Search
English Turkish Sentence Translations Page 158017
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Why, you like it? Uhm. | Niye ki, senin hoşuna mı gidiyor? Evet. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Then you can cry like this. Sure. Can't you? | İyi sen de böyle ağlayabilirsin. Tabii. Ya sen? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Not me. But you can laugh, can't you? | Ben almayayım. Ama sırıtabilirsin, değil mi? | Szep napok-1 | 2002 | |
| I can laugh. Then laugh. | Evet. Gül o zaman. | Szep napok-1 | 2002 | |
| But only when there's something to laugh at. | Ama gülecek bir şey olursa. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Why, you can't laugh at this? Anyway you're a damn fine chick | Niye sen buna gülemiyor musun? Neyse sen lanet bir civcivsin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Next time ask J�nos for a key. | Gelecek sefer anahtarı Jinos a sor. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Ok it works. | Tamam çalışıyor. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Bring us down | Aşağıya indir | Szep napok-1 | 2002 | |
| Which of you knows Budapest? Me. | Hanginiz Budapeşte yi biliyor? Ben. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Rather choose car from a quiet district. Ok? | Arabayı sakin bir bölgeden seç. Tamam mı? | Szep napok-1 | 2002 | |
| You can work for me all right, but no fucking with Maya, | Benim için çalışmandan memnunum ama Maya ile düzüşmek yok, | Szep napok-1 | 2002 | |
| do you read me, you're off Maya? | Beni anladın mı, Maya'yı unut. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Am I understood? Repeat it after daddy, | Anlatabildim mi? Babacıktan sonra tekrar et, | Szep napok-1 | 2002 | |
| I have nothing to do with Maya. Say it, I want to hear it. | Maya ile hiçbir şey yapmayacağım. Tekrar söyle, duymak istiyorum. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I have nothing to do with Maya. | Maya ile hiçbir şey yapmayacağım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| All right, there's a good boy. You can go now, sonny. | Tamam, akıllı çocuk. Şimdi gidebilirsin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Shall we take the white one? It's so uncool. | Beyaz olanı mı alacağız? Bayağı dandik. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Repeat it after daddy, I have nothing to do with Maya. | Babacıktan sonra tekrar et, Maya ile hiçbir şey yapmayacağım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Why is J�nos after you? | Jinos'un derdi ne senle? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Well I fucked Maya. | Ee Maya'yı becerdim. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You fucked Maya? | Maya'yı mı becerdin? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Yes, last summer. She was really after me. | Evet, geçen yaz. Gerçekten beni uçurdu. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I'm off. All right? | Ben çıkıyorum. Tamam mı? | Szep napok-1 | 2002 | |
| What's wrong with him? How should I know? | Onunla ne derdin var? Nerden bileyim? | Szep napok-1 | 2002 | |
| I've brought my stuff, launder it. | Çamaşırlarımı getirdim, yıkayıp ütüleyiver. | Szep napok-1 | 2002 | |
| What d'you mean tomorrow? Launder it, that's what you're here. | Ne demek yarın? Yıkayıp ütüle, niye buradasın ki?. | Szep napok-1 | 2002 | |
| That's so much stuff, are you leaving? | Çok çamaşır var, ayrılıyor musun? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Since when do they ask you in a laundrette where are you going. | O zamandan beri senin nereye gittiğini soruyorlar. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Who do you think you are? Launder it. | Onun sen olduğunu kim düşünür ki? Hadi yıka ve ütüle. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You can launder others' shitty pants, and you can't do these? | Elalemin boklu pantolonlarını yıkayıp ütüleyebilirsin ama benimkileri değil öyle mi? | Szep napok-1 | 2002 | |
| What is it, don't wriggle, or I'll kick your teeth in. | O ne, kıpırdama, dişlerini kıracağım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| What is it, don't stare at me like that, do your job. | Bana böyle dik dik bakma, işini yap. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Who do you think you are to to give me orders? | Bana emir vermeyi nasıl düşünürsün? | Szep napok-1 | 2002 | |
| I'm not your slave! | Ben senin kölen değilim! | Szep napok-1 | 2002 | |
| I'll be careful this time. | Bu sefer dikkatli olacağım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| It isn't funny. | Hiç komik değil. | Szep napok-1 | 2002 | |
| "Hey there you hairy cunt Get off the road. | "Hey sen kıllı amcık yola çık. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Oh how my balls are itchin' To give you a hard fucking" | Of taşaklarım nasıl kaşınıyor seni becermek için." | Szep napok-1 | 2002 | |
| "Hey there you hairy cunt Get off the road." | "Hey sen kıllı amcık yola çık" | Szep napok-1 | 2002 | |
| Stop telling this rhyme! | Benimle uğraşmayı bırak! | Szep napok-1 | 2002 | |
| Please. Leave me alone. | Lütfen. Beni yalnız bırak. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Get yourself fucked somewhere else. | Git kendini başka bir yerde becert. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Is the kid yours? Maya's? | Çocuk sizin mi? Maya' nın ki? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Yes. What's his name? | Evet. Adı ne? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Kriszti�n. | Krisztian. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Hi, looking for something? | Merhaba, birşey mi arıyorsun? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Listen, I saw you do it. | Dinle, seni çalarken gördüm. | Szep napok-1 | 2002 | |
| What did you see, a pink rabbit, you saw nothing... | Ne gördün, pembe bir tavşan, hiçbir şey görmedin... | Szep napok-1 | 2002 | |
| Will you take it out? | Onu alacak mısın? | Szep napok-1 | 2002 | |
| J�nosl Shall we take this yucca? | Jinos, bu ağacı alacak mıyız? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Isn't it not too big? | Çok büyük değil mi? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Of course not, the old one was bigger. | Elbette değil, eskisi daha büyüktü. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Did you pay for it? Yes, I did. | Ödeme yaptın mı? Evet, yaptım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Is your parfume here? I can make a bomb out of it for you. As a present. | Parfümün buradan mı? Senin için hediye gibi bir bomba yapabilirim. | Szep napok-1 | 2002 | |
| No, outside. | Hayır, dışarıda. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Where outside? | Dışarıda nerede? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Wherever I'm going. | Nereye istersen giderim. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I don't know. Aboad. I'm going and wherever I like I will stay. | Bilmem. Yurtdışına. Nereyi seversem orada kalacağım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| But not here. | Ama burası değil. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Do you like them? | Onlardan hoşlanıyor musun? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Not this, no, not this either... | Bu değil, hayır, bu da değil... | Szep napok-1 | 2002 | |
| That one. | Oradaki. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Everybody has coloured nails. | Herkes tırnaklarını boyuyor. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Look, I have to go to babysitting. Don't you want to come with me? | Bak, bebeğin yanına gitmek zorundayım. Benimle gelmek istemez misin? | Szep napok-1 | 2002 | |
| What baby? That silly baby of my sis | Ne bebeği? Kızkardeşimin aptal bebeği. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Are you waiting for something from the post? | Postaneden birşey mi bekliyorsun? | Szep napok-1 | 2002 | |
| My fucking passport. | Siktiğimin pasaportunu. | Szep napok-1 | 2002 | |
| My sister's child. If it would have been born. | Kızkardeşimin çocuğu. Yeni doğmuş olan. | Szep napok-1 | 2002 | |
| She is weird to hang it on the wall. | Duvara asmak için oldukça tuhaf. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Isn't he ugly? | Çirkin değil mi? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Why do you come here with your bitch? | Orospunla buraya neden geliyorsun? | Szep napok-1 | 2002 | |
| She is not a bitch. | O orospu değil. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You can go and fuck her somewhere else. | Gidip, istediğin yerde onu becerebilirsin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I have only come to babysit. | Ben sadece bebek için geldim. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Well, see you guys. | Peki, görüşürüz millet. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Do your hair, will you. All right. | Saçların ne güzel. Evet. | Szep napok-1 | 2002 | |
| What d'you think you look like? How? | Ne düşünüyorsun? Nasıl yani? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Did you talk to your boss? I did. | Patronunla konuştun mu? Konuştum. | Szep napok-1 | 2002 | |
| And? Not enough money yet. | Eee? Henüz yeterli para yok. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You said we would go back together. | Beraber döneceğimizi söylemiştin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| All right. I'll take you once. | Tamam. Bu kez seni götüreceğim. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Now, today, okay? Okay. Soon. | Hemen, bugün, tamam mı? Tamam. Daha sonra. | Szep napok-1 | 2002 | |
| But don't just keep promising. | Ama sözünü tutmayı unutma. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You silly little chap. | Seni salak küçük adam. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I sure am... | Ya aynen... | Szep napok-1 | 2002 | |
| Here they are. I have to go now. | İşte geldiler. Hemen çıkmam lazım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I'll call you from Hamburg. | Seni Hamburg'tan arayacağım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You always say that. | Her zaman dediğin gibi. | Szep napok-1 | 2002 | |
| No, I will. | Hayır arayacağım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Yes, yes, I promise. | Evet, evet, söz veriyorum. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Every week? | Her hafta? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Yes, every week. Take care. | Evet, her hafta. Kendine iyi bak. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You can keep some of this shit. | Bu pisliğe devam edebilirsin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Not these. | Ama bunlar değil. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I'll keep that too. | Ben de devam edeceğim. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You had nothing on, so why take anything, right? | Senin hiçbir şeyin yoktu, o yüzden bir bok alamazsın, tamam mı? | Szep napok-1 | 2002 | |
| I paid the bill, right, honey? | Faturayı ödedim, tamam mı, tatlım? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Is this your gratitude? | Senin minnettarlığın böyle mi ? | Szep napok-1 | 2002 | |
| I'll take this one too, get out but quick. | Ben de, bunu alacağım, ve hemen çıkıp gideceğim, | Szep napok-1 | 2002 |