• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 16293

English Turkish Film Name Film Year Details
From his treatise Psychological Types. “Psikolojik Tipler” adlı eserinden. Psikolojik Örneklemeler adlı kitabından. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
So... Jung, the New Agers' favourite psychologist. Jung, yeni neslin gözdesi psikolog. Pekala... Jung, yeni neslin favori psikoloğu. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Because he wasn't afraid to bring God into the equation. Çünkü Tanrı'yı bu denkleme sokmaktan çekinmiyordu. Bu denkleme Tanrı'yı koymakta bir sakınca görmediğinden olmalı. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Well, he wasn't afraid to bring God into... Tanrı'yı denkleme sokmaya Evet Tanrıyı buna katmaktan korkmadı ama... Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Clay, Clay, come on. Let's do it. I know. Come on. Let's start. Clay! Yapma ama. Tamam, tamam. Hadi başlayın. Clay, Clay, Hadi ama. Yapalım şunu. Tamam. Hadi başlayalım. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Shall we? I'm ready. Başlayalım mı? Ben hazırım. Başlayalım mı? Ben hazırım. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Very well. Please, give me your hand. Pekâlâ. Elini ver lütfen. Güzel. Lütfen bana elini ver. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
This way. Okay. Buradan. Tamam. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
You work with money. Parayla ilgili bir işte çalışıyorsun. İşin parayla ilgili. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
That's right. Doğru. Bu doğru. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
And you've recently lost something. Yakın zamanda bir şeyini kaybetmişsin. Ve yakın zamanda bir şey kaybetmişsin. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
No, I don't think so. No. No, you haven't lost anything. Hayır, sanmıyorum. Hayır, sen bir şey kaybetmedin... Hayır, sanmıyorum. Hayır bir şey kaybetmemişsin. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
But something's been taken from you. ...ama senden bir şey alınmış. Ama bir şey senden alınmış. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
RHAM JAS: A button. Oh, my God. Yes! Bir düğme! Aman Tanrım. Evet! Bir düğme. Aman Tanrım, evet. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Well, anyone can see she's missing a button! So what? Düğmesini kaybettiğini kim olsa görebilirdi. Ne olmuş yani? Eee, herkez onun bir düğme kaybettiğini görebilir. N'olmuş? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
But, Clay, it was really strange. Clay, bu çok garip ama. Ama Clay, bu gerçekten çok garip. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
The old woman today, she took a button from my sleeve. Bugünkü yaşlı kadın kol düğmemi almıştı. Bugünkü yaşlı kadın paltomdan bir düğme koparmıştı. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Why would she do that? If you would both please just be quiet! Neden böyle bir şey yaptı ki? İkiniz de sessiz olun lütfen. Bunu neden yapsın ki? İkinizde biraz sessiz olabilir misiniz? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I think that's enough for tonight. What's wrong? Bu gecelik bu kadar yeter sanırım. Sorun nedir? Sanırım bu gecelik bu kadar yeter. Sorun nedir? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I'm tired, and I see it's become quite late. I will, of course, refund your money. Yorgunum ve epey de geç oluyor. Paranızı geri vereceğim tabii. Çok yorgunum ve oldukça geç oldu. Elbette paranızı geriye vereceğim. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Wait, wait, wait! Did you see something? Bekle! Bekle! Bir şey mi gördün? Bekle, bekle! Birşeyler mi gördün? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
A dark spirit has come upon you. Karanlık bir ruh saldırmış sana. Kara bir ruh sana musallat olmuş. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
What do you mean? Well, he's... Ne demek istiyorsun? Ne demek istiyorsunuz? Şey, o... Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Did you blaspheme the dead while visiting a graveyard? Bir mezarlıktan geçerken ölmüş birine saygısızlık ettiğin oldu mu? Bir mezarlığı ziyaret ederken bir ölüye lanet okudunuz mu? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
No! Did you play with a Ouija board Hayır. Cadı tahtasıyla oynadığın... Hayır! Bir Ouija tahtasıyla oynadınız... Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
or consort with those who practise the black arts? ...ya da büyücülükle uğraşan birileriyle arkadaşlık kurduğun oldu mu? ...ya da bu tip kara büyü eşyalarıyla uğraştınız mı? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
All right, take it easy, man. Come on. Yavaş ol be adam! Hey, biraz yavaş ol ahbap. Hadi ama. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Wait. Clay, Clay, Clay. No. No, I didn't. Clay! Hayır, olmadı. Bekle. Clay, Clay, Clay. Hayır, yapmadım. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Perhaps someone has cursed you. Belki de seni biri lanetlemiş o zaman. Sanırım birisi sizi lanetlemiş. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Then how did he know all that? Know what? That you lost a button? O hâlde o kadar şeyi nasıl bildi? Neyi bildi ki? Bir düğmeni kaybettiğini mi? Bütün bunları nasıl bilebildi? Sadece bir düğme kaybettiğini bildi. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
And by the way, he didn't really know that much. Bu arada pek de bir şey bilemedi. Ve bu arada, Gerçekten çok şeyide bilemedi. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
He makes a couple of good guesses, then he... Birkaç iyi tahminde bulundu, sonra da... Birkaç şanslı tahminde bulundu ve... Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
He stirs you up, and then he leaves you with all these questions ...aklını karıştırıp kafanda soru işaretleri yarattı. ...kafanı karıştırıp seni bütün bu sorularla başbaşa bıraktı,... Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
and, conveniently, his business card. Müsait bir şekilde de kartını eline sıkıştırıverdi. ...ve yaptığı işe uygun davrandı. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Come on, Chris, he's a scam artist. Hadi ama Chris, adam dolandırıcının teki. Haydi ama Chris, o bir şarlatan. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
But he didn't want the money. He tried to give it back, remember? Ama parayı istemedi. Geri vermeye çalıştı, unuttun mu? Ama parayı almadı. Bize geri vermeye çalıştı, hatırladın mı? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Well, he sort of tried, but in the end, he took it, didn't he? Denedi gibi yaptı ama nihayetinde parayı aldı, değil mi? Şey denedi sayılır ama işin sonunda parayı aldı değil mi? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I guess so. Haklısın sanırım. Sanırım. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
CLAY: I gotta go meet the guy that's towing your car, Gidip çekici servisiyle görüşmem gerek. Arabanı çeken adamla görüşmem lazım. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
so you gonna be okay? Yalnız kalabilecek misin? İyi olacaksın değil mi? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Yeah. All right. Kitty, take care of her. Evet. Tamam. Ona iyi bak kedicik. Evet. Tamam. Ona iyi bak kedicik. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I'll see you in about an hour. Love you. Okay. Bir saat sonra görüşürüz. Seni seviyorum. Bir saate dönerim. Seni seviyorum. Tamam. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Damn it. Kahretsin. Lanet olsun. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Here. Put that on your lip. Thank you. Al, şunu dudağının üstüne koy. Sağ ol. Al bakalım. Bunu dudağına bastır. Teşekkürler. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I can't believe she came to the house. This is so nuts. I'm calling the cops. Eve girdiğine inanamıyorum. Bu kadarı fazla. Polisleri arayacağım. Eve girdiğine inanamıyorum. Bu çılgınca. Polisi arayacağım. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
It wasn't her. Who was it then? O değildi. Kimdi o zaman? Bu o değildi. Kimdi o zaman. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I don't know. I couldn't see who it was. Of course it was her. It had to be her. Bilmiyorum. Kim olduğunu görmedim. Tabii ki odur, kim olacak başka. Bilmiyorum, kim olduğunu göremedim. Tabii ki oydu. O olmalı. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
No, Clay, it wasn't anyone! Hayır Clay, kimse yoktu! Hayır Clay, biri değildi! Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
It was somebody. Chris, it had to be somebody. Biri vardı ama. Chris, biri eve girmiş olmalı. Birisiydi. Biri olmalı Chris. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
The lights were out. You just couldn't see who it was, Işıklar sönük olduğundan görememişsindir. Işıklar kesikti. Kim olduğunu göremedin ama... Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
but I'm guessing it was... Clay, there wasn't anybody here. Ama sanırım o Clay, kimse yoktu diyorum. ...bence bu... Clay, burada kimse yoktu. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Then who did this? Bunu kim yaptı o zaman? O zaman bunu kim yaptı? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Who hit you in the face? Yüzüne kim vurdu? Yüzüne kim vurdu? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
DOCTOR: I think it's just a reaction to her being attacked earlier in the day. Sanıyorum bugün uğradığı saldırı sebebiyle oluşan bir tepki bu. Bunun bugün uğradığı saldırıyla bir alakası olduğunu düşünüyorum. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
CLAY: Yeah. Classic symptoms of post traumatic stress. Evet. Travma sonrası yaşanan klasik belirtiler, değil mi? Travma sonrası stres bozukluğunun klasik belirtileri. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
DOCTOR: Yeah, she's showing signs of panic and paranoia. So... Evet, panik ve paranoya belirtileri gösteriyor. Yani... Evet, panik ve paronaya belirtileri gösteriyor, bu yüzden... Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
CLAY: Do you want me to walk you out, man? DOCTOR: No, no, no, I'll be fine. Sizi geçireyim. Hayır hayır, gerek yok. Seni geçirmemi ister misin? Hayır, hayır. Ben hallederim. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
CLAY: All right. Peki. Tamam. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
How you doing? Nasıl oldun? Nasılsın? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Better. Yeah? Daha iyiyim. Öyle mi? Daha iyi. Gerçekten mi? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Especially after the doctor explained it to me. Özellikle de doktor açıklama yaptıktan sonra. Özellikle doktor bana durumumu açıkladıktan sonra. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
He said that victims of violence, Saldırıya uğrayan kurbanların... Şidddete maruz kalan insanların sonra bunu beyinlerinde... Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
they re experience... Re experience their trauma. ...yaşadıkları travmayı tekrar Yaşayabileceklerini söyledi. ...yeniden yaşayabileceğini... travmayı yeniden yaşayabileceğini. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I misinterpreted it to be something more than it was. Olanlara yanlış manalar yükledim. Bazı şeyleri olduğundan daha değişik yorumladım sanırım. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Happens. I just... I feel... Olur böyle şeyler. Biraz... Bu herkeze olur. Ben sadece... Biraz... Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
What? Kind of embarrassed. Ne? Utanıyorum aslında. Ne? Rahatsızlık verdim. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Are you kidding? No. You never have to be embarrassed with me. Şaka mı yapıyorsun? Hayır. Benden asla utanmana gerek yok. Şaka mı yapıyorsun? Hayır. Benimleyken asla bunu düşünme bile. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Hey, listen, I was thinking maybe we could take a little trip on Saturday, Cumartesi günü küçük bir yolculuğa çıkarız belki diyordum. Hey dinle, düşünüyordum da belki cumartesi küçük bir yolculuğa çıkarız. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
get on the train and go to Santa Barbara. Your folks' cabin. Trene atlayıp Santa Barbara'ya giderdik. Sizinkilerin kulübesine mi? Trene atlar ve Santa Barbara'ya gideriz. Ailenin yazlık evine mi? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Yeah, if you're up for it, the cabin. Kulübe için havandaysan tabii. Evet, tabii istersen, yazlığa. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Oh, my God, I would love to! Yeah? Good. Aman Tanrım! Çok isterim. Öyle mi? Çok güzel. Tanrım, bunu çok isterim. Güzel.. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
That'd be so exciting. Baby, you're gonna love it. Çok heyecanlı olacak. Oraya bayılacaksın hayatım. Harika bir yer olmalı. Bebeğim oraya bayılacaksın. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
You're gonna love it. Okay, good. Bayılacaksın. Ne güzel. Orayı çok seveceksin. Tamam, güzel. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I'm excited for you to see it. Görmek için sabırsızlanıyorum. Orayı görmen için sabırsızlanıyorum. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
There's trees and it's private. That would be great. Ağaçlar var; ev bize özel. Harika olacak. Ağaçlar ve huzur dolu. Harika olacak. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
It'll be great. It'll be good. Çok güzel olacak Harika olacak. Harika olacak. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I think we need to. And we can just... We can just talk and stuff. Buna da ihtiyacımız var zaten. Konuşuruz... bir şeyler yaparız... Buna ihtiyacımız var. Ve sadece...Sadece konuşup dururuz. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
What's the matter? I couldn't... I couldn't wake up. Sorun ne? Bir türlü uyanamadım. Sorun ne? Ben...Ben uyanamadım. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
It's okay. Okay. Come here. It was just a dream. Tamam, geçti. Gel buraya; rüyaydı sadece. Tamam, herşey yolunda. Buraya gel. Sadece bir rüyaydı. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Baby, that's the rental car they dropped off this morning. Bu sabah getirdikleri kiralık araba bu tatlım. Sabah bıraktıkları kiralık araba bu bebeğim. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Okay? Sure. Thanks. Tamam mı? Sağ ol. Tamam. Teşekkürler. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Love you. Love you, too. Seni seviyorum. Ben de seni seviyorum. Seni seviyorum. Ben de seni. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Hey, baby, try not to piss off any old ladies today, okay? Bugün yaşlı kadınları kızdırmamaya çalış, tamam mı hayatım? Bugün yaşlı kadınları kızdırmamaya çalış tamam mı bebeğim? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
STU: Hey, Christine? Christine! Hey, Christine? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
What, are you just getting here? What are you, the hall monitor? Yeni mi geldin? Nesin sen, koridor gözcüsü mü? Daha yeni mi geliyorsun? Nesin sen, okul nöbetçisi mi? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Ha, ha. Very funny, Christine. Çok komiksin Christine. Çok komiksin Christine. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
What's this? Bu nedir? Nedir bu? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I need you to finish teaching me the loan procedures. Kredi prosedürlerini anlatman için geldim. Kredi prosedürlerini öğretme işini bitirmene ihtiyacım var. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I've got a lot on my mind. Can we do this tomorrow? Bugün kafam çok dolu. Yarın yapsak olur mu? Şu ara kafam çok karışık, bunu yarın yapabilir miyiz? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Sure. Okay. Tabii. Tamam. Elbette. Sağ ol. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
I'll just tell Mr Jacks that you don't have the time right now. Bay Jacks'e şu an zamanın olmadığını söyleyeyim. Gidip Bay Jacks'a şu an zamanının olmadığını söyleyeyim. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Maybe he can tell me. No, no! Okay, I'll do it. Belki o anlatır. Hayır! Tamam, gel. Belki o bana anlatır. Hayır, tamam. Yapacağım. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
We were going over the asset based lending guidelines. Mevduat odaklı kredi esaslarında kalmıştık. Malvarlıklarının kredilere etkisi hakkında konuşabiliriz. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Right. Let's say your client is a company that can't get traditional bank financing. Evet. Diyelim ki müşterin geleneksel banka finansmanını sağlayamayan bir şirket. Doğru. Diyelim ki müşterin geleneksel banka finansmanlarına ulaşamayan bir şirket. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
And? And... Sonra? Sonra... Ve? Ve... Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
STU: And? Evet? Ve? Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
And... Sonra... Ve... Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
And get your filthy pig knuckle off my desk! O iğrenç domuz toynaklarını çek masamdan! Çek şu pis parmaklarını masamın üzerinden! Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Christine Blood... Brown. Christine Kan... Brown? Christine Blood...Brown. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
Christine. Your nose. Christine... Burnun? Christine, burnun. Drag Me to Hell-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 16288
  • 16289
  • 16290
  • 16291
  • 16292
  • 16293
  • 16294
  • 16295
  • 16296
  • 16297
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact