Search
English Turkish Sentence Translations Page 158396
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I dumped her. Oh, you are a loser. | Çünkü onu terkettim. Oo, sen bir eziksin. Çünkü onu terkettim. Oo, sen bir eziksin. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| I was 20. | 20 yaşındaydım. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| And my mates thought I was cradle snatching. | Hem arkadaşlarım bana sübyancı diyorlardı. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| And they used to call her Beaky. Beaky? | ve ona da "gagalı" diyorlardı. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Beaky? | Gagalı? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| TAMARA: Boys know nothing. | Erkekler hiç bi' şey bilmezler. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| L've been reading Inchcombe's Dose. The bit where Dr. Inchcombe | Inchcombe's Dose'u okuyorum. Dr. Inchcombe'nin kendini, | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| finds himself having thoughts about the dead guy's daughter. | ölü adamın kızıyla ilgili düşünceler içinde bulduğu kısmı. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| You describe her light smattering of freckles and her striking profile. | Kızın hafif çilli suratından ve göz alıcı profilinden bahsediyorsunuz.. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| So who did you base her on? | Kimden esinlendiniz? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Have you noticed me? | Benim farkıma mı vardınız? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Because l've noticed you. | Çünkü ben sizin farkınıza vardım. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| You're making yourself ridiculous. | Kendini küçük düşürüyorsun. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Nichol arse! | Nichol götü! | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| A man can dream, huh? | Bir erkek de hayal kurar , ha? Bir erkek de hayal kurar, ha? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Oh, write, you numbskull. | Hadi yaz, mankafa | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| MAN: The best ham l've had in ages. WOMAN: Good. | Yıllardır yediğim en iyi jambon. Güzel. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| BETH: How's Thomas Hardy? | Thomas Hardy nasıl gidiyor? Thomas Hardy nasıI gidiyor? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| L'm wasting my sabbatical. Oh, dear. | Maaşlı izinimi boşa harcıyorum. Oo canım. MaaşIı izinimi boşa harcıyorum. Oo canım. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| L've been writing this book forever. Don't know why I can't finish it. | Uzun zamandır bu kitabı yazıyorum. Bilmiyorum neden bitiremiyorum. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Two years behind on my delivery date, | Teslim tarihimin 2 yıl gerisindeyim, Teslim tarihimin 2 yıI gerisindeyim, | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| and Fantail could ask for their chickenshit advance back. | ve yayın evi verdiği üç kuruş avansı da geri isteyebilir. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| I can't write. L'm fucking constipated. | Yazamıyorum. Resmen kabız oldum. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| It's a disaster. | Tam bir felaket. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Crikey. | Vay anasını. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Oh. Uh, sorry, Glen. Um... l've gotta grab Andy before he rushes off. | Oo, üzgünüm Glen. Şey... Gitmeden Andy'i yakalamam lazım. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Tamara's asked him to do up her house. | Tamara gelip ev için yardım etmesini istemiş.. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Why? She knows how hard he works for me. | Neden ki? Benim için ne kadar çok çalıştığını biliyor oysa. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Is this all his fan mail? | Bütün bunlar hayran mektupları mı? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Yeah. I do a couple of sessions a week to keep on top of it. | Evet, haftada bir iki kez cevap yazarım. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Pretty good at forging Nick's signature. | Nick'in imzasını taklit etmekte çok iyiyimdir. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Why don't we have a proper chat about it? | Neden bu konu hakkında düzgün bir sohbet etmiyoruz? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Always used to help Nicholas... You'd do that? You have time? | Nicholas'a her zaman yardımım olmuştur... Yapar mıydın? Vaktin var mı? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| L'II just, uh... | Ben gidip... | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Got some color charts for you to see. | Renk örnekleri getirdim görmen için | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| What color do you think it should be in here? | Burası ne renk olsun istersin? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Well, I was thinking, um, | Düşünüyordum da, hmm | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| this one for down here. | alt kat için burdaki. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| This one for the bedroom. Okay. | Şu da banyo için. Tamam Şu da banyo için. Tamam | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| So, uh, what do you have to do to get a cup of tea around here? | Bir bardak çay alabilmek için buralarda ne yapmak gerekir? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Make it. Tea, sugar, fridge. | Kendin yap. Çay, şeker, dolap. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| L'm off to work. | Ben işe gidiyorum. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| GUARD 1: Hey! | Hey! | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| This is our village! Our fucking field! GUARD 1: Go on. | Burası bizim köyümüz! Bizim mekanımız! Devam et. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| CASE Y: Get off! JOD Y: Come on, bastard. Let us in! | İn aşşağa! Bırak beni piç kurusu, bırak girelim! | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| GUARD 2: Kiss your mother with that mouth? Fuck off. | O lafların çıktığı ağzınla anneni de öpüyor musun? Siktir git. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Get on, shove it. | Hadi bas git, ikile. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Bullshit! Fuck off! | Saçmalık, siktir! | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Swipe is fucking finished! Steve Culley is a... | Swipe dağılmıştır! Steve Culley de yarr.... Swipe dağıImıştır! Steve Culley de yarr... | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Fuck off. Fran has been shagging that tosser. | Siktir git! Fran şu lavukla düzüşüyor. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| FRAN: Steve, stop it! Come on then. | Steve, kes şunu! Hadi gel o zaman ! Steve, kes şunu! Hadi gel o zaman! | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| FRAN: Stop it! Uhn! | Kes şunu! Ahh! | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| L'm Tamara Drewe. What? | Ben Tamara Drewe. Ne? Ben Tamara Drewe. Ne? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| L'm supposed to be interviewing you, for The Independent. | Sizinle röportaj yapmak için burdayım.. "The Independent" adına.. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| It was scheduled for later, | Daha sonrası için planlanmıştı. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| but is now a good time? | ama şimdi de olabilir mi? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| CROWD [CHANTING]: Swipe! Swipe! Swipe! | Swipe! Swipe! Swipe! | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Swipe! Swipe! Swipe! | Swipe! Swipe! Swipe! | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| They should let us in for free. RYAN: Too right. | Beleşe girmemize izin vermeliydiler. Çok doğru. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| They come here, drink our water, use our fields. | Gelip suyumuzu kullanıyorlar, sahamızı kullanıyorlar. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| And they leave all their crap in our drains. | Sonra da bütün boklarını bırakıp gidiyorlar.. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| RYAN: Nice girlfriend, mate. | Kız arkadaşın güzelmiş ahbap | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Ben. Ben! | Ben. Ben! | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| What are you doing? That's Ben from Swipe. | N'apıyorsun? Bu Swipe grubundan Ben. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| And he's got his dog. Ben! | Köpeği de yanında. Ben! | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| That's Boss. | Bu köpeğim Boss. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Up. | Kalk bakalım! | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Boy. Come on. | Hadi evlat. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Hi, Boss. There. | Selam, Boss. işte.. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Not allergic, are you? To indie drummers? | Alarjin yok değil mi? Davulculara mı? Alarjin yok değil mi? Davulculara mı? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Who the fuck's she? | Bu karı da kim lan? Bu karı da kim Ian? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| L've seen her up at Stonefield. She's got a nose made of plastic. | Stonefield'da görmüştüm onu. Plastikten bozma bir burnu var.. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| So who are your influences? | Ee, etkilendiğin sanatçılar kimler? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Everyone asks that. | Herkes bunu soruyor. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| I mean, what do you want me to say? Phil Collins? | Ne yani, ne dememi bekliyorsun ki? Phil Collins mi? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Animal from The Muppets? | The Muppets'dan Animal mı? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| This your house? Yeah. | Bu senin ev mi? Yeah. Bu senin ev mi? Yeah. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Do you want to buy it? No. | Satın almak ister misin? Hayır. Satın almak ister misin? Hayır. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| How come she gets Ben? L've loved him since March. | Nasıl olur da Ben'i elde eder? Ben onu marttan beri seviyorum. NasıI olur da Ben'i elde eder? Ben onu marttan beri seviyorum. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Would you like a beer? Yeah. | Bira ister misin? Evet Bira ister misin? Evet | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Maureen Tucker. Who? | Maureen Tucker. Kim? Maureen Tucker. Kim? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Moe Tucker. The Velvets. Five foot nothing. | Moe Tucker. The Velvets'dan. Five foot nothing. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Used to stand up to play. | Ayağa kalkıp çalardı. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Put the snare drum on its side and whacked it with mallets. Mentalist. | Trampeti yan tarıfa koyup tokmakla çalardı.. Kaçık herif. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| You write a lot of songs. That's pretty rare for a drummer. | Bir çok şarkı yazıyorsun. Bu bir davulcu için baya nadir görünen bişey.. Bir çok şarkı yazıyorsun. Bu bir davulcu için çok nadir görünen bişey. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Yeah, well, everything you've heard about drummers is complete shit. | Eh yani, davulcular hakkında duyduğun herşey tamamiyle saçmalık. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| You mean they don't spontaneously combust? | Yani durup dururken kendini kaybetmezler mi demek istiyorsun? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Only sometimes. | Sadece ara sıra. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Jesus. Oh, my God. | Anam Hay Allaahım. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| AND Y: You know anything about this dog, Tam? | Bu köpek hakkında bir şey biliyor musun, Tam? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| You want some breakfast, Tam? | Kahvaltı ister misin, Tam? | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| How goes the opus? Fine, Nicholas, just fine. | Mükkemmel eserin nasıl gidiyor? İyi Nicholas, iyi.. Mükkemmel eserin nasıI gidiyor? İyi Nicholas, iyi.. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| GLEN: It's his most obscure novel, The Well Beloved. | The Well Beloved anlaşılması en güç eserleri. The Well Beloved anlaşıIması en güç eserleri. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Most people have never even heard of it. | Çoğu insan adını bile duymamıştır. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| It's about a young guy of 20 who falls in love with a beautiful young woman. | Güzel bir kadına aşık olan 20'li yaşlarında genç bir adam hakkındadır. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Then when he's 40, he meets the woman's daughter and he falls in love with her. | Sonra, 40 yaşında geldiğinde, kadının kızıyla karşılaşır ve ona aşık olur.. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| And finally, when he's 60, he meets her granddaughter. | Ve son olarak, 60 yaşına geldiğinde kadının torunuyla karşılaşır.. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Oh, he doesn't. | Hayır imkansız. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Yeah. Falls in mystical love. | Evet Mistik bir aşk içindedir.. | Tamara Drewe-1 | 2010 | |
| Hardy was the same in his life too. | Hardy gerçek hayatta da aynıdır. | Tamara Drewe-1 | 2010 |