Search
English Turkish Sentence Translations Page 165422
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Beautiful house. Yeah, thanks. Thanks. | Çok güzel ev. Evet, teşekkürler. Teşekkürler. Güzel evmiş. Evet, teşekkür ederim. Sağ ol. Güzel evmiş. Evet, teşekkür ederim. Sağ ol. Çok güzel ev. Evet, teşekkürler. Teşekkürler. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
You guys been here a long time? | Uzun zaman mıdır buradasınız? Burada uzun zamandır mı yaşıyorsunuz? Burada uzun zamandır mı yaşıyorsunuz? Uzun zaman mıdır buradasınız? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Yeah. You know, about 10 years. | Evet. Yaklaşık 10 yıldır. Evet.10 yıl kadar oldu. Evet.10 yıl kadar oldu. Evet. Yaklaşık 10 yıldır. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
God, has it been that long? I mean... | Tanrım, o kadar uzun oldu mu? Yani... Tanrım, o kadar zaman geçti mi ya? Tanrım, o kadar zaman geçti mi ya? Tanrım, o kadar uzun oldu mu? Yani... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
That's... Yeah. You know them, yeah. | İşte... Onlarla tanışıyorsun. Bu... yani.. onlar. Bu... yani.. onlar. İşte... Onlarla tanışıyorsun. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Hey, Joni. How you doing? | Selam Joni. Nasılsın? Hey, Joni. Nasıl gidiyor? Hey, Joni. Nasıl gidiyor? Selam Joni. Nasılsın? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Good, how are you? Good. | İyidir, Sen nasılsın? İyiyim. İyi, sen nasılsın? İyi. İyi, sen nasılsın? İyi. İyidir, Sen nasılsın? İyiyim. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Hey, man. Hey. | Selam dostum. Selam. Hey, dostum. Hey. Hey, dostum. Hey. Selam dostum. Selam. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
What's up, man? | N'aber adamım? Nasılsın dostum? Nasılsın dostum? N'aber adamım? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
You okay? | Sen iyi misin? İyi misin? İyi misin? Sen iyi misin? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Yeah. Yeah, great. | Evet, çok iyiyim. Evet. Evet harika. Evet. Evet harika. Evet, çok iyiyim. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Go easy on the wine, hon. It's daytime. | Şarabı ölçülü iç hayatım. Gün ortasındayız. Yavaş iç biraz şarabı canım. Daha gündüz. Yavaş iç biraz şarabı canım. Daha gündüz. Şarabı ölçülü iç hayatım. Gün ortasındayız. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Okay. Same goes for the micromanaging. Okay? | Tamam. Aynı şey çok yakından idare etmek için de geçerli. Tamam mı? Tamam. Bazen hücrelere iyi geliyor. Tamam mı? Tamam. Bazen hücrelere iyi geliyor. Tamam mı? Tamam. Aynı şey çok yakından idare etmek için de geçerli. Tamam mı? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
So, Paul, did you always know that... | Paul, acaba sen hep... Paul, sen bunu her zaman biliyor muydun? Paul, sen bunu her zaman biliyor muydun? Paul, acaba sen hep... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Yes. | Alayım. Evet. Evet. Alayım. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
...that you wanted to be in the food services industry? | ...yemek endüstrisi servisinde olmayı mı isterdin? ...yani yemek servisi piyasasında olacağını? ...yani yemek servisi piyasasında olacağını? ...yemek endüstrisi servisinde olmayı mı isterdin? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
I always liked food. | Yemekleri hep sevmişimdir. Yemekleri her zaman sevdim. Yemekleri her zaman sevdim. Yemekleri hep sevmişimdir. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Oh, yeah. | Anlıyorum. Oh, evet. Oh, evet. Anlıyorum. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
No, I was asking because I remember when I was reading your file, | Hayır, şunun için soruyordum çünkü... Hayır, sordum çünkü senin dosyanı okuduğumda, Hayır, sordum çünkü senin dosyanı okuduğumda, Hayır, şunun için soruyordum çünkü... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
back when we were looking for, | ...biz şeyi ararken, yani spermi... yani biz bağışçı ararken.. yani biz bağışçı ararken.. ...biz şeyi ararken, yani spermi... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
you know, sperm... | ...ben dosyanı okurken hatırladım da. bilirsin, sperm işte... bilirsin, sperm işte... ...ben dosyanı okurken hatırladım da. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Can I have the potato salad, babe? Sure. | Patates salatasından alabilir miyim hayatım? Elbette. Patates salatası alabilir miyim, canım? Tabi. Patates salatası alabilir miyim, canım? Tabi. Patates salatasından alabilir miyim hayatım? Elbette. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Anyway, you said that you were studying international relations. | Her neyse, uluslararası ilişkiler okuduğunu söylemiştin. Neyse, uluslararası ilişki okuduğunu yazmıştın. Neyse, uluslararası ilişki okuduğunu yazmıştın. Her neyse, uluslararası ilişkiler okuduğunu söylemiştin. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Oh, yeah. Wow, that was a... That was a long time ago. | Evet. Bu uzun... Bu uzun zaman önceydi. Oh, evet. Vay canına, bu çok... Bu çok uzun zaman önceydi. Oh, evet. Vay canına, bu çok... Bu çok uzun zaman önceydi. Evet. Bu uzun... Bu uzun zaman önceydi. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, I was considering it, but then I dropped out of school. | Evet, düşünüyordum ama sonra okuldan ayrıldım. Evet, öyle düşünüyordum, ama sonra okuldan atıldım. Evet, öyle düşünüyordum, ama sonra okuldan atıldım. Evet, düşünüyordum ama sonra okuldan ayrıldım. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
You dropped out of college? | Üniversiteden mi ayrıldın? Üniversiteden mi atıldın? Üniversiteden mi atıldın? Üniversiteden mi ayrıldın? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, it just wasn't my thing. | Evet, bana göre değildi. Evet, benimle ilgili değildi. Evet, benimle ilgili değildi. Evet, bana göre değildi. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
No? Why's that? PAUL: I don't know. | Öyle mi? Neden acaba? Bilmem. Öyle mi? Neden? Bilmiyorum. Öyle mi? Neden? Bilmiyorum. Öyle mi? Neden acaba? Bilmem. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
It just seemed like a massive waste of money after a while, you know? | Sadece büyük bir masraf olmaya başlamıştı. Bir süre boşa para harcamış gibi hissettim, anlatabildim mi? Bir süre boşa para harcamış gibi hissettim, anlatabildim mi? Sadece büyük bir masraf olmaya başlamıştı. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
I was just sitting on my ass listening to people spout ideas | Orada öylece oturmuş, insanların boş fikirlerini dinliyordum. Oturmuş milletin fikirlerini falan dinlerken, Oturmuş milletin fikirlerini falan dinlerken, Orada öylece oturmuş, insanların boş fikirlerini dinliyordum. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
I could just as easily have learned in a book. | Bunu kitaplardan kolayca öğrenebilirdim. Bunu kolayca kitaptan da öğrenebilirim diye düşündüm. Bunu kolayca kitaptan da öğrenebilirim diye düşündüm. Bunu kitaplardan kolayca öğrenebilirdim. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Okay. | Peki. Tamam. Tamam. Peki. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
I'm not saying that, you know, | Şunun için söylemiyorum... Yani, ben demiyorum ki, Yani, ben demiyorum ki, Şunun için söylemiyorum... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
I think that higher learning uniformly blows. | Ben yüksek öğrenimin tekdüze bir şey olduğunu düşünüyorum. Öğrenmek o kadar kolaydır falan. Öğrenmek o kadar kolaydır falan. Ben yüksek öğrenimin tekdüze bir şey olduğunu düşünüyorum. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
You know, I think college is great for some people. | Bence üniversite bazıları için harika bir şeydir. Yani, bence üniversite bazı insanlar için iyidir. Yani, bence üniversite bazı insanlar için iyidir. Bence üniversite bazıları için harika bir şeydir. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Joni, I'm sure you're gonna love it. | Joni, senin orayı çok seveceğine eminim. Joni, eminim hoşuna gidecektir. Joni, eminim hoşuna gidecektir. Joni, senin orayı çok seveceğine eminim. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
But just... I'm a doer. That's how I learn. | Ama sadece... ben "yapan" kimseyim. Bu şekilde öğrenirim. Ama... Ben bağışçıyım. İşte böyle öğrendim. Ama... Ben bağışçıyım. İşte böyle öğrendim. Ama sadece... ben "yapan" kimseyim. Bu şekilde öğrenirim. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
It's just me. I'm weird that way, I guess. Thank you. | Yalnızca benim. Bu yönden tuhafım sanırım. Teşekkürler. Bu benim işte. Sanırım, kulağa tuhaf geliyor ama bu benim.. Bu benim işte. Sanırım, kulağa tuhaf geliyor ama bu benim.. Yalnızca benim. Bu yönden tuhafım sanırım. Teşekkürler. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Which is probably why I'm in the food services industry. | Muhtemelen bu sebeple yemek servisi endüstrisindeyim. Belki de bu yüzden yemek piyasasına el atmışımdır. Belki de bu yüzden yemek piyasasına el atmışımdır. Muhtemelen bu sebeple yemek servisi endüstrisindeyim. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
LASER: Hey, Mom, you see what he did there, right? | Anne, onun ne yaptığını görüyor musun? Hey, Anne, ne yaptı gördün mü? Hey, Anne, ne yaptı gördün mü? Anne, onun ne yaptığını görüyor musun? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
You said "food services industry," | Sen, "yemek servisi endüstrisi" dedin... Yemek piyasası dedin, Yemek piyasası dedin, Sen, "yemek servisi endüstrisi" dedin... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
so then he said "food services industry." | ...ve sonra da o "yemek servisi endüstrisi" dedi. sonra o da "yemek servisi piyasası" dedi. sonra o da "yemek servisi piyasası" dedi. ...ve sonra da o "yemek servisi endüstrisi" dedi. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Yeah. I got that, Laser. Thanks. | Evet. Anladım Lazer. Teşekkürler. Evet.Anladım Laser, Sağ ol. Evet.Anladım Laser, Sağ ol. Evet. Anladım Lazer. Teşekkürler. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
So, Paul, what about your... | Peki, Paul... Ee, Paul, Peki ya... Ee, Paul, Peki ya... Peki, Paul... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
What about your social life? | Sosyal yaşantın nasıl? Sosyal hayatın nasıl? Sosyal hayatın nasıl? Sosyal yaşantın nasıl? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
My social life? | Sosyal yaşantım mı? Sosyal hayatım mı? Sosyal hayatım mı? Sosyal yaşantım mı? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, you know, are you married, divorced, seeing anyone? | Evet, yani evli misin, boşandın mı, görüştüğün kimse var mı? Evet, yani, evli misin, bekar mı, biriyle görüşüyor musun? Evet, yani, evli misin, bekar mı, biriyle görüşüyor musun? Evet, yani evli misin, boşandın mı, görüştüğün kimse var mı? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Mom. NIC: What? | Anne. Ne var? Anne. Ne? Anne. Ne? Anne. Ne var? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
We're getting to know Paul. It's okay. | Paul'u tanımaya çalışıyoruz Evet. Paul'u tanımaya çalışıyoruz. Sorun değil. Paul'u tanımaya çalışıyoruz. Sorun değil. Paul'u tanımaya çalışıyoruz Evet. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
No, no, it's okay. I... No, I've never been married nor divorced. | Hayır, hayır, sorun değil. Hayır, ne evlendim ne de boşandım. Yo, yo sorun yok. Ben... Hiç evlenmedim ve boşanmadım. Yo, yo sorun yok. Ben... Hiç evlenmedim ve boşanmadım. Hayır, hayır, sorun değil. Hayır, ne evlendim ne de boşandım. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
I date sometimes, | Bazen birisiyle çıkıyorum... Bazen sevgilim oldu, Bazen sevgilim oldu, Bazen birisiyle çıkıyorum... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
but I'm really just kind of focused on my restaurant right now. | ...fakat şu aralar yalnızca restoranıma odaklanıyorum. ama daha çok işime, restoranıma odaklandım. ama daha çok işime, restoranıma odaklandım. ...fakat şu aralar yalnızca restoranıma odaklanıyorum. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
NIC: Well, that's... Yeah. Makes sense. | Anlıyorum. bu... Evet. Bu mantıklı geliyor. Bu, evet... Mantıklı. Bu, evet... Mantıklı. Anlıyorum. bu... Evet. Bu mantıklı geliyor. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
So, cheers. | O halde, şerefe. Pekala, şerefe. Pekala, şerefe. O halde, şerefe. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Yeah. Cheers. | Şerefe. Evet. Şerefe. Evet. Şerefe. Şerefe. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Excellent wine, by the way. | Şarap mükemmel bu arada. Bu arada, şarap harika. Bu arada, şarap harika. Şarap mükemmel bu arada. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
How old are you again? | Kaç yaşındasın şimdi? Yaşın kaçtı bu arada? Yaşın kaçtı bu arada? Kaç yaşındasın şimdi? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
You must be the griller of the family. | Ailenin ızgaracısı sen olmalısın. Sen ailenin ortaşığı kızıştıran kişisi olmalısın. Sen ailenin ortaşığı kızıştıran kişisi olmalısın. Ailenin ızgaracısı sen olmalısın. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
JULES: Yeah. | Evet. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
NIC: No, that's okay. | Hayır, sorun değil. Hayır, sorun yok. Hayır, sorun yok. Hayır, sorun değil. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
JULES: I like to be positive. | Olumlu olmayı severim. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
NIC: Yeah. | Tabii. Evet. Evet. Tabii. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
So how'd you two meet? | Siz ikiniz nasıl tanıştınız? Peki ya siz nasıl tanıştınız? Peki ya siz nasıl tanıştınız? Siz ikiniz nasıl tanıştınız? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
We met at UCLA. | UCLA'da tanıştık. UCLA'de tanıştık. UCLA'de tanıştık. UCLA'da tanıştık. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
I was a resident, | Ben doktordum. Ben stajyerdim, Ben stajyerdim, Ben doktordum. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
and Jules had an emergency. | ...ve Jules'un acil durumu vardı. Jules'da acildeydi. Jules'da acildeydi. ...ve Jules'un acil durumu vardı. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
My tongue was numb. | Dilim hissizleşmişti. Dilim uyuşmuştu. Dilim uyuşmuştu. Dilim hissizleşmişti. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Really? Your tongue? Laser. | Sahi mi? Dilin mi? Laser. Cidden mi? Diliniz mi? Laser. Cidden mi? Diliniz mi? Laser. Sahi mi? Dilin mi? Laser. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Oh, my God. | Aman Tanrım. Oh, Tanrım. Oh, Tanrım. Aman Tanrım. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
It's not nice. | Hiç hoş değil. Bu iyi değil. Bu iyi değil. Hiç hoş değil. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
No, that's not nice. I mean, we've heard that story 100, 000 times. | Hayır, hoş değil. Yani bu hikâyeyi 100 bin defa dinledik. Hayır, bu iyi değil. Yani bu hikayeyi 100.000 kez duyduk. Hayır, bu iyi değil. Yani bu hikayeyi 100.000 kez duyduk. Hayır, hoş değil. Yani bu hikâyeyi 100 bin defa dinledik. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
What happened to your tongue? I don't know. | Diline ne olmuştu? Bilmiyorum. Diline ne olmuştu? Bilmiyorum. Diline ne olmuştu? Bilmiyorum. Diline ne olmuştu? Bilmiyorum. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
I mean, I lost all the feeling in my face and my tongue. | Yüzümün ve dilimin hissini kaybetmiştim Yani, dilimdeki ve yüzümdeki tüm hisleri kaybettim. Yani, dilimdeki ve yüzümdeki tüm hisleri kaybettim. Yüzümün ve dilimin hissini kaybetmiştim | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
And then, you know, I got really nervous 'cause I thought that I was gonna gag | Ve sonra gerçekten çok tedirgindim çünkü ağzım tıkanır gibi oluyordu... Ve birden, yani, çok gerildim. Sonra sanki.. Ve birden, yani, çok gerildim. Sonra sanki.. Ve sonra gerçekten çok tedirgindim çünkü ağzım tıkanır gibi oluyordu... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
and, you know, maybe like... | ...ve, bilirsin, sanki şey... bilirsin.. sanki.. bilirsin.. sanki.. ...ve, bilirsin, sanki şey... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Choke? Die? | Boğulmak? Ölmek? Boğuldun? Öldün? Boğuldun? Öldün? Boğulmak? Ölmek? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, exactly. | Evet, aynen. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
What'd you do to help her? | Ona yardım etmek için ne yaptın? Peki ona nasıl yardım ettin? Peki ona nasıl yardım ettin? Ona yardım etmek için ne yaptın? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
NIC: I gave her a Valium, | Ona bir Valium verdim... Valium verdim, Valium verdim, Ona bir Valium verdim... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
and I told her to relax and tried to get her to talk, | ...ve ona rahatlamasını söyledim, konuşturmaya çalıştırdım... sakinleşmesini söyledim ve, onunla konuşmaya çalıştım. sakinleşmesini söyledim ve, onunla konuşmaya çalıştım. ...ve ona rahatlamasını söyledim, konuşturmaya çalıştırdım... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
you know, move her tongue around. Yeah. | ...bilirsin, dilini oynatmayı filan. Evet. bilirsin, dilini falan çevirdim işte. Evet. bilirsin, dilini falan çevirdim işte. Evet. ...bilirsin, dilini oynatmayı filan. Evet. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Actually, she started teasing me, and that really helped. | Aslında bana sataşmaya başlamıştı ve bunun gerçekten yardımı oldu. Aslında, benimle şakalaşmaya başlamıştı, bunun gerçekten yararı oldu. Aslında, benimle şakalaşmaya başlamıştı, bunun gerçekten yararı oldu. Aslında bana sataşmaya başlamıştı ve bunun gerçekten yardımı oldu. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
I was trying to distract you. | İlgini başka yere çekmeye çalışıyordum. Dikkatini dağıtmaya çalışıyordum. Dikkatini dağıtmaya çalışıyordum. İlgini başka yere çekmeye çalışıyordum. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
I know. It worked. You were really funny. | Biliyorum. İşe yaradı. Çok acayiptin. Biliyorum. İşe yaradı. Gerçekten çok komiktin. Biliyorum. İşe yaradı. Gerçekten çok komiktin. Biliyorum. İşe yaradı. Çok acayiptin. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
You were really pretty. | Gerçekten çok sevimliydin. Çok tatlıydın. Çok tatlıydın. Gerçekten çok sevimliydin. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
And then, you know, my tongue started working again. | Ve sonra, dilim tekrar çalışmaya başladı. Sonra dilim tekrar çalışmaya başladı. Sonra dilim tekrar çalışmaya başladı. Ve sonra, dilim tekrar çalışmaya başladı. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
PAUL: Sure. LASER: God, Mom, please. | Evet. Tanrım, anne, lütfen. Tabi. Tanrım, Anne, lütfen. Tabi. Tanrım, Anne, lütfen. Evet. Tanrım, anne, lütfen. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
NIC: Yeah. | Evet. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Wow, we've been glued at the hip ever since. | Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Hiç o kalçaya tutkal sürmeye çalıştık mı? Hiç o kalçaya tutkal sürmeye çalıştık mı? Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
JULES: Yeah. PAUL: No doubt. | Evet. Hiç şüphesiz. Evet. Şüphesiz. Evet. Şüphesiz. Evet. Hiç şüphesiz. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Yeah. Great. Great story. | Evet. Çok iyi. Harika bir hikâye. Evet. Harika. Güzel hikaye. Evet. Harika. Güzel hikaye. Evet. Çok iyi. Harika bir hikâye. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, we like it. | Evet, severiz. Evet, biz de sevdik. Evet, biz de sevdik. Evet, severiz. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
So, N ic, you, you're a doctor, I know that. | Nic, demek bir doktorsun, bunu biliyorum... Ee, Nic, sen bir doktorsun Biliyorum. Ee, Nic, sen bir doktorsun Biliyorum. Nic, demek bir doktorsun, bunu biliyorum... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
But what are you into, Jules? | ...peki sen neyle uğraşıyorsun Jules? Ama peki ya sen, Jules? Ama peki ya sen, Jules? ...peki sen neyle uğraşıyorsun Jules? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
What do you do? | Ne iş yapıyorsun? Ne işle uğraşıyorsun? Ne işle uğraşıyorsun? Ne iş yapıyorsun? | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
Well, you know, I mean, I studied architecture in college. | Ben üniversitede mimarlık okudum. Üniversitede mimarlık okudum. Üniversitede mimarlık okudum. Ben üniversitede mimarlık okudum. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
PAUL: Right. | Evet. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
But I'm not really an architect. | Ama mimar olduğum söylenemez. Ama ben mimar değilim. Ama ben mimar değilim. Ama mimar olduğum söylenemez. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
I mean, I was on my way to becoming one, | Yani mimar olmak üzereydim... Yani, mimar olmak istemiştim, Yani, mimar olmak istemiştim, Yani mimar olmak üzereydim... | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |
but I quit before the kids were born. | ...fakat çocuklar doğmadan önce bıraktım. ama çocuklar doğmadan önce bıraktım. ama çocuklar doğmadan önce bıraktım. ...fakat çocuklar doğmadan önce bıraktım. | The Kids Are All Right-1 | 2010 | ![]() |