Search
English Turkish Sentence Translations Page 16297
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Everything we're doing is for your own good. Please. Christine, please. | Yaptığımız her şey senin iyiliğin için Christine. Otur lütfen. Yaptığımız her şeyi senin iyiliğin için yapıyoruz. Lütfen. Lütfen Christine. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Once the spirit has entered me, put my hand upon the animal. | Ruh içime girdiğinde elimi hayvanın üzerine koy. Ruh benim içime girdiğinde, elimi hayvanın üzerine koy. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Do you understand? Yes. | Anladın mı? Evet. Anladın mı? Evet. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I force the spirit of the Lamia into the goat. Milos, that's when you strike. | Lamia'nın ruhunu keçinin içine sokmaya çalışacağım. Lamia'nın ruhunu keçinin içine sokmaya çalışacağım. İşte tem o anda vuracaksın Milos. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
MILOS: I understand. | Anladım. Anladım. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
We all must be receptive. | Hepimiz zihnimizi açalım. Hepimiz kendimizi açmalıyız. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
What am I supposed to do? You must allow the darkness in. | Ne yapmam gerekiyor? Karanlığın gelmesine izin vermelisin. Ne yapmam gerekiyor? Karanlığın girmesine izin vermelisin. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
You must invite the dead to co mingle with your spirit. | Ölümü ruhuna davet etmelisin. Bütün ruhunla ölümü içine girmesi için davet etmelisin. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I'm scared. Yes. | Korkuyorum. Korkacaksın. Korkuyorum. Evet. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Now repeat these words, "I welcome the dead into my soul." | Söylediklerimi tekrar et: "Ölümü ruhuma davet ediyorum." Şimdi söylediklerimi tekrar et. "Ölümü ruhuma davet ediyorum." | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I welcome the dead into my soul. You must believe it! | Ölümü ruhuma davet ediyorum. İnanarak söylemelisin. Ölümü ruhuma davet ediyorum. İnanarak söylemelisin. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I welcome the dead into my soul. | "Ölümü ruhuma davet ediyorum." Ölümü ruhuma davet ediyorum. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I welcome the dead into my soul. I welcome the dead into my soul. | "Ölümü ruhuma davet ediyorum." Ölümü ruhuma davet ediyorum. Ölümü ruhuma davet ediyorum. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I welcome the dead into my soul. ...into my soul. | "Ölümü ruhuma davet ediyorum." Ölümü ruhuma davet ediyorum. ...ruhuma. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I welcome the dead... | "Ölümü ruhuma davet ediyorum." Ölümü ruhuma... | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I welcome the dead into... | "Ölümü ruhuma davet ediyorum." Ölümü ruhuma davet... | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Something else is here with us. | Başka bir şey bizimle beraber. Bir şey şimdi bizimle beraber. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
This is not the Lamia. | Bu Lamia değil. Bu Lamia değil. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
It is the spirit of some | Bu... Başka birisinin ruhu. Bu uzun zaman önce kaybolmuş... | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
unsettled soul from years ago. | Yıllarca evvel geçitte kalmış bir ruh. ...kötü bir ruh. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Sometimes the unsettled ones linger by the door. | Bazen ruhlar ayrılamazlar ve geçitte kalırlar. Bazen yerinden edilmiş bir ruh kapı tarafından çekilebilir. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
SHAUN SAN DENA: There are others here, as well. | Başka ruhlar da var. Burada başkaları da var. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Begone, foolish spirits! Begone! | Gidin aptal ruhlar! Gidin! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
She is coming. | O geliyor. O geliyor. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Who now inhabits the body of Shaun San Dena? | Shaun San Dena'nın bedenini tutsak eden kimdir? Shaun San Dena' nın bedeninin içinde oturan kimdir? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Lamia! | Lamia! Lamia! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Lamia, what is it you desire? | Lamia, ne istiyorsun? Lamia, istediğin şey nedir? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I desire the soul of Christine Brown! | Christine Brown'un ruhunu istiyorum! İstediğim şey, Christine Brown'un ruhu. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
We will feast upon it as she festers in the grave! | O mezarında çürürken, biz de ruhu üstünde bayram edeceğiz. O mezarında çürürken biz onun ruhuyla ziyafet çekeceğiz. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
No! It was my manager, Jim Jacks! | Hayır, benim suçum değildi. Jim Jacks söyledi, patronum. Hayır! O benim müdürümdü, Jim Jacks! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
He was the one! He was... Silence! | Yapan oydu! Herşeyi o... Sessizlik! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Lamia, surely you can be dissuaded from taking this insignificant woman. | Lamia, bu önemsiz kadının ruhundan vazgeçebilirsin. Lamia, bu değersiz kadının ruhunu almaktan vazgeçebilirsin. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Surely she is not worthy of your greatness. | Senin büyüklüğün karşısında hiçbir değeri yok. O senin büyüklüğünde biri için çok değersiz biri. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I come for you, Christine. | Senin için geldim Christine. Senin için geldim Christine. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
You're mine! | Sen benimsin! Sen benimsin. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
You tricked me! You black hearted whore! | Beni oyuna getirdin seni kara kalpli kahpe! Kandırdın beni! Seni kara kalpli fahişe! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Now, Milos, now! You bitch. | Şimdi Milos şimdi! Seni kahpe! Şimdi Milos, şimdi. Seni kaltak. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Away, unclean spirit. | Defol günahkâr ruh! Dokunma ona kötü ruh! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
As one who summoned you to this circle, I command you to leave this instant. | Seni çağıranlardan birisi olarak sana burayı terk etmeni emrediyorum! Seni bu çembere çağıran olarak, sana ondan hemen çıkmanı emrediyorum. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Christine! | Christine! Christine! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I don't want your cat, you dirty pork queen! | Senin kedini istemiyorum domuz güzeli! Senin kedini istemiyorum, Domuz kraliçesi. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Shaun San Dena! | Shaun San Dena! Evet. Shaun San Dena! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
You must banish the spirit! | Ruhu kovmalısınız! Kötü ruhu yok etmelisin. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Milos! | Milos! Milos! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Oh, my God. I'm okay. Thank God! | Evet. Ruhu kovmalısınız! Tanrım, ben iyiyim. Tanrıya şükür. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I'm okay. Unbelievable! | Ben iyiyim. İnanılmaz! Ben iyiyim. Bu inanılmaz. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
You did it! Thank God. | Başardınız. Tanrı'ya şükürler olsun. Başardın. Tanrıya şükür. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I tried. | Denedim... İyi misiniz? Denedim. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Oh, my God. Help me! | Yardım edin. Tanrım. Yardım edin! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Call an ambulance. | Ambulans çağır. Ambulans çağır. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Is she breathing? | Nefes alıyor mu? Nefes alıyor mu? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Oh, my gosh. | Tanrım! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
It's so sad. Yes. | Çok üzücü. Öyle. Bu çok üzücü. Evet. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Strange how things work out. | Bu şekilde sonlanması çok garip oldu. İşlerin bu şekilde olması çok garip. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
She waited 40 years for another chance to overcome the Lamia, | Lamia'yı yenmek için kırk sene fırsat beklemiş... Lamia ile başka bir karşılaşma şansı için 40 yıl bekledi,... | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
and finally, on the last night of her life, she did. | ...ve nihayet, hayatının son gününde başardı. ...ve hayatının son gecesinde sonunda bunu başardı. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
No, I'm afraid you misunderstand. | Hayır, korkarım yanlış anladın. Korkarım yanlış anlamışsın. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
The Lamia cannot be banished by a medium. | Lamia bir medyum tarafından kovulamaz. Lamia bir medyum tarafından yok edilemez. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
This is our lesson tonight. I'm sorry. | Bu gece bunu öğrendik. Üzgünüm. Bu, bu gecelik dersimizdi. Üzgünüm. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
But I saw her get rid of the thing. No. | Ama onu kovduğunu gördüm. Hayır. Ama o şeyden kurtulduğunu gördüm... Hayır. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
You saw her drive it from a séance. That is all. | Hayır, yalnızca onu ruh seansından gönderişini gördün. O kadar. Sen onun seanstan sürüldüğünü gördün. Hepsi bu. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
It will be back. The goat was never slaughtered. | Geri dönecek. Keçi kurban edilemedi. Geri dönecektir. Keçi hiçbir zaman katledilemedi. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
When this night is through, | Bu gecenin sonunda... Gece devam ettiği sürece... | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
the Lamia will come for the owner of the accursed object. | ...Lamia lanetli objenin sahibi için geri dönecek. ... Lamia lanetli eşyanın sahibinin peşinden gelecektir. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Unless, of course, you are no longer the owner. Do you have the button? | Sahibi sen olmazsan başka tabii. Düğme yanında mı? Elbette sen hala onun sahibi olduğun sürece. Düğme sende mi? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Make a gift of it and you've given the curse away. | Bunu birisine hediye et ve laneti başkasına geçir. Onu bir hediye yap ve lanetin senden verdiğin kimseye geçmesini sağla. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Why didn't you tell me this before? | Neden bunu daha önce söylemedin? Neden bunu daha önce söylemedin? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Because the Lamia will tear the soul out of whoever you give that to. | Çünkü Lamia onu verdiğin kişinin de ruhunu alırdı. Çünkü Lamia verdiğin kimsenin ruhunu ondan koparır alır. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
They'll burn in hell for eternity. | Sonsuza kadar cehennemde yanarlardı. Sonsuz kadar cehennemde yanarlar. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
And I would have sent them there. | Onları oraya ben göndermiş olurdum yani? Ve bende onları oraya göndereceğim. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
And I would be your accomplice. | Ben de suç ortağın olurdum. Ve ben de suç ortağın olacağım. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Whatever you decide, you have till morning. | Neye karar verirsen ver, sabah olmadan kararını ver. Neye karar verirsen ver, sabaha kadar vaktin var. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Is it over? | Bitti mi? Bitti mi? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
It's over. | Bitti. Bitti. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Clay! | Clay! Clay! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
You will burn in hell! | Cehennemde yanacaksın! Cehennemde yanacaksın. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
You will burn in hell! You bitch, you'll burn in hell! | Cehennemde yanacaksın! Cehennemde yanacaksın sürtük! Cehennemde yanacaksın. Cehennemde yanacaksın seni kaltak. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Your turn's coming! | Zamanın geldi! Senin sıran geliyor. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
You will burn in hell! You okay? | Cehennemde yanacaksın! İyi misin? Cehennemde yanacaksın. İyi misin? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Holy shit. | Hasiktir ya! Lanet olsun. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Okay, you sure you're still okay about the Santa Barbara trip? | Kendini Santa Barbara'ya gitmeye hazır hissediyor musun? Tamam, Santa Barbara yolculuğu ile ilgili bir sorun yok değil mi? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, I'm fine. Yeah? | Evet. İyiyim. Yok. Ben iyiyim. Gerçekten mi? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
And what time should I get you? It's better if I meet you at the station. | Seni kaçta alayım? İstasyonda buluşsak daha iyi olur. Seni kaçta alayım? İstasyonda buluşsak daha iyi olur. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
There's something I've gotta do on the way. | Yolda yapacak işlerim var. Gelirken yol üstünde yapmam gereken bir şeyler var. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I can do it. You want me to do it on my way to... | Ben de halledebilirim istersen. Oraya gelirken ben de yapabilirim istersen... | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
No! No. I've got it under control. | Hayır, hayır, her şey kontrolümde. Hayır ben hallederim. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
We'll meet at, like, 7:30 at the... Wait! Where's my envelope? | 7:30 gibi görüşürüz öyleyse... Dur bir dakika, zarfım nerede? O zaman seninle 7:30' da... Bekle. Zarfım nerede? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
What envelope? It was in my purse. I just had it! | Ne zarfı? Burada, çantamdaydı. Ne zarfı? Çantamdaydı. Şimdi buradaydı! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
It's just an envelope. No, it's gotta be here! | Alt tarafı bir zarf. Hayır, burada olmalı! Sadece bir zarf. Hayır, burada olmalı! | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
It's here, so we'll find it eventually. | Buradadır zaten, eninde sonunda buluruz. Eğer buradaysa onu buluruz. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Oh, my God. Okay. | Tanrım. Pekâlâ. Tanrım. Tamam mı? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I thought I'd lost it. Okay. | Kaybettiğimi sandım. Kaybettiğimi sandım. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Bye. 7:30. Don't be late. | Görüşürüz. 7:30'da, geç kalma. Görüşürüz. 7:30. Geç kalma. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
BOY: Dad, can we go to the Angel game? | Babacığım, Angel maçına gidebilir miyiz? Baba, Angel maçına gidebilir miyiz? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
What about the Dodgers? We're only gonna be in town for a few days. | Peki ya Dodgers? Sadece birkaç günlüğüne buradayız. Peki ya Dodgers maçı? Sadece birkaç gün şehirde kalacağız. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I'm sure if I just tell him how much I care about you, | Senin benim için ne kadar önemli olduğunu söylersem eminim beni anlayacaktır. Eminim sadece ona ne kadar değer verdiğini söylersem,... | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
I mean, he's gotta understand. | Yani, anlamak zorunda. ...demek istediğim bunu anlar. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
WAITRESS: Are you sure you don't want anything else? | Başka bir şey istemediğinden emin misin? İstemiyorum. Başka birşey istemediğinden emin misin? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
WAITRESS: So you're just gonna sit here drinking coffee all night long. | Tüm gece burada tek başına oturup kahve mi içeceksin? Yani bütün gece boyunca burada oturup kahve içeceksin. | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |
Yes. Maybe! What's it to you? | Evet. Öyle belki. Sana ne? Evet. Belki! Bundan sana ne? | Drag Me to Hell-1 | 2009 | ![]() |