• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 158399

English Turkish Film Name Film Year Details
What if she's got an alarm? Soon find out. Ya alarmı varsa? Varsa anlarız ! Ya alarmı varsa? Varsa anlarız! Tamara Drewe-1 2010 info-icon
What if they come back? If you're too chicken, go home. Ya geri gelirseler ? Eğer bu kadar korkuyorsan eve geri git! Ya geri gelirseler? Eğer bu kadar korkuyorsan eve geri git! Tamara Drewe-1 2010 info-icon
What the fuck are we doing here? It's kind of research. Ne bok yiyoruz biz burda? Bir bakıma araştırma. Ne bok yiyoruz biz burda? Bir bakıma araştırma. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
I want to write about them. They're funny. Onlar hakkında yazmak istiyorum. Komikler. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
2001 was the best year. I just sold my last three cases. 2001 en iyi yılımdı Son üç kutuyu yeni sattım. 2001 en iyi yıIımdı Son üç kutuyu yeni sattım. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
It's a perfect wine for the price. Besides, I want to show you off. Fiyatına göre,kusursuz bir şarap. Ayrıca seninle hava atmak istiyorum Fiyatına göre,kusursuz bir şarap. Ayrıca seninle hava atmak istiyorum Tamara Drewe-1 2010 info-icon
What am I, arm candy? Neyim ben jigolo mu (kol şekeri)? Neyim ben jigolo mu? Tamara Drewe-1 2010 info-icon
More like arm fungus with that face. O suratla daha çok kol mantarı gibisin. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
I got her this gorgeous Rajasthani Ghagra skirt. Ona şu muhteşem Rajasthani Ghagra eteklerinden aldım. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Divine. Fevkalade Tamara Drewe-1 2010 info-icon
She'II probably loathe it. Ha ha. Kesin nefret etmiştir. Ha ha. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
But if she does, l'II have it. Glen. Öyleyse ben alırım o eteği. Glen. Öyleyse ben alırım o eteği. Glen. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
GLEN: Hi. Meet Ben. Ben, Glen. Selam. Ben'le tanış. Ben, Glen. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Hi, Ben. Ben's my fiance. Selam, Ben. Ben benim nişanlım. Selam, Ben. Ben benim nişanlım. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
You're getting married? Uh huh. Evleniyor musun? Hı hı Evleniyor musun? Hı hı Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Okay. Beautiful dress, magazine photo shoot. Tamam.Güzel bir elbise, magazin fotoğraf çekimi. Tamam. Güzel bir elbise, magazin fotoğraf çekimi. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Everything the aspiring novelist needs. Azimli yazarımızın ihtiyaç duyabileceği herşey.. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
I knew you'd be pleased. Have a mince pie? No. Hoşuna gideceğeni biliyordum. Kurabiye istermisin? Hayır Hoşuna gideceğeni biliyordum. Kurabiye istermisin? Hayır Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Can we get the fuck out of here? Wait. Burdan siktirolup gidebilir miyiz? Bekle Burdan siktirolup gidebilir miyiz? Bekle Tamara Drewe-1 2010 info-icon
In Field of Tares, you made Fred a corporal, "Field of Tares" kitabınızda, Fred'i bir onbaşı yapmıştınız. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
but there's no such thing in the Royal Artillery. Fakat Kraliyet topçularında öyle bir rütbe yok. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
They call them bombardiers. Onlara bombardımancı denirdi. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Oh, thank you for that. Very good. Oh, teşekkür ederim bunun için. Çok iyi. Oh, teşekkür ederim bunun için. Çok iyi. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Hello. Tamara. Selam. Tamara. Selam. Tamara. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Would you make that out for Ben? Bunu Ben adına imzalayabilir misin? Tamara Drewe-1 2010 info-icon
To Ben. My fiance. Ben adına? Nişanlım Ben adına? Nişanlım Tamara Drewe-1 2010 info-icon
We're getting married in the summer. Yazın evleniyoruz. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
My heartiest commiserations, Tamara. En içten... geçmiş olsunlar Tamara. En içten... Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Merry Christmas, Nichol arse. Mutlu Noeller Nichol götü.. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Casey, look. Casey, bak. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
The sticks. Bagetler. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
No, don't touch. Hayır elleme. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Pour Homme. Zavallı adam. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Smells like men. Erkek gibi kokuyor. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Live the dream, Case. Live the dream, Jode. Hayalini yaşa, Case. Hayalini yaşa, Jode. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
His boots. Onun botları . Onun botları. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
BOTH: This is a call for a domestic dispute Bu aile içi bir kavgaya davet Tamara Drewe-1 2010 info-icon
She's got me in the corner And she's put in... Beni köşeye sıkıştırdı ve .. Beni köşeye sıkıştırdı ve.. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
TAMARA: Look, stop going on about it. Söylenmeyi bırak artık. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
L've invested a lot of time into this house. Bu ev için çok zaman harcadım. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Why don't you sell it, then? Because l've started writing. Neden satmıyorsun o zaman? Çünkü yazmaya başladım. Neden satmıyorsun o zaman? Çünkü yazmaya başladım. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
BEN: You can write anywhere. Her yerde yazabilirsin. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
JOD Y: Yes, we've done it. Evet, başardık! Tamara Drewe-1 2010 info-icon
No, Ben, this is proper. It's not just stuff for the paper. Hayır ben, uygun olanı bu. Bu sadece gazete için değil. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
It's about my teens, and it's actually working for me here. Bu benim gençliğim hakkında ve gerçekten burda olmak yazmama yardım ediyor. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
L'm glad it's memory lane for you, but it's doing my fucking head in. Anılarının canlanmasına sevindim ama benim beyinimi yiyor burası Tamara Drewe-1 2010 info-icon
I want some London. Some noise, some urban. Biraz Londra istiyorum ben. Biraz gürültü biraz şehir! Tamara Drewe-1 2010 info-icon
L've had enough. Are you with me or what? Yetti artık. Benimle misin değil misin? Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Of course, l'm with you. Elbette ki seninleyim. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
It's depressing here. It's boring. Bunalıma sokuyor burası. Çok sıkıcı. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
And every time I look out the window, I see Andy Cobb's arse. Ve pencereden her dışarı baktığımda Andy Cobb'un götünü görüyorum. Tamara Drewe-1 2010 info-icon
What's that about? O ne ayak? Tamara Drewe-1 2010 info-icon
BEN: Oi! Selamun Aleykum! Tamara Drewe-1 2010 info-icon
Tammy says you got Christmas geese. Tammy Noel için kaz pişireceğini söyledi. Tammy Noel için kaz pişireceğini söyledi. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
We're leaving, thank fuck. Çok şükür ki biz gidiyoruz. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Well, give us one then. Bi' tane bize ver o zaman. Bir tane bize ver o zaman. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
That one's spare. Help yourself. Şunu ayırmıştım. Al götür. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
BEN: You having a laugh? Taşak mı geçiyorsun? Tamara Drewe-2 2010 info-icon
What? It's fucking alive. Ne? Canlı bu .mına koyim. Ne? Canlı bu.. mına koyim. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
I suppose you'd better kill it then. Sanırım öldürsen iyi olur o zaman. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
How? Nasıl ? Nasıl? Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Gently put its head down there. Kafasını nazikçe şuraya koy. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Quick in the back of skull with this. Pluck it while it's warm. Sonra kafasına hızlıca bi' tane geçir. Henüz sıcakken tüylerini yol. Sonra kafasına hızlıca bir tane geçir. Henüz sıcakken tüylerini yol. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Little pot to catch all the blood. Küçük kap akan kanı doldurmak için. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
You enjoy that? Yapmaktan zevk alıyor musun? Tamara Drewe-2 2010 info-icon
But in my low wage economy, this flock's worth a lot. Ama benim dar gelirime göre, bu hayvanlar çok para.. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
You are one sick fuck, Andy. Hasta ruhlu manyağın tekisin sen Andy. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Grow up. What, mate? Büyü de gel. Ne dedin ahbap? Büyü de gel. Ne dedin ahbap? Tamara Drewe-2 2010 info-icon
I said, grow up. Dedim ki, büyü de gel. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Little drummer boy. Ufak baterist çocuk. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Tam phoned this morning. Tam telefon etti bu sabah. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Told me to finish the house. Evin işlerini bitirmemi söyledi. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Goes on the market in the spring, and that's it. Over. Baharda satışa çıkar ondan sonra tamamdır. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Why does the asshole always get the girl? Neden her zaman kızları kapanlar göt heriflerdir? Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Come on, or you'II miss that train. Hadi, trenini kaçıracaksın yoksa. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
So, what about this shed? Am I dismantling it or mending it? Bu ahır n'olcak? Kaldırayım mı , tamir mi edeyim? Bu ahır ne olacak? Kaldırayım mı, tamir mi edeyim? Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Hang on. Bir saniye Tamara Drewe-2 2010 info-icon
I don't know. The shed. Bilmiyorum. Ahır ha.. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
I recommend preserving it. Bence muhafaza etmeliyiz. Bence tamir etmeliyiz. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Always useful, a good shed. Her zaman işe yarar.. iyi ahır. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Well, then keep it. Peki, kalsın o zaman. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Classy job, Uncle Andy. Klas iş çıkarmışsın Andy amca. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
It's like, transformed. Dönüşüm geçirmiş gibi. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Ben won't like this. Ben'in hoşuna gitmeyecek bu. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Bit boring. Biraz sıkıcı. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Bit old folks. Biraz eski tarz. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
I like those curtains. And I like that. Perdeleri beğendim. Ve şunu da. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
No, don't like those lamps, or that paper. Hayır lambayı beğenmedim, ya da şu duvar kağıdını. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
L'd have gold leaf embossed all round there, Ben olsam her tarafı altın yaprak kabartmasıyla kaplatırdım. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
and a wall of flamingo. ve bir Flamingo duvarı yapardım. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
Ben would like that. That's a lovely chair. Ben beğenirdi. Şu çok hoş bir sandalye. Ben beğenirdi. Şu çok hoş bir sandalye. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
What's under here? Bunun altında ne var? Glen, ister misin? Oh teşekkür ederim. Bunun altında ne var? Tamara Drewe-2 2010 info-icon
L'd have a bead curtain. Ben pervazlı bir perde isterdim. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
And the bathroom needs to be darker, like deep chocolate or velvet plum. Ve banyo daha karanlık olmalı, koyu çikolata ya da erik karası renginde. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
And l'd bathe in scented oils. Ve kokulu yağlarla banyo yapardım. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
And then l'd be ready for Ben. Ve sonra Ben için hazır olurdum. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
It won't just be a shag, Case. It'II be an event. Sadece sexten ibaret olmayacak Case. Özel bir olay olacak. Sadece seksten ibaret olmayacak Case. Özel bir olay olacak. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
L'II be wearing, like, a gossamer shirt and a bra set, Prada. İnce bir gömlek ve Prada marka iç çamaşırları giyiyor olacağım. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
And he'II be wearing a black T shirt. O da siyar bir tişört. O da siyah bir tişört. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
And it'II be all taut over his buff bod. Ve kaslı vücudunun her tarafında dövmeler olacak. Tamara Drewe-2 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 158394
  • 158395
  • 158396
  • 158397
  • 158398
  • 158399
  • 158400
  • 158401
  • 158402
  • 158403
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact