Search
English Turkish Sentence Translations Page 158019
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| So what is it, are you coming to testify tomorrow? | Eee ne olacak, yarın tanıklık etmeye gelecek misin? | Szep napok-1 | 2002 | |
| But then, are we settled? Cross your heart? | Nihayet, anlaştık mı? Kalbine girebildim mi? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Sure. | Ya tabii. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You're really nice, after it, OK? | Sen çok naziksin, sonra, tamam mı? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Where are you going now? Home. | Şimdi nereye gidiyorsun? Eve. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You want my testimony, but no to screw with me? | Tanıklığımı istersin ama benimle sikişmek istemezsin? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Stop it. What the fuck are you doing? | Dur artık. Ne halt ediyorsun? | Szep napok-1 | 2002 | |
| Let go of my shirt, damn you. | Çıkart şu üstünü, seni lanet karı. | Szep napok-1 | 2002 | |
| Fuck you! What is it, you want trouble? | Siktir! Ne oldu, problem mi istiyorsun? | Szep napok-1 | 2002 | |
| You fucking idiot. You ruined everything. | Siktiğimin salağı, herşeyi mahvettin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You can be sure my sister won't ask for this one. | Kız kardeşimin seni takmayacağından emin olabilirsin. | Szep napok-1 | 2002 | |
| You were supposed to stay in the store. | Dükkânda kalmalıydın. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Why won't they fly? You're too young. | Neden uçmuyorlar? Daha çok küçüksün. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Come hold the bowl. | Gel de şu kabı tut. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Come back! Sticks don't fly! | Dön! Sopalar uçamaz! | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Our dad is sitting there. | Babamız orada oturuyor. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| With a newspaper. | Elinde gazete var. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Stay put and keep your fingers crossed for me. | Burada kal ve bana şans dile. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Till I'm back. | Ben dönene kadar. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| I'll wet my pants! | Altıma edeceğim! | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Rather than sell I buy junk. | Almaktansa satmayı tercih ederim. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Mustang 69. I can see that. | Mustang 69. Görüyorum. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| How much? He'll trade you his Olds. | Ne kadar veriyor? Olds'uyla takas edecek. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| That's no Olds but a Dodge. | O Olds değil bir kere Dodge. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Xerox it so that the digit 1 is not visible. Do you know Italian? | Şu 1 rakamı görünmeyecek biçimde fotokopisini çek. İtalyanca biliyor musun? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| My Italian's poor, but I'm studying it. A pity you're not prepared today, | İtalyancam kötü, ama çalışıyorum. Bugün hazırlıklı olmaman ne kötü... | Sztuczki-1 | 2007 | |
| As luck would have it... | Şansıma... | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Why don't you toss it? We'll see if you're lucky. | Neden sen de onu atmıyorsun? Şanslı olup olmadığını görelim. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Seen that? | Gördün mü? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Can't kick this nasty habit. Neither can I. | Şu mereti bir türlü bırakamıyorum. Ben de. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Elka, wait. We'll pick you up. No, thanks. | Elka, bekle. Seni bırakırız. Hayır, teşekkürler. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Yeah? Shejust won't admit it. | Öyle mi? Ama bunu asla kabul etmez. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| What can she do to me? Trap you and you'll have to obey her. | Bana ne yapabilir ki? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| I am a new student. The room got changed. That's why we're late. | Ben yeni öğrenciyim. Salon değişmiş. Bu yüzden geciktik. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| The colleague in glasses had a question. | Gözlüklü arkadaşın sorusu var. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Don't wake up mom. She stayed up late. | Annemi uyandırma. Bütün gün ayaktaydı. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| You like it? Thanks. | Beğendin mi? Teşekkürler. Selam! Harika görünüyorsun! | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Stefek! What are you doing here? | Stefek! Burada ne arıyorsun? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Zbyszek picked me up. What Zbyszek? | Zbyszek bıraktı. Zbyszek mi? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| If someone bought from him, others would follow suit. | Eğer biri ondan alırsa diğerleri de gidip ondan alacaktır. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Why so much gingerbread? So what? You want a side of beef? | Niye bu kadar zencefilli çörek aldın? Ne olmuş yani? Sığır eti mi alsaydım? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| I tricked fortune to smile on that man. | Şansı bu adama dönsün diye kandırdım. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Because. I want to try it on him first. | Çünkü. Öncelikle onun üstünde denemek istiyorum. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| How much are the apples? 2 zl a kilo. | Elmalar ne kadar? Kilosu 2 zloti. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| My tongue is not that long. | Dilim o kadar uzun değil. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Elka, look! | Elka, bak! | Sztuczki-1 | 2007 | |
| How? I sacrificed 1 zl. | Nasıl? 1 zlotimi feda ettim. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Maybe the 2 zl left in the basket. | Belki de sepetteki 2 ziloti. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Do you have to transfer? I do. | Aktarmalı mı gidiyorsun? Evet. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| You mean the trading? | Takası mı kastediyorsun? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| But I supply your neighbors. | Ama komşularının ihtiyacını da ben karşılıyorum. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| I don't forgive you but want to apologize. | Sizi affetmemi gerektirecek bir şey yok. Sadece özür dilemek istemiştim | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Thursday would be better. But I work all day long then. | Perşembe daha uygun olur. Ama perşembe tüm gün çalışıyorum. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Hold it. | Al hadi. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Yesterday the young girl from the 2nd floor... | Dün ikici kattaki genç kız... | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Could you get a car on Sunday? | Pazar günü arabayla gelebilir misin? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Where do you pick those guys? | Bu adamları nereden buluyorsun? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| At the station, moron? | İstasyonda mı, moron? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| And the folks to watch and wonder. You laughing, stupid bitch? | Sonra bütün mahalle bizi seyretsin. Bir de gülüyorsun, aptal sürtük. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Isn't one enough? Nowtwo at a time? | Bir tane yetmiyor mu? Aynı anda iki tanesi de nesi? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Take it out, then. | Al o zaman. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Afat one. | Amma besiliymiş:) | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Know that old geezer in a baseball cap? He limps. | Beyzbol şapkalı o ihtiyarı tanıyor musun? Topallayan hani. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| I do. And you? I knew him once. | Evet. Ya sen? Bir kere görmüştüm. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| You keep pigeons too? | Senin de mi güvercinlerin var? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| And the worse? I ate them. | Peki kötüler? Onları yedim. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| It's better with no lipstick. | Rujsuz daha iyi görünüyorsun. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Elka's been looking for you since the morning. | Elka sabahtan beri seni arıyor. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Excuse me, are you open? At nine. | Affedersiniz, açık mısınız? 9'da açıyoruz. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Just smile? I could do with some coffee. | Sadece gülücük mü? Yanında biraz da kahve iyi olur. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| And you won't be able to sit down on your ass. | Ama o zaman kıçının üstüne oturabilir misin, bilmiyorum. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Exactly. The next train is in the evening. | Kesinlikle. Diğer tren akşama. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| How do I look? Good. | Nasıl görünüyorum? Güzel. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Natalka, come here. | Natalka, buraya gel. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| You were supposed to sit home on your ass. | Evde kıçının üstünde oturman gerekiyor. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Can I give you a ride? I got no time. Bye. | Bırakayım mı? Zamanım yok. Hoşça kal. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Did you recognize him? I wasn't looking. | Onu hatırladın mı? Bakmıyordum. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| I need to pee. Go stand where I told you. | Çişim geldi. Git sana söylediğim yerde bekle. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Does any of you know that boy? | Şu çocuğu tanıyanınız var mı? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| find a safe haven, | ..ona güven verecek... | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Atwo door... | Onlar da bu tornado gibi... ...olanlara gönül verir. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| About forgiveness. | Affetmekten söz etmiştik. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| I'd like to work. | Çalışmak istiyorum. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Whereas deep down, she'd like to be pushed back into her seat. | Ancak derinlerde bir yerde kendi koltuğuna dönmek istiyordur. Çünkü onun güvenli bir yerde olduğunu düşünürsün. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Or she may say sedan, | Ya da aklında coupe olsa da sedanı tercih eder... | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Look that's him. | Bak, bu o. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| The sunroof gets stuck. | Tavan penceresi sıkışmış. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| The radio's old. And the mirror is missing. | Radyosu eski ve aynası yok. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| not by the mirror or the radio. | motoruna bakarak değerlendir. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Admit it that you don't know me. | Kabul et, beni tanımadın. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Where do you live now? | Şimdi nerede oturuyorsun? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Let go of me! She's my sister! | Bırak gireyim! O benim ablam! | Sztuczki-1 | 2007 | |
| I kept my fingers crossed and missed the man hole. | Ablama şans diliyordum, isabet ettiremedim. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| We can't help it. We must go back. His things are over there. | Bir şey yapamayız. Dönmeliyiz. Eşyaları orada. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| The interview is at 7 pm and then off to work. | Mülakat akşam 7'de. Sonra da işe gideceğim. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Don't you want me to drive you? | Seni götüreyim? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| No, the Dodge is OK. You sure? | Hayır, Dodge olur. Emin misin? | Sztuczki-1 | 2007 | |
| You'd rather she rocked you... | Seni koltuğuna yapıştırmasındansa... | Sztuczki-1 | 2007 | |
| Good. I pick first. | Güzel. Önce ben seçeyim. | Sztuczki-1 | 2007 | |
| But the fabulous filling is mine. | Ama harika dolgusu olan benim. | Sztuczki-1 | 2007 |