Search
English Turkish Sentence Translations Page 15976
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
If there are no tickets, I will get there immediately, even if I have to swim there! | Eğer bilet yoksa, yüzeceğim bile, derhal oraya gideceğim! | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Okay. That's the spirit! | Tamam. İşte ruh bu! | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
You know Asia Games champion swimmer, "The Seal" Cho Oh Ryeon, right? | Asya oyunlarının şampiyon yüzücüsünü bilirsin, fok lakaplı Cho Oh Ryeon değil mi? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
He didn't swim across the Korean Strait because he had no plane ticket. | Adam Kore Boğazı'nı yüzerek geçti, çünkü uçak bileti yoktu. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Yes, Department Head. | Evet, Bölüm Başkanım. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
First, stop his credit card... | İlk önce, onun kredi kartlarını iptal et... | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
so he's more aware. | bu yüzden o daha çok farkında olsun. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
I will definitely pass on your orders! | Emirlerinizi kesinlikle yerine getireceğim! | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Definitely! Pass on! | Kesinlikle! Getir! | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
They really all want to die. | Gerçekten hepsi ölmek istiyor. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
They're not picking up, are they? | Cevap vermiyorlar, değil mi? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
They're really not picking up?! | Gerçekten cevap vermiyorlar?! | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Hello? What? Now? | Alo? Ne? Şimdi mi? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Are you sure? Okay, I got it. Let's go to the airport. | Emin misin? Tamam, anladım. Hava alanına gidiyoruz. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Ji Woo just sent a message to Sa Boo, asking to meet. | Ji Woo, Sa Boo'ya buluşmak için mesaj atmış. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
The woman we just met in Japan already left. | Daha önce Japonya'da gördüğümüz kadın çoktan gitmiştir. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
What exactly have you all been doing? | Hepiniz tam olarak ne yaptınız? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Team Leader Baek? How could you... | Takım Lideri Baek? Nasıl böyle... | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
have made a high interest transaction on your card? | yüksek miktarlı bir kredi kartı işlemi yaparsınız? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Yes, Team Leader? Yes, I'm Officer Kim. | Evet, Takım Liderim? Evet, Ben Memur Kim. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Yes, honestly. Yes, yes. | Evet, aslında, evet. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
The squad leader is out right now. | Ekip lideri şu anda dışarıda. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Oh, you're going to wait? Isn't the fee for the call very high? | Oh, bekleyecek misiniz? Arama için fatura çok yüksek olmaz mı? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
It feels nice. | İyi hissettiriyor. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Kieko. I'm sorry. | Kieko. Özür dilerim. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Because of my personality, I've always controlled you. | Kişiliğimden dolayı. Her zaman seni kontrol altında tuttum. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
I'm the one who needs to be sorry. | Özür dilemesi gereken kişi benim. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
You must be very disappointed with me, right? | Benim yüzümden hayal kırıklığına uğramış olmalısın, değil mi? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Disappointed? Never. | Hayal kırıklığımı? Asla. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Kieko, you've always lived as I told you to so far, right? | Kieko, sen hep sana söylediğim gibi yaşadın, değil mi? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
That must've been a very hard thing to do. | Bu yapması çok zor bir şey olmalı. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
I've never thought of it. | Hiç bir zaman bunu düşünmedim. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
But, my good child, | Fakat benim iyi çocuğum... | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
I've always been very proud of you. | ...seninle her zaman çok gurur duydum. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Dad only has me, and I only have Dad. | Babam için sadece ben varım, benim içinde sadece babam var. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Also... Ji Woo. | Ayrıca... Ji Woo. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Kieko, do you really like that guy? | Kieko, gerçekten bu adamdan hoşlanıyor musun? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Yes. I love him even more than you imagine. | Evet. Senin hayal edebileceğinden bile daha çok seviyorum onu. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
So much that it's okay to give up going to America? | Amerika'ya gitmekten vazgeçebilecek kadar da mı çok? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Becoming a world star... | Dünya starı olmaktan da... | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
If you're willing to give up being a singer, I will approve. | Eğer şarkıcı olmaktan vazgeçmeye gönüllüysen, bunu onaylayacağım. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
However, that guy is no good. Dad! | Bununla birlikte, bu adam iyi biri değil. Baba! | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
If you insist on being together with him, | Eğer onunla birlikte olmak için ısrar edersen, | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
I will personally kill him with my bare hands. | Onu şahsen kendi ellerimle öldüreceğim. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Kill him! | Öldüreceğim! | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Kill him! Kill him! | Öldüreceğim! Öldüreceğim! | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
She's arrived at the airport. | Hava alanına vardı. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Keep an eye on her and make sure she's okay. | Gözünü onun üzerinde tut ve onun iyi olduğundan emin ol. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Yes, I'll do that. | Peki, bunu yapacağım. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Uh, I'll eat later. | Sonra yiyeceğim. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
According to what you said, | Söylediğine göre, | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Jini and that investigator are in Japan? | Jini ve şu müfettiş Japonya'da mı? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
But they were not caught? | Fakat yakalanmadılar mı? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
That's the way it should be. | Olması gereken bu. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
But there will be news soon. | Fakat yakında orada haber olur. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Jini has no one except for Kai. | Jini'nin Kai dışında kimsesi yok. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
I will report if something new happens. | Eğer yeni bir durum olursa, size bildireceğim. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Okay. Have you had dinner? | Tamam. Akşam yemeği yedin mi? Japonya'da bir ofiste çalışacağım. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Are the kids these days not eating to lose weight? | Siz çocuklar bugünlerde yemek yemeyip kilo mu veriyorsunuz? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
If you starve yourself, there will be problems. | Eğer kendine açlık çektirirsen, sorunlar olacaktır. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Eat more. | Biraz yemek ye. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
You're being restricted. | Sen sınırlandırıldın. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
The ring means you're being restricted. | Yüzüğün anlamı sen sınırlandırıldın demektir. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
I'm a free being. | Ben özgür oluyorum. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Love is part of a brain's activity. | Aşk, beynimizin faaliyetlerinin bir parçasıdır. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
You have no right to wear a ring. | Yüzük takmak için doğru kişi değilsin. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Before we leave, we have two things to take care of. | Gitmeden önce, dikkat etmemiz gereken iki şey var. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
First, our way of speaking. | Birincisi, konuşma şeklimiz. Yere yat, ellerini başının üstüne koy. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Should we use informal or formal speech? | Resmi olarak mı yoksa resmiyet olmadan mı konuşmalıyız? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Do it according to how you would treat your VIP clients. | VIP müşterilerine nasıl davranıyorsan o şekilde konuş. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Okay, let's continue to use informal then. | Tamam, öyleyse resmi olmayan bir konuşmayla devam edelim. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Second, let's not try to kill each other anymore, all right? | İkincisi, bir daha birbirimizi öldürmeye çalışmayalım, tamam mı? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
That's what I was about to say. | Söylemek istediğim şey de buydu. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Ah, what are you doing? Shhh... | Ne yapıyorsun? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Looks like there are people following us. | Görünüşe göre bizi takip eden insanlar var. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
No? That's strange, I definitely felt people coming. | Hayır? Bu tuhaf, kesinlikle insanların geldiğini hissettim. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
If you stay like this, don't blame me if anything happens. | Eğer bu şekilde durursan, bir şey olursa beni suçlama. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
The next stop is Beijing, isn't it? Do you feel like eating Peking Duck? | Gelecek durağımız Pekin, değil mi? Pekin ördeği yemek, nasıl bir duygu biliyor musun? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
We've already prepared an ambush around the Peking Duck restaurant. | Pekin Ördeği Restoranı'nın orada çoktan pusu kurduk. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Let's set the traps up now, shall we? | Ji Woo! Ji Woo! Tuzakları kuralım, olur mu? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
This time we'll set up an extremely big trap. | Bu sefer oldukça büyük bir tuzak kuracağız. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
They sure are impatient. Calling me here immediately after getting to Beijing. | Onlar sabırsız. Pekin'i aldıktan sonra beni hemen buraya çağır. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
I only have one reason for being a policeman: Coolness. | Polis olmamın sadece bir tek sebebi var. O da: Soğuk kanlılık. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
But it seems like recently it hasn't been coming into effect. | Fakat son zamanlarda o da pek etkiliymiş gibi görünmüyor. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
We're not a fan club. We can't run around like this all the time. | Biz bir hayran kulübü değiliz. Her zaman bu şekilde çevrede koşamayız. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
If I want to catch Ji Woo, | Eğer Ji Woo'yu yakalamak istiyorsan... | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
I have to give up troublesome things like love. | ...aşk tarzında zahmetli şeylerden vazgeçmeliyim. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Who said that love was troublesome? | Kim sana aşkın zahmetli olduğunu söyledi? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
But, it's too funny. | Ama, bu çok komik. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
You, the only person I can trust in this world, | Sen, bu dünyada güvendiğim tek insan... | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
are leaving with the guy that I don't trust the most. | ...hiç güvenmediğim bir insanla birlikte gidiyor. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
No matter what situation it is. Do not touch my mouth. | Şartlar ne olursa olsun, ağzıma dokunma. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Just for a bit. | Kısa süreliğine. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
That's not love. | Bu aşk değil. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Not love? | Aşk değil mi? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Sexual attraction. | Cinsel çekicilik. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
This is an invisible camera lens, | Bu görünmez bir kamera merceği... | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
and also a recorder. | ...ve ayrıca kayıt cihazı. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Go over there? | Oraya git? | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |
Ditch your boyfriend. | Erkek arkadaşını sepetle. | Domangja Plan B-1 | 2010 | ![]() |