Search
English Turkish Sentence Translations Page 16142
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
He brought us Sir Mochizuki's notice of resignation. | Efendi Mochizuki'nin istifa notunu getirmiş. | Dora heita-1 | 2000 | ![]() |
He claims he's resigning, but I bet he was fired. | İstifa ettiğini iddia ediyor ama kovulduğuna eminim. | Dora heita-1 | 2000 | ![]() |
0 Of course, he has to have been fired. That's his punishment for being incompetent. | Elbette kovulmuş olmalı. Bu yetersizliğinin bir cezası var. | Dora heita-1 | 2000 | ![]() |
But, from the day of his appointment until he was relieved of duty... | Ama, atandığı günden görevden alınana kadar... | Dora heita-1 | 2000 | ![]() |
...the magistrate never came to his office. Not even once. | ...yargıç ofisine hiç gelmedi. Bir kez bile. | Dora heita-1 | 2000 | ![]() |
Now that has to be some kind of unprecedented, all time record. | Bu şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş bir kayıt olmalı. | Dora heita-1 | 2000 | ![]() |
Book: "Official Daily Logbook" | Defter: "Resmi Günlük Kayıt Defteri" | Dora heita-1 | 2000 | ![]() |
Come on, sir, give us a penny! | Lütfen efendim, bize para verin! | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Lucky heather, sir? Come on, sir. | Uğurlu süpürgeotu, bayım? Hadi ama, bayım. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Looking for someone? 1 | Birini mi arıyorsun? 1 | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Mr Gray. Welcome to London, sir. | Bay Gray. Londra'ya hoş geldiniz, efendim. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
DRIVER: Go on, lady. Off you go! | Yürüyün hanımlar. Koşun! | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
And here we are, sir. Welcome home. | İşte geldik, efendim. Evinize hoş geldiniz. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I hope you'll find everything to your liking, sir. | Umarım her şeyi zevkinize uygun bulursunuz. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Nothing's changed since I was a boy. | Çocukluğumdan bu yana hiçbir şey değişmemiş. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry for your loss, sir. | Kaybınız için üzgünüm, efendim. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
May I prepare some tea? | Çay hazırlamamı ister misiniz? | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I've no doubt London will hold many new friends and adventures for you. | Londra'nın size yeni arkadaşlar ve serüvenler vereceğinden hiç şüphem yok. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I hope so. So do I. | Öyle umuyorum. Ben de. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Oh! This is somebody you simply must meet. | İşte! Kesinlikle tanışmanız gereken kişi burada. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
This is one of our finest artists, Basil Hallward. | En iyi ressamlarımızdan biri olan, Basil Hallward. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Agatha, please, a humble student of beauty. | Agatha, yapma, güzelliğin aciz bir kuluyum. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
AGATHA: That's quite a likeness. | Tıpa tıp aynı. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Basil. Hmm? | Basil. Evet? | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I've been in London two weeks now. | İki haftadır Londra'dayım. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
The only people I've met are Agatha's charitable group. | Sadece Agatha'nın hayırsever grubuyla tanıştım.. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Well, you've met me. | Benimle tanıştın ya. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I didn't mean... | Bunu kastetmiyorum... | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
These parties are terribly dull, Dorian. | Bu partiler çok sıkıcıdır, Dorian. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
You won't be missing anything. I'm sure you're right. | Bir şey kaçırmış sayılmazsın. Haklı olduğuna eminim. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
MAN: Oh... | Bak sen... | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Dear me, no. | Olur şey değil, hayır. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Shabby. | Pejmürde. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Wife, drink. | Karıcığım, içelim. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
There. I'll fetch us some drinks. | Şimdi oldu. İçecek bir şeyler alıp geleceğim. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
WOMAN: Find her a good husband who knows how to behave to a woman. | Ona kadın ruhundan anlayan görgülü bir eş bul. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
The only way to behave is to make love to her if she's pretty | Görgülü olmanın tek yolu güzelse sevişmek... | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
and to someone else if she's plain. Excuse me. | ...değilse başkasıyla sevişmektir. İzninizle hanımlar. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
No, thank you. | Almayayım, teşekkürler. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I find a cigarette to be the perfect pleasure. | Sigara içmekten müthiş bir haz alırım. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
It is exquisite | Harika bir keyiftir... | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
and leaves one unsatisfied. | ...ve yokluğu insanı boşluğa düşürür. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
You're Kelso's grandson. | Sen Kelso'nun torunusun. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Did you know him? I met him once. | Onu tanır mıydın? Bir kez karşılaşmıştık. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
It was enough to give a cheer last month | Son soğuk nefesini verip nalları diktiğinde... | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
when he rasped his last sour breath. | ...keyfi bir ay boyunca sürmüştü. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
One assumes you inherited the withered old goat's estate? | Pörsümüş ihtiyarın malikânesinin sana kaldığını farz edersek. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Being a little orphan isn't all bad. | Minik bir yetim olmak çok da kötü değil. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
"An earnest young man with a beautiful nature," according to Agatha. | Agatha'ya göre "İyi huylu, vakur genç bir adam"'dır. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I'd pictured some freckled country oaf in ghastly dress. | Korkunç elbiseler içinde biraz çilli bir taşra hödüğü bekliyordum. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I see I was only half right. | Görüyorum ki sadece yarısını tutturmuşum. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
It could be worse. | Daha kötüsü de olabilirdi. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Gladys Allonby's been dressed for her 14th birthday ever since her 40th. | Gladys Allonby 40'ından sonra sürekli 14. doğum gününde gibi giyiniyor. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
If Radley spent less time in church and more at his tailor's, | Radley kilise yerine terzisinde biraz daha fazla vakit geçirse... | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
he might not so resemble a badly bound hymn book. | ...kötü ciltlenmiş kutsal kitaplara bu kadar benzemeyebilirdi. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I get them directly from Cairo. | Doğrudan Kahire'den geliyor. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I see you've met our charming host. | Bakıyorum sevimli ev sahibimizle tanışmışsın. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Victoria, my wife. | Victoria, eşim. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
My aunt, alas, you know. | Teyzem. Eyvah! Zaten tanıyorsun. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I've found some more guests for you to insult. | Hakaret etmen için biraz daha misafir buldum. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I knew I kept her for something. | Onu bir şeylerden koruduğumu biliyordum. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I do hope our paths cross again, Mr Gray. | Yine karşılaşacağımızı umuyorum, Bay Gray. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Thank you for the cigarette... (Coughs)... cigarette. | Sigara için teşekkür ederim. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
An acquired taste. | Tadı sonradan çıkar. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
No, it's actually quite pleasant. No, I meant Henry. | Hiç fena değil aslında. Hayır, Henry'den bahsediyordum. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
There's some people I want you to meet. | Seninle tanışmak isteyen insanlar var. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
MAN: Dorian... (Bolt clanks back) | Dorian... | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
DORIAN: Aren't you tired of looking at me yet? | Bana bakmaktan yorulmadın mı daha? | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
BASIL: Certainly not. 1 | Daha değil. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
The more I look... | Baktıkça... | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
...the more I see. | ...fazlasını görüyorum. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
It must be nearly finished, man. It isn't the Sistine Chapel. | Çoktan bitmiş olmalıydı, dostum. Sistine Şapeli değil bu. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Do you remember when I told you you could sit in if you were quiet? | Sessiz olduğun sürece kalabileceğini söylediğim zamanı hatırlıyor musun? | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I want to see it. No, no, don't. | Görmek istiyorum. Hayır, hayır. Sakın. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
He won't even let me have a peek. | Benim bakmama bile izin vermiyor. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Agatha tells me your father was also an artist. | Agatha, babanın da sanatçı olduğunu söylüyor. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Apparently so. Kelso must have been delighted, | Anlaşılan öyleymiş. Kelso, kızının meteliksiz bir ressama... | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
his daughter falling for some penniless painter. | ...abayı yakmasından mutluluk duymuş olmalı. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
No wonder they eloped. | Kesin kaçmışlardır. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Typhus is so awful. | Typhus berbat biriydi. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Do you take such interest in everyone you meet? | Tanıştığın herkesle bu kadar ilgilenir misin? | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Not everyone I meet is so interesting. | Tanıştığım herkes böyle ilginç değildir. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Henry, why don't you go for a stroll, | Henry, neden biraz dolaşmıyorsun... | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
while I just work up the background? | ...ben arka plan üzerinde çalışırken? | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
You don't need Dorian for that. | Bunun için Dorian'a ihtiyacın yok ki. 1 | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Let's both take a break. | Haydi ikimiz de ara verelim. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Perhaps we should all get some air. Yes, and I know just the place. | Belki biraz temiz hava alsak iyi olur. Evet ve öyle bir yer biliyorum. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
MAN: Look. It's rancid! It's rancid! It's only five days old. I'm not paying. | Baksana. Bu kokmuş! Kokmuş! Daha 5 gün oldu. Ödemeyeceğim. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Come on, Dorian. | Haydi, Dorian. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
You see why Agatha is so keen to help Whitechapel? | Agatha'nın Whitechapel'e yardıma neden bu kadar hevesli olduğunu anlıyor musun? | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Don't you think we should at least try to make a difference? | En azından bir farklılık yaratmayı denememiz gerektiğini düşünmüyor musun? | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
I've no desire to change anything in England, except the weather. | Hava dışında İngiltere'de hiçbir şeyi değiştirmeyi istemezdim. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Welcome to my little Hellfire Club. | Minik eğlence kulübüme hoş geldiniz. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
(Coughs) Barkeeper. | Barmen. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Again. | Aynısından. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
How say you and the handsome young man stuff me double? | Sen ve yakışıklı genç benimle olmaya ne dersiniz? | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Er, no, thank you. We nonetheless wish you godspeed | Hayır, teşekkür ederiz. Ayrıca aşk avında... | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
on your evening's quest for romance. | ...başarılar dileriz. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
MAN: A little wider, my dear. | Biraz geniş, sevgilim. | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |
Oh! (Giggles) | Hayır! | Dorian Gray-1 | 2009 | ![]() |