Search
English Turkish Sentence Translations Page 164801
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
This equals first month's rent and then some, | İlk ayın kirasına... Bir aylık kirayı hâliyle karşılar, İlk ayın kirasına... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
and all I have to do is sit inside and watch TV. | ...ve evde oturup tv izlemek için yeter. ...üstelik tek yapmam gereken içeride oturup TV izlemek olacak. ...ve evde oturup tv izlemek için yeter. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
It's too good to be true. | İnanılmayacak kadar iyi. Daha ne olsun! İnanılmayacak kadar iyi. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Did you ever think it is too good to be true? | İnanılmayacak kadar iyi olduğunu düşündün mü? Gerçekten bunu söylerken hiç düşündün mü? İnanılmayacak kadar iyi olduğunu düşündün mü? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Megan, please. | Megan, lütfen. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I'm so mad at you. | Sana çok kızgınım. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Look, you're being a great friend right now. | Bak, şu an bana harika arkadaşlık ediyorsun. Dinle, bir dost olarak böyle davranıyorsun. Bak, şu an bana harika arkadaşlık ediyorsun. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
But this is huge. | Ama bu çok para. Devasa bir fırsat. Ama bu çok para. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
This one night changes everything for me. | Şu bir gece benim için her şeyi değiştirecek. Bu tek gece, hayatımda her şeyi değiştirir benim. Şu bir gece benim için her şeyi değiştirecek. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Come on. It's only a few hours. | Hadi. Sadece birkaç saat. Haydi ama. Yalnızca birkaç saatliğine o kadar. Hadi. Sadece birkaç saat. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
That's it. | O kadarcık. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Just promise me you'll be here by 12:30, and then it's over. | Bana söz ver, saat 12:30 da beni almaya geleceksin. Yalnız 12:30'da burada olacağına söz ver. Sonra da bitsin gidelim. Bana söz ver, saat 12:30 da beni almaya geleceksin. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Just promise me. | Söz ver bana. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Okay, fine, fine. | Tamam. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
12:30, right? | 12:30 tamam mı? 12:30, tamam mı? Tamam, peki. 12:30 tamam mı? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
You can be such a fucking idiot sometimes. | Bazen çok aptalca davranıyorsun. Bazen o kadar kalın kafalılığın tutuyor ki! Bazen çok aptalca davranıyorsun. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Oh, my gosh, you scared the crap out of me. | Aman Tanrım. Ödümü bokuma karıştırdın. Aman Tanrım! Korkudan ödümü patlattın. Aman Tanrım. Ödümü bokuma karıştırdın. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry. | Üzgünüm. Sakin ol! Özür dilerim. Üzgünüm. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I didn't mean to scare you. | Seni korkutmak istememiştim. Niyetim seni korkutmak değildi. Seni korkutmak istememiştim. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I just thought you could use a light, is all. | Benim çakmağımı kullanabilirsin diye düşünmüştüm. Ateşe ihtiyacın var sandım. Benim çakmağımı kullanabilirsin diye düşünmüştüm. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
So sue me for being helpful. | Yardımcı olduğum için beni dava et. Dava edeceksen, sebep bu olsun. Yardımcı olduğum için beni dava et. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I almost just died. | Neredeyse ölüyordum. Az kalsın geberiyordum. Neredeyse ölüyordum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I almost just had a heart attack and died. | Kalp krizinden geberip gidiyordum. Neredeyse kalp krizinden geberip gidecektim. Kalp krizinden geberip gidiyordum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Here. You do it. | Al. Bunu kullan. Al bakalım. Kendin yak. Al. Bunu kullan. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
It's safer. | Daha güvenli. Daha güvende hissedersin. Daha güvenli. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
All better? | Oldu mu? Daha iyisin ya? Oldu mu? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Aces. | Çok iyi. Bomba gibiyim. Çok iyi. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
It's freezing out here. | Dışarısı buz gibi. Dışarıda da dondurucu bir soğuk varmış. Dışarısı buz gibi. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Where the hell did you come from? | Nereden çıktın öyle? Sen hangi cehennemden çıktın? Nereden çıktın öyle? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Did you just hide? | Saklanmış mıydın? Saklanıyor muydun? Saklanmış mıydın? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Are you are you not the babysitter? | Sen bebek bakıcısı değil misin? Çocuk bakıcısı değilsin, yanılıyor muyum? Sen bebek bakıcısı değil misin? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
No, I'm not the babysitter. My friend | Hayır, ben bebek bakıcısı değilim. Arkadaşım Hayır, çocuk bakıcısı falan değilim. Arkadaşım... Hayır, ben bebek bakıcısı değilim. Arkadaşım | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
See, here we are. | Gördüğün gibi. Buyur bakalım. Gördüğün gibi. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Half your payment in advance | Ücretin yarısı peşin... İçini ferah tutması için... Ücretin yarısı peşin... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
just to ease your mind. | ...kafan rahat olsun diye. ...ödemenin yarısını yapayım. ...kafan rahat olsun diye. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
And here's a little more to get something to eat. | Ve biraz da yemek için. Bir miktar da kendine bir şeyler ısmarlaman için... Ve biraz da yemek için. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
There's a number on the refrigerator | Buzdolabının üzerinde... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
for a pizza place. | ...pizzacının numarası var. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I know you college kids love pizza. | Siz üniversiteli gençleri pizzayı sevdiğini biliyorum. Siz üniversite gençliğinin pizzaya bayıldığını biliyorum. Siz üniversiteli gençleri pizzayı sevdiğini biliyorum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Mom is asleep, and as I said before, | Annem uyuyor, ve daha önce de söylediğim gibi... Annem uyuyor, dediğim gibi... Annem uyuyor, ve daha önce de söylediğim gibi... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
there's really no need for concern. | ...merak edilecek bir şey yok. ...endişe etmeni gerektirecek bir durum yok. ...merak edilecek bir şey yok. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
She's old, but she's actually quite able bodied, | Yaşlıdır ama çok sağlıklıdır. Yaşlı biri ama gücü kuvveti yerinde, Yaşlıdır ama çok sağlıklıdır. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
actually more able bodied than... | Aslında söylemesi hoş değil ama... ...esasen benden de daha iyi bir durumda. Aslında söylemesi hoş değil ama... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
than myself, I hate to say. | ...benden bile iyidir. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
But if she needs anything, | Bir şeye ihtiyacı olursa... Yine de bir şeye ihtiyacı olursa... Bir şeye ihtiyacı olursa... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
she'll be able to get it herself. | ...kendi kendine halledebilir. ...kendi başına halledebilir. ...kendi kendine halledebilir. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
She's quite independent. | Oldukça bağımsızdır. Oldukça başına buyruk biri. Oldukça bağımsızdır. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Most likely, you won't even see her. | Büyük ihtimalle onu görmezsin bile. Muhtemelen onu göremeyeceksin bile. Büyük ihtimalle onu görmezsin bile. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
But you need to be alert | Ama sen yine de... Yine de... Ama sen yine de... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
just in the off chance that there's an emergency. | ...acil bir durum ihtimaline karşı uyanık olmalısın. ...acil bir durum için tetikte olmalısın. ...acil bir durum ihtimaline karşı uyanık olmalısın. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
You understand. | Anlamışsındır. Anladın. Anlamışsındır. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I mean, this is mostly for my wife's benefit. | Yani, bu iş aslında karımın faydasına. Esasen bunun çoğu eşim için. Yani, bu iş aslında karımın faydasına. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
She's, you know, the paranoid type. | O biraz paranoyak bir tiptir. Bilirsin, paranoyak bir tip. O biraz paranoyak bir tiptir. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
But you get it. | Ama sen halledersin. Anlarsın. Ama sen halledersin. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
It all sounds easy enough to handle. | Kulağa halledilebilecek kadar kolay geliyor. Üstesinden gelinemeyecek gibi değil. Kulağa halledilebilecek kadar kolay geliyor. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Oh, right. | Şey... Tabii. Şey... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
There's | Burada... Bir de... Burada... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
It's the number where we'll be | ...bir numara var... Bizi araman icap ederse... ...bir numara var... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
just in case you need us. | ...bize ihtiyacın olabilir diye. ...bulunacağımız yerin numarası. ...bize ihtiyacın olabilir diye. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Oh, yeah, there's a number on fridge for pizz | Buzdolabının üzerine pizza için bir numara var. Pizzacının numarası da buzdolabının üzerinde. Buzdolabının üzerine pizza için bir numara var. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I already said that, didn't I? | Bunu zaten söylemiştim, değil mi? Bunu söylemiştim, değil mi? Bunu zaten söylemiştim, değil mi? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. | Evet. Söylemiştim. Evet. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
If this wasn't screwed on... | Yaşlılıktandır... Kafa kalmadı işte... Yaşlılıktandır... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
but I've said too much as it is, | ...ben çok konuştum. ...gereğinden çok lakırtı ettim. ...ben çok konuştum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
so I'm gonna get upstairs and get the missus. | Yukarı çıkıp hanımefendiyi alayım. En iyisi mi yukarı çıkıp şu hanıma bir bakayım. Yukarı çıkıp hanımefendiyi alayım. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
And you just make yourself comfortable. | Kendini evinde gibi hisset. Sen ise rahatına bak. Kendini evinde gibi hisset. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
And I'll be back in two shakes of a lamb's tail. | Geç olmadan hemen dönerim. Kaşla göz arasında gidip gelirim. Geç olmadan hemen dönerim. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Okay, thanks. | Peki, teşekkürler. Peki, sağ olun. Peki, teşekkürler. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I've done everything you asked. | İstediğin her şeyi yaptım. Arzu ettiğin her şeyi yerine getirdim. İstediğin her şeyi yaptım. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Well, there's not going to be any more mistakes. | Başka bir hata olmayacak. Daha fazla hataya yer verilmeyecek. Başka bir hata olmayacak. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
No, this one, she's perfect. | Hayır, bu kız harika. Hayır, bu seferki kusursuz. Hayır, bu kız harika. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
We're not missing anything. | Hiçbir şeyi kaçırmıyoruz. Hiçbir şeyi kaçırmış sayılmayız. Hiçbir şeyi kaçırmıyoruz. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
After tonight, everything will finally be complete. | Bu geceden sonra her şey tümüyle bitmiş olacak. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Please stop worrying. | Lütfen kaygılanmayı kes. Tasalanmayı bırak artık. Lütfen kaygılanmayı kes. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I have it all under control. | Her şey kontrolüm altında. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Are you here for Mother? | Anne için mi buradasınız? Annem için mi buradasın? Anne için mi buradasınız? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Yes, yes, I am. | Evet, öyle. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
You're a godsend. | Hızır gibi yetiştiniz. Hızır gibi yetiştin. Hızır gibi yetiştiniz. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
It's nothing. | Önemli değil. Sorun değil. Önemli değil. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Not to us, it's not. | Bizim için değil. Bizler için sorundu. Bizim için değil. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Well, I'm glad to do it. | Bu işi yaptığıma memnunum. Kabul ettiğim için memnunum. Bu işi yaptığıma memnunum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Vivian Ulman. | Vivian Ulman. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Nice to meet you. | Tanıştığımıza memnun oldum. Mennun oldum. Tanıştığımıza memnun oldum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
What's the matter, Sam? | Olay nedir, Sam? Sorun nedir, Sam? Olay nedir, Sam? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I just | Ben... Yalnızca... Ben... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I thought your husband went upstairs looking for you, | Kocanızın size bakmaya çıktığını düşünmüştüm. Sanmıştım ki eşiniz size bakmak için yukarı çıktı. Kocanızın size bakmaya çıktığını düşünmüştüm. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
and I didn't expect to see you come in from over there. | Sizi burada görmeyi beklemiyordum. Oradan çıkacağınızı beklemiyordum. Sizi burada görmeyi beklemiyordum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I just I get disoriented sometimes. | Bazen şaşkınlık yaşıyorum. Bazen bende kafa karışıklığı oluyor. Bazen şaşkınlık yaşıyorum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
My friend Megan says I'm out to lunch. | Arkadaşım Megan kafayı yediğimi söylüyor. Arkadaşım Megan, kalın kafalılığımın tuttuğunu söyler. Arkadaşım Megan kafayı yediğimi söylüyor. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I was downstairs in the basement | Aşağıdaki bodruma... Kürküme bulmak için... Aşağıdaki bodruma... | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
looking for my furs. | ...kürküm için inmiştim. ...bodrum katına inmiştim. ...kürküm için inmiştim. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I just can't get used to this cold weather. | Şu soğuk havaya bir türlü alışamadım. Bu soğuk havalara alışamadım gitti. Şu soğuk havaya bir türlü alışamadım. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I love the heat. | Sıcak seviyorum. Sıcağı severim. Sıcak seviyorum. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
We're from the desert, you know. | Biz aslında çölden geliyoruz. Bizler çöl insanlarıyız. Biz aslında çölden geliyoruz. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Mm hmm. | Öyle. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
What about you? | Peki ya sen? Ya sen? Peki ya sen? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Is this your home? | Burası senin evin mi? Evin gibi mi? Burası senin evin mi? | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
Well, it's more downstate, but it's pretty much the same. | Şehrin biraz dışı ama neredeyse aynı. Biraz daha güneyde kalıyor ama oldukça benzer. Şehrin biraz dışı ama neredeyse aynı. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
I don't like the cold much either. | Ben de soğuktan hoşlanmam. Ben de soğuktan pek haz etmem. Ben de soğuktan hoşlanmam. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |
And now you're in university. | Ve şu an üniversitedesin. Şimdi ise üniversitedesin. Ve şu an üniversitedesin. | The House of the Devil-1 | 2009 | ![]() |