Search
English Turkish Sentence Translations Page 157418
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
They just...left gave up! | Onlar gitmişti, vazgeçmişlerdi! Onlar gittiler, pes ettiler. Onlar gitmişti, vazgeçmişlerdi! | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Yeah, that's what i thought. | Evet ben de öyle düşünmüştüm. Ben de öyle düşünmüştüm. Evet ben de öyle düşünmüştüm. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Never actually thought i'd lose. | Kaybedeceğimi asla düşünmemiştim. Kaybedeceğimi hiç düşünmemiştim. Kaybedeceğimi asla düşünmemiştim. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
But i was wrong. | Ama yanılmışım. Ama yanıldım. Ama yanılmışım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
'cause i didn't. | Çünkü ben de yapmadım. Çünkü ben demedim. Çünkü ben de yapmadım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
What's going on w with the drugs | ...bu uyuşturucu, grup, aşk muhabbetleri... Uyuşturucular, seks partileri... ...bu uyuşturucu, grup, aşk muhabbetleri... | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Dean, i'm not an angel anymore. | Dean, ben artık melek değilim. Dean, ben melek değilim artık. Dean, ben artık melek değilim. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Yeah, i went mortal. | Evet ölümlü oldum. Evet, ölümlü oldum. Evet ölümlü oldum. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Shhrr! drained away. | ...bir anda yok oldu. ...yokolup gitti. ...bir anda yok oldu. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
And now, you know, i'm practically human. | Yani şimdi insanım. Şimdi de, teknik olarak insan sayılırım. Yani şimdi insanım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
I mean, dean, i'm all but useless. | Yani Dean işe yaramazım. Dean, beş para etmiyorum. Yani Dean işe yaramazım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Last year, broke my foot laid up for two months. | Geçen yıl ayağımı kırdım ve iki ay yattım. Geçen yıl, ayağımı kırdım ve iki ay yattım. Geçen yıl ayağımı kırdım ve iki ay yattım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Wow. yeah. | Evet. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Except i used to belong to a much better club. | Daha önce çok daha iyi bir kulübe üyeydim. Tabii eskiden daha iyi bir klube üyeydim. Daha önce çok daha iyi bir kulübe üyeydim. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
And now i'm powerless... | Şimdi ise güçsüz... Şimdi güçsüzüm. Şimdi ise güçsüz... | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
I'm hapless, i'm hopeless. | ...şansız ve ümitsiz vakayım. Talihsizim. Ümitsizim. ...şansız ve ümitsiz vakayım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
i mean, why the hell not bury myself | Yani neden kendimi kadınlara ve... Neden kendimi kadınlara ve ziyafete... Yani neden kendimi kadınlara ve... | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
That's just how i roll. | ...ben böyleyim işte. ...sadece benim tarzım bu. ...ben böyleyim işte. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
There. second floor window. | Orada. İkinci kattaki pencere. Orada. İkinci katın penceresi. Orada. İkinci kattaki pencere. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Hey, uh...me. | Hey, ben. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Can i talk to you for a sec? | Seninle biraz konuşabilir miyiz? Biraz konuşabilir miyiz? Seninle biraz konuşabilir miyiz? | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
See, i know your lying expressions. | Yalan söylerken yaptıklarını biliyorum. Yalan söyleme ifadeni biliyorum. Yalan söylerken yaptıklarını biliyorum. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Well, i don't seem to be the only member of your posse with some questions, | Soruları olan tek üyen ben değilim. Ekibinde soruları olan bir tek ben varmışım gibi görünmüyor. Soruları olan tek üyen ben değilim. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
So, uh, maybe i'll just take my doubts over to them. | Belki de şüphelerimi onlara aktarmalıyım. Belki şüphelerimi onlarla da konuşmalıyım. Belki de şüphelerimi onlara aktarmalıyım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
A trap exactly. | Bu bir tuzak. Aynen. Tuzak. Aynen. Bu bir tuzak. Aynen. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
You and me we're going in through the back. | Sen ve ben arkadan dolaşacağız. Seninle ben arkadan gireceğiz. Sen ve ben arkadan dolaşacağız. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Into a meat grinder? | ...atacağını söylüyorsun? | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
you're making decisions that i would never make. | Beni asla vermeyeceğim kararlar veriyorsun. Benim asla vermeyeceğim kararlar veriyorsun. Beni asla vermeyeceğim kararlar veriyorsun. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
you're right. you wouldn't. | Haklısın. Etmezdin. Haklısın, etmezdin. Haklısın. Etmezdin. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
These people count on you. they trust you. | Bu insanlar seni önemsiyor, sana güveniyorlar. Bu insanlar sana dayanıyorlar, sana güveniyorlar. Bu insanlar seni önemsiyor, sana güveniyorlar. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
And that's exactly what i'm gonna do. | ...ben aynen bunu yapacağım. ...ve ben de tam olarak bunu yapacağım. ...ben aynen bunu yapacağım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
No. not like this, you're not. i'm not gonna let you. | Hayır bu şekilde değil. Sana izin vermeyeceğim. Hayır, bu şekilde olmaz. Sana izin vermeyeceğim. Hayır bu şekilde değil. Sana izin vermeyeceğim. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Don't you think that would be a little...redundant? | Sence de bu biraz fazla olmaz mı? Sence de biraz gereksiz olmaz mı? Sence de bu biraz fazla olmaz mı? | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Speaking to me in this...shape. | ...sana acı veriyor olmalı. Ben bu haldeyken benimle konuşmak. ...sana acı veriyor olmalı. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
What do you think i'm going to do? | Ne yapacağımı sanıyorsun? Ne yapacağımı düşünüyorsun? Ne yapacağımı sanıyorsun? | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
I don't know. maybe deep fry the planet? | Bilmiyorum. Belki dünyayı yok edersin. Bilmem. Dünyayı derin kızartıcıya koymak olabilir mi? Bilmiyorum. Belki dünyayı yok edersin. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Why would i want to destroy this stunning thing... | Neden bu mükemmel şeyi yok edeyim? Neden böylesine müthiş bir şeye zarar vermek isteyeyim? Neden bu mükemmel şeyi yok edeyim? | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Beautiful in a trillion different ways... | Bu güzellik bir çok şekilde tanrının... Neden, milyonlarca güzelliği olan,... Bu güzellik bir çok şekilde tanrının... | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
You ever hear the story of how i fell from grace? | Nasıl düştüğüm ile ilgili hikayeyi dinlemiş miydin? Nasıl suç işlediğim hakkındaki hikayeyi duydun mu? Nasıl düştüğüm ile ilgili hikayeyi dinlemiş miydin? | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Because i loved him. | Çünkü onu sevdim. Çünkü O'nu çok sevdim. Çünkü onu sevdim. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
More than anything. | Her şeyden çok. Her şeyden daha çok. Her şeyden çok. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
and then he asked all of us to bow down before you | Sonra bana size itaat etmemi ve sizi... Sonra hepimizden size boyun eğmemizi... Sonra bana size itaat etmemi ve sizi... | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
And i said, "father... | Dedim ki "Baba... Ben de dedim ki, baba... Dedim ki "Baba... | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
God had michael cast me into hell. | ...tanrı Michael'a beni cehenneme yollamasını söyledi. Tanrı, Michael'ın beni cehenneme göndermesini söyledi. ...tanrı Michael'a beni cehenneme yollamasını söyledi. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Especially when i was right? | Özellikle de haklı olan benken. Özellikle de ben haklıyken? Özellikle de haklı olan benken. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
You're not fooling me. you know that? | Beni kandıramazsın biliyorsun değil mi? Beni kandıramazsın, biliyor musun? Beni kandıramazsın biliyorsun değil mi? | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
What am i? | Neyim? | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
I've been squashing my whole life | ...aynı hamam böceğisin. ...hamambözeklerinden birisin. ...aynı hamam böceğisin. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Goodbye. | Elveda. Hoşça kal. Elveda. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Or i swear, i will find a way to kill you. | Yoksa yemin ederim seni öldürmenin bir yolunu bulurum. Yoksa, yemin ederim, seni öldürmenin bir yolunu bulurum... Yoksa yemin ederim seni öldürmenin bir yolunu bulurum. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
And i won't stop. | Asla durmayacağım. ...ve tereddüt etmem. Asla durmayacağım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
I know you won't say "yes" to michael, either. | Michael'a evet demeyeceğini de biliyorum. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
And i know you won't kill sam. | Ve Sam'i öldüremeyeceğini de biliyorum. Ayrıca Sam'i öldürmeyeceğini de biliyorum. Ve Sam'i öldüremeyeceğini de biliyorum. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
So, i win. | Yani ben kazandım. Yine kazanırım. Yani ben kazandım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
[ voice breaking ] you're wrong. | Yanılıyorsun. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Oh, well, if it isn't the ghost of christmas "screw you." | Bu "Ghost of Christmas" gibi değildi kahrolası. Noel hayaleti değilsen defol git. Bu "Ghost of Christmas" gibi değildi kahrolası. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
How do i know that this whole thing isn't one of your tricks? | Bunların hepsinin senin bir numaran olmadığını nereden bileyim? Tüm bu şeylerin senin bir numaran olmadığını nereden bişeyim? Bunların hepsinin senin bir numaran olmadığını nereden bileyim? | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Give yourself to michael. | Kendini Michael'a ver. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Before lucifer gets to sam. | Lucifer Sam'i almadan önce. Lucifer, Sam'i ele geçirmeden önce. Lucifer Sam'i almadan önce. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Oh, i've learned a lesson, all right. | Hayır, dersimi aldım. Dersimi çoktan aldım. Hayır, dersimi aldım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Well, i'll just have to teach it again! | O zaman sana bir kere daha öğreteyim! O zaman tekrar öğretirim! O zaman sana bir kere daha öğreteyim! | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Because i got you now, boy, | Çünkü artık elimdesin evlat ve... Çünkü şu an elimdesim, evlat. Çünkü artık elimdesin evlat ve... | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
And i'm never letting you | ...seni asla bırak... Gitmene asla... ...seni asla bırak... | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
How did zachariah find you? | Zachariah seni nasıl bulmuş? Zachariah seni nasıl buldu? Zachariah seni nasıl bulmuş? | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Something i should have done in the first place. | Başından beri yapmam gereken şeyi. Başından beri yapmam gerekeni. Başından beri yapmam gereken şeyi. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Look, man, i'm sorry. | Bak dostum üzgünüm. Bak, dostum üzgünüm. Bak dostum üzgünüm. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
I don't know. i'm...whatever i need to be. | Bilmiyorum. Ne gerekiyorsa onu yaptım. Ne istedim, bilmiyordum ama... Bilmiyorum. Ne gerekiyorsa onu yaptım. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
But i was, uh... | Ben... ...yanılmışım. Ben... | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Really. thank you. | Gerçekten, teşekkür ederim. Gerçekten. Teşekkür ederim. Gerçekten, teşekkür ederim. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
Oh, i know it. | Biliyorum. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
i mean, you are the second best hunter on the planet. | Yani sen gezegendeki en iyi ikinci avcısın. Dünyadaki en iyi ikinci avcısın. Yani sen gezegendeki en iyi ikinci avcısın. | Supernatural The End-3 | 2009 | ![]() |
i'm gonna hunt him down, dean. | Onu avlayacağım Dean. Onun peşine düşeceğm, Dean. Onu avlayacağım Dean. | Supernatural The End-4 | 2009 | ![]() |
I'm having a difficult time figuring out what's real. | Neyin gerçek oldugunu anlamakta zorlaniyorum. Neyin gerçek olduğunu anlamakta zorlanıyorum. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Hallucinations? | Halüsinasyonlar mi? Halüsinasyonlar mı? | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Sometimes I see Lucifer. | Bazen Lucifer'i görüyorum. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Wait, are you seeing him right now? | Bekle, onu simdi de görüyor musun? Bekle, onu şimdi de görüyor musun? | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Let me see your hand. | Eline bir bakayim. Eline bir bakayım. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
I was with you when you cut it. | Bunu kestiginde yanindaydim. Bunu kestiğinde yanındaydım. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
There are things much older than souls in Purgatory, | Purgatory'de ruhlardan daha eski olan seyler var ve... Purgatory'de ruhlardan daha eski olan şeyler var ve... | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
and you gulped those in, too. | ...sen onlari da içine çektin. ...sen onları da içine çektin. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
[ Straining ] I can't hold them back! Hold who back? | Onlari tutamiyorum! Kimleri tutamiyorsun? Onları tutamıyorum! Kimleri tutamıyorsun? | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Leviathan! | Leviatan! Leviathan! | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Bobby: Those... Whatever you call 'ems... | Onlara her ne diyorsan... | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Sam: Leviathan. | Leviatan. Leviathan. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
If they're in the pipes, | Eger hatta ulastilarsa istedikleri yere gidebilirler. Eğer hatta ulaştılarsa istedikleri yere gidebilirler. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Something's eating folks | Bir sey Sioux Falls Hastanesi'nde insanlari yiyor. Bir şey Sioux Falls Hastanesi'nde insanları yiyor. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
A few of us in the right positions, | Eger dogru yerlere adam yerlestirirsek... Eğer doğru yerlere adam yerleştirirsek... | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
and we could feast every single day. | ...her gün ziyafet verebiliriz. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
I'll meet you at the house. We can regroup. | Sizinle evde bulusuruz. Orada bulusuruz. Sizinle evde buluşuruz. Orada buluşuruz. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Dean: That place was torched. | Burayi yakip yikmislar. Burayı yakıp yıkmışlar. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Somebody knew what they were doing. | Biri ne yaptigini iyi biliyormus. Biri ne yaptığını iyi biliyormuş. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
E.M.T.: I got two males one with a head trauma, | iki erkek hasta, birinde beyin travmasi... İki erkek hasta, birinde beyin travması... | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
one with an open compound tibia fracture. | ...digerinin kaval kemiginde kirik var. ...diğerinin kaval kemiğinde kırık var. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
On route to Sioux Falls. Sioux Falls General? | Sioux Falls'a geliyoruz. Sioux Falls Hastanesi mi? | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
You got to take us somewhere else. Anywhere! | Bizi baska bir yere götürmelisin. Neresi olursa! Bizi başka bir yere götürmelisin. Neresi olursa! | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Hey, so maybe I'm not real. | Belki ben gerçek degilim ama hiçbir yere gitmiyorum Sam. Belki ben gerçek değilim ama hiçbir yere gitmiyorum Sam. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Sammy? You stay with me, you hear? | Sammy? Benimle kal, duyuyor musun? | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
E.M.T.: He's seizing. Sammy! | Krize giriyor. Sammy! | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
Doctor: [ Echoing ] No response. | Tepki yok. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |
B.P.'S 60 over 30. | Basinci 60'dan 30'a düstü. Basıncı 60'dan 30'a düşütü. | Supernatural The Girl Next Door-1 | 2011 | ![]() |