• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 158229

English Turkish Film Name Film Year Details
One quarter alien? Çeyrek uzaylı mıyım? Taken-7 2002 info-icon
Does make you pretty interesting. Bu seni bayağı ilginç yapıyor. Taken-7 2002 info-icon
From what I have experienced, Tecrübelerime göre, sadece gördüğüm şeylerden bahsediyorum... Taken-7 2002 info-icon
They don't want to hurt anybody. Kimseye zarar vermek istemiyorlar. Taken-7 2002 info-icon
They saved you. Seni kurtardılar. Taken-7 2002 info-icon
They walked you home. Eve kadar eşlik ettiler. Taken-7 2002 info-icon
Your father was very important to them. Baban onlar için çok önemliydi. Sanırım sen de öylesin. Taken-7 2002 info-icon
I think I know why. Galiba sebebini biliyorum. Taken-7 2002 info-icon
CHET: These are the matched repeaters. Bunlar eşleştirme sonuçları. Taken-7 2002 info-icon
We started with anyone who had been taken more than once. Birden fazla kez kaçırılmış olanlarla başladık. Bir sistemleri olduğunu fark ettik. Taken-7 2002 info-icon
People repeatedly taken on the same day as others. Herkes aynı günlerde kaçırılıyordu. Charlie Keys'i bulduk. Taken-7 2002 info-icon
Let's assume he's part of pair number 55. Diyelim ki o 55 numaralının eşi. Neden 55? Taken-7 2002 info-icon
Numbers thing. Go with me for a moment. Rakamsal bir şey, dinlemeye devam et. Taken-7 2002 info-icon
Charlie's last abduction, right after we started tracking him, Charlie'nin son kaçırılması, onu izlemeye başladığımız 8 Eylül'e denk geliyor. Taken-7 2002 info-icon
If we backdate Lisa's pregnancy, Eğer Lisa'nın hamileliğinde geriye gidersek, onun 8 Eylül'de döllendiğini söyleyebiliriz. Taken-7 2002 info-icon
They're breeding him with a girl who's... Onu çiftleştiriyorlar... Çeyrek uzaylıyla. Harika değil mi? Taken-7 2002 info-icon
I'm not quite getting it. Tam anlayamıyorum. Taken-7 2002 info-icon
That's 'cause you don't have Özel sektörde benim kadar uzun tecrüben yok ta ondan. Taken-7 2002 info-icon
See, in the biotech world, Biotek işinde, araştırmaların çoğu benzer özellikler taşır. Taken-7 2002 info-icon
things we can breed out of a species or into it. Bir türden başka bir tür yaratmaya çalışırız. Keys ailesi hakkında ne biliyoruz? Taken-7 2002 info-icon
The grandfather, Russell, is a bomber pilot. Büyükbaba Russell, bombardıman pilotuydu. Taken-7 2002 info-icon
His son is a Vietnam vet and rescue worker. Oğlu Vietnam'da savaştı ve kurtarma görevlisiydi. Bunlar güçlü, cesur ve dayanıklı adamlardı. Taken-7 2002 info-icon
One other thing Bir şey daha. Taken-7 2002 info-icon
When they're taken, they fight back. Onlar alındıklarında karşı koydular, savaştılar. Taken-7 2002 info-icon
And the Clarkes Jacob, he could do things. Ve Clarke'lar. Jacob'ın yetenekleri vardı. Babam ondan çok korkuyordu. Taken-7 2002 info-icon
But he was physically weak. Ama fiziksel olarak zayıftı. Taken-7 2002 info-icon
In a way, he was no more suited to survive Bir anlamda, Alaska'daki kardeşlerden daha dayanıklı değildi. Taken-7 2002 info-icon
And Lisa... Ve Lisa... Taken-7 2002 info-icon
And Lisa, Ve Lisa, babasının yetenekleri ve zayıflığı ona geçmemiş. Taken-7 2002 info-icon
She seems to be nothing more than a carrier. O sadece taşıyıcılık görevini yapıyor gibi. Taken-7 2002 info-icon
You ever cook with tarragon? Hmm? Yemek yaparken hiç terragon kullandın mı? Taken-7 2002 info-icon
It's a very strong spice. Çok güçlü bir baharattır. Bir tutam atman yeter. Yoksa hazırladığın yemek çok acı olur. Taken-7 2002 info-icon
Genetics is a lot like cooking little pinch of this, little more of that. Genetik'te yemek pişirmek gibidir. Biraz ondan, biraz bundan. Taken-7 2002 info-icon
But what are they cooking? Peki, ama ne pişiriyorlar? Taken-7 2002 info-icon
That, my son and heir, İşte bu çok karışık ve cevapsız oğlum. Taken-7 2002 info-icon
Super weapon or saviour, take your pick. Süper silah, ya da kurtarıcı. Birini seç. Taken-7 2002 info-icon
ALLIE: Sometimes the best way to move into the unknown Bazen bilinmeyene gitmenin en iyi yolu, bildik, küçük adımlar atmaktır. Taken-7 2002 info-icon
to do ordinary things to deal with something Sıra dışı olaylarla, sıra dışı olmayan yöntemlerle mücadele etmektir. Taken-7 2002 info-icon
We're always going someplace new. all the time. Daima yeni yerlere gideriz. Taken-7 2002 info-icon
Familiar things just let us pretend Tanıdık şeyler sayesinde, gittiğimiz yerlerin bize yabancı olmadığını varsayarız. Taken-7 2002 info-icon
You take those small. familiar steps. O küçük bildik adımları atarsınız. Ve dürüst olmaya çalışırsınız. Taken-7 2002 info-icon
not to live as if nothing had changed. Hiçbir şey değişmemiş gibi değil, ama normal olarak hayatınıza devam edersiniz. Taken-7 2002 info-icon
But there are times when what you need Ama bazen de, hayatınızda alışkın olduğunuz şeylerden bir parça ararsınız. Taken-7 2002 info-icon
This guitar player, Tony... Şu gitarist, Tony... Taken-7 2002 info-icon
I was auditioning for his band. Grubuna girmek için seçmelere katılmıştım. Bu gitaristten hiç hoşlanmadım. Taken-7 2002 info-icon
I went back to the rehearsal studio Ertesi gün onu görmek için stüdyoya gittim. Taken-7 2002 info-icon
He'd left for L.A. L.A'e gitmiş. Serseri. Taken-7 2002 info-icon
No, that's not what I mean at all. Hayır, onu demek istemedim. O gece provanın hemen ardından L.A'e gitmiş. Taken-7 2002 info-icon
A friend of his came by and got him. Bir arkadaşı gelip almış. Taken-7 2002 info-icon
He hadn't followed me home at all. Benim peşimden gelmemiş. Taken-7 2002 info-icon
Well, you went home with somebody. Ama eve giderken yanında biri vardı. Taken-7 2002 info-icon
No, I didn't. Hayır. Yoktu. Taken-7 2002 info-icon
Honey, come home. Canım. Eve dön. Bu saklandığın kişilerle, babanı arayanlar aynı. Tom, yerini bildiklerini söylüyor. Taken-7 2002 info-icon
the same people who were looking for your father, uzay gemisi enkazında bulmuş. Taken-7 2002 info-icon
They're not gonna bother me. Beni rahatsız etmeyecekler. Taken-7 2002 info-icon
Because beings from another world are looking out for you? Başka dünyadan gelen varlıklar seni koruduğu için mi? Taken-7 2002 info-icon
Yes, mum. That's exactly why. Evet anne. Aynen öyle. Sen burada değildin. Bana neler olduğunu görmedin. Taken-7 2002 info-icon
Mum, l Anne ben Taken-7 2002 info-icon
This is gonna be all right. I know it. Biliyorum her şey yoluna girecek. Taken-7 2002 info-icon
You can, can't you? Hissediyorsun değil mi? Taken-7 2002 info-icon
You're your father's daughter. You know that. Sen babanın kızısın, bunu biliyorsun. Taken-7 2002 info-icon
Sooner or later, Er ya da geç, bana neler olduğunu anlatmak zorunda kalacaksınız. Taken-7 2002 info-icon
It started when I was eight. Sekiz yaşımdayken başladı. Taken-7 2002 info-icon
I used to have these... O zamanlar rüya sandığım olayları yaşıyordum. Taken-7 2002 info-icon
There was always the same guy... Hep aynı adam vardı. Taken-7 2002 info-icon
What's he saying? Ne diyor? "Gemi kalkıyor." Taken-7 2002 info-icon
This man is a farmer in Tierra Del Fuego. Bu adam Tierra Del Fuego'da çiftçilik yapıyor. Taken-7 2002 info-icon
He's reported sightings for the past eight years. Sekiz yıl boyunca uçan daire rapor etmiş. Uzay gemilerinin Antarktika’da gözlerden uzak durduğunu sanıyorduk. Taken-7 2002 info-icon
One day, two weeks ago, he sees the ships, sky full of them, İki hafta önce, bir gün onları görmüş. Tarlasının üzerinde gökyüzü gemilerle doluymuş. Güpegündüz. Neyse. Onu ben sarmadım. Bir ağacın altına gömdüm. Taken-7 2002 info-icon
Then that's it. Hasn't seen 'em since. Ve sonra bir daha hiç görmemiş. Taken-7 2002 info-icon
Woman from Siberia has a similar story. Sibiryalı bir kadın da benzer bir hikâye anlattı. Taken-7 2002 info-icon
And Norway, Alaska, Zanzibar, Australia. Norveç, Alaska, Zanzibar, Avustralya. Taken-7 2002 info-icon
144 multi witness, Tüm dünyadan 144 tane görgü tanıklı rapor geldi. Taken-7 2002 info-icon
How long has this been going on? Ne kadardır sürüyor bu? Altı hafta oldu. Taken-7 2002 info-icon
One big rush, then zilch. Aniden ortaya çıktılar, sonra kayboldular. Geriye en ufak bir iz kalmadı. Taken-7 2002 info-icon
Six weeks, and you never mentioned this to me? Altı hafta oldu ve sen bana hiçbir şey söylemedin öyle mi? Taken-7 2002 info-icon
I'm mentioning it now. This is still my project. Şimdi söylüyorum ya. Bu hala benim projem. Taken-7 2002 info-icon
Abso friggin' lutely. Kesinlikle öyle. Taken-7 2002 info-icon
Eric, this is me, Chet. Eric, benim Chet. Biz savaşlar atlattık dostum. Taken-7 2002 info-icon
I was just giving you a little space, Sana boşanmanı falan halletmen için zaman sağlıyorum hepsi bu. Taken-7 2002 info-icon
How you liking the single life, by the way? Bu arada bekâr hayatı nasıl gidiyor? Sence bu ne anlama geliyor? Taken-7 2002 info-icon
It's the calm. Sessizlik. Taken-7 2002 info-icon
The calm? Tabii ya. En sevdiği çocuğunun doğum tarihi. Sessizlik mi? Taken-7 2002 info-icon
The one that comes before the storm. Fırtınadan önce gelen türden. Taken-7 2002 info-icon
MAN: Speculation continues in the Pacific Northwest Pasifik kuzeybatı'dan gelen "Gökyüzü Işıkları" raporları hakkındaki spekülasyonlar devam ediyor. Taken-7 2002 info-icon
The government will neither confirm nor deny the rumours... Hükümet konuyla ilgili açıklama yapmadı. Çok güzeller. Taken-7 2002 info-icon
Is it? Öyle mi dersin? Kesinlikle. Taken-7 2002 info-icon
What if there's something wrong with the baby? Ya bebekte bir sorun varsa? Taken-7 2002 info-icon
Honey, really. Canım, gerçekten. Harika olacak. Taken-7 2002 info-icon
Less than a minute apart. Sancılar sıklaştı. Taken-7 2002 info-icon
Will you call my mum? Annemi arar mısın? Taken-7 2002 info-icon
CHET: Good, here's the general. İşte general geldi. Taken-7 2002 info-icon
Gentlemen. Beyler. General. Taken-7 2002 info-icon
We feed directly off the Cheyenne Mountain computer. Siz ikiniz ilişkinizi kendinize ait bir zamanda tartışırsınız. Bilgileri direk Cheyenne dağındaki bilgisayardan alıyoruz. Bu harita uzaydaki insan yapımı objeleri gösteriyor. Taken-7 2002 info-icon
screws from a 1 984 shuttle mission, 1984'teki mekik görevinin vidaları. Rusların MIR'den düşürdüğü tornavida. Ve binlerce uydu. Taken-7 2002 info-icon
You didn't bring us up from Washington to see screws. Bizi Washington'dan buraya vida göstermeye çağırmadın inşallah. Taken-7 2002 info-icon
We've had unidentified before, but nothing like this. Daha önce de tanımlanamayan şeyler gördük ama böylesi olmadı. Taken-7 2002 info-icon
Look. We eliminate the ones we've I.D.'d, Bakın, tanımladıklarımızı ayırıyoruz. Geriye bunlar kalıyor. Taken-7 2002 info-icon
Earlier tonight, there were hundreds of new objects. Akşamüzeri yüzlerce yeni obje vardı. Sistem arızası sandık. Taken-7 2002 info-icon
And then the objects... Sonra objeler birleştiler. Bundan başka bir şekilde açıklayamam. Taken-7 2002 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 158224
  • 158225
  • 158226
  • 158227
  • 158228
  • 158229
  • 158230
  • 158231
  • 158232
  • 158233
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact