Search
English Turkish Sentence Translations Page 15919
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
and getting to know his consciousness, as well as I know his heart and soul. | ve onun kalbini ve ruhunu bildiğim gibi bilincini de keşfetmek isterim. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Meanwhile, I'll just keep blowing these bubble rings. | Bu arada, bu halkalı kabarcıkları çıkarmaya devam edeceğim. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Kathleen Dudzinski: Alejandro and I, and many others like us, | Kathleen Dudzinski: Alejandro ve ben, ve bizim gibi birçokları, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
have dedicated our lives to dolphins. | bizler hayatlarımızı yunuslara adadık. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
I love these animals and believe, with all my heart, | Bu hayvanlara bayılıyorum ve bütün kalbimle inanıyorum ki, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
that they can only survive in the growing light of human knowledge. | onlar ancak insanların bilinçli olmalarıyla hayatta kalabilirler. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
They are supremely intelligent, highly social, | İnanılmaz derecede zekiler, bir hayli sosyaller, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
endlessly flirtatious, | durmadan flört ediyorlar, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
and not above a fight. | ve tek bir kavga bile etmiyorlar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
In short, dolphins are the creatures we might have been, | Kısacası, yunuslar bize en yakın canlılar, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
had we lived in the sea. | denizde yaşamışmıydık? | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
We want to ask them: | Onlara sormak istiyoruz: | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
"Hey, what's it like?" | "Hey, bu nasıl bir his??" | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
We want to say let's illuminate the darkness together | Onlara karanlığı beraber aydınlatalım ve | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
and create a sea of light in which all creatures swim free. | bütün deniz canlılarının özgürce yüzdüğü aydınlık bir deniz yaratalım demek istiyoruz. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Visit Peru | Visit Peru | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Is my cock exquisite? | Sikim fazla mı mükemmel? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Oh, cos I think it's fucking exquisite. | Çünkü bence öyle. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I think it's a fucking work of art. | Bence tam bir sanat eseri amına koyayım. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Like a Renoir. | Renoir gibi. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Or a Picasso. | Ya da Picasso. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
The painting of my cock should hang at the Louvre. | Sikimin resmi Louvre Müzesinde asılmalı. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
They should study my cock in art classes, | Sanat okullarında sikimi ders olarak öğretmeleri... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
spend whole courses... | ...ve bütün kursları... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
studying the splendid contours of its exquisiteness, don't you think? 1 | ...mükemmelliğinin derin hatlarını öğretmek için harcamalılar, öyle değil mi? 1 | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
They should also study my cock in science class | Ayrıca, sikimi bilim sınıflarında okutmalılar çünkü doğaya meydan okuyor. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
My cock is hard. | Sikim çok sert. Sikim metalden, çelikten, titanyumdan. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
It does not break. It does not weaken. | Kırılmaz, zayıf düşmez. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
My cock can stand all day | Sikim, bütün gün... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
like a good soldier trying to impress his superiors. | ...üslerini etkilemeye çalışan iyi bir asker gibi durabilir. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
If my cock could win a medal, it would. | Eğer sikim bir madalya kazanabilseydi, kazanırdı. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
If they could name a school after it, it should. | Eğer adına bir okul açılabilseydi, açılırdı. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
If it could save small Somali children from starving, | Eğer Somali'de açlıktan ölen küçük çocukları kurtarabilseydi... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
it would and should, and it'll have a Nobel fucking Peace Prize for it, | ...kurtarırdı ve kurtarmalı da, ve bunun için Nobel siktiğimin Barış Ödülünü... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
the first such prize ever given to a cock. | ...alırdı. Bir yarrağa verilen ilk hediye. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
My Nobel Prize winning cook's like a cheetah, | Nobel ödüllü sikim bir çita gibi... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
all sleek and dangerous and deadly. | ...tamamıyla pürüzsüz, tehlikeli ve ölümcül. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Sonnets should be written about how dangerous my cheetah cock is. | Soneler, çita sikimin ne kadar tehlikeli olduğu hakkında yazılmalı. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Poems, plays. | Şiirler, tiyatrolar. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Wars should be won over it, kingdoms fallen because of it. | Savaşlar onun için kazanılmalı, krallıklar sikim için düşmeli. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
My cock is lightning. It is fire. | Sikim bir şimşek gibi. Ateş gibi. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
It is a volcano brewing with the sacred semen, lava... | Kutsal spermle kaynayan bir volkan gibi, lav gibi... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Sugar and spice and all things... | Şeker ve baharat ve bütün o şeyler... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
nice. | ...güzel. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Sorry for the lack of warning, dearie. | Uyarmadığım için özür dilerim, tatlım. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Things happen. | Öyle şeyler oluyor. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Sometimes you expect 'em, sometimes you don't. | Bazen bekliyorsun bazen de beklemiyorsun. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I said, "Give me 200 quid, I'll light my fag off two fucking fireworks." | Ben de "ver bana 200 sterlin, yakarım sigaramı mutluluklar dilerim" dedim. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Dickie nips off round the corner... Hemingway. | Dickie köşeden kaçarken... Hemingway. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I'm eating my pudding. | Pudingimi yiyorum. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I couldn't give a toss about your pudding. | Banane pudinginden amına koyayım. Çatalı bırak ve buraya gel. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I'll put my fork down when I'm ready to put my fork down. | Çatalımı bırakmaya hazır olduğum zaman çatalımı bırakırım. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I'll finish my pudding when I'm ready to finish my pudding. | Pudingimi de bitirmeye hazır olduğum zaman bitiririm. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
You wanna disrespect me, disrespect me. | Eğer bana saygısızlık etmek istiyorsan buyur. Ama sonra, bildiğim şeyleri... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
And I know you'd like to know what I know. | ...sana söyleyemeyebilirim. Ve bildiğim şeyi bilmek isteyeceğinden de eminim. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
What would I like to know? Wouldn't you like to know? | Neyi bilmek isterdim? Bilmek istemez miydin? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I would like to know. Yeah, you would, wouldn't ya? | Bilmek isterdim. Evet, isterdin, değil mi? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Tell me. Fork. | Söyle bana. Çatal Siktir. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Oh, for Christ's sake, Dom, just put the fork down. | Tanrı aşkına, Dom, bıraksana oğlum şu çatalı. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Tell me what it is you have to tell me. | Bana söylemen gereken şeyi söyle. Telefon geldi. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Call? | Ne telefonu? "O" telefon. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
The call? | "O" telefon mu? Geldi. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Oi! Where's Sandy Butterfield? | Sandy Butterfield nerede? Dom? Bu sen misin? Nerede o? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Dom, you really don't wanna... | Dom, gerçekten bilmek istemezsin... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Where's Sandy Butterfield? | Sandy Butterfield nerede? Nerede? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
He's still working at the depot. | Hala tren istasyonunda çalışıyor. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Hey, where are you going? Where's Sandy Butterfield? | Hey, nereye gidiyorsun? Sandy Butterfield nerede? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Sir, I... Where's Sandy Butterfield? | Efendim, ben... Sandy Butterfield nerede? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
So that's what you do, is it, mate? | Demek öyle yaparsın, dostum? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
You fuck other men's wives while they're in prison. | Millet içerideyken karılarını sikersin. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
That's what you do with yourself, | Sen böyle yaparsın işte... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
how you conduct yourself, how you conduct your business. | ...sen böyle davranırsın, işlerini böyle yürütürsün. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I don't know... She was my wife. My wife! | Bilmiyorum... O benim karımdı! Benim karımdı! | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
You were divorced and in jail! She was still my wife. | Hapiste boşanmıştınız! Hala benim karımdı. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Always my wife, you fuck. | O hep benim karımdı amına koyduğum. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
You fucker! My betrothed. | Seni amına koyduğum! Nişanlımdı. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
You're nothing but a pestilence, an uphill gardener with a weak chin. | Sen geveze bir homodan, bir vebadan başka bir şey değilsin. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
You're a filthafising thief, | Sen bir filthafising hırsızsın, işte sen busun. Benden çalabileceğini mi sandın? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
From me? From Dom Hemingway? God... | Benden? Dom Hemigway'den? Tanrım... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Hello, Billy. | Merhaba, Billy. Andrew. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Hello, Dom. Long time. | Merhaba, Dom. Uzun zaman oldu. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Welcome home. | Eve hoş geldin. Sağ ol. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
You good? Betty good? | Sen iyi misin? Betty iyi mi? Evet. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Charlie just graduated university. | Charlie üniversiteden yeni mezun oldu. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Little Charlie with his hair all growing in his eyes graduated university? | Saçı gözünün önüne inen küçük Charlie üniversiteden mezun mu oldu? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I should fucking kill you, | Seni öldürmeliydim... | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
but I fancy a pint instead. | ...ama sen bunu bile hak etmiyorsun. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I've got anger issues, Dickie, I just do. | Sinir problemim var, Dickie, var işte. Hep vardı, değil mi? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I tried to work on 'em, you know, in prison. Took some classes. | Üzerinde çalıştım, biliyorsun, hapiste. Bazı dersler aldım. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I tried the yoga, inspirational CDs, I did it all. | Yogayı denedim, ilham verici CD'leri denedim, hepsini denedim. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
But the anger's still inside of me. | Ama sinir hala içimde. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
I just lost it, I guess. | Artık kaybettim, herhalde. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
He married Keethy. What's a man to do? | Keethy ile evlendi. Bir adam ne yapardı ki? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Well, I broke his fucking nose. | Şey, ben sikik burnunu kırdım. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
He wasn't so good looking to start with. | Çok çekici değildi adam zaten. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
He wet himself. 1 | Altına işedi. Hak etmişti. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Er, sorry, Dom, you can't smoke in here. | Özür dilerim, Dom, burada sigara içemezsin. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
You what? They banned it, smoking. | Anlamadım? Yasakladılar, sigarayı. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
In a pub? You can't smoke in a fucking pub? | Bir barda mı? Lanet bir barda sigara içemez misin yani? | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |
Bad for your health. | Sağlığına zararlı. | Dom Hemingway-1 | 2013 | ![]() |