Search
English Turkish Sentence Translations Page 170109
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Hey, want some breakfast? | Kahvaltı ister misin? Kahvaltı yapmak ister misin? Kahvaltı ister misin? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
No, I'm late. | Hayır, geç kaldım. Hayır, geciktim. Hayır, geç kaldım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Uh, yeah, I'm fine. I'm just frazzled. | Evet, iyiydim. Sadece birazcık bitkin düştüm. Evet. Ben iyiyim. Sadece biraz yoruldum. Evet, iyiydim. Sadece birazcık bitkin düştüm. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Cassie, I know this isn't easy. | Cassie, kolay olmadığını biliyorum. Cassie, bunun kolay olmadığını biliyorum. Cassie, kolay olmadığını biliyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Losing your mother, moving away from home. | Anneni kaybetmek, evinden taşınmak. Anneni kaybedip, evinden uzaklaşmak. Anneni kaybetmek, evinden taşınmak. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
But I'm here | Ama konuşmak istersen ben buradayım. Ama eğer konuşmak istersen... Ama konuşmak istersen ben buradayım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
if you want to talk about anything. | ...ben buradayım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I really am late. | Gerçekten geç kaldım. Gerçekten geciktim. Gerçekten geç kaldım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
What's the racket outside? | Dışarıdaki curcuna da ne böyle? Dışarıdaki curcuna da ne? Dışarıdaki curcuna da ne böyle? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Sea fair. It's this weekend. | Bu hafta sonu Deniz Fuarı var. Deniz Fuarı var. Bu hafta sonu. Bu hafta sonu Deniz Fuarı var. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
They're setting up. | Hazırlık yapıyorlar. Yerleşiyorlar şu an. Hazırlık yapıyorlar. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
We're out of steelhead and mussels. | Alabalığımız ve midyemiz bitti. Lüfer* ve midyemiz tükendi. Alabalığımız ve midyemiz bitti. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
No, we're not. I already called them in. | Hayır bitmedi. Aradım getirecekler. Hayır, tükenmedi. Çoktan ayarladım, getirecekler. Hayır bitmedi. Aradım getirecekler. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
So what's going on between you and Diana's dad? | Diana'nın babası ile aranda neler oluyor? Diana'nın babasıyla aranda neler oluyor? Diana'nın babası ile aranda neler oluyor? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You two almost went to blows. | İkiniz neredeyse yumruk yumruğa girecektiniz. Yumruk yumruğa girmek üzereydiniz. İkiniz neredeyse yumruk yumruğa girecektiniz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Charles Meade's a punk. He's always been a punk. | Charles Meade serserinin teki. Her zaman serseriydi. Charles Meade boş herifin teki. Her zaman da öyle oldu. Charles Meade serserinin teki. Her zaman serseriydi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Well, that punk is also a lawyer on the Town Council, dad. | O serseri dediğin kişi ayrıca Şehir Meclisi'nde avukat baba. O boş herif aynı zamanda Town Council de avukat, baba. O serseri dediğin kişi ayrıca Şehir Meclisi'nde avukat baba. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
So it's probably not the best idea to piss him off. | Muhtemelen onu kızdırmak iyi bir fikir sayılmaz. Onu kızdırmak iyi bir fikir değil. Muhtemelen onu kızdırmak iyi bir fikir sayılmaz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
And he's Diana's father. | Ayrıca Diana'nın babası. Ayrıca o Diana'nın babası. Ayrıca Diana'nın babası. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
So, please just try and make an effort, ok? | Bu yüzden, lütfen biraz daha çaba sarf et olur mu? Lütfen, biraz çaba sarf et, tamam mı? Bu yüzden, lütfen biraz daha çaba sarf et olur mu? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Faye, we're late. | Faye, geç kaldık. Faye, geç kalıyoruz. Faye, geç kaldık. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You don't have to shout. | Bağırmana gerek yok. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Is that what you're wearing? | Onu mu giyeceksin? Bunu mu giyiyorsun? Onu mu giyeceksin? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Do you love it? It's new. | Sevdin mi? Yeni. Beğendin mi? Yeni bu. Sevdin mi? Yeni. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Exactly how I don't want you to dress. | Kesinlikle bu elbiseyi giymeni istemiyorum. Kesinlikle giymeni istemediğim bir şey. Kesinlikle bu elbiseyi giymeni istemiyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You could stand to lose a button. | Sen de bir ilik açabilirsin. Sen de bir düğmeni koparabilirsin. Sen de bir ilik açabilirsin. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I'm the principal. I have to be buttoned. | Müdürüm ben. O iliği açmak zorundayım. Ben müdireyim. Bu şekilde giyinmek zorundayım. Müdürüm ben. O iliği açmak zorundayım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Well, then live vicariously through me. | O zaman benim hayatımı yaşa. Öyleyse, dolaylı yoldan benim aracılığımla yaşa. O zaman benim hayatımı yaşa. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Granddaddy! | Büyükbaba! | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Hey, there, kitten. | Selam, pisicik. Selam ufaklık. Selam, pisicik. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
What are you doing here? | Burada ne işin var? Ne işin var burada? Burada ne işin var? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It's lonely up at the lake all by myself. | Gölde kendi başıma yaşamak çok yalnız oluyor. Gölde yalnız başıma olmak sıktı biraz. Gölde kendi başıma yaşamak çok yalnız oluyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
How long you staying? | Ne kadar kalacaksın? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I have some business to take care of. | Halletmem gereken işler var. Halletmem gereken bazı işler var. Halletmem gereken işler var. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You're retired. | Emekli oldun. Emeklisin sen. Emekli oldun. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
And I wanted to see my granddaughter and daughter in law. | Torunumu ve gelinimi görmek istedim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Well, I'm happy to see you. | Seni gördüğüme çok sevindim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
So long. | Hem de çok. Hoşça kalın. Hem de çok. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
If it's not, I'll let you know. | Olmazsa ben sana haber veririm. Öyle olmazsa, öğrenirsin. Olmazsa ben sana haber veririm. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Well, you're welcome to stay as long as you'd like. | Buyur istediğin kadar kalabilirsin. Öyleyse hoş geldin. İstediğin kadar kalabilirsin. Buyur istediğin kadar kalabilirsin. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
That's gracious of you, being it's my home. | Çok naziksin, burası benim evim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Hi, there. I'm Sally Matthews, class president. | Selam. Ben Sally Matthews, sınıf başkanı. Merhaba. Ben Sally Matthews, sınıf başkanıyım. Selam. Ben Sally Matthews, sınıf başkanı. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Oh, hi. Cassie. | Selam. Cassie. Merhaba. Cassie. Selam. Cassie. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I just wanted to welcome you | Hoş geldin ve bir şeye ihtiyacın... Sadece hoş geldin demek ve... Hoş geldin ve bir şeye ihtiyacın... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
and see if you needed anything. | ...var mı diye bakmak istedim. ...bir şeye ihtiyacın var mı diye sormak istemiştim. ...var mı diye bakmak istedim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Anything social, extracurricular, I'm your girl. | Ne olursa. Sosyal, ders dışı, aradığın kız benim. Ne istersen, sosyal olsun, ders dışı olsun, aradığın kız benim. Ne olursa. Sosyal, ders dışı, aradığın kız benim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
And if you're not doing anything tomorrow, | Yarına yapacak bir şeyin yoksa... Yarın bir işin yoksa... Yarına yapacak bir şeyin yoksa... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
you should come to the fair. | ...fuara gelmelisin. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I'm in charge of the school raffle, | Okul çekilişinin sorumlusu benim... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
and we really need new band uniforms. | ...ve gerçekten yeni grup üniformalarına ihtiyacımız var. ...ve gerçekten müzik grubu için yeni üniformalara ihtiyacımız var. ...ve gerçekten yeni grup üniformalarına ihtiyacımız var. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I could really use the help. | Gerçekten yardımını kullanabilirim. Yardımını alabilirdim. Gerçekten yardımını kullanabilirim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It's a great way to meet people. | İnsanlarla tanışmak için harika bir yol. İnsanlarla tanışmak için harika bir yöntem. İnsanlarla tanışmak için harika bir yol. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Ok, sure. Ok. | Tamam olur. Tamam. Tamam, olur. Tamam. Tamam olur. Tamam. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
She's been here for 5 minutes, | Geleli daha 5 dakika oldu kıza şimdiden işkence yapma. Daha beş dakikadır burada,... Geleli daha 5 dakika oldu kıza şimdiden işkence yapma. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
don't torture the girl yet. | ...kıza işkence çektirme. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
We're talking, Faye. | Konuşuyoruz, Faye. Konuşuyoruz Faye. Konuşuyoruz, Faye. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
And I'm interrupting, Sally. | Ben de bölüyorum, Sally. Bende sözünü kesiyorum, Sally. Ben de bölüyorum, Sally. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
That Sally Matthews talks more than I can listen. | Sally Matthews dinleyebileceğimden fazla konuşur. Sally Matthews kaldırabileceğimden fazla konuşuyor. Sally Matthews dinleyebileceğimden fazla konuşur. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Look, I want to apologize | Bak, fırtına olayı için özür dilemek istiyorum. Bak, rıhtımdaki fırtına olayı için... Bak, fırtına olayı için özür dilemek istiyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
for what happened on the dock with the storm. | ...özür dilemek istiyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Things got a little out of hand. | İşler birazcık kontrolden çıktı. İşler biraz kontrolden çıktı. İşler birazcık kontrolden çıktı. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I wanted to thank you for stopping it. | Ve durdurduğun için teşekkür etmek istiyorum. Durdurduğun için teşekkür etmek istedim. Ve durdurduğun için teşekkür etmek istiyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
With you here, our powers are magnified, | Burada olman ile, gücümüz arttı... Seninle birlikte güçlerimiz bir hayli arttı. Burada olman ile, gücümüz arttı... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
and it's awesome, but we have to practice a little. | ...bu harika ama, birazcık çalışma yapmak zorundayız. Bu müthiş bir şey ama biraz üzerinde çalışmalıyız. ...bu harika ama, birazcık çalışma yapmak zorundayız. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Has Diana gotten to you yet about binding the circle? | Diana daha topluluğu mühürlemeye başlamadı mı? Diana sana çemberi zapt etmekten bahsetti mi? Diana daha topluluğu mühürlemeye başlamadı mı? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Not yet. Just say no. | Henüz değil. Sadece hayır de. Daha bahsetmedi. Hayır de geç. Henüz değil. Sadece hayır de. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It is exactly what we don't want to do. | Bunu yapmayı katiyen istemiyoruz. Kesinlikle yapmak istemediğimiz bir şey. Bunu yapmayı katiyen istemiyoruz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Why not? | Neden ki? Neden olmasın? Neden ki? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It links us together, all 6 of us. | 6'mızı birbirimize bağlayacak. Altı'mızı da birbirimize bağlayacak. 6'mızı birbirimize bağlayacak. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
We won't have individual power. | Bireysel gücümüz olmayacak. Kendimize özgü güçlerimiz olmayacak. Bireysel gücümüz olmayacak. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
It'll become a factious circle with control freak Diana as dictator. | Diktatör Diana'nın kontrolünde fesatçı bir topluluk olacak. Bu Diana'nın tek elinde ara bozucu bir çember halini alacak. Diktatör Diana'nın kontrolünde fesatçı bir topluluk olacak. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
And I don't want someone telling me what to eat for lunch, | Ve birinin bana öğle yemeğinde ne yiyeceğimi söylemesini istemiyorum... Ve birinin bana öğle yemeğinde ne yiyeceğimi söylemesini istemiyorum. Ve birinin bana öğle yemeğinde ne yiyeceğimi söylemesini istemiyorum... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
much less what parade I can rain on, you know. | ...mühürlendikten sonra daha az yağmur yağdırabileceğim, biliyorsun. O gösteriş için yaptığımdan daha fazla yağdırabilirim normalde, biliyorsun. ...mühürlendikten sonra daha az yağmur yağdırabileceğim, biliyorsun. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
No, I don't. I don't know you, | Hayır, bilmiyorum. Seni tanımıyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I don't want to know you, and I don't want any part of this, | Seni tanımak da, bunun parçası olmak da istemiyorum... Seni tanımak istemiyorum, ve bunun bir parçası olmak istemiyorum. Seni tanımak da, bunun parçası olmak da istemiyorum... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
so you need to leave me alone. | ...bu yüzden, beni yalnız bırakmalısın. Şimdi beni yalnız bırak. ...bu yüzden, beni yalnız bırakmalısın. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Charles Meade. | Charles Meade. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Why is Henry in town? I don't know. | Neden Henry kasabada? Bilmiyorum. Henry neden gelmiş? Bilmiyorum. Neden Henry kasabada? Bilmiyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He's your father in law, not mine. | Senin kayınpederin, benim değil. Senin kayınbaban, benim değil. Senin kayınpederin, benim değil. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Could he be onto us? I doubt that. | Bizim peşimizde olabilir mi? Bundan şüpheliyim. Bizi yokluyor olmasın? Bende kuşkulandım. Bizim peşimizde olabilir mi? Bundan şüpheliyim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
We were very careful. We covered our tracks. | Çok dikkatliyiz. İzlerimizi kapatıyoruz. Çok dikkatliydik. Tüm delilleri yok ettik. Çok dikkatliyiz. İzlerimizi kapatıyoruz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
I don't like him here. I don't trust him at all. | Burada olmasını istemiyorum. Ona hiç güvenmiyorum. Burada olması hoşuma gitmiyor. Ona hiç güvenmiyorum. Burada olmasını istemiyorum. Ona hiç güvenmiyorum. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
You just don't like him. | Sadece, ondan hoşlanmıyorsun. Yalnızca ondan hoşlanmıyorsun. Sadece, ondan hoşlanmıyorsun. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
'Cause he doesn't like me. | Çünkü benim gibi değil. Çünkü o da benden hoşlanmıyor. Çünkü benim gibi değil. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
He blames me for Tom's death, like it was my fault. | Tom'un ölümü benim hatammış gibi, beni suçluyor. Tom'un ölümü benim hatammış gibi beni suçluyor. Tom'un ölümü benim hatammış gibi, beni suçluyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
We all have to blame someone. | Birini suçlamak zorundayız. Hepimiz birilerini suçlarız. Birini suçlamak zorundayız. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Keep your eyes open. | Gözünü dört aç. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
So I have two big rules in my classroom. | Bu sınıfta iki tane kesin kuralım var. Sınıfımda iki büyük kuralım var. Bu sınıfta iki tane kesin kuralım var. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Rule number one do not breathe in the vapors | Birinci kural: Kimyasalların buharlarını solumayın. Birinci kural; bu kimyasalların... Birinci kural: Kimyasalların buharlarını solumayın. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
of these chemicals. | ...buharını solumayın. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Rule number two always wear goggles. | İkinci kural: Her zaman gözlüklerinizi takın. İkinci kural; her zaman gözlük takın. İkinci kural: Her zaman gözlüklerinizi takın. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Ok, let's get it started. | Tamam başlayalım. Pekâlâ, başlayalım. Tamam başlayalım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Got a big day today. | Bugün büyük gün. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
First and foremost, safety goggles on, please. | Birinci ve en önemlisi, gözlüklerinizi takın, lütfen. İlk ve en önemlisi, gözlüklerinizi takın, lütfen. Birinci ve en önemlisi, gözlüklerinizi takın, lütfen. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Afterwards, I want you to pour 300 milliliters of solution "A" | Sonrasında, kabınıza 300 mililitre "A" çözeltisinden dökmenizi istiyorum... Ardından deney şişelerinize, "A" çözeltisinden 300 ml dökmenizi... Sonrasında, kabınıza 300 mililitre "A" çözeltisinden dökmenizi istiyorum... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
and two drops of solution "B" into your beakers, please. | ...beherin içine iki damla "B" çözeltisinden damlatın. ..."B" çözeltisinden de beherinize 2 damla dökmenizi istiyorum. ...beherin içine iki damla "B" çözeltisinden damlatın. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Now, take in mind that many of these carbonates are very toxic, | Şimdi aklınızda bulundurun ki, bu karbonatlar çok zehirli... Aklınızda bulunsun, tüm bu karbonatlar oldukça zehirlidir. Şimdi aklınızda bulundurun ki, bu karbonatlar çok zehirli... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
which, for those you who don't know, | ...ki siz bunların ne kadar tehlikeli olduklarını bilmiyorsunuz. Ki bunu bilmeyen sizler için... ...ki siz bunların ne kadar tehlikeli olduklarını bilmiyorsunuz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
that means dangerous. | ...bu tehlike demek. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |
Now, remember that the point of this experiment | Şimdi, deneyin amacını unutmayın... Şimdi bu deneyin amacını hatırlayalım. Şimdi, deneyin amacını unutmayın... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | ![]() |