Search

English Turkish Sentence Translations Page 164177

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Britt: So he...shit what does he do?	Siktir. Ne yapıyor?	The Green Hornet-2	2011
Chudnofsky kills your reporter, Verbi,...Vertolli?	Chudnofsky muhabirleri öldürür. Verbi, Vertolli?	The Green Hornet-2	2011
James: I didn't want anymore bloodshed. So I stopped reporting on crime.	Artık kan dökülmesini istemiyorum. Bu yüzden, suç raporlarını bıraktım.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Now, Scanlon can hold up his part of the deal,	Şimdi, Scanlon anlaşmada kendi payını yerine getiriyor,	The Green Hornet-2	2011
James: I couldn't look myself in the mirror.	Kendime aynada bakamadım.	The Green Hornet-2	2011
Britt: So you start reporting on crime again.	Yeniden suç raporlarını yazmaya başladığında...	The Green Hornet-2	2011
And now Scanlon is a dead man unless he proves he's still in control.	Scanlon, bunları kontrol altına alamadıkça ölü bir adam olacak.	The Green Hornet-2	2011
I can see by that stupid expression you've had on your face for the past five minutes,	Geçtiğimiz beş dakikadır o aptal ifadeyi yüzünde görebiliyorum.	The Green Hornet-2	2011
You're about to killed by, The Green Hornet.	Yeşil Yaban Arısı tarafından öldürüleceksin.	The Green Hornet-2	2011
Man: It's the Green Hornet's sidekick.	Bu Yeşil Yaban arısının ortağı.	The Green Hornet-2	2011
2nd man: He's got a gun.	Silahı var.	The Green Hornet-2	2011
Before you do this, I want you to know that I'm sorry.	Bunu yapmadan önce bilmeni isterim, çok üzgünüm.	The Green Hornet-2	2011
Britt: I'm sorry for everything.	Her şey için üzgünüm.	The Green Hornet-2	2011
(Whispers) I forgive you.	Seni bağışlıyorum.	The Green Hornet-2	2011
Go, go. Britt: Let's go..	Hadi, hadi... Hadi gidelim.	The Green Hornet-2	2011
Britt: We're cornered.	Köşeye sıkıştık.	The Green Hornet-2	2011
Kato: See, back ups.	Gördün mü, kötü adamlar.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Go, go, go, go!	Hadi, hadi!	The Green Hornet-2	2011
What the hell happened? Bloodnofsky: Get in the car.	Ne oldu? Arabaya bin.	The Green Hornet-2	2011
He was suppose to kill Britt Reid, he�s shooting at me. (Screams) Get in the vehicle.	Britt Reid'i öldürmesi gerekiyordu, bana ateş etti. Bin şu arabaya.	The Green Hornet-2	2011
Kato: Britt? Britt: Yeah, I'm fine.	Britt? Evet, iyiyim.	The Green Hornet-2	2011
Bloodnofsky: Britt Reid is the Green Hornet.	Britt Reid, Yeşil Yaban arısıymış.	The Green Hornet-2	2011
Oh Kato, thank you buddy. You were so good, thank you.	Kato, sağ ol kanka. Çok iyisin, sağ ol.	The Green Hornet-2	2011
We've got to get this flash drive to the Sentinel.	Bu flaş belleği saklamak zorundayız, içinde Scanlon'un sırları var.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Here�s' the thing, Kato. Honestly, I've been jealous of you this entire time.	İşte bu, Kato. Dürüstçe, bunca zaman seni kıskanıyordum.	The Green Hornet-2	2011
You're awesome. Uh, huh.	Sen harikasın. biliyorum.	The Green Hornet-2	2011
You're charming. Kato: Thank you.	Büyüleyicisin. Sağ ol.	The Green Hornet-2	2011
Britt: These guys are amazingly well organized.	bu adamlar inanılmaz derecede organize edilmiş.	The Green Hornet-2	2011
Orders. Put the door on, here.	Kapı silahları. Kapı silahını al, işte.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Oh shit.	Siktir.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Shit, he's back.	Lanet olsun, geri geldi.	The Green Hornet-2	2011
Kato: You gotta be kidding me.	Dalga geçiyor olmalısın.	The Green Hornet-2	2011
We're not going to make it.	Bir dakika.	The Green Hornet-2	2011
We're not going to make it through.	İşte bu.	The Green Hornet-2	2011
Take the wheel. Britt:What?	Direksiyona geç. Ne?	The Green Hornet-2	2011
Britt: Nun chucks, that was my idea.	Mınçıkalar, bu benim fikrimdi.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Hey, hey where you going?	Nereye gidiyorsun?	The Green Hornet-2	2011
What are you doing? What are you doing up there?	Ne yapıyorsun? Yukarıda ne yapıyorsun?	The Green Hornet-2	2011
(Speaks Chinese) Britt: Why don't you say it in English.	Ne diyorsun?	The Green Hornet-2	2011
Kato: Closer. Britt: Yes on that.	Hayır, efendim. İçeri atla.	The Green Hornet-2	2011
Kato: Hang one left. Britt: I'm just ready to ...	Soldakine gel. Bende tam..	The Green Hornet-2	2011
Britt: I'm sorry, I'm sorry.	Üzgünüm, üzgünüm.	The Green Hornet-2	2011
Kato shouts: Turn it off.	Kapat.	The Green Hornet-2	2011
I don't know what to do. Kato shouts: Turn off.	Ne yapacağımı bilmiyorum. Kapat.	The Green Hornet-2	2011
Britt: I'll just stop it.	Kapatıyorum.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Ah, I stopped it.	Kapattım.	The Green Hornet-2	2011
Britt: I'm sorry.	Üzgünüm.	The Green Hornet-2	2011
Kato: Shoot foam Britt: Hey, it's okay.	Köpük. Sorun değil.	The Green Hornet-2	2011
I can't. Okay, that's cool.	Yapamıyorum. Tamam, bu harika.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Oh, we're screwed.	Ayvayı yedik.	The Green Hornet-2	2011
Thug: Come on! Hurry up.	Hadi, acele edin!	The Green Hornet-2	2011
Kato: You get it. I'll cover you.	Al onu. Seni korurum.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Wish me luck.	Bana şans dile.	The Green Hornet-2	2011
Bloodnofsky saying inside of mask: Dear Hornet, Be it my mask, or your blood.	Sevgili Yaban Arısı, maskemdeki ya da kanındaki...	The Green Hornet-2	2011
Britt Reid, there he is.	Britt Reid, ateş edin.	The Green Hornet-2	2011
Thug: Go! Scanlon: Get him.	Git! İndir onu.	The Green Hornet-2	2011
Bloodnofsky: Let me shoot him.	İzin ver vurayım şunu!	The Green Hornet-2	2011
Britt moans: Oh, no.	Olamaz.	The Green Hornet-2	2011
Thug: Shoot to kill.	Öldürmek için ateş edin.	The Green Hornet-2	2011
Bloodnofsky: Of course I brought a gas mask. Just for yourself.	Tabii ki gaz maskesi getirdim. Sadece kendin için mi?	The Green Hornet-2	2011
Bloodnofsky: There!	İşte!	The Green Hornet-2	2011
Scanlon: He's behind the paper.	Gazeteleri mi vuruyorsunuz?	The Green Hornet-2	2011
Scanlon: There.	Orada.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Kato, save me.	Çıkar bizi buradan.	The Green Hornet-2	2011
Bloodnofsky: Hah, I'm ungassable.	Bana gaz geçirmez.	The Green Hornet-2	2011
Drop me by the elevators. I'll take it from here.	Beni asansöre bırak, sonrasını ben hallederim.	The Green Hornet-2	2011
Kato: No, we stay together.	Hayır, birlikte demiştin.	The Green Hornet-2	2011
Kato: Quick, quick.	Acele et, acele et.	The Green Hornet-2	2011
Scanlon: Tenth floor, tenth floor.	10'ncu kat. 10'ncu kat.	The Green Hornet-2	2011
Britt: What's the worse, what's the worse, missiles?	Kötü olan ne? kötü olan ne? Füzeler mi?	The Green Hornet-2	2011
Britt: Check. Machine guns? Kato: Check.	Kontrol edildi. Makineli tüfekler, kontrol edildi.	The Green Hornet-2	2011
Man: Hey, get out of here.	Çıkın buradan.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Okay, you can let me out of here.	Tamam, beni buradan çıkar.	The Green Hornet-2	2011
Kato: Fire.	Ateş.	The Green Hornet-2	2011
Scanlon: There, they are. THERE!	Oradalar, orada!	The Green Hornet-2	2011
Man: Aw, shit!	Siktir!	The Green Hornet-2	2011
Britt: One minute and this baby is going to all over the world.	Bir dakika sonra bu bebek dünyanın her yerinde...	The Green Hornet-2	2011
Bloodnofsky: Do you see him?	Onu görüyor musun?	The Green Hornet-2	2011
Bloodnofsky: I can't see him.	Hiçbir şey göremiyorum.	The Green Hornet-2	2011
Scanlon: All right, Reid.	Pekala, Reid.	The Green Hornet-2	2011
Reid: You want it? Go get it.	İstiyor musun? Gel de al o zaman.	The Green Hornet-2	2011
Scanlon: Where is it? Where is it!	Nerede? Nerede!	The Green Hornet-2	2011
Bloodnofsky: I've killed a thousand before, and I'll kill a thousand more.	Binlercesini öldürdüm, binlercesini de öldüreceğim.	The Green Hornet-2	2011
Bloodnofsky: Now tremble before your death.	Ölmeden önce titremeye başka.	The Green Hornet-2	2011
For be it my mask, or be it your blood. Red will be the last color you'll ever see.	Benim maskemdeki ya da kandaki kırmızı en son göreceğin renk olacak.	The Green Hornet-2	2011
Britt?	Britt!	The Green Hornet-2	2011
Scanlon: Okay, okay.	Tamam, tamam.	The Green Hornet-2	2011
Police officer: On the ground now.	Yere yatın şimdi.	The Green Hornet-2	2011
Scanlon: It's the Green Hornet. Shoot him. Police Officer: Get on the ground.	Yeşil Yaban Arısı, vurun onu. Yere yatın!	The Green Hornet-2	2011
Kato: Quick, quick.	Hızlı, hızlı.	The Green Hornet-2	2011
Kato: No he's not.	Hayır, gidemeyecek.	The Green Hornet-2	2011
Kato: It was a good idea.	İyi bir fikirdi.	The Green Hornet-2	2011
Male TV reporter: and rival gang members has led to the Daily Sentinel	...rakip çete üyelerinin arasında hızlı bir kovalamaca oldu...	The Green Hornet-2	2011
Britt: Here's the story. We're on our way to a costume party.	İşte hikâye. Biz bir kostüm partisinden kaçtık.	The Green Hornet-2	2011
Britt: Okay.	Tamam.	The Green Hornet-2	2011
Male TV announcer: No one knows why the District Attorney..	Bölge savcısının olayla alakasını kimse bilmiyor...	The Green Hornet-2	2011
Kato: Lenore, stop! Britt: Stop, stop!	Hayır, dur! Dur!	The Green Hornet-2	2011
Britt: Lenore!	Lenore!	The Green Hornet-2	2011
Britt: It's me, huh?	Benim, tamam mı?	The Green Hornet-2	2011
You assholes! (Gasps from spray)	Sizi göt herifler.	The Green Hornet-2	2011