• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 157417

English Turkish Film Name Film Year Details
"croatoan pandemic reaches australia." "Croatoan Virüsü Avustralya’ya ulaştı." Croatoan salgını Avustralya'ya ulaştı. "Croatoan Virüsü Avustralya’ya ulaştı." Supernatural The End-2 2009 info-icon
I thought i smelled your stink Bu olayda bir "Geleceğe Dönüş"... Bu "Geleceğe Dönüş." saçmalığında... Bu olayda bir "Geleceğe Dönüş"... Supernatural The End-2 2009 info-icon
"president palin defends bombing of houston." "Başkan Palin Houston'ın bombalanmasını savundu." Başkan Palin Houstan'ı bombalıyor. "Başkan Palin Houston'ın bombalanmasını savundu." Supernatural The End-2 2009 info-icon
Let's see what's happening in sports. Bakalım sporda neler var. Bir bakalım sporda neler olmuş. Bakalım sporda neler var. Supernatural The End-2 2009 info-icon
That's right no more sports. Doğru artık spor yok. Doğru ya, spor falan yok. Doğru artık spor yok. Supernatural The End-2 2009 info-icon
Hardly a quorum, if you ask me. Bana sorarsan yeterli çoğunluğu bulmaları zor. Supernatural The End-2 2009 info-icon
Afraid we had to tap some unorthodox resources of late Korkarım biraz hoşgörü sahibi kaynakları kullanmamız gerekti. Korkarım, son zamanlarda alışılmadık kaynaklara başvurmak zorunda kaldık. Korkarım biraz hoşgörü sahibi kaynakları kullanmamız gerekti. Supernatural The End-2 2009 info-icon
The bible freak outside the motel Motelin dışındaki İncil manyağı... Otelin dışındaki İncil delisi. Motelin dışındaki İncil manyağı... Supernatural The End-2 2009 info-icon
Oh, you'll get back all in good time. Zamanı geldiğinde geri gideceksin. Geri döneceksin. Zamanı geldiğinde. Zamanı geldiğinde geri gideceksin. Supernatural The End-2 2009 info-icon
Bobby, i'm coming in! Bobby, içeri geliyorum! Bobby, içeri geliyorum. Bobby, içeri geliyorum! Supernatural The End-2 2009 info-icon
Ohhh. baby, what did they do to you? Bebeğim sana ne yaptılar böyle? Bebeğimm, ne yaptılar sana? Bebeğim sana ne yaptılar böyle? Supernatural The End-2 2009 info-icon
i should be asking that question, don't you think? Sence bu soruyu benim sormam gerekmiyor mu? Sence de bu soruyu benim sormam gerekmiyor mu? Sence bu soruyu benim sormam gerekmiyor mu? Supernatural The End-3 2009 info-icon
Why i shouldn't gank you right here and now? ...bana tek bir iyi neden söyler misin? ...neden iyi bir sebep söylemiyorsun? ...bana tek bir iyi neden söyler misin? Supernatural The End-3 2009 info-icon
Because you'd only be hurting yourself. Çünkü sadece kendine zarar vermiş olacaksın. Çünkü kendini yaralamak istemezsin. Çünkü sadece kendine zarar vermiş olacaksın. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Yeah, i know. i did the drill while you were out. Evet biliyorum. Sen uyurken ben kontrolü yaptım. Biliyorum. Sen baygınken biraz inceleme yaptım. Evet biliyorum. Sen uyurken ben kontrolü yaptım. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Silver, salt, holy water nothing. Gümüş, tuz, kutsal su hiçbir şey olmadı. Gümüş, tuz, kutsal su. Hiçbir şey olmadı. Gümüş, tuz, kutsal su hiçbir şey olmadı. Supernatural The End-3 2009 info-icon
I'm you from the tail end of 2009. Ben senin 2009 yılındaki halinim. Ben, 2009'un sonunda yaşayan senim. Ben senin 2009 yılındaki halinim. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Where is he? i want to talk to him. Nerede? Onunla konuşmak istiyorum. O nerede? Onunla konuşmak istiyorum. Nerede? Onunla konuşmak istiyorum. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Oh, you don't know. no, i don't know. Demek bilmiyorsun. Hayır bilmiyorum. Bilmiyorsun demek. Hayır, bilmiyorum. Demek bilmiyorsun. Hayır bilmiyorum. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Look, i just want to get back to my own friggin' year, okay? Bak ben sadece kendi kahrolası seneme dönmek istiyorum tamam mı? Bak, sadece kendi lanet zamanıma dönmek istiyorum, tamam mı? Bak ben sadece kendi kahrolası seneme dönmek istiyorum tamam mı? Supernatural The End-3 2009 info-icon
Then tell me something only i would know. ...sadece benim bilebileceğim bir şey söyle. ...sadece benim bileceğim bir şey söyle. ...sadece benim bilebileceğim bir şey söyle. Supernatural The End-3 2009 info-icon
We were, uh...19. 19 yaşındaydık. On dokuz yaşındaydık. 19 yaşındaydık. Supernatural The End-3 2009 info-icon
They were pink. Pembeydiler ve... Pembeydi. Ve saten. Pembeydiler ve... Supernatural The End-3 2009 info-icon
And satiny. ...saten. Supernatural The End-3 2009 info-icon
So, what zach zapped you up here to see how bad it gets? Yani Zach buraya seni ne kadar kötü gittiğini göstermeye gönderdi. O zaman Zach seni buraya, işlerin nasıl kötüleştiğini göstermek için mi yolladı? Yani Zach buraya seni ne kadar kötü gittiğini göstermeye gönderdi. Supernatural The End-3 2009 info-icon
What about sam? Peki ya Sam? Sam'e ne oldu? Peki ya Sam? Supernatural The End-3 2009 info-icon
Heavyweight showdown in detroit. Detroit'de büyük bir kapışma olmuş. Detroit'te ağır siklet bir restleşme. Detroit'de büyük bir kapışma olmuş. Supernatural The End-3 2009 info-icon
From what i understand, sam didn't make it. Anladığım kadarıyla Sam kurtulamamış. Anladığım kadarıyla, Sam kurtulamadı. Anladığım kadarıyla Sam kurtulamamış. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Whoa. you're just gonna leave me here? Beni burada mı bırakacaksın? Supernatural The End-3 2009 info-icon
Okay. all right. fine. Tamam olur. Tamam, pekala. İyi. Tamam olur. Supernatural The End-3 2009 info-icon
No. yes. uh...i i guess. Hayır, evet. Sanırım. Hayır. Evet. Sanırım. Hayır, evet. Sanırım. Supernatural The End-3 2009 info-icon
On perishables and and hygiene supplies. ...temizlik malzememiz hiç yok. ...yiyeceklerden hemen hemen hiç kalmadı. ...temizlik malzememiz hiç yok. Supernatural The End-3 2009 info-icon
I i don't know. Bilmiyorum. Bilmem. Bilmiyorum. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Absolutely. and i will be. Kesinlikle, şimdi gidiyorum. Kesinlikle. Gidiyordum. Kesinlikle, şimdi gidiyorum. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Risa. risa. Risa. Risa. Risa. Risa! Risa. Risa. Supernatural The End-3 2009 info-icon
You spent the night in jane's cabin last night, didn't you? Dün geceyi Jane'in kulübesinde geçirdin değil mi? Dün gece Jane'in çadırındaydın değil mi? Dün geceyi Jane'in kulübesinde geçirdin değil mi? Supernatural The End-3 2009 info-icon
Uh, what? i i don't did i? Ne? Ben öyle mi yaptım? Ne? Bilmem. Kaldım mı? Ne? Ben öyle mi yaptım? Supernatural The End-3 2009 info-icon
Well, i'm sure that we do. Eminim vardır. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Hi, risa. screw you. Merhaba Risa. Canın cehenneme. Merhaba, Risa. Defol git. Merhaba Risa. Canın cehenneme. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Oh, geez. i'm getting busted for stuff i haven't even done yet. Kahretsin daha yapmadığım bir şeyden yakalanıyorum. Tanrım. Daha yemediğim haltlar yüzünden bile fırça yiyorum. Kahretsin daha yapmadığım bir şeyden yakalanıyorum. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Hey, chuck, is...cass still here? Chuck Cass hala burada mı? Chuck, Cass hala burada mı? Chuck Cass hala burada mı? Supernatural The End-3 2009 info-icon
[ chuckling ] yeah. Evet. Tabii. Evet. Supernatural The End-3 2009 info-icon
I don't think cass is going anywhere. Cass'in bir yere gideceğini sanmıyorum. Cass'in bir yere gideceğini hiç sanmıyorum. Cass'in bir yere gideceğini sanmıyorum. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Castiel: so, in this way, Bu yolla... Demek ki bu yolda,... Bu yolla... Supernatural The End-3 2009 info-icon
We're each a fragment of total perception ...kızböceği gözünün grubun aklında... ...hepimiz bir bütünün parçasıyız. ...kızböceği gözünün grubun aklında... Supernatural The End-3 2009 info-icon
Now, the key to this total, shared perception Bu algıyı paylaşmanın anahtarı... Bunu bu paylaşılmış bütünü birleştirmenin yolu... Bu algıyı paylaşmanın anahtarı... Supernatural The End-3 2009 info-icon
I think i need to confer with our fearless leader for a minute. Sanırım korkusuz liderimiz ile görüşmem gerekiyor. Sanırım korkusuz liderimizle bir süre görüşmem gerekiyor. Sanırım korkusuz liderimiz ile görüşmem gerekiyor. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Cass, we got to talk. whoa. strange. Cass konuşmalıyız. Bu garip. Cass, konuşmalıyız. Değişik. Cass konuşmalıyız. Bu garip. Supernatural The End-3 2009 info-icon
You...are not you not "now" you, anyway. Sen şu an ki sen değilsin. Sen, sen değilsin. Yani şimdiki sen değilsin. Sen şu an ki sen değilsin. Supernatural The End-3 2009 info-icon
No! yeah. yes, exactly. Evet haklısın. Kesinlikle. Hayır! Evet. Evet, aynen. Evet haklısın. Kesinlikle. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Who did this to you? is it zachariah? Bunu sana kim yaptı? Zachariah mı? Bunu kim yaptı? Zachariah mı? Bunu sana kim yaptı? Zachariah mı? Supernatural The End-3 2009 info-icon
Now [claps hands] why don't you strap on your angel wings Şimdi neden kanatlarını çırpıp beni... Şimdi neden melek kanatlarını takıp... Şimdi neden kanatlarını çırpıp beni... Supernatural The End-3 2009 info-icon
I wish i could just, uh, strap on my wings, Kanatlarımı çırpmayı isterdim ama... Keşke kanatlarımı takıp yapabilseydim,... Kanatlarımı çırpmayı isterdim ama... Supernatural The End-3 2009 info-icon
But i'm sorry no dice. ...üzgünüm işe yaramaz. ...ama üzgünüm. Malesef. ...üzgünüm işe yaramaz. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Uh...generally, yeah. Evet genelde. Genellikle, öyle. Evet genelde. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Me and him O ve ben... Ben ve o,... O ve ben... Supernatural The End-3 2009 info-icon
[ door slams ] what the hell was that? Buda neydi böyle? Ne yaptığını sanıyorsun? Buda neydi böyle? Supernatural The End-3 2009 info-icon
We were in an open quarantine zone Karantina bölgesindeyiz. Adam... Geri dönerken açık bir karantina alanında,... Karantina bölgesindeyiz. Adam... Supernatural The End-3 2009 info-icon
Got ambushed by some crotes on the way out. ...Crotes tarafından saldırıya uğramıştı. ...birkaç crot tarafından pusuya düşürüldük. ...Crotes tarafından saldırıya uğramıştı. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Crotes croatoans. Crotes, Croatoans. Crot, croatoanlar. Crotes, Croatoans. Supernatural The End-3 2009 info-icon
One of them infected yager. Biri Yager'a bulaştırdı. Onlardan biri hastalık kapmıştı. Biri Yager'a bulaştırdı. Supernatural The End-3 2009 info-icon
'cause after a few years of this, i know. Bir kaç sene geçirince biliyorsun. Bu kadar yıldan sonra, öğrendim. Bir kaç sene geçirince biliyorsun. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Plugging some crote it's called commonplace. Crote öldürmek sıradan bir şey. Birkaç crot öldürmek sıradan bir şey. Crote öldürmek sıradan bir şey. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Trading words with my friggin' clone Kahrolası bir klon ile sohbet etmek... Bunu, benim zamanımın kelimeleriyle değiştirirsek... Kahrolası bir klon ile sohbet etmek... Supernatural The End-3 2009 info-icon
All right, look Tamam bak. Pekala, dinle... Tamam bak. Supernatural The End-3 2009 info-icon
this isn't your time. it's mine. Bu senin zamanın değil benim. Senin zamanında değiliz. Benim zamanımdayız. Bu senin zamanın değil benim. Supernatural The End-3 2009 info-icon
you don't make the decisions. i do. Seçimleri sen değil ben yapıyorum. Kararları sen değil ben veririm. Seçimleri sen değil ben yapıyorum. Supernatural The End-3 2009 info-icon
So, when i say stay in, you stay in. İçeride kal dediğimde içeride kal. Burada kal dediğimde, kalacaksın. İçeride kal dediğimde içeride kal. Supernatural The End-3 2009 info-icon
All right, man. i'm sorry. Tamam dostum üzgünüm. Tamam, dostum. Üzgünüm. Tamam dostum üzgünüm. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Look, i i'm not trying to mess you or...me Ben seni veya beni yani... Bak, kafanı karıştırmak... Kafamı karıştırmak... Ben seni veya beni yani... Supernatural The End-3 2009 info-icon
They've been moving it around. Sürekli dolaştırıyorlardı. Yerini değiştiryorlar. Sürekli dolaştırıyorlardı. Supernatural The End-3 2009 info-icon
...tonight, i'm gonna kill the devil. ...şeytanı öldüreceğim. ...bu gece şeytanı öldürüyorum. ...şeytanı öldüreceğim. Supernatural The End-3 2009 info-icon
If anything can kill lucifer, this is it. Eğer Lucifer'i bir şey öldürebilirse o da budur. Eğer Lucifer'ı öldürecek bir şey varsa, o da bu. Eğer Lucifer'i bir şey öldürebilirse o da budur. Supernatural The End-3 2009 info-icon
have we got anything that can find lucifer? Lucifer'in nerede olduğunu biliyor muyuz? Lucifer'ı bulabilecek birini biliyor muyuz? Lucifer'in nerede olduğunu biliyor muyuz? Supernatural The End-3 2009 info-icon
And, apparently, we and...risa have a connection. Görünüşe göre bizim Risa ile bir bağımız varmış. Görünen o ki, bizim Risa'yla bir bağımız varmış. Görünüşe göre bizim Risa ile bir bağımız varmış. Supernatural The End-3 2009 info-icon
We don't have to find lucifer. we know where he is. Lucifer'i bulmamıza gerek yok. Nerede olduğunu biliyoruz. Lucifer bulmamız gerekmiyor. Nerede olduğunu biliyoruz. Lucifer'i bulmamıza gerek yok. Nerede olduğunu biliyoruz. Supernatural The End-3 2009 info-icon
The demon that we caught last week Geçen hafta yakaladığımız şeytan... Geçen hafta yakaladığımız iblis... Geçen hafta yakaladığımız şeytan... Supernatural The End-3 2009 info-icon
He was one of the...big guy's entourage. ...onun arkadaşlarından biriydi. ...koca oğlanın muhitinden biriydi. ...onun arkadaşlarından biriydi. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Oh, trust me he wasn't lying. Güven bana yalan söylemiyordu. İnan bana. Yalan söylemiyordu. Güven bana yalan söylemiyordu. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Our fearless leader, i'm afraid, Korkusuz liderimiz... Korkusuz liderimiz, korkarım ki... Korkusuz liderimiz... Supernatural The End-3 2009 info-icon
Oh, so, we're we're torturing again. Yeniden işkence mi yapıyoruz? Demek, yeniden işkenceye başladık. Yeniden işkence mi yapıyoruz? Supernatural The End-3 2009 info-icon
No, that's that's good. classy. Bu çok iyi. Hayır, bu iyi. Çok şık. Bu çok iyi. Supernatural The End-3 2009 info-icon
What? i like "past you." Ne, geçmişteki seni sevdim. Ne? Eski seni sevdim. Ne, geçmişteki seni sevdim. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Now, i know the block and i know the building. Bu kısmı ve binayı biliyorum. Tam apartmanını, binayı biliyorum. Bu kısmı ve binayı biliyorum. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Oh, good it's right in the middle of a hot zone. İyi tam da sıcak bölgenin ortasında. Güzel. Ateş hattının tam ortasında. İyi tam da sıcak bölgenin ortasında. Supernatural The End-3 2009 info-icon
And we shoot the devil? yes. ...onu vuracağımızı mı söylüyorsun? Evet. ...şeytanı vuracağımızı mı söylüyorsun? Evet. ...onu vuracağımızı mı söylüyorsun? Evet. Supernatural The End-3 2009 info-icon
but why is he? i mean, he's you five years ago. Neden o? O senin beş sene önceki halin. O neden geliyor? O, senin beş yıl önceki halin. Neden o? O senin beş sene önceki halin. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Well, uh... i'll get the grunts moving. Diğerlerini hazırlayayım. Ben gidip piyadeleri toplayayım. Diğerlerini hazırlayayım. Supernatural The End-3 2009 info-icon
Relax. you'll be fine. Sakin ol. Sana bir şey olmayacak. Supernatural The End-3 2009 info-icon
No, that's not what i mean. Hayır demek istediğim o değildi. Hayır, demek istediğim o değil. Hayır demek istediğim o değildi. Supernatural The End-3 2009 info-icon
You're coming because i want you to see something. Geliyorsun çünkü bir şey görmeni istiyorum. Geliyorsun, çünkü bir şey görmeni istiyorum. Geliyorsun çünkü bir şey görmeni istiyorum. Supernatural The End-3 2009 info-icon
You mean Yani sen... Yani... Yani sen... Supernatural The End-3 2009 info-icon
Wish i knew. Bilmek isterdim. Keşke bilseydim. Bilmek isterdim. Supernatural The End-3 2009 info-icon
And you need to see it Senin bunu görmen gerek. Sen de bunu görmelisin. Senin bunu görmen gerek. Supernatural The End-3 2009 info-icon
The whole damn thing, how bad it gets Tüm bu şeyi, nasıl kötüye gittiğini. Tüm bu lanet olayı. İşlerin nasıl sarpa sardığını. Tüm bu şeyi, nasıl kötüye gittiğini. Supernatural The End-3 2009 info-icon
You hear me? say "yes" to michael. Beni duydun mu? Michael'a evet diyeceksin. Duydun mu? Michael'a "Evet." diyecceksin. Beni duydun mu? Michael'a evet diyeceksin. Supernatural The End-3 2009 info-icon
If i let him in, then michael fights the devil. Eğer ona ever dersem Michael şeytan ile dövüşecek. Eğer izin verirsem, Michael şeytanla savaşacak. Eğer ona ever dersem Michael şeytan ile dövüşecek. Supernatural The End-3 2009 info-icon
If i could do it over again, i'd say "yes" in a heartbeat. Eğer yapabilseydim evet demek için bir saniye bile düşünmezdim. Eğer şimdi yapabilseydim, hemen evet derdim. Eğer yapabilseydim evet demek için bir saniye bile düşünmezdim. Supernatural The End-3 2009 info-icon
So why don't you? i've tried! Peki neden söylemedin? Denedim. Öyleyse neden yapmıyorsun? Denedim! Peki neden söylemedin? Denedim. Supernatural The End-3 2009 info-icon
I've shouted "yes" till i was blue in the face! Patlayana kadar evet diye bağırdım! Ciğerlerim patlayasıya kadar "Evet." diye bağırdım. Patlayana kadar evet diye bağırdım! Supernatural The End-3 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 157412
  • 157413
  • 157414
  • 157415
  • 157416
  • 157417
  • 157418
  • 157419
  • 157420
  • 157421
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact