Search
English Turkish Sentence Translations Page 158016
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Boy or a girl? A boy. | Kız mı erkek mi? Erkek. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Just call me if you need a hand. Good bye Marika. | Yardım istersen hemen beni çağır. Hoşçakal Marika. | Szep napok-1 | 2002 | |
| A stranger is here. There is nobody here. | Yabancı biri var burada. Hayır kimse yok. | Szep napok-1 | 2002 | |
| This is exactly 3000 Euros. And you won't come here again. | Al sana tam olarak 3000 Euro. Artık buraya gelmeyeceksin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| PLEASANT DAYS | PLEASANT DAYS | Szep napok-1 | 2002 | |
| I just came out. Can I stay for a couple of days? | Yeni çıktım. Birkaç gün kalabilir miyim? | Szep napok-1 | 2002 | |
| You bastard. I was halved. | Seni piç kurusu. Ağzıma sıçıldı. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You were fucked, eh? Everybody is gay there. | Seni becerdiler ha? Herkes ibne orada. | Szep napok-1 | 2002 | |
| They fucked you, right? | Seni becerdiler değil mi? | Szep napok-1 | 2002 | |
| No fucking, man. They all licked my ass. | Hayır adamım. Hepsi kıçımı yaladı. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Ugh. You're gay! | Sen ibnesin! | Szep napok-1 | 2002 | |
| I'm not. They just licked my ass. They all licked my ass, man. | Hayır değilim. Sadece kıçımı yaladılar. Hepsi yaladı, adamım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I was the king there! | Ben orada kraldım! | Szep napok-1 | 2002 | |
| 17.5. It has fucking grown, man. 17.5. | 17.5. Siktiğim büyüyor, adamım. 17.5. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Liar! It's 22. | Yalancı! 22. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Where is the bed clothes? Outside. | Yatak kıyafetleri nerede? Dışarıda. | Szep napok-1 | 2002 | |
| But where? | İyi de nerede? | Szep napok-1 | 2002 | |
| That is my place. But that is my place. | Orası benim yerim. Ama orası benim yerim. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Hi this is Marika Schulz, I'm working right now, | Merhaba ben Marika Schulz, Şu anda çalışıyorum, | Szep napok-1 | 2002 | |
| call me later or leave a message. | ya sonra ara ya da mesaj bırak. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Halved my sentence. | Lafımı kesme. | Szep napok-1 | 2002 | |
| For good, you mean? Yep, a free man. | Yani senin için iyi bir durum? Elbette, ben özgür bir adamım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You seem really happy... | Gerçekten mutlu gözüküyorsun. | Szep napok-1 | 2002 | |
| 4 kilos 200 | 4 kilo 200 gram. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Are you babysitting? What do you mean, he's mine | Bakıcısı mısınız? Ne demek istiyorsun, o benim çocuğum. | Szep napok-1 | 2002 | |
| What's his name? Kriszti�n. | Adı ne? Krisztian. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Under the foreskin, too. So hello... | Sünnet derisinin altında. Merhaba de... | Szep napok-1 | 2002 | |
| You will be the godfather. The baptizing is soon. | Sen vaftiz babası olacaksın. Yakında vaftiz yapılacak. | Szep napok-1 | 2002 | |
| And Joseph? | Ya Joseph? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Now he is in Germany, to scrap up some more cash. | O şimdi Almanya'da, biraz daha para kazanmak için uğraşıyor. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I'll stay at your place till then. | Ben bir süre senin yerinde kalacağım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Till then you can. You can stay until you find a job. | Olabilir. Bir iş buluncaya kadar kalabilirsin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I won't stay long. | Uzun kalmayacağım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I'll brestfeed him. | Mama hazırlayacağım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Get some food. See you later. | Biraz yiyecek birşeyler al. Sonra görüşürüz. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Maria! Your brother is here? Peter, you're out of prison? | Maria! Kardeşin burada mı? Peter, hapishaneden çıktın mı? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Let's go to swim. | Hadi yüzmeye gidelim. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I would rather go to rowing | Kürek çekmeyi tercih ederim. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Which one is Hungary? | Hangisi Macaristan? | Szep napok-1 | 2002 | |
| No, this is Switzerland. | Hayır, orası Isviçre. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Shit! I can't play freesbe in this fucking place! | Kahretsin! Bu siktiğimin yerinde frizbi oynanmıyor! | Szep napok-1 | 2002 | |
| He's working for your sugar daddy. He got three years but then | Senin yaşlı çapkın için çalışıyor. Üç yıla mahkum oldu ama cezası yarıya indirildi. | Szep napok-1 | 2002 | |
| got it halved. Armed robbery. Like him? | Silahlı soygun yapmış. Ne o ondan hoşlanıyor musun? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Jesus, this is disgusting. Swear to god she dyes it. | Tanrım, bu çok iğrenç. Yemin ederim, Tanrı için boyanmış. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Just like my mother. | Annem gibi. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Shit, I'm a mother too! | Kahretsin, ben de bir anneyim! | Szep napok-1 | 2002 | |
| Is this a nice little pussy or a big one? Is this a big cunt? | Bu küçük tatlı bir amcık mı yoksa büyük mü? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Or a tiny squirrel? Eh? | Ya da ufak bir sincap mı? Ha? | Szep napok-1 | 2002 | |
| How d'you mean big? You mean swollen? | Nasıl büyük yani? Yani şişkin mi? | Szep napok-1 | 2002 | |
| A nice little pussy. What's your problem with it? | Küçük sevimli bir amcık. Onunla bir sorunun mu var? | Szep napok-1 | 2002 | |
| How big is an average pussy? It isn't very good either when | Ortalama bir amcık ne kadardır? Çok da uygun değil. | Szep napok-1 | 2002 | |
| they can see right up to your it. | Seninki yukarıdan bakılınca görülebilir. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Let's compare them now because yours is a cute little one. | Hadi onları karşılaştıralım çünkü seninki biraz daha küçük gibi. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Now no more Mr. J�nos, just call me Jani. | Artık Mr. Jinos yok, Sadece bana Jani de. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Right, Mr. J�nos. I mean, Jani. | Tamam, Mr. Jinos. Yani, Jani. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You're gonna takes cars apart cars, OK? | Arabaları almaya sen gidersin, tamam mı? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Like in the old days. Sure. | Eski günlerdeki gibi. Evet. | Szep napok-1 | 2002 | |
| No one takes cars apart like you. I know. | Hiç kimse senin gibi bu işi kıvaramaz. Biliyorum. | Szep napok-1 | 2002 | |
| One more? Sure... Here's to you, Jani. | Biraz daha? Elbette... Al bakalım. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You were a fucking good mate. I know. | Sen siktiğim iyi bir arkadaştın. Biliyorum. | Szep napok-1 | 2002 | |
| During the interrogation, I mean. Sure I was. | Sorgu sırasında, Ben hallederim. Eminim. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I could hardly sneak out on my wife. | Karımı çok zor dışarı çıkarabildim. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I'm not paying your pad so that you can go to the disco. | Ben senin tamponun için para ödemiyorum. Canın isterse diskoya gidebilirsin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Are you doing this on purpose? Are you doing this on purpose... | Bunu kasıtlı olarak mı yapıyosun ha? Bunu kasıtlı olarak mı yapıyosun... | Szep napok-1 | 2002 | |
| Spit it out... Rinse your mouth... | Dışarı tükür... Ağzını çalkala... | Szep napok-1 | 2002 | |
| Spit out his sperm. | Spermi tükür dışarı. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Stop it. Stop splashing out the water. | Dur artık. Suyu dışarı sıçratma. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You'll clean it up all anyway. | Neyse nasıl olsa sen temizleyeceksin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You haven't changed a damned thing. | Lanetli şeyi değiştirmedin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| 'Course I have. My prick's bigger. | Elbette değiştirmedim. Benim deliğim daha büyük. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Isn't he sweet? | Tatlı değil mi? | Szep napok-1 | 2002 | |
| I didn't know you were coming. | Senin geleceğini bilmiyordum. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I didn't know I had a child. Why didn't you let me know, | Ben de bir çocuğum olduğunu bilmiyordum. Neden bana söylemedin? | Szep napok-1 | 2002 | |
| a telephone or something? | Telefon et ya da başka bir şekilde haber ver. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Is Peter sleeping together with you? | Peter seninle beraber mi uyuyor? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Oh, no, he slept in his own. | Oh, hayır, kendi yatağında uyudu. | Szep napok-1 | 2002 | |
| His stuff is on the gallery. | Eşyaları salonda duruyor. | Szep napok-1 | 2002 | |
| 'Cause I pressed them. Shouldn't I press them? | Attıracaksın onları bana. Atamaz mıyım sanıyorsun? | Szep napok-1 | 2002 | |
| I press yours. So I pressed them. | Ben de seninkileri atarım. Hatta yaptım bile. | Szep napok-1 | 2002 | |
| What do you press his stuff for, it's all the same for him. | Niye onu göndermiyorsun? Onun için farketmez nasıl olsa. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Where should he go? | Nereye gidecekti? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Wherever. Out of here. | Nereye isterse. Burası olmasın da. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You should have given a fucking call. | Boktan bir haber verdin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I thought you would come and be happy about it. | Senin buraya gelip mutlu olacağını düşünmüştüm. | Szep napok-1 | 2002 | |
| I'm asking you: do you want this child here to be baptized Kriszti�n? | Size soruyorum: Krisztian'ın vaftizi için mi buraya geldiniz? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Kriszti�n. I baptize you in the name of the Father, the Son and | Krisztian. Seni vaftiz ediyorum baba, oğul ve | Szep napok-1 | 2002 | |
| the Holy Spirit. Amen. | kutsal ruh adına. Amen. | Szep napok-1 | 2002 | |
| "I have laughed at you and your boyfriend before. But now. | "Önceleri sana ve erkek arkadaşına güldüm. Ama şimdi. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You will see when you're in love, you will do anything for it." | Aşık olduğun zaman göreceksin, Onun için herşeyi yapacaksın." | Szep napok-1 | 2002 | |
| Thanks for cleaning up. | Temizlik için sağol. | Szep napok-1 | 2002 | |
| What kind of a TV is this? You've only got romantic channels? | Bu nasıl bir televizyon? Sadece romantik kanallar var? | Szep napok-1 | 2002 | |
| No, there are several. This sucks, don't it? | Hayır, bir çok kanal var. Amma boktan bir şey, değil mi? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Then why are you watching it? 'Cause this is all I found. | Eee niye seyrediyorsun o zaman? Tüm bulabildiğim bunlar. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Then find something else. I've checked them all, all suck. | Başka bir şey bul. Hepsine baktım, bir bok yok. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Where did you put my clothes? Don't know, find them. | Benim giysilerimi nereye koydun? Bilmem, buluruz onları. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Have a new lock installed, this isn't good. | Yeni kilidi taktın mı? Eskisi pek iyi değildi. | Szep napok-1 | 2002 | |
| It was all right not long ago. | Evet uzun zamandır kötüydü. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Look, they're crying again. Honestly, this is the twentieth time | Bak, yine ağlıyorlar.Gerçekten, buraya oturduğumdan beri... | Szep napok-1 | 2002 | |
| since I'm sitting here, and that's only ten minutes. | ...bu yirminci kez oldu ve on dakikadır da sürüyor. | Szep napok-1 | 2002 | |
| And what's wrong with that? | Eee ne derdin var? | Szep napok-1 | 2002 |