• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 170107

English Turkish Film Name Film Year Details
You need to come with me. Benimle gelmelisin. Benimle gelmen gerek. Benimle gelmelisin. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
It's important. Trust me. Ok. Çok önemli, güven bana. Tamam. Önemli bir şey var. Güven bana. Tamam. Çok önemli, güven bana. Tamam. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Here. My mother bought the good stuff. Buyur. Annem kaliteli içkiler almış. İşte. Annem kaliteli almış. Buyur. Annem kaliteli içkiler almış. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You know. Impress the donors. Bilirsin. Bağışçıları etkiliyor. Bilirsin. Yatırımcıları etkile. Bilirsin. Bağışçıları etkiliyor. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Jake is a witch hunter. Jake cadı avcısı. Jake bir cadı avcısı. Jake cadı avcısı. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
How do you know? Nereden biliyorsun. Nereden biliyorsun ? Nereden biliyorsun. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
I just saw him talking to the head witch hunter Onu, bizi öldürmeye çalışan baş cadı avcısıyla birlikte gördüm. Daha demin Cadı avcılarının Patronuyla konuşurken gördüm. Onu, bizi öldürmeye çalışan baş cadı avcısıyla birlikte gördüm. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
who tried to kill us. Bizi öldürmeye çalışan adam. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
We got to tell the others. Diğerlerine haber vermeliyiz. Diğerlerine söylemeliyiz. Diğerlerine haber vermeliyiz. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
And find Cassie. Ve Cassie'yi bulmalıyız. Ve Cassie’yi bulmalıyız. Ve Cassie'yi bulmalıyız. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Is that your ex? Bu senin eski kırığın mı? Bu senin eski sevgilin mi? Bu senin eski kırığın mı? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Melissa told me all about it. Melissa bana bahsetti biraz. Melissa bana onun hakkında her şeyi anlattı. Melissa bana bahsetti biraz. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Yeah, it is. Evet o. Evet, öyle. Evet o. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
I'm sorry to do this, but I should go. Bunun için üzgünüm ama gitmem gerek. Bunu yaptığım için üzgünüm Ama gitmem gerek. Bunun için üzgünüm ama gitmem gerek. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Rain check? Sure. Borcum olsun? Tabii. Yağmur geliyor mu bakayım? Elbette. Borcum olsun? Tabii. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
If they left, where would he take her? Onu nereye götürebilir? Eğer ayrıldıysalar, Onu nereye götürürdü? Onu nereye götürebilir? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Home? Ok. Eve mi? Tamam. Evine? Tamam. Eve mi? Tamam. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Faye and I will look there. Faye ile oraya bakarız. Faye ve ben Oraya bakarız. Faye ile oraya bakarız. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Let's check outside. Dışarıyı kontrol edelim. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Call us if you find them. Onları bulursanız arayın bizi. Eğer onları bulursanız bize haber verin. Onları bulursanız arayın bizi. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
If this was just your lame attempt Eğer bu, beni odana atmak içinse... Eğer bu beni tekrar yatak odana Sokmak için, Eğer bu, beni odana atmak içinse... The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
to get me back to your room... Yaptığın bir şey ise... The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Is that your family's book of shadows? Bu ailenin gölgeler kitabı mı? Bu senin ailenin Gölgeler kitabı mı? Bu ailenin gölgeler kitabı mı? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You said you wanted to know more about your father. Baban hakkında daha fazlasını bilmek istediğini söyledin. Baban hakkında daha çok şey bilmek İstediğini söyledin. Baban hakkında daha fazlasını bilmek istediğini söyledin. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Your father comes from a very powerful line of witches Baban çok güçlü cadı köklerinden geliyor... Baban çok güçlü bir cadı soyundan Geliyor, Baban çok güçlü cadı köklerinden geliyor... The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
that originated from a man named Balcoin. ...bu kök Balcoin adındaki bir adama kadar uzanıyor. Balcoin denen bir adamın soyundan. ...bu kök Balcoin adındaki bir adama kadar uzanıyor. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
These pages are a warning about Bu sayfalar karanlık güç için uyarıyor. Bu sayfalar, karanlığın büyüsünün Bu sayfalar karanlık güç için uyarıyor. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
the destructive power of darkness, Yok edici gücü hakkında uyarılarla dolu, The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
And how it can transform someone into evil. Birisini nasıl bir şeytana çevirebileceğinden bahsediyor. Ve nasıl bir insanı kötüye Dönüştürebileceği hakkında. Birisini nasıl bir şeytana çevirebileceğinden bahsediyor. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
What is this? Nedir bu? Bu nedir? Nedir bu? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Why are you showing me? Neden bana bunu gösteriyorsun? Bana bunu neden gösteriyorsun? Neden bana bunu gösteriyorsun? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Because you need to know where you come from. Çünkü soyunu bilmelisin. Çünkü nereden geldiğini bilmen gerekiyordu. Çünkü soyunu bilmelisin. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Your ancestors did terrible things. Ataların çok kötü şeyler yaptı. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Your father's lineage is from strong dark magic. Babanın soyu güçlü kara büyüye dayanıyor.. Babanın soyu çok güçlü bir Kara büyüden geliyor. Babanın soyu güçlü kara büyüye dayanıyor.. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
That's why you have the power you do, Bu yüzden o güce sahipsin... Bu yüzden halka olmadan büyü yapabilme, Bu yüzden o güce sahipsin... The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
outside the circle. ...topluluktan ayrı olarak. Gücün var. ...topluluktan ayrı olarak. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You're telling me my ancestors were monsters? Atalarımın birer canavar olduklarını mı söylüyorsun? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
So that's what you think I am? Benim de mi öyle olduğumu mu düşünüyorsun? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
No, I don't. Hayır düşünmüyorum. Hayır, düşünmüyorum. Hayır düşünmüyorum. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
That's why I'm telling you, Bu yüzden sana söylüyorum, bu yüzden sana güveniyorum. Bu yüzden sana söylüyorum, Bu yüzden sana söylüyorum, bu yüzden sana güveniyorum. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
why I'm trusting you with this. bu yüzden bu konuda sana güveniyorum. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
So this is why you pulled away from me before, isn't it? Bu yüzden benden kaçıp duruyordun, değil mi? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You know at the lake house, when Simone attacked you... Göl evindeyken Simone sana saldırdığında biliyordun... Göl evinde Simone sana Saldırdığında biliyordun... Göl evindeyken Simone sana saldırdığında biliyordun... The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
you knew the whole time. ...başından beri biliyordun. Bütün bu zaman boyunca biliyordun. ...başından beri biliyordun. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
What have you been doing, studying me? Ne yapmaya çalışıyordun, beni mi inceliyordun? Ne yapıyordun, beni mi inceliyordun? Ne yapmaya çalışıyordun, beni mi inceliyordun? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
I knew you were special, Özel olduğunu biliyordum ama eskiden Balcoin olan Blackwell adından dolayı değil. Senin özel olduğunu biliyordum, Özel olduğunu biliyordum ama eskiden Balcoin olan Blackwell adından dolayı değil. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
not that the Blackwell name used to be Balcoin. Ama eskiden Balcoin olan Blackwell Soyadından dolayı değil. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
400 years ago? 400 sene önce mi? Bu yüzden mi korktun? 400 sene önce mi? 400 sene önce mi? Bu yüzden mi korktun? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
That's what has you so freaked out? Bu mu seni bu kadar korkutan? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
This is what Calvin was trying to warn you about. Calvin'in seni uyarmaya çalıştığı konu buydu. Bu Calvin’in seni uyarmaya çalıştığı. Şey hakkında. Calvin'in seni uyarmaya çalıştığı konu buydu. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Having this bloodline makes you a target. Bu soydan gelmek seni hedef haline getiriyor. Bu soydan gelmek seni bir hedef Haline getirdi. Bu soydan gelmek seni hedef haline getiriyor. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You have power inside you that others want. Diğerlerinin arzuladığı güce sahipsin. Diğerlerinin istediği bir güce. Sahipsin. Diğerlerinin arzuladığı güce sahipsin. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
We have to leave here. Burayı terk etmeliyiz. Burdan ayrılmak zorundayız. Burayı terk etmeliyiz. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You want me to go with you? Seninle gelmemi mi istiyorsun? Seninle gelmemi ister misin? Seninle gelmemi mi istiyorsun? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
That's never going to happen. Öyle bir şey asla olmayacak. Bu hiçbir zaman olmayacak. Öyle bir şey asla olmayacak. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
I'm not leaving my grandma or my friends. Büyükannemi ya da dostlarımı bırakmam. Anneanne mi veya arkadaşlarımı Bırakmayacağım, Büyükannemi ya da dostlarımı bırakmam. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Staying puts all of them in jeopardy. Burada kalarak hepsi riske atıyorsun. Onları tehlikeye sokmayacağım. Burada kalarak hepsi riske atıyorsun. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Staying together keeps us stronger. Birlikte kalmak bizi daha güçlü kılıyor. Beraber kalmak bizi güçlü kılacaktır. Birlikte kalmak bizi daha güçlü kılıyor. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
What if someone comes after them, Ya ben saklanırken onların peşine birisi düşerse? Eğer biri onlardan sonra gelirse, Ya ben saklanırken onların peşine birisi düşerse? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
and I'm out there hiding? Ve ben orda saklanıyor olursam? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Did you leaving help Nick? Sen Nick'e yardım ettin mi? Nick’e yardım etmeyi kesecek misin? Sen Nick'e yardım ettin mi? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Jake is a witch hunter. Jake cadı avcısı. Jake is a witch hunter. Jake cadı avcısı. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Just Diana checking in. Diana beni kontrol ediyor. Diana sadece kontrol ediyor. Diana beni kontrol ediyor. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Everything that you're... you're telling me, Yaptığın, bana söylediğin her şey... Bütün herşey... Bana söylediğin herşey, Yaptığın, bana söylediğin her şey... The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
it's just a lot to take in. ...kabullenmesi zor şeyler. Bu kadarı biraz fazla. ...kabullenmesi zor şeyler. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You have to trust me. I know you did once. Bana güvenmelisin. Daha önce güvendiğini biliyorum. Bana güvenmek zorundasın. Daha önce de yaptığını biliyorum. Bana güvenmelisin. Daha önce güvendiğini biliyorum. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
I've made a lot of mistakes in my life. Hayatımda birçok hata yaptım. Hayatımda birçok kez hatalar yaptım. Hayatımda birçok hata yaptım. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Taking you away from here is Seni buradan uzaklaştırmak yaptığım en doğru iş olacak. Seni burden alıp götürmek, Seni buradan uzaklaştırmak yaptığım en doğru iş olacak. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
the only way to make them right. Onları haklı çıkarmanın tek yolu. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
But we have to go now. Ama şimdi gitmemiz lazım. Ama şimdi gitmek zorundayız. Ama şimdi gitmemiz lazım. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Ok. I'll, um... Tamam ben... Tamam. Geleceğim, um... Tamam ben... The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
I'll just run to my house and get my things. ...evime gidip eşyalarımı alayım. Sadece hemen eve gidip birkaç şey alacağım. ...evime gidip eşyalarımı alayım. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
This is the right thing, Cassie. I promise. Bu en doğrusu Cassie. Yemin ederim. Doğru olan şey bu, Cassie. Söz veriyorum. Bu en doğrusu Cassie. Yemin ederim. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You need to hurry. Acele etmelisin. Ederim. Acele etmelisin. Acele etmelisin. Ederim. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Cassie. Yeah? Cassie. Evet? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You really can trust me. Bana gerçekten güvenebilirsin. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
No! Olamaz! Hayır! Olamaz! The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
I'm not sure. I'm a little dizzy. Emin değilim. Başım dönüyor biraz. Pek emin değilim. Biraz başım dönüyor. Emin değilim. Başım dönüyor biraz. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Maybe a migraine. Belki migrendendir. Belkide migrenden’dir. Belki migrendendir. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You should sit down. Oturmalısın. Oturman gerekiyor. Oturmalısın. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
I'm probably just tired. Yoruldum herhalde. Ben sadece sanırım biraz yorgunum. Yoruldum herhalde. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Too many double shifts at the hospital. Hastanede fazla mesai yaptım. Hastanedeki yoğun çalışma saatlerinden. Hastanede fazla mesai yaptım. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
It's nice to see you two together. İkinizi birlikte görmek güzel. Siz ikinizi bir arada görmek çok güzel. İkinizi birlikte görmek güzel. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Glad to see you're taking an interest John Blackwell'den başka birine ilgi göstermene sevindim. John Blackwell’den başka birisinin John Blackwell'den başka birine ilgi göstermene sevindim. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
in someone other than John Blackwell. Dikkatini çekiyor olmasına sevindim. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Blackwell? What are you talking about, Jane? Blackwell mi? Neyden söz ediyorsun Jane? Blackwell? Neden bahsediyorsun, Jane? Blackwell mi? Neyden söz ediyorsun Jane? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Amelia always says you worship him. Amelia hep ona taptığını söylerdi. Amelia her zaman senin ona tapdığını söylüyor. Amelia hep ona taptığını söylerdi. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Let me take you home. Gel eve bırakayım seni. Seni eve götürmeme izin ver. Gel eve bırakayım seni. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
Thank you. Just give me a minute. Sağ ol. Bir dakika verin bana. Teşekkür ederim. Bana bir saniye izin ver. Sağ ol. Bir dakika verin bana. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You know, I always thought you had a little crush on Blackwell, Hep Blackwell'e biraz vurgun olduğunu düşünmüşümdür... Bilirsin, her zaman Blackwell’e biraz da olsa Aşık olduğunu düşündüm, Hep Blackwell'e biraz vurgun olduğunu düşünmüşümdür... The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
but I guess it was much more than that. ...ama sanırım bundan fazlası var. Ama tahmin ederim ki bundan daha fazlası vardı. 557 00:34:37,196 > 00:34:39,623 O öldü. Bunun ne önemi var ki? ...ama sanırım bundan fazlası var. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
He's dead. What does it matter? O öldü. Ne önemi var? The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You said the spell was just supposed to make her forget Büyünün, sadece göl evinde gördüklerini unutturacağını söylemiştin. Sen büyü’nün onun göl evinde Büyünün, sadece göl evinde gördüklerini unutturacağını söylemiştin. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
everything that she saw at the lake house. Gördüğü herşeyi ona unutturması gerektiğini söylemiştin. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
What is wrong with her? I don't know. Kadının nesi var? Bilmiyorum. Onunla ilgili yanlış olan şey nedir? Bilmiyorum. Kadının nesi var? Bilmiyorum. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You obviously didn't do it right. Doğru yapmadığın belli. Belli ki doğru dürüst yapmamışsın. Doğru yapmadığın belli. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
I'm getting a little sick of your accusations. İthamlarından sıkılmaya başladım. Senin bu suçlamalarından yavaş Yavaş bıkmaya başladım. İthamlarından sıkılmaya başladım. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
We did the spell. Büyüyü birlikte yaptık. Büyüyü yaptık işte. Büyüyü birlikte yaptık. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You chose it. You did what you wanted to do. Sen seçtin. Ne istediysen onu yaptın. Bunu sen seçtin. Yapmak istediğin şeyi yaptın. Sen seçtin. Ne istediysen onu yaptın. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
You kept the crystal. Kristal sende kaldı. Kristal’i sen tuttun. Kristal sende kaldı. The Secret Circle Balcoin-1 2011 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 170102
  • 170103
  • 170104
  • 170105
  • 170106
  • 170107
  • 170108
  • 170109
  • 170110
  • 170111
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact