• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 158227

English Turkish Film Name Film Year Details
It's not your old life at all. O artık senin eski hayatın değildir. Taken-7 2002 info-icon
but your new life with a wall around it. Etrafında bir duvar olan yeni hayatındır. Taken-7 2002 info-icon
Your choice is not about going back to the way things were. Yaptığınız seçim, hayatınızı eskiye döndürmek değildir. Taken-7 2002 info-icon
Uncle Tom, thanks for coming. Tom amca, geldiğin için sağ ol. Taken-7 2002 info-icon
Your choice is about hiding Ya saklanırsınız, ya da sizi korkutan şeyin üzerine gidersiniz. Seçim sizindir. Taken-7 2002 info-icon
Got the hands for it. All right, Charlie, see you. Eyvallah Charlie. Görüşürüz. Taken-7 2002 info-icon
Good night, Charlie. See you, Charlie. İyi geceler Charlie. Görüşürüz Charlie. Taken-7 2002 info-icon
It's homey. Bu evciktir. Koleje başlayıp kendi hayatını kurmak isteyen kişilere evcik lazımdır. Taken-7 2002 info-icon
Homey. Evcik. Taken-7 2002 info-icon
I kinda like it. Hoşuma gitti. Taken-7 2002 info-icon
I'll give your mum a call and let her know we got you settled, Anneni arayıp yerleştiğini bildiririm, bir süre onu ya da herhangi bir başkasını aramanı istemiyorum. Taken-7 2002 info-icon
Tell me about these people, why they're looking for me. Bana bu adamlardan bahset. Beni neden arıyorlar? Taken-7 2002 info-icon
The man that came into your house, his name was Eric Crawford. Evinize gelen adamın adı Eric Crawford. Taken-7 2002 info-icon
His father was an army colonel. Ne Amerikan Hava Kuvvetlerinin ne da başka bir hükümet biriminin sürdürdüğü bir UFO programı yok. Babası orduda albaydı. Adı Owen Crawford'dı. Taken-7 2002 info-icon
And he came after your father... Babanın peşine düştü... Jacob'ın peşine düştü. Taken-7 2002 info-icon
Your Aunt Becky and l Becky halan ve ben onu Jake'in öldüğüne inandırdık. Fakat sanırım Eric olayı anladı. Taken-7 2002 info-icon
But why was Owen Crawford looking for my dad? Peki, ama Owen Crawford babamdan ne istiyordu? Yazdığın şeylerle bir alakası olması lazım. Taken-7 2002 info-icon
See? Gördün mü? Zaten biliyorsun. Beni ilk aradığın zaman biliyordun. Taken-7 2002 info-icon
And you said one day, you'd explain it all. Ve bana bir gün her şeyi açıklayacağını söyledin. Taken-7 2002 info-icon
Yeah, well...I think you've had enough excitement for one day. Evet. Şey...Bence bir gün için yeterince heyecan yaşadın. Değil mi? Taken-7 2002 info-icon
Listen, if you ever need me, this is what I want you to do. Dinle, eğer bana ihtiyacın olursa, tek yapman gereken. Taken-7 2002 info-icon
I want you to take out a personal ad New York Times'ın ulusal baskısına bir ilan ver. Taken-7 2002 info-icon
and have it say, İlana "Davulcu, konsere çıkmak için Teksas'lı Country grubu arıyor" diye yazdır. Taken-7 2002 info-icon
You're young. Daha gençsin. Müzik anlayışın değişebilir. Taken-7 2002 info-icon
But you're gonna be okay. Ama her şey yoluna girecek. Tamam. Taken-7 2002 info-icon
Our first date, your dad and I went for hot dogs. İlk buluşmamızda babanla sosisli yemeye gitmiştik. Taken-7 2002 info-icon
You know, your dad never kept his own medals. Baban kendi madalyalarını hiç saklamadı. Onları almaya gittiğini bile sanmıyorum. Taken-7 2002 info-icon
But he carried your grandfather's with him every day of his life. Ama büyükbabanın madalyalarını ömrü boyunca hep yanında taşıdı. Öldüğü sırada cebindeydiler. Taken-7 2002 info-icon
Your grandfather was a hero, Charlie, just like your dad. Büyükbaban bir kahramandı Charlie. Tıpkı baban gibi. Seni almaya geliyor Sarah. Kes şunu. Hiç komik değil. Taken-7 2002 info-icon
How's your job? İşin nasıl? Taken-7 2002 info-icon
I like teaching. I think I'm pretty good. Öğretmenliği seviyorum. Sanırım beceriyorum da. Taken-7 2002 info-icon
I'm sure you are. Eminim öyledir. Taken-7 2002 info-icon
What's this? Eğer süper güçler listesi yapıyorsan. Bu bayağı iyiydi. Bu nedir? Babanın fotoğrafı. Taken-7 2002 info-icon
He must be about eight. Sanırım sekiz yaşında falan. Yanındaki üvey babası. Taken-7 2002 info-icon
Your father used to talk about this. Baban bundan bahsederdi. Tüm hayatında en çok korktuğu zamanmış. Taken-7 2002 info-icon
This is definitely that. Kesin öyledir. Ne? Taken-7 2002 info-icon
Well, his stepdad took him to a carnival, Üvey babası onu gezgin karnavallardan birine götürmüş. Oyunlar, eğlenceler falan filan. Taken-7 2002 info-icon
one of those travelling kind they set up in vacant lots. Adamın saçını kesmesi lazım. Bence çok ciddi duruyor. Taken-7 2002 info-icon
Some games, some rides, that sort of thing. Onu görebiliyorum. Ne tür bir kaza? Taken-7 2002 info-icon
Those rides, they can be pretty scary. Bunlar çok korkunç olabiliyor. Seni döndürüyorlar, baş aşağı çeviriyorlar. Taken-7 2002 info-icon
drop the floor out from underneath you. Yeri ayağının altından kaydırıyorlar. Ama bunların hiçbiri babanı korkutamamış. Taken-7 2002 info-icon
It was the carnies... Orada çalışanlar... Taken-7 2002 info-icon
The guys who ran the rides. Aletleri kontrol eden adam. Anlattığına göre o adamlarda babanı korkutan bir şey varmış. Taken-7 2002 info-icon
Well, like this guy. Mesela şu adam. Sanırım sekiz yaşında olsan bayağı korkunç görünür. Taken-7 2002 info-icon
What was wrong with dad? Babamın nesi vardı? Taken-7 2002 info-icon
He had a Onun Taken-7 2002 info-icon
He had a brain disorder. Beyninde bir düzensizlik vardı. Taken-7 2002 info-icon
Made him believe certain things. Onu bazı şeylere inandırıyordu. Ne gibi şeyler? Taken-7 2002 info-icon
He's dead now. Do you really want to remember this part of him? O artık öldü. Onun bu yanını hatırlamak istediğine emin misin? Taken-7 2002 info-icon
I want whatever I can get. Mümkün olan her şeyi bilmek istiyorum. Taken-7 2002 info-icon
He believed he'd been taken... Uzaylılar tarafından kaçırıldığına inanıyordu. Taken-7 2002 info-icon
Lots of times. Defalarca. Taken-7 2002 info-icon
And the men? The people we were hiding from? Peki ya kaçtığı adamlar? Taken-7 2002 info-icon
I guess they believed that, too. How about you? Sanırım ona da inanıyordu. Ya sen? Taken-7 2002 info-icon
I don't know, sweetie. I don't know what I believe. Bilmiyorum canım. Neye inanacağımı bilmiyorum. Taken-7 2002 info-icon
Your dad said once they were like his guardian angels. Baban bir seferinde onlar için "Koruyucu meleklerim" demişti. Taken-7 2002 info-icon
He thought they were protecting him? Onu koruduklarını mı sanıyordu? Taken-7 2002 info-icon
No, he thought they wanted him for something. Hayır. Ona ihtiyaçları olduğunu düşünüyordu. Taken-7 2002 info-icon
He believed they had saved him from dying in Vietnam. Onu Vietnam'da ölümden kurtardıklarına inanıyordu. Taken-7 2002 info-icon
I think, in the end, he thought they were coming after you. Sanırım sonra da senin için geleceklerine inanmaya başladı. Taken-7 2002 info-icon
They have come for me. Benim için geldiler. Taken-7 2002 info-icon
More than once. Bir kaç kere. Taken-7 2002 info-icon
That's why he screamed the last time he saw me. O yüzden beni son gördüğünde çığlık attı. Beni zaten almış olduklarını anladı. Taken-7 2002 info-icon
If you were eight, yeah, maybe this would scare you. Sekiz yaşındaysan, evet bu seni korkutabilir. Taken-7 2002 info-icon
But you know what, mum? Ama biliyor musun anne? Bunlar artık beni korkutmuyor. Artık beni kızdırıyor. Taken-7 2002 info-icon
If they come again, I'm not going without a fight, Tekrar gelirlerse, onlarla mücadele etmeden gitmeyeceğim, Taken-7 2002 info-icon
and if that lands me in some hospital room, Eğer bu beni bir hastanede odasına pencereden bakar hale sokacaksa, varsın öyle olsun. Taken-7 2002 info-icon
What was he like, my grandfather? Büyükbabam nasıl biriydi? Taken-7 2002 info-icon
I didn't really know him that well. Onu çok iyi tanımıyordum. Taken-7 2002 info-icon
He kind of frightened me. Beni korkutuyordu. Nasıl yani? Taken-7 2002 info-icon
He was always nice to me. Bana karşı hep nazikti. Bilmiyorum. Taken-7 2002 info-icon
I I don't know. İnsanı insan yapan nedir? Taken-7 2002 info-icon
I guess he just terrified your father so much. Sanırım babanı da çok korkutuyordu. Taken-7 2002 info-icon
All your father ever wanted from that man Babanın o adamdan tek istediği, sırtını sıvazlamasıydı. Taken-7 2002 info-icon
It's amazing how not getting something so simple can do so much. Bu kadar basit bir şeyi alamamanın nelere mal olabileceği çok şaşırtıcı. Taken-7 2002 info-icon
Night before last. Dünden önceki gece. Sonbahar dönemi başlamadan bir kaç günüm daha var. Taken-7 2002 info-icon
Good to have you home. Evde olman güzel. Taken-7 2002 info-icon
I'm sorry, honey. Üzgünüm canım. Kafası çok dolu. Taken-7 2002 info-icon
Why don't you leave him? Neden onu bırakmıyorsun? Ne? Taken-7 2002 info-icon
Leave, as in pack your bags, walk out the door, and don't come back. Bırak onu. Bavulunu topla, bir daha dönmemek üzere çıkıp git. Taken-7 2002 info-icon
It's not as simple as that. O kadar basit değil. Evet basit. O düşüncesiz, kaba biri. Taken-7 2002 info-icon
If he can still get it up, he's doubtless unfaithful. Eğer şeyi hala kalkıyorsa, kesinlikle sadakatsizdir de. Taken-7 2002 info-icon
I have my compensations. Benim de tesellilerim var. Taken-7 2002 info-icon
So move to New Haven. New Haven'a taşın o zaman. Taken-7 2002 info-icon
You'll have more of me and less of him. Beni daha fazla, onu daha az görürsün. Taken-7 2002 info-icon
I can set you up with my "Perspectives on Science" professor. Bilim perspektifi hocamla aranızı da yapabilirim. Taken-7 2002 info-icon
He's very cute. Çok yakışıklı. Taken-7 2002 info-icon
You're terrible. Korkunçsun. Kanımda var. Taken-7 2002 info-icon
Do you think I look anything like him? Sence ben ona benziyor muyum? Taken-7 2002 info-icon
I've got something important to tell you. Önemli haberlerim var. Taken-7 2002 info-icon
It can keep. I've got earth shattering news. Bekleyebilir. Benim haberlerim daha önemli. Hazır mısın? Taken-7 2002 info-icon
You wanna sit down or... Oturmak ister misin ya da..? Neymiş haberler? Taken-7 2002 info-icon
"About what?" you ask. "Hangi konuda" diye sorman lazım. "Şöyle açıklayayım..." derim ben de. Taken-7 2002 info-icon
I take all the money the generals threw at us, Generallerin bize saçtığı tüm parayı aldım ve bizim çocuklara dedim ki... Taken-7 2002 info-icon
pick up the impulse signals from those implants" ...bana bu şeylerin yaydığı ve vericinin güçlendirdiği sinyalleri yakalayabilecek bir alet yapmanızı istiyorum. Taken-7 2002 info-icon
The signals that were being amplified by that transformer. Muhtemelen onun gibi bir şey. Taken-7 2002 info-icon
The transformer I said was the body we had stored at Groom Lake. Güçlendiricinin Groom Lake'de sakladığımız ceset olduğunu söyledim. Taken-7 2002 info-icon
They build the thing. Aleti yaptılar. Çalıştırdılar. Voilà! Yılbaşı ağacı gibi aydınlandı. Taken-7 2002 info-icon
"Now, why does this make me wrong?" you ask. "Peki, neden yanıldın o zaman" diye sorarsın. Taken-7 2002 info-icon
Okay. Peki. Bu sinyaller oldukça fazla ve güçlü. Taken-7 2002 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 158222
  • 158223
  • 158224
  • 158225
  • 158226
  • 158227
  • 158228
  • 158229
  • 158230
  • 158231
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact