve yangın çıktığı şeklinde. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Some didn't get out. | Bazıları kaçamamış. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Diana thinks it's because they didn't bind the circle. | Diana bunun topluluklarını mühürlemedikleri için olduğunu düşünüyor. Diana bunun çemberi zapt etmedikleri için olduğunu düşünüyor. Diana bunun topluluklarını mühürlemedikleri için olduğunu düşünüyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Every witch is born into a circle. | Her cadı bir topluluğa bağlı olarak doğar. Her cadı çember içinde doğar. Her cadı bir topluluğa bağlı olarak doğar. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Ours is made up of our 6 families. | Bizimkisi 6 aileden oluşuyor. Bizim çemberimiz altı aileden oluşuyor. Bizimkisi 6 aileden oluşuyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
The circle has more power than any one person can handle. | Topluluğun bir kişinin altından kalkabileceğinden çok daha fazla gücü var. Çember herhangi bir kişinin baş edebileceğinden daha fazla güce sahip. Topluluğun bir kişinin altından kalkabileceğinden çok daha fazla gücü var. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Binding it is the only way we can utilize the power, | Gücü kontrol altında tutup onu değerlendirebilmemizin tek yolu... Çemberi zapt etmek bu gücü kullanılabilir hale getirmenin tek yolu. Gücü kontrol altında tutup onu değerlendirebilmemizin tek yolu... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
but keep it controlled. | ...topluluğu mühürlemek. Ama kontrol halinde tutulmalı. ...topluluğu mühürlemek. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Faye says that it will link us together. | Faye bunun bizi birbirimize bağlayacağını söylüyor. Faye birbirimize bağlanacağımızı söylüyor. Faye bunun bizi birbirimize bağlayacağını söylüyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Yes. It will limit our individual abilities, | Evet. Şahsi yeteneklerimizi kısıtlayacak.. Evet. Bu bizim şahsi gücümüzü sınırlayacak. Evet. Şahsi yeteneklerimizi kısıtlayacak.. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
but strengthen us as a group. | ...ama bizi bir grup olarak güçlendirecek. Ama topluluk bizi daha da güçlendirecek. ...ama bizi bir grup olarak güçlendirecek. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
That way no one can have too much power. | Böylece kimsenin altından kalkabileceğinden fazla gücü olmayacak. Bu şekilde kimse çok fazla güce sahip olamayacak. Böylece kimsenin altından kalkabileceğinden fazla gücü olmayacak. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It's like living in a Harry Potter movie. | Bu bir Harry Potter filminde yaşamak gibi ya. Harry Potter filminde yaşamak gibi. Bu bir Harry Potter filminde yaşamak gibi ya. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He has a wand. | Onun asası var ama. Onun asası var. Onun asası var ama. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It is not all bad. | O kadar da kötü değil. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Just let me show you. | Gel de sana göstereyim. İzin ver de göstereyim. Gel de sana göstereyim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He used a Signa spell. | Üzerimde bir "İmleme" büyüsü kullandı. Signa büyüsünü kullandı. Üzerimde bir "İmleme" büyüsü kullandı. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I nearly drown on the floor of my own bar. | Kendi barımın zemininde neredeyse boğuluyordum. Kendi barımın zemininde boğuluyordum az kalsın. Kendi barımın zemininde neredeyse boğuluyordum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You were drunk. | O zaman sarhoştun. Sarhoşmuşsun. O zaman sarhoştun. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I could tell when you called me last night. | Beni dün gece aradığında anlaşılıyordu. Bunu dün gece beni aradığında söyleyebilirdim. Beni dün gece aradığında anlaşılıyordu. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I'd been drinking. I wasn't drunk. | İçiyordum tamam ama sarhoş değildim. İçkiliydim, ama sarhoş değildim. İçiyordum tamam ama sarhoş değildim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He used magic. | Sihir kullandı. Büyü yaptı. Sihir kullandı. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He tried to threaten me, Henry. | Beni tehdit etmeye kalktı Henry. Bana gözdağı vermeye kalktı, Henry. Beni tehdit etmeye kalktı Henry. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Everyone in your circle was stripped of their power. | Senin topluluğundaki herkes gücünden mahrum edildi. Senin çemberindeki herkes güçlerinden arınmış halde. Senin topluluğundaki herkes gücünden mahrum edildi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I know. Believe me, I know. | Biliyorum. İnan bana, biliyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
But he's figured out a way around that. | Ama bunu aşmanın bir yolunu bulmuş. Ama o bir yolunu bulmuş. Ama bunu aşmanın bir yolunu bulmuş. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Why would he be threatening you? | Seni neden tehdit etsin ki? Sana neden gözdağı versin ki? Seni neden tehdit etsin ki? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I was talking to Cassie Blake about her mother. | Cassie Blake ile annesi hakkında konuşuyordum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He was worried I would say something stupid. | Ağzımdan aptalca bir şey kaçırmamdan korkuyordu. Aptalca bir şey söylerim diye endişelendi. Ağzımdan aptalca bir şey kaçırmamdan korkuyordu. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Did you? | Kaçırdın mı peki? Söyledin mi? Kaçırdın mı peki? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Of course not. | Tabii ki hayır. Elbette hayır. Tabii ki hayır. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Diana, what happened? | Diana, ne oldu? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Adam took the blame. | Adam suçu üstlendi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He said he mixed the chemicals | Bileşenleri karıştırdığını ve klorürü fazla kattığını söyledi. Kimyasalları karıştırdığını ve... Bileşenleri karıştırdığını ve klorürü fazla kattığını söyledi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
and miscalculated the chloride. | ...kloridi yanlış hesapladığını söyledi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
And Mr. Herman believed him? | Bay Herman da ona inandı, öyle mi? Bay Herman buna inandı mı? Bay Herman da ona inandı, öyle mi? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He couldn't explain it any better. | Daha iyi bir açıklaması yoktu. Bundan daha iyi açıklayamazdı. Daha iyi bir açıklaması yoktu. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Faye, we got lucky. No one was hurt. | Faye, bu sefer şanslıydık. Kimse zarar görmedi. Faye, şanlıyız ki kimse zarar görmedi. Faye, bu sefer şanslıydık. Kimse zarar görmedi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Now, when are you gonna get it through your head, | Ne zaman aklını başına toplayacaksın? Söylesene, ne zaman aklını başına alacaksın? Ne zaman aklını başına toplayacaksın? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
we have to bind the circle. | Topluluğu mühürlemeliyiz. Çemberi zapt etmek zorundayız. Topluluğu mühürlemeliyiz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Have fun. | Size iyi eğlenceler. İyi eğlenceler. Size iyi eğlenceler. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Can't you talk to her? | Onunla konuşur musun? Sen anlatır mısın? Onunla konuşur musun? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Maybe we should bind it. | Belki de mühürlemeliyiz. Belki de gerçekten çemberi zapt etmeliyiz. Belki de mühürlemeliyiz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I don't like all this stray energy floating around. | Böyle başı boş enerjinin etrafta dolaşması hoşuma gitmiyor. Etrafta böyle başı boş enerjinin olması hoşuma gitmiyor. Böyle başı boş enerjinin etrafta dolaşması hoşuma gitmiyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Not if it means we'll be linked. | Eğer bunun anlamı birbirimize bağlanacak olmamızsa olmaz. Bu birbirimize bağlanmamız anlamına geliyorsa hayır. Eğer bunun anlamı birbirimize bağlanacak olmamızsa olmaz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I don't want you to have a say in what I do. | Benim yapacağım bir şeyde sizin sözünüzün geçmesini istemiyorum. Bana ne yapmamamı söylemenizi istemiyorum. Benim yapacağım bir şeyde sizin sözünüzün geçmesini istemiyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I don't want you to control me. | Beni kontrol etmenizi istemiyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
But we'll have more strength as a group | Ama bir grup olarak daha fazla gücümüz olacak. Ama biz topluluk halinde daha güçlüyüz... Ama bir grup olarak daha fazla gücümüz olacak. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
and can use it better. | Böylece o gücü daha iyi kullanabiliriz. ...bu gücü böylece daha iyi kullanabiliriz. Böylece o gücü daha iyi kullanabiliriz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
For what, world peace? Are we gonna save the turtles? | Ne için kullanacağız, dünya barışı için mi? Yoksa kaplumbağaları mı kurtaracağız? Ne için, dünya barışı mı? Kaplumbağaları mı kurtaracağız? Ne için kullanacağız, dünya barışı için mi? Yoksa kaplumbağaları mı kurtaracağız? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Why can't we just enjoy it? | Neden gücün tadını çıkaramıyoruz ki? Neden bunun keyfini sürmüyoruz? Neden gücün tadını çıkaramıyoruz ki? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Because it's selfish and dangerous. | Çünkü öylesi bencilce ve tehlikeli olur. Çünkü bu bencilce ve tehlikeli. Çünkü öylesi bencilce ve tehlikeli olur. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Yes, and I'm good with that. | Evet, benim için sorun yok. Evet, ve bu bana uyar. Evet, benim için sorun yok. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
In fact, I'm great with it. | Aslında benim için çok çok iyi olur. Aslında kesinlikle bu tam benlik. Aslında benim için çok çok iyi olur. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Ok, what's this? | Bu da ne? Pekâlâ, bu ne? Bu da ne? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Some spells in Diana's book requires certain herbs | Diana'nın kitabındaki bazı büyüler belli başlı şifalı bitkileri ve... Diana'nın kitabında ki büyüler bazı bitkileri... Diana'nın kitabındaki bazı büyüler belli başlı şifalı bitkileri ve... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
and roots. | ...kökenleri gerektiriyor. ...ve bitki köklerini gerektiriyor. ...kökenleri gerektiriyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
We've been experimenting. | Bazı deneyler yapıyorduk. Tecrübe ediniyoruz. Bazı deneyler yapıyorduk. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Are you crazy? | Sen delirdin mi? Kafayı mı yedin? Sen delirdin mi? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It's grounded. I'm holding it right now. | Toprağa bağlı. Bak şu an tutuyorum ya. Bu topraklama. Şu an tutuyorum onu. Toprağa bağlı. Bak şu an tutuyorum ya. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |