Search
English Turkish Sentence Translations Page 164800
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Hey, yo, check it. | Hey, şuna bak. Şuna bak. Hey, şuna bak. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Volvo. | Volvo. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Safest car on the road. | Yolların en güvenli arabası. En güvenli tercihiniz. Yolların en güvenli arabası. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Holy crap. | Vay be! Vay anasını! Vay be! | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I'm Samantha, the babysitter. | Ben bebek bakıcınız, Samantha. Ben, Samantha, çocuk bakıcısı. Ben bebek bakıcınız, Samantha. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
This is my friend, Megan. | Bu da arkadaşım, Megan. Arkadaşım, Megan. Bu da arkadaşım, Megan. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Vincent Ulman. | Vincent Ulman. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Very nice to meet you both. | Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum. İkinizle de tanıştığıma memnun oldum. Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Such beautiful girls. | Ne güzel bayanlar böyle. Bu ne güzelliktir böyle! Ne güzel bayanlar böyle. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Please come inside. | Lütfen içeri gelin. Lütfen içeri girsenize. Lütfen içeri gelin. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
You're a doll for agreeing to this. | Bu iş için fazla güzelsiniz. Seni de kuklaya döndürdük. Bu iş için fazla güzelsiniz. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I mean it. | Aynen öyle. Ciddiyim. Aynen öyle. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Oh, it's nothing, really. | Gerçekten, önemli değil. Sorun değil, gerçekten. Gerçekten, önemli değil. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I can't tell you how much of a relief it'll be | Bu gece bizimle olmanızın beni ne kadar rahatlattığını... Bu geceyi atlattığımızda... Bu gece bizimle olmanızın beni ne kadar rahatlattığını... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
to get this night behind us. | ...anlatamam bile. ...nasıl bir haz duyacağız, anlatamam. ...anlatamam bile. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
You know, we only arrived in town very recently, | Şehre daha yeni taşındık... Kasabaya yeni taşındık, Şehre daha yeni taşındık... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
and we really haven't had a moment to spare, | ...ve gerçekten hiç vaktimiz olmadı. ...kendimize ayıracak vakit hakikaten hiç olmadı. ...ve gerçekten hiç vaktimiz olmadı. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
you know, what with the eclipse and all. | Şu tutulma olayını biliyorsunuz. Hani şu ay tutulması mevzusu. Şu tutulma olayını biliyorsunuz. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
So are you a teacher or something? | Öğretmen falan mısınız? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
No. | Hayır. Değilim. Hayır. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I mean, not exactly. | Yani, tam olarak değil. Tam olarak sayılmam. Yani, tam olarak değil. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Just did you know both of you live | Siz ikiniz, bu gece en güzel görüntü için... Bu geceki ay tutulmasının... Siz ikiniz, bu gece en güzel görüntü için... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
in one of the most perfect places on Earth | ...Dünya'daki en güzel yerde... ...yerküre üzerinde en iyi gözlemlenecebileceği... ...Dünya'daki en güzel yerde... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
to get a clear view of it tonight? | ...yaşadığınızı biliyor musunuz? ...bir yerde yaşadığınızı biliyor muydunuz? ...yaşadığınızı biliyor musunuz? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
We heard. | Duymuştuk. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, this place is quite the astronomer's dream. | Burası gök bilimciler için rüya gibi bir yer. Burası, âdeta gök bilimcilerin hayali konumda. Burası gök bilimciler için rüya gibi bir yer. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Are you an astronomer? | Gök bilimci misiniz? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
No, not exactly. | Hayır, tam olarak değil. Pek sayılmaz. Hayır, tam olarak değil. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Samantha, could I have a word with you | Samantha, diğer odaya geçsek de... Samantha, Samantha, diğer odaya geçsek de... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
in the other room, please? | ...sana bir şey söylemek istiyorum, lütfen? ...seninle diğer odada konuşabilir miyiz? ...sana bir şey söylemek istiyorum, lütfen? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Um... sure. | Elbette. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I hope you don't have a problem, | Umarım sorun olmaz... Umarım bir sorun teşkil etmez, Umarım sorun olmaz... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
but you have to understand that I am only paying one person | ...ama anlamalısın ki bu gece için sadece bir kişiye... ...ancak tabi olunan süre için yalnızca tek bir kişiye ödeme... ...ama anlamalısın ki bu gece için sadece bir kişiye... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
for their time. | ...ödeme yapabilirim. ...yaptığımı anlamak durumundasın. ...ödeme yapabilirim. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
No, Megan's not staying. | Hayır, Megan kalmıyor. Megan kalmayacaktı. Hayır, Megan kalmıyor. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
She's just my ride. | Beni buraya bıraktı. Yalnızca buraya kadar bana eşlik etti. Beni buraya bıraktı. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I don't have a car, so she was just dropping me off. | Arabam yok, o da beni geçerken bıraktı. Kendi arabam yok, dolayısıyla beni o bırakıyor. Arabam yok, o da beni geçerken bıraktı. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Oh, good. | İyi. Güzel. İyi. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
And please forgive me for sounding rude. | Ve lütfen, kaba davrandıysam beni bağışla. Kabalık ettiysem beni mazur gör. Ve lütfen, kaba davrandıysam beni bağışla. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
It's just that my wife is very on edge | Eşim biraz baskı altında... Eşim bu gibi konulara... Eşim biraz baskı altında... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
about this whole situation. | ...bu durum onu geriyor. ...oldukça hassasiyet gösteriyor. ...bu durum onu geriyor. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
You're not being rude. | Kaba davranmıyorsunuz. Kabalık etmediniz. Kaba davranmıyorsunuz. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I understand. | Anlıyorum. Anlayışla karşılıyorum. Anlıyorum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Unfortunately, no, I'm afraid you don't. | Ne yazık ki, hayır, korkarım anlamıyorsun. Anlayışla karşılayacağından şüpheliyim. Ne yazık ki, hayır, korkarım anlamıyorsun. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Excuse me? | Pardon? Anlayamadım? Pardon? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Please sit down. | Lütfen otur. Lütfen otursana. Lütfen otur. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
You have to forgive me, Samantha, | Beni bağışlamalısın, Samantha... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
because I've not been completely honest. | ...çünkü tümüyle dürüst değilim. ...çünkü sana karşı tamamiyle dürüst davranmadım. ...çünkü tümüyle dürüst değilim. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
You see, we actually don't have a child. | Görüyorsun, aslında çocuğumuz yok. Aslında bizim bir çocuğumuz yok. Görüyorsun, aslında çocuğumuz yok. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
We have a child, but he's grown. | Bir çocuğumuz var ama büyüdü. Var ama yetişkin biri. Bir çocuğumuz var ama büyüdü. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
This job tonight is not for a child | Bu geceki iş bir çocuk için değil... Bu geceki işin, çocuktan ziyade... Bu geceki iş bir çocuk için değil... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
but for my wife's mother. | ...karımın annesi için. ...hanımımın annesi. ...karımın annesi için. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Hear me out. | Sözümü kesme. Dinle. Sözümü kesme. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Mr. Ulman, um, | Bay Ulman... Bay Ulman, Bay Ulman... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I don't have any experience with anything like that. | ...böyle bir durum için hiçbir tecrübeye sahip değilim. ...böyle bir iş için yeterince tecrübem yok. ...böyle bir durum için hiçbir tecrübeye sahip değilim. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I think maybe you should find | Belki de bu işi yapabilecek başkasını... Belki başka birini bulsanız... Belki de bu işi yapabilecek başkasını... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Okay, I'm sorry, I'm sorry. | Afedersin, üzgünüm. Affedersin, özür dilerim. Afedersin, üzgünüm. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I didn't mean to | Böyle yapmak istememiştim. Niyetim... Böyle yapmak istememiştim. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Listen, this is not anything like you're imagining. | Bu iş sandığınız gibi bir şey değil. Dinle, düşündüğünden öte bir şey değil. Bu iş sandığınız gibi bir şey değil. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
There's nothing medical | Tıbbı bir durum... İlgilenmek zorunda kalacağın... Tıbbı bir durum... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
that you would have to do whatsoever. | ...veya hastalık olayı yok. ...herhangi bir sağlık sorunu yok. ...veya hastalık olayı yok. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
In fact, you don't have to do much of anything and... | Aslında, çok fazla bir şey yapmak zorunda değilsiniz. Aslında yapacağın pek bir şey yok. Aslında, çok fazla bir şey yapmak zorunda değilsiniz. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I find this all a bit awkward. | Bunları biraz tuhaf buluyorum. Biraz tuhaf kaçtığının farkındayım. Bunları biraz tuhaf buluyorum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
But you have to understand I have only the best intentions. | Ama anlamalısınız, siz benim tek şansımsınız. Ancak içtenliğimi anlayışla karşıla. Ama anlamalısınız, siz benim tek şansımsınız. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I've been putting advertisements out for the past two weeks | Geçen 2 hafta boyunca ilanları bu geceye... Bu gece birini bulabilmek için son iki haftadır... Geçen 2 hafta boyunca ilanları bu geceye... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
to get someone for tonight. | ...birini bulabilmek için kullandım. ...ilanlar veriyorum. ...birini bulabilmek için kullandım. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
But nobody responds to elderly assistants | Amam yaşlılara yarım etmek ve ev bakımı için... Gel gör ki, evde yaşlılara dönük bakım olunca kimseler oralı bile olmuyor. Amam yaşlılara yarım etmek ve ev bakımı için... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
or home care anymore. | ...kimse cevap vermedi. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
So I thought maybe "babysitter" would get a better response. | Ben de bebek bakıcısı diye ilan verirsem... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
But to be honest, it didn't do much. | Ama açıkçası, çok da yanıt gelmedi. Doğrusu, o kadar da ilgi çekmedi. Ama açıkçası, çok da yanıt gelmedi. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
And like I said on the phone, I only got one other girl. | Ve telefonda da dediğim gibi, başka bir kız daha vardı. Telefonda da bahsettiğim gibi yalnızca bir kişi daha ilgilendi. Ve telefonda da dediğim gibi, başka bir kız daha vardı. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
And when I told her the truth, she backed out, so... | Ve ona gerçeği anlattığımda, sözünden döndü... Gerçeği ona açıklayınca o da işten caydı. Ve ona gerçeği anlattığımda, sözünden döndü... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I mean, I figure it's all the horror stories | Bazı korkunç hikâyelerden haberim var. Demem o ki, hepsi bu tarz vesilelerin gözetilmesi neticesinde gerçekleşmiş, Bazı korkunç hikâyelerden haberim var. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
that you read in the paper and see on TV | Gazetelerde okuyoruz, TV'de izliyoruz. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
that have scared away girls of your age | Senin yaşındaki kızları... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
from these types of opportunities. | ...böyle fırsatlardan korkutup kaçırtıyor. ...o ürpertici hikayelere dayanıyormuş meğerse. ...böyle fırsatlardan korkutup kaçırtıyor. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, there's a lot of weirdoes out there. | Evet, etrafta bir sürü tuhaf hikaye dönüp dolaşıyor. Doğru, dışarısı it kopuk dolu. Evet, etrafta bir sürü tuhaf hikaye dönüp dolaşıyor. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
And I sincerely apologize for being dishonest, | Ve dürüst davranmadığım için içtenlikle özür diliyorum. Dürüst davranmadığım konusunda özürlerimi... Ve dürüst davranmadığım için içtenlikle özür diliyorum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
but what I'm asking of you is not that different | Ama senden istediğim şey... ...sunarım; ancak senden rica ettiğim şey... Ama senden istediğim şey... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
than what you expected. | ...beklediğinden farlı bir şey değil. ...beklentinden farksız. ...beklediğinden farlı bir şey değil. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
It's essentially just like babysitting. | Esasen bebek bakıcılığı gibi bir iş. Tıpkı çocuk bakıcılığı gibi. Esasen bebek bakıcılığı gibi bir iş. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I appreciate your situation. | Durumunuzun farkındayım. Durumunuzu anlayışla karşılıyorum. Durumunuzun farkındayım. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Okay, what will it take? | Tamam, ne kadara mal olur? Ne kadara mal olur? Tamam, ne kadara mal olur? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
How about if I gave you another $100? | Sana bir 100 dolar daha versem? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Okay, okay. | Tamam, tamam. Peki, tamam. Tamam, tamam. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
That's $300 for one night. | Bir gece için 300 dolar. Bir gece için 300 dolar eder. Bir gece için 300 dolar. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
You have no idea how important this is. | Ne kadar önemli olduğunu bilemezsin. Ne kadar mühim olduğunu tahmin edemezsiniz. Ne kadar önemli olduğunu bilemezsin. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
$400. | 400 dolar. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Jeez, come on. | Tanrım. Tanrım, haydi ama. Tanrım. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Hold on. | Beklesene. Bekle. Beklesene. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Oome on, wait a second. | Hadi ama, beklesene. Haydi ama dur bir saniye. Hadi ama, beklesene. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Are you out of your mind? | Kafayı mı yedin sen? Aklını mı kaçırdın? Kafayı mı yedin sen? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Do you remember the game plan? | Oyun planını hatırlıyor musun? Planı unuttun mu? Oyun planını hatırlıyor musun? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
The game plan was, if they're weird, we leave. | Oyun planı, ortam tuhafsa kaçıyoruz. Planımız neydi, onlarda tuhaflık sezersek... Oyun planı, ortam tuhafsa kaçıyoruz. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
This is beyond weird. It's mental. | Bu tuhafın da ötesinde. Manyaklık. ...ayrılacaktık. Bu, tuhaflıktan da öte. Akıllara ziyan. Bu tuhafın da ötesinde. Manyaklık. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
You know, they lied to you. They lied to you. | Sana yalan söylediler. Yalan söylediler. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I know, okay. They're liars. | Biliyorum, tamam. Yalancılar. Farkındayım, tamam. Yalancıların teki. Biliyorum, tamam. Yalancılar. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I know you're right. | Biliyorum haklısın. Haklısın biliyorum. Biliyorum haklısın. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
But it's $400. | Ama 400 dolar. Ama 400 dolar var. Ama 400 dolar. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
It's $400 for four hours. | 4 saat için 400 dolar. Dört saat için 400 dolar. 4 saat için 400 dolar. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |