Search
English Turkish Sentence Translations Page 170108
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| And you got the spell from your family's book. | Büyüyü de kendi aile kitabından buldun. Ve büyüyü aile’nin kitabından yaptın. Büyüyü de kendi aile kitabından buldun. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| So if Jane suffers any long term damage, it's on you. | Jane uzun dönemli bir hasar geçirirse, senin yüzünden. Yani eğer Jane uzun süreli bir zarara uğrarsa, bu senin yüzündendir. Jane uzun dönemli bir hasar geçirirse, senin yüzünden. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Where's Cassie? | Cassie nerede? | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Where is she? Get off... | Nerede o? Bırak... Nerede o? Defol... Nerede o? Bırak... | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| So you can run again, huh? | Yeniden kaçasın diye mi? Yani tekrar koşabilirsin, huh? Yeniden kaçasın diye mi? | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Witch hunters. They took her. | Cadı avcıları. Onlar kaçırdılar. Cadı avcıları. Onu aldılar. Cadı avcıları. Onlar kaçırdılar. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| You are a witch hunter! | Sen de bir cadı avcısısın! Sen bir cadı avcısısın! Sen de bir cadı avcısısın! | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| I know you hate me. | Benden nefret ettiğini biliyorum. Benden nefret ediyorsun biliyorum. Benden nefret ettiğini biliyorum. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| But Cassie's in trouble. | Ama Cassie'nin başı belada. Fakat Cassie şu an tehlikede. Ama Cassie'nin başı belada. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| You have to help me save her. | Onu kurtarmama yardım etmelisin. Onu kurtarmam için bana yardım etmek zorundasın. Onu kurtarmama yardım etmelisin. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Help me, and I'll leave. Forever. | Bana yardım et ben de toz olayım. Sonsuza dek. Yardım et, ve gideyim. Sonsuza kadar . Bana yardım et ben de toz olayım. Sonsuza dek. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| So first, you're trying to kill us. | Daha dün bizi öldürmeye çalışıyordun. İlk başta, bizi öldürmeye Çalışıyorsun, Daha dün bizi öldürmeye çalışıyordun. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| And now, you're coming to the rescue? | Şimdi de kurtarmaya mı geliyorsun? Şimdide kurtarmaya mı geliyorsun? Şimdi de kurtarmaya mı geliyorsun? | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| I don't buy it. It's Cassie. | Yemezler. Cassie yüzünden. Sana inanmıyorum. Konu Cassie. Yemezler. Cassie yüzünden. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| That's what he cares about. | Onu önemsiyor. Bu onun umursadığı şey. Onu önemsiyor. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| It's an act, faye. He's lying. | Rol yapıyor, Faye. Yalan söylüyor. Bu bir gerçek, Faye. Yalan söylüyor. Rol yapıyor, Faye. Yalan söylüyor. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| No, he means it. | Hayır ciddi. Hayır, gerçekten söylüyor. Hayır ciddi. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Can you handle a knife? | Bıçak kullanabilir misin? Bıçak kullanabilirmisin ? Bıçak kullanabilir misin? | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Yes, I can handle a knife. | Evet bir bıçağı kullanabilirim. Evet, kullanabilirim. Evet bir bıçağı kullanabilirim. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| There's 3 of us. We can do magic. | 3 kişiyiz. Büyü yapabiliriz. Burada 3 kişiyiz. Büyü yapabiliriz. 3 kişiyiz. Büyü yapabiliriz. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Magic won't work on the boat. It's made of ash wood. | Büyü o teknede işe yaramaz. Dişbudak kerestesinden. Büyü teknede işe yaramaz. Dişbudakdan yapılma. Büyü o teknede işe yaramaz. Dişbudak kerestesinden. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| And... | Ee... Ve... Ee... | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| It's like the circle of ashes that took away | Cadılar Bayramın'da güçlerinizi alan kereste ile aynı şey gibi. Cadılar bayramında güçlerimizi Alan kereste gibi. Cadılar Bayramın'da güçlerinizi alan kereste ile aynı şey gibi. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| your powers on halloween. | . | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Oh, right. When you were leading us to slaughter. | Evet tabii, bizim katledilmemize öncülük ettiğin gün. Oh, Doğru. Bizim katletmeleri için Götürdüğün gün. Evet tabii, bizim katledilmemize öncülük ettiğin gün. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| I knew the situation felt familiar. | Vaziyetin tanıdık geldiğini biliyordum. Durumun tanıdık hissettirdiğini biliyordum. Vaziyetin tanıdık geldiğini biliyordum. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| If you distract and get them off the boat, | Onların dikkatini çeker ve tekneden çıkartırsan... Eğer dikkatlerini dağıtıp tekneden çıkartırsanız, Onların dikkatini çeker ve tekneden çıkartırsan... | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| I'll get Cassie. | ...ben Cassie'yi alırım. Bende Cassie’yi alırım. ...ben Cassie'yi alırım. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| No way. You're not going near her. | Hayır. Hayatta olmaz. Ona yaklaşmayacaksın. İmkani yok. Onun yakınına gitmeyeceksin. Hayır. Hayatta olmaz. Ona yaklaşmayacaksın. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| You distract. I'll go. | Sen dikkatlerini dağıt. Ben giderim. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Maybe blow yourself up, if you have to. | Gerekirse kendini havaya filan uçur. Zorunda kalırsan belki, Kendini havaya uçurursun. Gerekirse kendini havaya filan uçur. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| What's the plan? | Plan nedir? Plan ne? Plan nedir? | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Imphatus bannacd. | Imphatus bannacd. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| What was that? | Bu da neydi? Bu neydi? Bu da neydi? | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Cassie. Cassie. Adam? | Cassie. Cassie. Adam? | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Are you hurt? You ok? | Yaralı mısın? İyi misin? | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Um...Yeah. I'm ok. | Evet iyiyim. Um...Evet. Ben iyiyim. Evet iyiyim. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| I'm going to get you out of here. | Seni buradan çıkartacağım. Seni buradan götüreceğim. Seni buradan çıkartacağım. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| You're not going anywhere. | Bir yere gitmiyorsun. Hiçbir yere gitmiyorsun. Bir yere gitmiyorsun. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Let him go. Or what? | Bırak onu. Yoksa ne? Gitmesine izin ver. Yoksa ? Bırak onu. Yoksa ne? | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Your magic won't work on this boat. | Büyün bu teknede işlemez. Senin büyün bu teknede işlemez. Büyün bu teknede işlemez. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Are you sure you want to try me? | Beni sınamak istediğinden emin misin? Beni denemek istediğine emin misin? Beni sınamak istediğinden emin misin? | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Last time I burned up one of your hunters. | Geçen sefer avcılarından birini yakmıştım. Geçen sefer senin avcılarından birini yaktım. Geçen sefer avcılarından birini yakmıştım. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Get out of here! | Gidin buradan! Kaçın buradan! Gidin buradan! | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Focus on the dock. | İskeleye odaklanın. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Picture it in your head. Flames, burn back our path. | Zihninizde resmedin. Alevler, geçtiğimiz yeri yakın. Zihninizde resmedin. Alevler, geçtiğimiz yolu yakın. Zihninizde resmedin. Alevler, geçtiğimiz yeri yakın. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Flames, burn back our path. | Alevler, geçtiğimiz yeri yakın. Alevler, geçtiğimiz yolu yakın. Alevler, geçtiğimiz yeri yakın. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| You know what she is, the Balcoin bloodline. | Onun kim olduğunu biliyorsun, Balcoin soyundan. Onun Balcoin soyundan geldiğini biliyorsun, Kim olduğunu biliyorsun. Onun kim olduğunu biliyorsun, Balcoin soyundan. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| It's not her fault. It doesn't matter. | Bu onun suçu değil. Bir şeyi değiştirmez. Bu onun suçu değil. Bu bir şeyi değiştirmez. Bu onun suçu değil. Bir şeyi değiştirmez. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| She matters to me. | Benim için önemli. Benim için değiştirir. Benim için önemli. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Then you're a fool. | O zaman aptalsın. Öyleyse sen bir aptalsın. O zaman aptalsın. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Get us out of here. | Gidelim buradan. Bizi buradan götürün. Gidelim buradan. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| She can fight off the darkness. | Karanlık ile savaşabilir. Karanlıkla savaşabilir. Karanlık ile savaşabilir. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| The circle doesn't have to be destructive. | Topluluğun zarar görmesine gerek yok. Halka’nın yok edici olması gerekmiyor. Topluluğun zarar görmesine gerek yok. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| You don't know what you're talking about. | Neyden bahsettiğini bilmiyorsun. Ne hakkında konuştuğunu bilmiyorsun. Neyden bahsettiğini bilmiyorsun. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Cassie Blake is not the only child of Blackwell in the circle. | Cassie Blake, topluluktaki tek Blackwell çocuğu değil. Cassie Blake, O halkadaki tek Blackwell Çocuğu değil… Cassie Blake, topluluktaki tek Blackwell çocuğu değil. | The Secret Circle Balcoin-1 | 2011 | |
| Previously on The Secret Circle... | The Secret Circle'da daha önce... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Thanks. Have you seen her yet? | Teşekkürler. Onu gördün mü? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| She got in yesterday. | Dün geldi. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| It's ok, Cassie. | Sorun yok, Cassie. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| We're different. You're different. | Biz farklıyız, sen farklısın. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| You're a witch. You're a full blooded, 100% witch. | Cadısın. Safkan cadısın. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| There's no such thing as witches and magic. | Cadılık ve büyü diye bir şey yok. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| We are. | Biz yapıyoruz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Each family has a book, | Her ailenin kendi ağacını içeren bir defter var. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| A complete circle is 6. | Topluluk 6 kişiyle tamamlanıyor. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| You complete the circle. | Topluluğu sen tamamlıyorsun. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Now we're whole. | Artık tamamız. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| You are seriously messed up. | Siz cidden kafayı bozmuşsunuz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Are you sure you can get Cassie to do what we need? | Cassie'ye istediğimiz şeyi yaptırabileceğine emin misin? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| My sweet Cassie, | Benim tatlı Cassie'm. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| I didn't want you to have this life, | Böyle bir hayatın olsun istemedim. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| but destiny's not easy to run from. | Ama kaderden öyle kolay kaçılmaz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| You have incredible power inside you. | İnanılmaz bir gücün var. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| People will come for it. | İnsanlar bu gücün peşine düşecekler. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| They will come for you. | Senin peşine düşeceklerdir. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| I hoped that keeping this secret would keep you safe, | Bu sırrı saklamanın seni güvende tutacağını sanmıştım ama... | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| but all I've done is left you unprotected. | ...tek yaptığım seni savunmasız bırakmak oldu. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| but be careful who you trust, | Ama kime güveneceğine dikkat et. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| even people who call themselves friends. | Kendilerini arkadaşın gördükleri kişilere bile. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Your power is the only thing that can keep you safe. | Seni güvende tutabilecek tek şey bu gücün. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Give me light. | Bana ışık ver. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| You got to go. | Gitmen gerek. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Come on, my aunt's a Jesus freak. | Hadi ama teyzem tutucu biri. Hadi, teyzemin bunlara tahammülü yok. Hadi ama teyzem tutucu biri. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Fine. | Öyle olsun. Pekâlâ. Öyle olsun. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Did things work out with Cassie and you girls? | Siz kızlar Cassie ile işleri yoluna koydunuz mu? Cassie'yle siz kızların arasındakiler halloldu mu? Siz kızlar Cassie ile işleri yoluna koydunuz mu? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Us girls? You're a part of this, too. | Biz kızlar mı? Sen de bunun parçasısın. Biz kızlar mı? Sen de bunun bir parçasısın. Biz kızlar mı? Sen de bunun parçasısın. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| No. We think Faye's monsoon scared the crap out of her. | Hayır. Faye'nin çıkardığı yağmurun ödünü kopardığını düşünüyoruz. Hayır. Sanıyoruz ki Faye'nin başlattığı yağmur onun ödünü kopardı. Hayır. Faye'nin çıkardığı yağmurun ödünü kopardığını düşünüyoruz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| So are we binding the circle or not? | Topluluğu mühürleyecek miyiz, yoksa mühürlemeyecek miyiz? Şimdi, çemberi zapt edecek miyiz, etmeyecek miyiz? Topluluğu mühürleyecek miyiz, yoksa mühürlemeyecek miyiz? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| I guess not. | Sanırım mühürlemeyeceğiz. Sanırım etmiyoruz. Sanırım mühürlemeyeceğiz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| I mean, Faye says it's a bad idea anyway. | Yani, Faye bunun kötü bir fikir olduğunu söylüyor zaten. Faye bunun hiç iyi bir fikir olmadığını söyledi. Yani, Faye bunun kötü bir fikir olduğunu söylüyor zaten. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Do you always listen to Faye? | Her zaman Faye'i dinler misin? Sen her zaman Faye'i mi dinlersin? Her zaman Faye'i dinler misin? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| No. Otherwise I wouldn't be here. | Hayır. Aksi hâlde burada olmazdım. Hayır. Aksi olsaydı, burada olmazdım. Hayır. Aksi hâlde burada olmazdım. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| And, you know what, can you keep this quiet, ok? | Ne var biliyor musun, bu aramızda kalsın, olur mu? Bu arada unutmadan, bu aramızda kalsın, olur mu? Ne var biliyor musun, bu aramızda kalsın, olur mu? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| I don't want anyone knowing we hooked up, so don't go bragging. | Kimsenin yattığımızı bilmesini istemiyorum, bu yüzden sakın övünme. Yiyiştiğimizi kimsenin bilmesini istemiyorum, bu yüzdeni sakın övünme. Kimsenin yattığımızı bilmesini istemiyorum, bu yüzden sakın övünme. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| I'm gonna brag about you? | Seninle mi övüneceğim? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| You're an ass. | Götün tekisin. Tam bir götsün. Götün tekisin. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Do you own a shirt? | Tişörtün yok mudur senin be? Tişörtün yok mu nedir? Tişörtün yok mudur senin be? | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Ok, curtains, you can close now. | Tamam perdeler, şimdi kapanabilirsiniz. Tamamdır, perdeler, artık kapanabilirsiniz. Tamam perdeler, şimdi kapanabilirsiniz. | The Secret Circle Bound-1 | 2011 | |
| Close, now! | Kapanın, şimdi! Kapan, şimdi! Kapanın, şimdi! | The Secret Circle Bound-1 | 2011 |