Search
English Turkish Sentence Translations Page 15917
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
And it's amazing! | Ve bu inanilmaz! | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
What sounds like a short chirp to you and me... | Size ve bana kısa bir cıvıldama olarak gelen ses... | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
actually contains many different signals. | aslında çok farklı işaretler içeriyor. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Dolphins can compress information, almost like a computer | Yunuslar bilgiyi neredeyse bir bilgisayar gibi sıkıştırabiliyorlar, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
and then "read" signals at a very high speed. | ve sonra çok yüksek hızda 'oku' işaretleri. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Dolphins repeat the same sounds in a pattern | Yunuslar aynı çesit sesleri tek bir şekilde seslendiriyorlar | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
that closely resembles the structure of human language. | ki buda bize insan dilinin yapısını hatırlatıyor. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
I get really excited when I discover a pattern, | Aynı kalıp bir ses keşfettiğimde çok heyecanlandım, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
but I need more data to confirm it... | ama bunu onaylamak için daha fazla veriye ihtiyacım var... | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
IF we can find the dolphins. | Tabi 'eğer' yunusları bulabilirsek. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Kathleen, I spotted a pod just off the south tip of Abaco. | Pilot: Kathleen, Abaco'nun güney ucunda bir balık sürüsü belirledim. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Thanks, George, and have a safe flight to Freeport. | Kathleen: Tesekkürler, George, limana kadar sana iyi uçuşlar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
A group of dolphins can travel 50 miles in a day, | Bir yunus sürüsü bir günde 50 mil yol katedebilir, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
so the hardest part of Kathleen's job is finding them. | Kathleen'in işinin en zor kısmı onları bulmak. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Communication is not the goal of every vocalization. | Her çıkardıkları sesin amacı iletişim kurmak değil. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Certain click sounds let dolphins detect hidden objects with great precision, | Belli tıkırdamalar yunusların, ekolokasyon adı verilen bir teknikle saklı objeleri harika, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
using a kind of sonar called echolocation. | bir kesinlikle farketmelerini sağlıyor. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Dolphins echolocate to find food. | Yunuslar eko ile yiyeceklerinin yerini saptıyorlar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
To study dolphin sonar I'll use my new click detector | Yunus sonarını incelemek için en tiz tıkırdamaları bile kayıt edebilen | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
which can record very high pitched clicks. | yeni tıkırdama dedektörümü kullanacağım. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Small fish and crustaceans bury themselves in the sand | Küçük balıklar yırtıcılardan korunmak için | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
as protection against predators. | kendilerini kuma gömerler. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
But the dolphins go right to the goodies. | Ama yunuslar direk şekerlemelere giderler. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
As if they can see right through the sand. | Sanki kumun altını görebiliyorlar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
And in a way, they can. | Aslında bir şekilde, görebiliyorlar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
When a dolphin sends out a stream of clicks, | Bir yunus bir tıkırdama akımı gönderdiğinde, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
the sound bounces back and gives the dolphin | ses geri döner ve yunusa | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
a mental picture. | zihinsel bir resim çizer. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
It's as if they can penetrate solid objects, | Sanki katı maddelerin yerlerini tamamen belirliyorlar, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
almost like an x ray. | neredeyse bir x ray cihazı gibi. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Echlocation is not the only advantage dolphins have over the rest of us. | Ekolokasyon yunusların bizden tek üstün yönleri değil. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Their two eyeballs move independently of each other. | Her iki gözüde birbirinden bağımsız olarak farklı yönlere hareket edebilirler. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
They can see straight back with one eye and straight up with the other. | Biriyle tam arkasını görürken diğeriyle yukarı bakabilir. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
At bedtime, a dolphin closes one eye, | Uyuma zamanı geldiğinde, tek gözünü kapar, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
so one half of the brain can rest, | böylece beynin bir yarısı dinlenir, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
while the other eye watches for predators, | diğer gözde bu arada köpekbalıkları gibi, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
like sharks. | yırtıcıları gözler. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Touch is a primary means of communication for all dolphins. | Dokunma bütün yunusların birincil iletişim aracıdır. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Through skin sensitivity tests, | Deri hassasiyeti testlerinden biliyoruzki, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
we know that dolphins can feel even the lightest tap. | yunuslar en hassas dokunuşları bile hissederler. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
A gentle rubbing of the pectoral fin | Gövdedeki yüzgeçle yapılan zarif bir dokunuş | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
is an affectionate gesture that I see again and again. | defalarca gördüğüm sevecen bir hareket. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
But dolphins are not all peace and love. | Ama yunuslar herzaman barışçıl ve sevgi dolu değillerdir. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Adult males sometimes kill porpoises and even young dolphins. | Yetişkin erkekler bazen küçük balinaları ve hatta genç yunusları öldürebilmektedirler. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Freckles has a double scar right behind his dorsal fin | Freckles'ın sırt yüzgecinin hemen arkasında bir çift yara var | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
where another dolphin bit him. | başka bir yunus tarafından ısırılmış. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
They can use their tail flukes to deliver a very nasty kick. | Kuyruklarını çok fena bir vuruş için kullanabilirler. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Dozens of people have been bitten and seriously injured by dolphins. | Düzinelerce insan yunuslar tarafından ısırılmıştır ve ciddi şekilde yaralanmıştır. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
If a dolphin approaches you jawing aggressively, | Eğer bir yunus size doğru agresif bir şekilde yaklaşıyorsa, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
it's time to back off. | hemen geri çekilmenin zamanı gelmiştir. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Kathleen Dudzinski: They're plenty aggressive and tough, | Kathleen Dudzinski: Çok agresif ve zordurlar, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
but they're also capable of undeniable tenderness. | ama aynı zamanda inkar edilemeyecek derecede şefkat dolu olabilirler. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
In order to survive, | Yunusların hayatta kalabilmek için, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
dolphins are going to need care and support from future generations. | gelecek nesillerden ilgiye ve desteğe ihtiyaçları var. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
To the children: they'll make sounds like squawk or like "Wak wak" | Çocuklara: acı çeker gibi yada 'wak wak' gibi sesler çıkaracaklar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Now I'm going to show you guys some video, ok? | Şimdi sizlere biraz video izleteceğim, tamam mı? | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Do you want to see a video? | Video izlemek ister misiniz? | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Dolphins love to surf, | Yunuslar sörf yapmaya bayılırlar, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
but this is one of the first times we caught it on video. | ama bu kayıt edebildiğimiz ilk video. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
In South Africa, this contest for two legged surfers was interrupted by dolphins | Güney Afrika'daki bu iki ayaklılar için düzenlenen sörf yarışması yunuslar tarafından durduruldu, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
who really know how to ride the waves. | yani dalgaları sürmeyi en iyi bilenler tarafından. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
So this is a dolphin birth. | İşte bu da bir yunus doğumu. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
They come out tail first. | İlk önce kuyrukları dışarı çıkıyor. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
And they breathe air just like we do. Watch it happen. | Ve tıpkı bizim gibi havayı soluyorlar. izleyin. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
See the baby. And it goes right to the surface to breathe, | Bebeği görüyor musunuz? Ve nefes almak için direk yüzeye gidiyor, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
take its first breath of air. | havadan alacağı ilk nefes için. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
If dophins are to survive, | Bu yunusların hayatta kalabilmesi için, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
these kids have to care about them | bu çocukların onları düşünmeleri gerekir | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
they have to connect with the animals that Alejandro and I love. | Alejandro ve benim çok sevdiğim bu hayvanlarla iletişim kurmalılar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Alejandro Acevedo: So this is called a spinner dolphin because it jumps way high, | Alejandro Acevedo: İşte bu yunusa da Spinner Dolphin denir çünkü çok yükseğe sıçrar, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
higher than a basketball hoop... | öyleki bir basketbol potasından bile yükseğe... | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
The feeding behavior of dolphins is Alejandro's passion. | Yunusların beslenme davranışları Alejandro'nun tutkusu. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
...and then they go and they're getting active | ...ve sonra gidiyorlar ve aktif oluyorlar | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
and more active until everyone is ready to go and ready to go eat. | ve herkes gitmeye hazır olana kadar daha da aktif oluyorlar ve gidip beslenmeye hazırlar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
To research their eating habits | Beslenme alışkanlıklarını inceleyebilmek için | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Alejandro and Kathleen went to Argentina over Christmas break. | Alejandro ve Kathleen yılbaşı tatilinde Arjantin'e gidiyorlar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
The coast of South America is home to thousands and thousands | Güney Amerika kıyıları binlerce ve binlerce... | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
of acrobatic dusky dolphins. | akrobatik dusky yunusunun evidir. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
who did his field work here, over 20 years ago. | eski profesörleri Bernd Wursig'e katılacaklar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Their special research permit will allow the scientists to get close to the dolphins. | Özel araştırma izinleri, yunusların yakınına gelmelerini sağlayacak. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Kathleen will record their vocal signals, while Alejandro studies their feeding strategies. | Alejandro beslenme stratejileri üstünde çalışırken, Kathleen de seslerini kaydedecek. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Kathleen: So this is Puerto Piramide. | Kathleen: İşte bu Puerto Piramidi. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Professor Wursig always said this was a one horse town. | Profesör Wursig herzaman bunun bir tek at kasabası olduğunu söyler. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
He's pretty literal. | Oldukça kesin bilgilere sahiptir. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Each morning, small groups of hungry duskies patrol the bay, | Her sabah, küçük aç dusky yunusu grupları koyda devriye geziyorlar, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
looking for schools of fish to eat. | kendilerine yiyecek balık arıyorlar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Alejandro: I see something over there! | Alejandro: Orda birşey gördüm! | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Dolphins in a hurry move in long flat leaps, as Professor Wursig noted years ago. | Aceleci uzun düz sıçrayış yapan yunuslar, Profesör Wursig'in yıllar önce yazdığı gibi. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
They move fast through the air, | Sudan 800 kez daha az yoğun olan havada, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
which is 800 times less dense than water. | daha hızlı bir şekilde ilerliyorlar. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Kathleen: That was a low salmon leap. | Kathleen: Bu alçak somon sıçrayışıydı. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Alejandro: As soon as we dive in, | Alejandro: Dalar dalmaz farkettim ki, | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
I spot a few duskies snacking on a small school of fish. | birkaç dusky yunusu bir grup balıkla atıştırıyordu. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
But not enough to make a meal for a large group. | Ama büyük bir gruba ana yemek olacak kadar balık yoktu. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
A much larger school of fish is called a baitball | Baitball denen daha geniş bir balık grubu | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
and that's just what dolphins are feeding on, somewhere out here. But where? | ve yunuslar aslında bunlarla beslenirler, buralarda biyerlerde. Ama nerede? | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
An Argentine researcher locates dolphins and calls in their position. | Arjantinli bir deniz araştırmacısı yunusların yerini tespit ediyor ve bulundukları yerden arıyor. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Researcher: There is some activity to the southeast of you. | Araştırmacı: Sizin güneyinizde bir hareketlilik var. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
Alejandro: Professor Wursig found that dolphins on patrol leap for a purpose. | Alejandro: Profesör Wursig yemek için dolanmakta olan yunusların belli bir amaç için sıçradıklarını keşfetti. | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |
When they're high in the air, they can see for over five miles | Havada yükseldiklerinde, yaklaşık beş mil ötesini görebiliyorlar | Dolphins-1 | 2000 | ![]() |