Search
English Turkish Sentence Translations Page 157416
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I know you won't. | Durmayacağını biliyorum. Etmeyeceğini biliyorum. Durmayacağını biliyorum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I know you won't say "yes" to, Michael either. | Michael'a evet demeyeceğini de biliyorum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
and I know you won't kill sam. | Ve Sam'i öldüremeyeceğini de biliyorum. Ayrıca Sam'i öldürmeyeceğini de biliyorum. Ve Sam'i öldüremeyeceğini de biliyorum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Whatever you do... | Ne yaparsan yap... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
You will always end up here. | ...sonunda hep buraya geleceksin. ...sonu buraya çıkacak. ...sonunda hep buraya geleceksin. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Whatever choices you make, whatever details you alter, | Ne seçim yaparsan yap, ne değiştirirsen değiştir... Seçimin ne olursa olsun, hangi ayrıntıyı değiştirirsen değiştir... Ne seçim yaparsan yap, ne değiştirirsen değiştir... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
we will always end up... | ...sonumuz daima burada olacak. ...her zaman buraya... ...sonumuz daima burada olacak. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
...here. | ...çıkacak. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
So, I win. | Yani ben kazandım. Yine kazanırım. Yani ben kazandım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
See you in five years, Dean. | Beş sene sonra görüşürüz Dean. Beş yıl sonra görüşürüz, Dean. Beş sene sonra görüşürüz Dean. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Oh, well, if it isn't the, ghost of christmas "screw you." | Bu "Ghost of Christmas" gibi değildi kahrolası. Noel hayaleti değilsen defol git. Bu "Ghost of Christmas" gibi değildi kahrolası. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Dean, enough. | Dean, yeter. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
You saw it, right? you saw what happens. | Gördün değil mi? Neler olduğunu gördün. Gördün, değil mi? Neler olduğunu gördün. Gördün değil mi? Neler olduğunu gördün. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
You're the only person who can prove the devil wrong. | Şeytanın yanıldığı kanıtlayabilecek tek kişi sensin. Şeytanın yanıldığını kanıtlayacak tek kişi sensin. Şeytanın yanıldığı kanıtlayabilecek tek kişi sensin. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Just say "yes." | Sadece evet de. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
How do I know that this whole thing isn't one of your tricks? | Bunların hepsinin senin bir numaran olmadığını nereden bileyim? Tüm bu şeylerin senin bir numaran olmadığını nereden bişeyim? Bunların hepsinin senin bir numaran olmadığını nereden bileyim? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Huh? some angel hocus pocus? | Bir melek aldatmacası olmadığını? Melek hokus pokusu? Bir melek aldatmacası olmadığını? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
The time for tricks is over. | Numara yapma zamanı bitti. Numara çevirme zamanı bitti. Numara yapma zamanı bitti. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Give yourself to, Michael. | Kendini Michael'a ver. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Say "yes," and we can strike. | Evet de biz de saldıralım. Evet de, biz de saldırabilelim. Evet de biz de saldıralım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Before, Lucifer gets to, Sam. | Lucifer Sam'i almadan önce. Lucifer, Sam'i ele geçirmeden önce. Lucifer Sam'i almadan önce. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Before billions die. | Milyarlar ölmeden önce. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
"Nah"? | Hayır mı? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
You telling me you haven't learned your lesson? | Bana dersini almadığını mı söylüyorsun? Dersini almadığını mı söylüyorsun? Bana dersini almadığını mı söylüyorsun? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Oh, I've learned a lesson, all right. | Hayır, dersimi aldım. Dersimi çoktan aldım. Hayır, dersimi aldım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Just not the one you wanted to teach. | Sadece senin öğretmek istediğini değil. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Well, I'll just have to teach it again! | O zaman sana bir kere daha öğreteyim! O zaman tekrar öğretirim! O zaman sana bir kere daha öğreteyim! | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Because I got you now, boy, | Çünkü artık elimdesin evlat ve... Çünkü şu an elimdesim, evlat. Çünkü artık elimdesin evlat ve... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
and I'm never letting you... | ...seni asla bırak... Gitmene asla... ...seni asla bırak... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Son of a... | Seni o... Aşağılık... Seni o... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
That's pretty nice timing, Cass. | İyi zamanlama Cass. Güzel zamanlama, Cass. İyi zamanlama Cass. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
We had an appointment. | Randevumuz vardı. Bir görüşmemiz vardı. Randevumuz vardı. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Don't ever change. | Asla değişme. Sakın değişme. Asla değişme. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
How did, Zachariah find you? | Zachariah seni nasıl bulmuş? Zachariah seni nasıl buldu? Zachariah seni nasıl bulmuş? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Long story. | Uzun hikaye. Uzun hikaye? Uzun hikaye. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Let's just stay away from jehovah's witnesses | Bir süre kilise çocuklarından uzak duralım... Şu andan itibaren Jehovah Tanıkları'ndan... Bir süre kilise çocuklarından uzak duralım... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
from now on, okay? | ...olur mu? ...uzak duralım, tamam mı? ...olur mu? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Something I should have done in the first place. | Başından beri yapmam gereken şeyi. Başından beri yapmam gerekeni. Başından beri yapmam gereken şeyi. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
If you're serious and you want back in... | Eğer geri gelmek konusunda karalıysan... Eğer ciddiysen ve geri dönmek istiyorsan... Eğer geri gelmek konusunda karalıysan... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
...you should hang on to this. | ...bunu yanında taşımalısın. ...buna iki elle yapışmalısın. ...bunu yanında taşımalısın. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I'm sure you're rusty. | Eminim paslanmışsındır. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Look man, I'm sorry. | Bak dostum üzgünüm. Bak, dostum üzgünüm. Bak dostum üzgünüm. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I don't know. I'm... whatever I need to be. | Bilmiyorum. Ne gerekiyorsa onu yaptım. Ne istedim, bilmiyordum ama... Bilmiyorum. Ne gerekiyorsa onu yaptım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
but I was, uh... | Ben... ...yanılmışım. Ben... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
wrong. | ...yanılmışım. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
What made you change your mind? | Fikrini değiştiren ne? Fikrini ne değiştirdi? Fikrini değiştiren ne? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
The point is... | Olay şu ki... Önemli olan,... Olay şu ki... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
maybe we are each other's achilles' heel. | ...belki birbirimizin zayıf noktasıyız. Belki birbirimizi zayıf noktasıyız. ...belki birbirimizin zayıf noktasıyız. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
maybe they'll find a way to use us against each other. | Belki bizi birbirimize düşürecek bir şey bulacaklar. Belki bizi birbirimize karşı kullanmak için bir yol bulurlar. Belki bizi birbirimize düşürecek bir şey bulacaklar. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I don't know. | Bilmiyorum. Bilemiyorum. Bilmiyorum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I just know we're all we've got. | Başka kimsemiz yok. Bildiğim tek şey, sahip olduğumuz tek şey biziz. Başka kimsemiz yok. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
More than that. | Bundan daha çok... Daha da önemlisi... Bundan daha çok... | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
We keep each other human. | ...birbirimizin insan kalmasını sağlıyoruz. ...birbirimizi insan tutuyoruz. ...birbirimizin insan kalmasını sağlıyoruz. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Really, thank you. | Gerçekten, teşekkür ederim. Gerçekten. Teşekkür ederim. Gerçekten, teşekkür ederim. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Oh, I know it. | Biliyorum. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
I mean, you are the second best hunter on the planet. | Yani sen gezegendeki en iyi ikinci avcısın. Dünyadaki en iyi ikinci avcısın. Yani sen gezegendeki en iyi ikinci avcısın. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
So, what do we do now? | Peki şimdi ne yapacağız? Şimdi ne yapıyoruz? Peki şimdi ne yapacağız? | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
We make our own future. | Kendi geleceğimizi yaratacağız. Kendi geleceğimizi yaratıyoruz. Kendi geleceğimizi yaratacağız. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Guess we have no choice. | Sanırım başka şansımız yok. Sanırım başka seçeneğimiz de yok. Sanırım başka şansımız yok. | Supernatural The End-1 | 2009 | ![]() |
Dean: what are we dealing with? do you know? sam: croatoan. | Ne ile karşı karşıyayız, biliyor musun? Croatoan. Neyle uğraştığımızı biliyor musun? Croaton. Ne ile karşı karşıyayız, biliyor musun? Croatoan. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
A demonic virus? more like demonic germ warfare. | Şeytani bir virüs mü? Daha çok şeytani bir savaş virüsü. Şeytani bir virüs mü? Daha çok şeytani biyolojik savaş. Şeytani bir virüs mü? Daha çok şeytani bir savaş virüsü. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Pam: what if we all have it? what if we all go crazy? | Ya hepimize geçmişse? Ya hepimiz delirirsek? Ya hepimize bulaşmışsa, ya hepimiz delirirsek? Ya hepimize geçmişse? Ya hepimiz delirirsek? | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
John: back in 1835, samuel colt made a gun. | 1835 yılında Samuel Colt bir silah yaptı. 1835'te, Samuel Colt bir silah yaptı. 1835 yılında Samuel Colt bir silah yaptı. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
i'm a vessel? you're the vessel. | Beden ben miyim? Sen onun bedenisin. Beden bir beden miyim? "Onun" bedenisin. Beden ben miyim? Sen onun bedenisin. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
You know who i am. lucifer. | Kim olduğumu biliyorsun. Lucifer. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
I know you don't trust me. so, what are you saying? | Bana güvenmediğini biliyorum. Ne diyorsun? Bana güvenmediğini biliyorum? Sadede gel. Bana güvenmediğini biliyorum. Ne diyorsun? | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
That i'm dangerous. | Tehlikeliyim. Ben tehlikeliyim. Tehlikeliyim. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Hi. good evening, brother. is your soul rapture ready? | Merhaba iyi akşamlar kardeşim. Ruhun mutluluğa hazır mı? Merhaba, iyi akşamlar kardeşim. Ruhunuz kutsandı mı? Merhaba iyi akşamlar kardeşim. Ruhun mutluluğa hazır mı? | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Thank you, sir. god bless. | Teşekkürler efendim. Tanrı sizi korusun. Teşekkürler bayım. Tanrı sizi korusun. Teşekkürler efendim. Tanrı sizi korusun. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Because what i'd like to do is just show you | Çünkü size şimdi göstereceklerim... Çünkü yapmak istediğim şey tam olarak... Çünkü size şimdi göstereceklerim... | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
i mean, as in the colt? | Yani bildiğimiz Colt? Hani, şu Colt? Yani bildiğimiz Colt? | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Castiel: we are. | Evet. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
That, uh, kills demons? | ...bir silahı saklasın? ...bir şey bulundursun ki? ...bir silahı saklasın? | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
What? what? did | Ne? Ne? Ben... Ne? Ne dedin? Ne? Ne? Ben... | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
I didn't i didn't get that. | ...son söylediğini anlayamadım. Ben... Tam anlayamadım. ...son söylediğini anlayamadım. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
The voice says i'm almost out of minutes. | Ses bir dakikadan az kaldığını söylüyor. Ses, sayılı dakikalarım kaldığını söylüyor. Ses bir dakikadan az kaldığını söylüyor. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
I'm i'm telling you, cass, | Sana söylüyorum Cass... Söylüyorum, Cass... Sana söylüyorum Cass... | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Well, i hear differently. | Ben farklı duydum. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Century hotel, room 113. | Century Hotel oda 133. Century Hotel, 113 numaralı oda. Century Hotel oda 133. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
And there's stuff i got to do. | Yapmam gereken şeyler var. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
I'll just | O zaman ben... Ben o zaman... O zaman ben... | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Damn it, cass, i need to sleep! | Kahretsin Cass! Uyumam gerekiyor! Kahretsin Cass. Uyumak istiyorum. Kahretsin Cass! Uyumam gerekiyor! | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Sam: dean, it's me. | Dean benim. Dean, benim. Dean benim. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
They pull you back in, huh, sammy? | ...tekrar çekiyorlar değil mi Sammy? ...seni zorla içeri çekiyorlar, değil mi Sammy? ...tekrar çekiyorlar değil mi Sammy? | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
What are you looking for? i don't know. | Ne bekliyordun? Bilmiyorum. Ne bekliyordun? Bilmem. Ne bekliyordun? Bilmiyorum. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
I guess i'm a little numb | Sanırım bu ara dünyayı yok edecek vahiyler... Sanırım şaşırtıcı olaylara... Sanırım bu ara dünyayı yok edecek vahiyler... | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Sam i mean it. | Sam... Ciddiyim. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
[ sighs ] i'm gonna hunt him down, dean. | Onu avlayacağım Dean. Onun peşine düşeceğm, Dean. Onu avlayacağım Dean. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Oh, so, we're back to revenge, then, are we? | Yani intikam olayına geri döndük öyle mi? İntikam almaya geri döndük, öyle mi Sam? Yani intikam olayına geri döndük öyle mi? | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Look, dean, i can do this. | Bak Dean bunu yapabilirim. Bak, Dean, bunu yapabilirim. Bak Dean bunu yapabilirim. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
i can. i'm gonna prove it to you. | Yapabilirim, bunu sana kanıtlayacağım. Yapabilirim. Sana kanıtlayacağım. Yapabilirim, bunu sana kanıtlayacağım. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
I mean, it turns out that you and me, we're the, uh... | Sen ve ben kıyameti körükleyen... Görünen o ki, seninle ben... Sen ve ben kıyameti körükleyen... | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
We can fight it. yeah, you're right. we can. | Savaşabiliriz. Haklısın yapabiliriz. Bununla savaşabiliriz. Evet, haklısın. Savaşabiliriz. Savaşabiliriz. Haklısın yapabiliriz. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
But not together. | Ama beraber değil. Ama birlikte değil. Ama beraber değil. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Because whatever we have between us | Çünkü aramızdaki şey neyse... Çünkü aramızda ne olursa olsun,... Çünkü aramızdaki şey neyse... | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Love, family, whatever it is | ...sevgi, aile her neyse... ...sevgi, kardeşlik her neyse,... ...sevgi, aile her neyse... | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
they are always gonna use it against us. | ...her zaman bunu bize karşı kullanıyorlar. ...bunu her zaman bize karşı kullanacaklar. ...her zaman bunu bize karşı kullanıyorlar. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
We got a better chance of dodging lucifer and michael | Eğer kendi yolumuza gidersek Lucifer'den de Michael'den de... Eğer kendi yolumuza gidersek, tüm bu kahrolası Lucifer,... Eğer kendi yolumuza gidersek Lucifer'den de Michael'den de... | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
Little girl? | Küçük kız. Küçük kız? Küçük kız. | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |
"august 1st, 2014." | "1 Ağustos 2014." 1 Ağustos 2014. "1 Ağustos 2014." | Supernatural The End-2 | 2009 | ![]() |