Search
English Turkish Sentence Translations Page 157414
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
What? I like "past you." | Ne, geçmişteki seni sevdim. Ne? Eski seni sevdim. Ne, geçmişteki seni sevdim. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Lucifer is here. | Lucifer burada. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Now, I know the block and I know the building. | Bu kısmı ve binayı biliyorum. Tam apartmanını, binayı biliyorum. Bu kısmı ve binayı biliyorum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Oh good, it's right in the middle of a hot zone. | İyi tam da sıcak bölgenin ortasında. Güzel. Ateş hattının tam ortasında. İyi tam da sıcak bölgenin ortasında. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Crawling with crotes, yeah. You saying my plan is reckless? | Crotes, kaynıyor evet. Planımın düşüncesizce olduğunu mu söylüyorsun? Crotların arasından sürünmek. Planımın dikkatsiz olduğunu mu söylüyorsun? Crotes, kaynıyor evet. Planımın düşüncesizce olduğunu mu söylüyorsun? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Are you saying we, uh, walk in straight up the driveway, | Yolda dümdüz gidip... Yolun ortasından gidip,... Yolda dümdüz gidip... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Past all the demons and the crotes, | ...Crotes ve şeytanları geçip... ...bütün iblisleri ve crotları geçip... ...Crotes ve şeytanları geçip... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
and we shoot the devil? yes. | ...onu vuracağımızı mı söylüyorsun? Evet. ...şeytanı vuracağımızı mı söylüyorsun? Evet. ...onu vuracağımızı mı söylüyorsun? Evet. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Okay, if you don't like, uh, "reckless," | Tamam o zaman düşüncesiz kelimesini sevmediysen... Dikkatsiz kelimesini sevmediysen... Tamam o zaman düşüncesiz kelimesini sevmediysen... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I could use "insouciant," maybe. | ...kaygısız kelimesini kullanmalıyım. ..."lakayt"ı kullanabilirim. ...kaygısız kelimesini kullanmalıyım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
but why is he? I mean, he's you five years ago. | Neden o? O senin beş sene önceki halin. O neden geliyor? O, senin beş yıl önceki halin. Neden o? O senin beş sene önceki halin. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
If something happens to him, you're gone, right? | Eğer ona bir şey olursa sen de gidersin değil mi? Eğer ona bir şey olursa, ölürsün değil mi? Eğer ona bir şey olursa sen de gidersin değil mi? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
He's coming. | O da geliyor. Geliyor. O da geliyor. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Well, uh... I'll get the grunts moving. | Diğerlerini hazırlayayım. Ben gidip piyadeleri toplayayım. Diğerlerini hazırlayayım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
We're loaded and on the road by midnight. | Gece yarısı yola çıkmış olacağız. Gece yarısı yüklenip, yola çıkıyoruz. Gece yarısı yola çıkmış olacağız. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
All righty. | Tamamdır. Tamam. Tamamdır. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Why are you taking me? | Neden beni de götürüyorsun? Beni neden götürüyorsun? Neden beni de götürüyorsun? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Relax, you'll be fine. | Sakin ol. Sana bir şey olmayacak. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Zach's looking after you, right? | Zach seni izliyor değil mi? Zach, seni kolluyor, değil mi? Zach seni izliyor değil mi? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
No, that's not what I mean. | Hayır demek istediğim o değildi. Hayır, demek istediğim o değil. Hayır demek istediğim o değildi. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I want to know what's going on. | Neler olduğunu bilmek istiyorum. Neler döndüğünü bilmek istiyorum. Neler olduğunu bilmek istiyorum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, okay. | Tamam olur. Tamam, olur. Tamam olur. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
You're coming because I want you to see something. | Geliyorsun çünkü bir şey görmeni istiyorum. Geliyorsun, çünkü bir şey görmeni istiyorum. Geliyorsun çünkü bir şey görmeni istiyorum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I want you to see our brother. | Kardeşimizi görmeni istiyorum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Sam? | Sam? Sam'i mi? Sam? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I thought he was dead. | Öldüğünü sanıyordum. Öldü sanıyordum. Öldüğünü sanıyordum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Sam didn't die in detroit. | Sam Detroit'de ölmedi. Sam Detroit'te ölmedi. Sam Detroit'de ölmedi. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
He said "yes." | Evet dedi. "Evet." dedi. Evet dedi. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
"yes"? | Evet mi? "Evet." mi? Evet mi? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Wait. | Bekle. Bir dakika... Bekle. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
You mean... | Yani sen... Yani... Yani sen... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
The big "yes." | Şeytana evet... Şu büyük "Evet." Şeytana evet... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
To the devil. | ...dedi. Şeytana dediği. ...dedi. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Lucifer's wearing him to the prom. | Lucifer onu mezuniyet gecesi için giyiyor. Lucifer balo için onu giyiyor. Lucifer onu mezuniyet gecesi için giyiyor. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Why would he do that? | Bunu neden yaptı? Neden yaptı bunu? Bunu neden yaptı? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Wish I knew. | Bilmek isterdim. Keşke bilseydim. Bilmek isterdim. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
But now we don't have a choice. | Şimdi başka şansımız yok. Ama şu an başka seçeneğimiz yok. Şimdi başka şansımız yok. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
It's in him, and it's not getting out. | Onun içinde ve dışarıya çıkmayacak. O, onun içinde ve de oradan çıkmayacak. Onun içinde ve dışarıya çıkmayacak. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
And we've got to kill him, Dean. | Onu öldürmeliyiz Dean. Onu öldürmeliyiz, Dean. Onu öldürmeliyiz Dean. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
And you need to see it... | Senin bunu görmen gerek. Sen de bunu görmelisin. Senin bunu görmen gerek. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
The whole damn thing, how bad it gets... | Tüm bu şeyi, nasıl kötüye gittiğini. Tüm bu lanet olayı. İşlerin nasıl sarpa sardığını. Tüm bu şeyi, nasıl kötüye gittiğini. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
so you can do it different. | Böylece bunu değiştirebilirisin. Böylece farklı olabileceksin. Böylece bunu değiştirebilirisin. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Zach said he was gonna bring you back, right? to '09? | Zach seni 2009'a geri göndereceğini söyledi değil mi? Zach, seni geri götüreceğini söyledi, değil mi? 2009'a? Zach seni 2009'a geri göndereceğini söyledi değil mi? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Well, when you get back home... | Eve geri döndüğünde... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
You say "yes." | ...evet diyeceksin. ..."Evet." diyeceksin. ...evet diyeceksin. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
You hear me? say "yes" to, Michael. | Beni duydun mu? Michael'a evet diyeceksin. Duydun mu? Michael'a "Evet." diyecceksin. Beni duydun mu? Michael'a evet diyeceksin. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
That's crazy. | Bu çılgınlık. Bu çıldınca. Bu çılgınlık. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
If I let him in, then Michael fights the devil. | Eğer ona ever dersem Michael şeytan ile dövüşecek. Eğer izin verirsem, Michael şeytanla savaşacak. Eğer ona ever dersem Michael şeytan ile dövüşecek. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
The battle's gonna torch half the planet. | Bu savaş dünyanın yarısını yok eder. Savaş dünyanın yarısını yakıp kül edecek. Bu savaş dünyanın yarısını yok eder. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Look around you, man. | Etrafına bak dostum. Etrafına bak, dostum. Etrafına bak dostum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
half the planet's better than no planet, | Dünyanın yarısı hiç olmamasından iyidir. Dünyanın yarısı, dünyanın hiç olmamasından iyidir. Dünyanın yarısı hiç olmamasından iyidir. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Which is what we have now. | Şimdi olan da bu. Ki şu anki durum bu. Şimdi olan da bu. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
If I could do it over again, I'd say "yes" in a heartbeat. | Eğer yapabilseydim evet demek için bir saniye bile düşünmezdim. Eğer şimdi yapabilseydim, hemen evet derdim. Eğer yapabilseydim evet demek için bir saniye bile düşünmezdim. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
So why don't you? I've tried! | Peki neden söylemedin? Denedim. Öyleyse neden yapmıyorsun? Denedim! Peki neden söylemedin? Denedim. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I've shouted "yes" till I was blue in the face! | Patlayana kadar evet diye bağırdım! Ciğerlerim patlayasıya kadar "Evet." diye bağırdım. Patlayana kadar evet diye bağırdım! | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
The angels aren't listening! | Melekler dinlemiyordu! Melekler dinlemiyor. Melekler dinlemiyordu! | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
They just... left... gave up! | Onlar gitmişti, vazgeçmişlerdi! Onlar gittiler, pes ettiler. Onlar gitmişti, vazgeçmişlerdi! | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
it's too late for me, but for you | Benim için çok geç ama sen... Benim için çok geç ama senin için... Benim için çok geç ama sen... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Oh, no. there's got to be another way. | Hayır başka bir yolu olmalı. Hayır, başka bir yolu daha olmalı. Hayır başka bir yolu olmalı. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, that's what I thought. | Evet ben de öyle düşünmüştüm. Ben de öyle düşünmüştüm. Evet ben de öyle düşünmüştüm. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I was cocky. | Ukalaydım. Kendimden çok emindim. Ukalaydım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Never actually thought I'd lose. | Kaybedeceğimi asla düşünmemiştim. Kaybedeceğimi hiç düşünmemiştim. Kaybedeceğimi asla düşünmemiştim. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
But I was wrong. | Ama yanılmışım. Ama yanıldım. Ama yanılmışım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Dean... | Dean. Dean... Dean. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I was wrong. | Yanılmışım. Yanıldım. Yanılmışım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Say "yes." | Evet de. "Evet." de. Evet de. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
But you won't. | Ama yapmayacaksın. Ama demeyeceksin. Ama yapmayacaksın. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
'cause I didn't. | Çünkü ben de yapmadım. Çünkü ben demedim. Çünkü ben de yapmadım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Because that's just not us, is it? | Çünkü biz böyle değiliz değil mi? Çünkü biz böyle biri değiliz, değil mi? Çünkü biz böyle değiliz değil mi? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
So, you're really from '09? | Sen gerçekten 2009'dan mısın? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, afraid so. | Evet korkarım öyle. Evet, malesef. Evet korkarım öyle. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Some free advice? | Tavsiye ister misin? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
You ever get back there, you hoard toilet paper. | Eğer geri dönersen tuvalet kağıdı stoku yap. Oraya geri dönersen, tuvalet kağıdı stokla. Eğer geri dönersen tuvalet kağıdı stoku yap. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
You understand me? hoard it. | Beni anladın mı? Stokla. Duydun mu? Stokla. Beni anladın mı? Stokla. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Hoard it like it's made of gold. | Stokla çünkü altın gibi değerli olacak. Sanki altınmış gibi stok yap. Stokla çünkü altın gibi değerli olacak. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
'cause it is. | Çünkü öyle. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Thank you, Chuck. | Teşekkürler Chuck. Sağ ol, Chuck. Teşekkürler Chuck. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Oh, you'll thank me, all right. mark my words. | Bana teşekkür edeceksin tamam mı? Sözümü unutma. Bana şükredeceksin. Şuraya yazıyorum. Bana teşekkür edeceksin tamam mı? Sözümü unutma. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. | Evet. Evet. Tamam. Evet. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Let me see those. | Şunlara bakayım. Şunlara bir bakayım. Şunlara bakayım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Amphetamines? | Amphetamine mi? Enerji hapı mı? Amphetamine mi? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
It's the perfect antidote to that absinthe. | Zehre karşı iyi bir antidottur. Yokluk hissettiğinde mükemmel çare oluyor. Zehre karşı iyi bir antidottur. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Don't get me wrong, Cass. | Beni yanlış anlama Cass. Yanlış anlama, Cass... Beni yanlış anlama Cass. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I, uh... | Ben sopa gibi durmandan kurtulduğuna sevindim ama... Ben... Ben sopa gibi durmandan kurtulduğuna sevindim ama... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I'm happy that the stick is out of your ass, but... | ...kasıntılığının gitmesine sevindim, ama... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
What's going on... w with the drugs | ...bu uyuşturucu, grup, aşk muhabbetleri... Uyuşturucular, seks partileri... ...bu uyuşturucu, grup, aşk muhabbetleri... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
And the orgies and the love guru crap? | ...saçmalıkları da ne oluyor? ...aşk gurusu saçmalıkları da ne oluyor? ...saçmalıkları da ne oluyor? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Dean, I'm not an angel anymore. | Dean, ben artık melek değilim. Dean, ben melek değilim artık. Dean, ben artık melek değilim. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, I went mortal. | Evet ölümlü oldum. Evet, ölümlü oldum. Evet ölümlü oldum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I think it had something to do with the other angels leaving, | Sanırım bu diğer meleklerin gitmesi ile ilgiliydi. Diğer meleklerin terketmesiyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Sanırım bu diğer meleklerin gitmesi ile ilgiliydi. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
But when they bailed, my mojo just kind of... | Onlar kaçtıklarında benim güçlerimde... Onlar gittiğinde, benim de bütün sihrim... Onlar kaçtıklarında benim güçlerimde... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Shhrr!... drained away. | ...bir anda yok oldu. ...yokolup gitti. ...bir anda yok oldu. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
And now, you know, I'm practically human. | Yani şimdi insanım. Şimdi de, teknik olarak insan sayılırım. Yani şimdi insanım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I mean, Dean I'm all but useless. | Yani Dean işe yaramazım. Dean, beş para etmiyorum. Yani Dean işe yaramazım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Last year, broke my foot... laid up for two months. | Geçen yıl ayağımı kırdım ve iki ay yattım. Geçen yıl, ayağımı kırdım ve iki ay yattım. Geçen yıl ayağımı kırdım ve iki ay yattım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
So, you're human. | Demek insansın. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Well, welcome to the club. | Kulübe hoş geldin. Klube hoş geldin. Kulübe hoş geldin. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Thanks. | Teşekkürler. Sağ ol. Teşekkürler. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Except I used to belong to a much better club. | Daha önce çok daha iyi bir kulübe üyeydim. Tabii eskiden daha iyi bir klube üyeydim. Daha önce çok daha iyi bir kulübe üyeydim. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
And now I'm powerless... | Şimdi ise güçsüz... Şimdi güçsüzüm. Şimdi ise güçsüz... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |