Search

English Turkish Sentence Translations Page 166468

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
When the fear takes him...	Korku alanda bir kez onu...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...and the blood and the screams and the horror of battle take hold...	...ve kan ve çığlıklar ve cengin vahşeti saranda onu...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...do you think he would stand and fight?	...buna dayanır da vuruşur mu sanırsın?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
He would flee.	Kaçacak.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
And he would be right to do so.	Kaçmakla da iyi edecek.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
War is the province of Men, �owyn.	Cenk, er kişinin kârıdır Éowyn.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I choose a mortal life.	Fânî hayatı tercih ediyorum.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I wish I could've seen him...	Keşke görebilseydim onu...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...one last time.	...son bir kez daha.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Sir?	Beyim?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
King Th�oden awaits you, my lord.	Kral Théoden seni bekler beyim. Kral Théoden sizi bekliyor, efendim. Kral Théoden seni bekler beyim.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I take my leave.	Ben sizi yalnız bırakayım.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
My lord Elrond.	Elrond Efendim.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I come on behalf of one whom I love.	Sevdiğim birinin namına buradayım.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
She will not long survive the evil that now spreads from Mordor.	Mordor'dan yayılan şerre daha fazla mukavemet gösteremeyecek.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
The light of the Evenstar is failing.	Akşamyıldızı'nın şavkı soluyor.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
As Sauron's power grows, her strength wanes.	Sauron'un kudreti arttıkça onun direnci azalıyor.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Arwen's life is now tied to the fate of the Ring.	Arwen'in hayatı artık yüzüğün kaderine bağlı.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
The Shadow is upon us, Aragorn.	Gölge üzerimizde Aragorn.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
The end has come.	Akıbetimiz geldi.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
It will not be our end, but his.	Bizim değil onun akıbeti olacak.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
You ride to war, but not to victory.	Harbe gidiyorsun, zafere değil.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Sauron's armies march on Minas Tirith, this you know.	Sauron'un orduları Minas Tirith'e sefer halinde. Bunu biliyorsun.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
But in secret he sends another force which will attack from the river.	Lâkin nehirden saldırması için gizlice başka bir ordu daha gönderiyor.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
A fleet of Corsair ships sails from the south.	Bir korsan donanması cenuptan yelken açmış halde.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
They'll be in the city in two days.	İki gün içinde şehre varmış olurlar.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
You're outnumbered, Aragorn.	Adetçe zayıfsınız Aragorn.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
You need more men.	Daha ziyade adama lüzumunuz var.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
There are none.	Bundan maada adam yok.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
There are those who dwell in the mountain.	Dağda ikamet edenler var.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
You would call upon them to fight?	Onlardan harp etmeleri istenebilir mi?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
They believe in nothing.	Hiçbir şeye iman etmezler.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
They answer to no one.	Hiç kimseyi muhatap almazlar.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
They will answer to the king of Gondor.	Gondor kralını muhatap alacaklar.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
And�ril, the Flame of the West, forged from the shards of Narsil.	Andûril, "Garp'ın Şûlesi", Narsil'in pârelerinden dövüldü.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
The blade that was broken shall return to Minas Tirith.	Şikeste kılıç Minas Tirith'e rücû edecek.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
The man who can wield the power of this sword...	Bu kılıcın kudretin istimal edebilen o adam ki...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...can summon to him an army more deadly than any that walks this earth.	...arzda seyr eden her bir ordudan daha dehşetlisini kendi namına celp etmesin.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Put aside the Ranger.	At şu kolcuyu bir tarafa.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Become who you were born to be.	Olmaya doğduğun kişi ol.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Take the Dimholt road.	Loşkoru yoluna gir.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I give hope to Men.	İnsanlara ümidi ben aşılarım.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I keep none for myself.	Kendi adıma ümidim yok.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Why are you doing this?	Niçin yaparsın bunu?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
The war lies to the east. You cannot leave on the eve of battle.	Savaş doğuya uzanmakta. Cenk arefesinde gidemezsin.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
You cannot abandon the men.	İnsanları terk edemezsin.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
We need you here.	Sen buraya gereksin.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Do you not know?	Bilmez misin?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
It is but a shadow and a thought that you love.	Bir gölge ve bir fikirden ziyade değil, sevdiğin şey.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I cannot give you what you seek.	Arayışında olduğunu ben veremem sana.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I have wished you joy since first I saw you.	İlk gördüğüm andan beri sana saadet diledim.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Just where do you think you're off to?	Sen nereye gittiğini sanıyorsun? Bir başına nereye gittiğini zannediyorsun? Bir başına nereye gittiğini zannediyorsun? Bir başına nereye gittiğini zannediyorsun? Sen nereye gittiğini sanıyorsun? Sen nereye gittiğini sanıyorsun? Bir başına nereye gittiğini zannediyorsun?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Not this time.	Bu kez olmaz.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
This time you must stay, Gimli.	Bu sefer gelemezsin, Gimli. Bu kez gelmemelisin Gimli. Bu kez gelmemelisin Gimli. Bu kez gelmemelisin Gimli. Bu sefer gelemezsin, Gimli. Bu sefer gelemezsin, Gimli. Bu kez gelmemelisin Gimli.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Have you learned nothing of the stubbornness of Dwarves?	Cücelerin inatçılığı hakkında hiçbir şey öğrenmedin mi sen? Cücelerin serkeşliğine dair hiçbir tecrübe edinmedin mi hâlâ? Cücelerin serkeşliğine dair hiçbir tecrübe edinmedin mi hâlâ? Cücelerin serkeşliğine dair hiçbir tecrübe edinmedin mi hâlâ? Cücelerin inatçılığı hakkında hiçbir şey öğrenmedin mi sen? Cücelerin inatçılığı hakkında hiçbir şey öğrenmedin mi sen? Cücelerin serkeşliğine dair hiçbir tecrübe edinmedin mi hâlâ?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
You might as well accept it. We're going with you, laddie.	İster kabul et, ister etme. Seninle geliyoruz, delikanlı. Sen rıza göstermesen de fark etmez. Biz de geliyoruz delikanlı. Sen rıza göstermesen de fark etmez. Biz de geliyoruz delikanlı. Sen rıza göstermesen de fark etmez. Biz de geliyoruz delikanlı. İster kabul et, ister etme. Seninle geliyoruz, delikanlı. İster kabul et, ister etme. Seninle geliyoruz, delikanlı. Sen rıza göstermesen de fark etmez. Biz de geliyoruz delikanlı.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
What's happening? Where is he going?	Ne oluyor? Nereye gidiyor?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I don't understand.	Anlayamıyorum. Anlamadım. Anlamadım. Anlamadım. Anlayamıyorum. Anlayamıyorum. Anlamadım.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Lord Aragorn!	Efendi Aragorn!	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Why does he leave on the eve of battle?	Neden savaş arifesinde çekip gidiyor? Neden cengin arefesinde bırakıp gidiyor? Neden cengin arefesinde bırakıp gidiyor? Neden cengin arefesinde bırakıp gidiyor? Neden savaş arifesinde çekip gidiyor? Neden savaş arifesinde çekip gidiyor? Neden cengin arefesinde bırakıp gidiyor?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
He leaves because there is no hope.	Gidiyor, çünkü umut tükendi. Gidiyor çünkü umut kalmamış. Gidiyor çünkü umut kalmamış. Gidiyor çünkü umut kalmamış. Gidiyor, çünkü umut tükendi. Gidiyor, çünkü umut tükendi. Gidiyor çünkü umut kalmamış.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
He leaves because he must.	Gidiyor, çünkü öyle gerekiyor. Gidiyor çünkü gitmesi gerektir. Gidiyor çünkü gitmesi gerektir. Gidiyor çünkü gitmesi gerektir. Gidiyor, çünkü öyle gerekiyor. Gidiyor, çünkü öyle gerekiyor. Gidiyor çünkü gitmesi gerektir.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Too few have come.	Çok az gelen var.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
We cannot defeat the armies of Mordor.	Mordor ordularını yenemeyiz. Mordor ordularıyla baş edemeyiz. Mordor ordularıyla baş edemeyiz. Mordor ordularıyla baş edemeyiz. Mordor ordularını yenemeyiz. Mordor ordularını yenemeyiz. Mordor ordularıyla baş edemeyiz.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
No...	Hayır... Doğru... Doğru... Doğru... Hayır... Hayır... Doğru...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...we cannot.	...yenemeyiz. ...baş edemeyiz. ...baş edemeyiz. ...baş edemeyiz. ...yenemeyiz. ...yenemeyiz. ...baş edemeyiz.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
But we will meet them in battle nonetheless.	Fakat yine de vuruşacağız onlarla.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I have left instruction.	Talimatlarımı bıraktım.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
The people are to follow your rule in my stead.	Yokluğumda, halk senin emirlerine uyacak. Budunum yokluğumda senin buyruklarına uyacak. Budunum yokluğumda senin buyruklarına uyacak. Budunum yokluğumda senin buyruklarına uyacak. Yokluğumda, halk senin emirlerine uyacak. Yokluğumda, halk senin emirlerine uyacak. Budunum yokluğumda senin buyruklarına uyacak.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Take up my seat in the Golden Hall.	Altın Yurt'taki tahtım senindir. Altın Konak'taki makamımla sen ilgilenirsin. Altın Konak'taki makamımla sen ilgilenirsin. Altın Konak'taki makamımla sen ilgilenirsin. Altın Yurt'taki tahtım senindir. Altın Yurt'taki tahtım senindir. Altın Konak'taki makamımla sen ilgilenirsin.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Long may you defend Edoras...	Edoras'ı uzun süre savunabilirsin...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...if the battle goes ill.	...şayet cenk kötüye giderse.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
What other duty would you have me do, my lord?	Yapmamı istediğiniz başka ne görevlerim var beyim?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I would have you smile again...	Senin yine gülümsediğini görmek dilerim...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...not grieve for those whose time has come.	...vadesi dolanlara kederlenmeni değil.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
You shall live to see these days renewed...	Taze günler görmeye yaşayacaksın sen...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...and no more despair.	...olmaya daha fazlası umutsuzluğun.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
What kind of army would linger in such a place?	Ne tür bir ordu böyle bir mıntıkada yaşar ki?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
One that is cursed.	Ancak lâin bir ordu.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Long ago, the Men of the Mountains swore an oath...	Evvel zaman, Dağ İnsanları bir ahitte bulunmuşlar.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...to the last king of Gondor...	...Gondor'un son kralına... Gondor'un son kralına, harpte... Gondor'un son kralına, harpte... Gondor'un son kralına, harpte... ...Gondor'un son kralına... ...Gondor'un son kralına... Gondor'un son kralına, harpte...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...to come to his aid...	...yardımına koşacaklarına dair... ...yardım ve mücadele etme... ...yardım ve mücadele etme... ...yardım ve mücadele etme... ...yardımına koşacaklarına dair... ...yardımına koşacaklarına dair... ...yardım ve mücadele etme...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...to fight.	...savaşırken. ...sözü vermişler. ...sözü vermişler. ...sözü vermişler. ...savaşırken. ...savaşırken. ...sözü vermişler.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
But when the time came...	Lâkin ahdi tutma vakti gelince...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...when Gondor's need was dire...	...Gondor'un ihtiyacı büyükken... ...tam da Gondor'un ihtiyacı olduğu sırada... ...tam da Gondor'un ihtiyacı olduğu sırada... ...tam da Gondor'un ihtiyacı olduğu sırada... ...Gondor'un ihtiyacı büyükken... ...Gondor'un ihtiyacı büyükken... ...tam da Gondor'un ihtiyacı olduğu sırada...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...they fled...	...kaçmışlar...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...vanishing into the darkness of the mountain.	...ve dağın karanlıklarında zâil olmuşlar.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
And so Isildur cursed them...	Bu yüzden de, Isildur onları lanetledi... Buna binaen de Isildur onlara lanet etmiş... Buna binaen de Isildur onlara lanet etmiş... Buna binaen de Isildur onlara lanet etmiş... Bu yüzden de, Isildur onları lanetledi... Bu yüzden de, Isildur onları lanetledi... Buna binaen de Isildur onlara lanet etmiş...	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
...never to rest until they had fulfilled their pledge.	...vaatlerini tutmadıkça huzur bulamamaları için. ...ta ki bir daha huzur bulmasınlar, yeminlerini tutana dek. ...ta ki bir daha huzur bulmasınlar, yeminlerini tutana dek. ...ta ki bir daha huzur bulmasınlar, yeminlerini tutana dek. ...vaatlerini tutmadıkça huzur bulamamaları için. ...vaatlerini tutmadıkça huzur bulamamaları için. ...ta ki bir daha huzur bulmasınlar, yeminlerini tutana dek.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Who shall call them from the grey twilight?	Kim davet edecek onları alacakaranlık bozundan?	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
The forgotten people.	Unutulmuş kişiler. O nisyana uğramışları. O nisyana uğramışları. O nisyana uğramışları. Unutulmuş kişiler. Unutulmuş kişiler. O nisyana uğramışları.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
The heir of him to whom the oath they swore.	Ahit sunduklarının vârisi.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
From the north shall he come.	Gelişi şimalden olacak.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Need shall drive him.	Haceti sevk edecek onu.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
He shall pass the door to the Paths of the Dead.	Ölüler Yolu'nun kapısından geçmeli. Geçecek Ölülerin Yolu'na açılan kapıdan. Geçecek Ölülerin Yolu'na açılan kapıdan. Geçecek Ölülerin Yolu'na açılan kapıdan. Ölüler Yolu'nun kapısından geçmeli. Ölüler Yolu'nun kapısından geçmeli. Geçecek Ölülerin Yolu'na açılan kapıdan.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
The very warmth of my blood seems stolen away.	Damarlarımdan kanım çekilmiş gibiyim.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
It was made by those who are dead.	Ölüler tarafından inşa edildi.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
And the Dead keep it.	Ve ölüler korumakta.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
I do not fear death.	Ölümden perva etmem ben.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003
Well, this is a thing unheard of.	Bak bu olmadık bir iş artık.	The Lord of the Rings: The Return of the King-14	2003