Search
English Turkish Sentence Translations Page 157760
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
This is just as you described it. | Bu senin tam bahsettiğin gibi. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
It must have been amazing, huh, growing up here? | Çok şaşırtıcı olmalı, hah, burada mı büyüdün? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Like a fantasy. | Bir fantezi gibi. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Would you mind if I take a quick look inside? | İçeriye bir göz atmamın sakıncası var mı? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Actually, I'm on my way out. | Aslında, ben de çıkıyordum. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I'll come back, then. | O zaman sonra geri geleceğim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Uh, uh, okay, but just a peek. | Ah, Ah, tamam, fakat sadece bir göz atma. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
This is it... home sweet home. | İşte bu... evim tatlı evim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
How old is this place? | Bu yer kaç yaşında? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
It was built by my, uh, great great great grandfather,... | Burası büyük büyük büyük babam tarafından inşa edilmiş,... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Charles Carmichael, in 1853. | Charles Carmichael, 1853 yılında. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Oh, boy, I bet you slid down this banister a time or two. | Oh, evlat, bu trabzandan en az bir iki kere aşağı kaymışsındır. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
And over here we have the, um... | Ve burada bizim , aa... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
kitchen, but who hasn't seen one of those? | mutfağımız, fakat kim bunlardan birini görmemiştir ki? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Let's start over here. | Buradan başlayalım. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Now, this is my favorite room. | Burası benim favori odam. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
It was part of the, um, Underground Railroad. | Bu bir parçası, aa, yeraltı tren yolunun. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Why are we whispering? | Niye fısıldayarak konuşuyoruz? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
The whole place is haunted... | Bütün bu yerler işgal edilmiş... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
by ghosts of, um, the Civil War soldiers. | sivil savaşı askerlerinin hayaletleri tarafından. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Jake! ...buttons. | Jake! ...düğmeler. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
No wonder we lost the war. | Şüphe yok ki savaşı kaybettik. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Was that one of 'em? | Bu onlardan biri miydi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
What are you doin' in a closet? | Küçük odada ne yapıyordun sen? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Hi. Barry Lowenstein, "New York Post." | Merhaba. Barry Lowenstein, "New York Post." | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Miss Carmichael is just showing me around the plantation. | Bayan Carmichael çiftliği gösteriyordu. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Uh, Mr. Lowenstein is writing a piece on the family, | Ah, Bay Lowenstein aile hakkında birşeyler yazıyordu, | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
you know, since I'm marrying the mayor's son and all. | biliyorsun, Belediye başkanının oğluyla evleneceğimden dolayı, hepsi bu. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I had no idea. Isn't that something? | Bir fikrim yoktu. Böyle birşey değil mi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Well, a plantation by any other name is just a farm. | Pekala, burası gördüğün gibi bildiğin bir çiftlik. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
But it does roll off the tongue a little sweeter, doesn't it? | Fakat, insanın dilinde biraz daha tatlı yuvarlanıyor, değil mi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Well, I do believe Miss Melanie forgot her manners. | Evet, Bayan Melanie'nin tarzını unutmuş olduğuna inanıyorum. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I'm Bobby Ray... her cousin. | Ben Bobby Ray... onun kuzeni. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
See, when the Yankees marched through Alabama,... | Bak, Kuzeyliler Alabama üzerinden askeri yürüyüş yaptıklarında,... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
they tried to destroy our metal formin' capabilities... | Metal işleme olanaklarımızı tahrip etmeyi denediler... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
by placin' barrels of powder underneath the anvils. | örslerin altına barut fıçıları yerleştirerek. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Of course, all that managed to do... | Elbette, bütün yapmayı başardıkları... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
was blow 'em sky high for a few seconds. | onları gökyüzünün yükseklerine birkaç saniyeliğine fırlatmak oldu. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
So... in honor of that act of stupidity, | Böylece... bu aptalca davranışın onuruna | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
we all... we get together to re create it for the tourists. | bizler... onları yeniden yapıp biraraya getirdik turistler için. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
What the hell was that?! | Bu lanet olası şey neydi?! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Hey, Grandpa! This here's Barry! | Hey, Büyükbaba! Burada gördüğün kişi Barry! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
He's doin' an article on Melanie's weddin'! | O Melanie' nin evliliği ile ilgili bir makale yazıyor! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Never heard of her. | Onu duymadım hiç. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Well, aren't you just a big, fat liar. | Pekala, sen büyük, şişko bir yalancı değil misin? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Bobby Ray! | Bobby Ray! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Oh, go back to New York. | Oh, New York'a geri dön. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I'm sorry about what I said. | Söylediğim şey için özür dilerim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Melanie, forget it. | Melanie, unut gitsin. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
She was not sharing. | O paylaşmıyor. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Okay, y'all, you need to eat and be quiet. | Tamam, hepiniz, yemeğinizi yiyin ve sessiz olun. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
We're gonna have us a little visit. | Burada bir ziyaretçimiz var. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You know, he went up there. | Biliyorsun, o New York'a gitti. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Jake? When? | Jake? Ne zaman? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
About a year after you left. | Sen ayrıldıktan yaklaşık bir yıl sonra. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
He doesn't know I know, but Clinton let it slip once. | O benim bunu bildiğimi bilmiyor, fakat Clinton bunu bir kere ağzından kaçırdı. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Jake was in New York? | Jake New York'ta mıydı? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
He told Clinton he'd never seen anything like it. | Clinton'a orada sevdiği hiçbirşey görmediğini söylemiş. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
He realized straight off... | O farketmiş ki direkt olarak... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
he'd need more than an apology to win you back. | onun seni geri kazanmak için özürden daha fazla şeye ihtiyacı var. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
He needed to conquer the world first. | Öncelikle dünyayı fethetmek zorunda. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
He's been tryin' ever since. | Bunu yapmayı deniyor işte o. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
That's why he kept sending the papers back. | Bu yüzden kağıtları göndermemek için sakladı. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
It's funny how things don't work out. | Bazı şeylerin işe yaramaması çok tuhaf. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
It's funny how they do. | Onların nasıl yaptıkları tuhaf. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Hey, look who I found hangin' out by the parkin' lot. | Hey, bakın kimi buldum araba parkında gezinirken. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Hesitant to join us. | Bize katılmakta kararsız. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Anybody think of anything in here that, uh, might bother Bobby Ray? | Burada Bobby Ray'in canını sıkacak birşey olduğunu düşünen var mı içinizde? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Uh, Clinton's breath? | Ah, Clinton'un nefesi mi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You still the same Bobby Ray from last night? | Sen hala dün geceki Bobby Ray değil misin? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Last time I checked, yeah. | En son kontrol ettiğimde öyleydi, evet. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Well, then, I'm gonna buy you a drink. | Peki, o halde, sana bir içki ısmarlayacağım. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Well, you're really not my type, I mean... | Sen gerçekten benim tipim değilsin. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Oh, honey, you... you drink that from the top. | Oh, tatlım, sen... bunu bardağın ağzından içersin. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I'm just lookin' to see who makes this Deep South Glass. | Deep South camlarını kim yaptığını görmeye çalışıyorum. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I wonder if you can get it in New York. | Bunu New York'ta alıp alamayacağımı merak ediyorum. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Hey, Jake, Mel would like to know... | Hey, Jake, Mel bilmek istiyor ki... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
where she can find some of that snooty faluty glass. | o bu snooty faluty bardakları nerede bulabileğini. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Why ask me? | Niçin bana soruyorsun? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Oh, I don't know. Maybe because you're... | Oh, bilmiyorum. Çünkü belki sen... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You're all spiffed up and... and all. | Sen tümüyle spiffed up'sın. ve... ve hepsi bu. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Am I missin' somethin'? | Bir şey mi kaçırdım? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Let's show some respect. | Biraz saygı gösterelim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
When was the last time you pushed me around the floor? | Jake, en son ne zaman seninle dans pistindeydik? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Clinton here has got two left feet. | Clinton'ın burada iki sol ayağı var. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Well, Ms. Taylor, I'd be honored. | Pekala, Bayan. Taylor, Onur duyarım. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Let's do it. Come on. | Haydi yapalım. haydi. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Come on, Mel, get on out here! | haydi, Mel, buraya gel! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Well, aren't you the Lord of the Dance? | Pekala, siz dansın efendileri değil misiniz? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I ain't as clumsy as I look. She just can't keep time. | Göründüğüm gibi beceriksiz değilim. Sadece zamanın geçmesini engelleyemiyor. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You might have to prove that to me. | Bunu bana kanıtlamak zorundasın. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You know, he's pretty good. It might be you. | Biliyorsun, o baya iyi. O sen olabilirdin. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Oh, the hell you say. Let me at him. | Oh, söylediğin şeye bak. Onu bana ver. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Look at them two welded together. | Şu ikisine bak birbirlerine ne kadar yakışıyorlar. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Why do they fight it? | Niçin böyle savaşıyorlar? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Maybe we could just talk. | Belki sadece konuşabilirdik. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Come on, let's go to the Roadhouse. | Haydi, Roadhouse'a gidelim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
What do you say we drive out to Fairview and bowl? | Demek istediğin Fairwell'in dışına arabayı sürelim ve bowling mi oynayalım. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Do you want to go harass somebody? | Birilerini canını sıkmaya mı gitmek istiyorsun? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Hey, I know this great place where we can... | Hey, Gidebileceğimiz harika bir yer biliyorum... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |