Search
English Turkish Sentence Translations Page 157056
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I mean, have you been in on these interrogations? | Yani bu görüşmelerde hiç bulundun mu? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| No, but I hear... | Hayır ama duyduğum... Hayır, ama duyduğuma göre | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| And what does he want? And why? | Ne istiyor ve neden? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| And did it ever occur to you that this is really shady? | Bu olanlar sana hiç şüpheli gelmedi mi? Tüm bunlar azcık bile gözüne batmadı mı? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| He's our grandfather. | O bizim büyükbabamız. Adam bizim büyükbabamız. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Yeah, a guy who talks a great game. | Evet, büyük oyun ile ilgili konuşan adam. Evet, harika işler başaran adam. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| But you can't assume that family means | Ama aile kavramının onun düşündüğü... Ama ailenin bizim için ne anlama geldiğini... | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| the same thing to him as it does to us. | ...gibi olduğunu söyleyemezsin. ...onun da bildiğini düşünemezsin. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| He's not dad. | O babam değil. O babamız değil. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| You don't see it, do you? What? | Göremiyorsun, değil mi? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| You've got no instinct. | Hiç içgüdün yok. Hiçbir hissin yok. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I mean, you are seriously messed up. | Gerçekten berbat durumdasın. Ciddi anlamda ipi koparmışsın. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Thanks. I'm not kidding, man. | Teşekkürler. Şaka yapmıyorum dostum. Teşekkürler. Şaka yapmıyorum burada. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Nobody's forcing you to work with me, okay? | Kimse seni benimle çalışmaya zorlamıyor. Kimse seni benimle çalış diye zorlamıyor. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| But if we do this... | Eğer bunu birlikte yapacaksak... Ama bunu yapacaksak... | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I drive the bus, I call the shots, | ...olayları ben idare ederim, ben ne dersem o olur ve... ...söz hakkı bende olur, kararları ben veririm... | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| and you tell me everything, | ...bana her şeyi anlatacaksın çünkü... ...sen de bana her şeyi anlatırsın. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| whether you think it's important or not, | ...önemli olup olmadığını kavrayacak durumda değilsin. Bunun önemli olup olmadığını düşünsen bile... | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| because, trust me... you can't tell the difference. | ...çünkü güven bana, aradaki farkı anlayamıyorsun. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Or, you know what, go... go with Samuel. | Ya da Samuel ile git. Ya da en iyisi Samuel ile git. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| See how that goes. | İşlerin nasıl gittiğini gör. Nasıl oluyormuş bak. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| It's up to you. | Bu sana kalmış. Sana kalmış. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Damn, kid. Learn how to knock. | Kahretsin evlat. Kapı çalmayı öğren. Kapıyı çalmayı öğrenin artık. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Where's your brother? | Ağabeyin nerede? Kardeşin nerede? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| What do you mean, "gone"? | Ne demek gitti? Ne demek "gitti"? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I mean he left about an hour ago. | Yaklaşık bir saat önce gitti. Bir saat önce çıktı. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| He and I just weren't seeing eye to eye anymore | Sanırım o ve ben olayları aynı şekilde görmüyoruz. Bu sıralar yıldızlarımız pek uyuşmuyor diyebilirim. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| That's too bad. | Bu çok kötü. Bu kötü işte. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I want in. | Dâhil olmak istiyorum. Dahil olmak istiyorum. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| In? | Dâhil olmak mı? Dahil mi? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| On the interrogations, on everything. | Sorgulamaya ve her şeye. Sorgulara ve diğer her şeye. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I can help. | Yardım edebilirim. Yardımcı olabilirim. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| This family... this is it for me now. | Burası artık tamamen ailem oldu. Bu aile, benim için tek kalan şey. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Whatever you need, I'll do. | Neye ihtiyacın varsa yapacağım. Neye ihtiyacınız olursa yaparım. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Yeah, I know you will. Great. | Evet, yapacağını biliyorum. Harika. Yapacağından eminim. Harika. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| But until we can figure out this soul business of yours, | Senin şu ruh meseleni çözene kadar... Ama senin şu ruh meselesini çözene kadar... | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I need you to keep doing what you're doing. | ...yaptığın işe devam etmeni istiyorum. ...elindeki işlere devam etmeni istiyorum. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| But I can... | Ama ben... Ama yardım Hayır, edemezsin. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| No. You can't. | Hayır yapamazsın. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Right. | Haklısın. Pekâlâ. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| You didn't think I'd come back. | Geri dönmeyeceğimi sanıyordun. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I figured 60/40. | %60'a %40 düşünüyordum. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| So, Samuel didn't take the bait. | Samuel yemi yutmadı. Samuel numarayı yemedi. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| So I went with plan "B". | Ben de B planına yöneldim. Ben de B planını uyguladım. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| We had a plan "B"? | B planımız mı var? B planımız mı vardı? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Fired up the GPS on one of his cellphones. | Cep telefonlarından birini gps üzerinden takip ediyorum. Telefonlarından birindeki GPS'i çalıştırdım. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| We should be able to track him right to the Alpha. | Onu ilkin yanına kadar izleyebileceğiz. Alpha'ya kadar takip edebiliriz. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| The old man won't notice? Trust me. | Fark etmeyecek mi? Güven bana. Moruk fark etmez mi ki? Hiçbir şey olmaz. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| He thinks Velcro is big news. | Cırt cırt olayını yeni bir şey sanıyor. Cırt cırtlı ayakkabıları bile mucize olarak görüyor. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| There. Got him. | İşte, onu buldum. Orada. Bulduk. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Dead man's blood? | Ölü adamın kanı mı? Ölü Adam'ın Kanı mı? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Smart. | Akıllıca. Zekice. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Lock the place down with vamp repellent. | Yeri vampir saldırılarına karşı düzenlemiş. Mekânı vampir savar ile kapatmak. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Answer the question. | Soruya cevap ver. Soruma cevap ver. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Where is it? How do we find it? | Nerede? Nasıl bulacağız? Nerede? Nasıl buluruz? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| [Sarcastically] Ouch. Stop. That hurts. | Dur. Bu canımı yakıyor. Dur. Çok açıyor. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Now, this... | Bu... Burası | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| this is Club Med compared to what we have planned for you. | Bu yer sana yapacaklarımıza uygun düzenlendi. Burası senin için hazırladığımız şeylerin yanında cüce kalır. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| ALPHA: Oh. I got... I got all the time in the world. | Benim çok zamanım var. Benim zamanım bol. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Well, that makes two of us. | Benim de öyle. İkimizin de acelesi yok o zaman. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| ALPHA: Are you two going to hide all night? | İkiniz bütün gece saklanacak mısınız? Bütün gece saklanacak mısınız? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Come on out, boys. | Dışarıya çıkın çocuklar. Çıkın dışarı, çocuklar. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| We got some questions for you, Skippy, | Yetişeceğin bir yer olmadığına göre sana... Sana soracağımız sorular var, yakışıklı. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| since you're going nowhere fast. | ...birkaç sorum olacak. Bir yere gitmediğine göre. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Don't be so sure. | Bu kadar emin olma. O kadar emin olmayın. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Yeah? Locked down pretty tight. | Öyle mi? Oldukça sıkı bağlanmışsın. Öyle mi? Bayağı sıkı kapatılmışsın. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| And with all that dead blood rushing through your veins, | Hücrelerinde ölü kan dolaşıyor. Damarlarında dolanan ölü kan da var tabii. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| not sure you got enough juice | Şu psişik sinyalini yollayacak kadar... | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| to fire up that psychic bat signal of yours, do you? | ...gücü olduğunu sanmıyorum, değil mi? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Not near enough juice for that... | Onu yapacak kadar gücüm yok Dean. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I didn't realize we were on a first name basis. | İlk isimlerimizle hitap edecek kadar yakın olduğumuzu bilmiyordum. Ön isimlerle konuşma seviyesine ne zaman indik? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| ALPHA: Of course we are. | Elbette öyleyiz. Tabii ki indik. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| After all, you were my child... | Ne de olsa bir zamanlar benim evladımdın. Ne de olsa, bir zaman boyunca benim çocuğumdun. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Dean, tell me... | Dean, söyle bana. Dean, söylesene... | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Did you enjoy it? | Hoşuna gitti mi? ...hoşuna gitmiş miydi? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I'm asking the questions here, fright night. | Burada soruları ben sorarım Fright Night. Burada soruları ben soruyorum, korkulu geceler. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| When your kind first huddled around the fire, | Sizin ırkınız ateşin etrafında toplandığı zaman... Sizin türünüz ateş etrafında ilk toplandığında... | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I was the thing in the dark! | ...ben o karanlıktaki şeydim! ...ben karanlıkta saklanan şeydim! | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Now you think you can hurt me? | Şimdi bana zarar verebileceğini mi sanıyorsun? Benim canımı yakabileceğinizi nereden çıkarıyorsunuz? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I have all night, boys. You do not. | Ben tüm gece buradayım çocuklar. Siz değil. Bütün gecem boş, çocuklar. Sizin değil. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Anyway, I'm happy to tell you whatever you want to know. | Her neyse bilmek istediklerinizi seve seve söylerim. Yine de bilmek istediklerinizi anlatmaya hazırım. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Because soon, I'll be ankle deep in your blood, | Çünkü yakında kanınızı içip... Çünkü çok yakında, kendimi sizin kanınıza verip... | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| sucking the marrow from your bones. | ...kemiklerinizden iliklerinizi çekeceğim. ...iliğinize kadar kurutacağım. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| So you're really it. | Yani gerçekten osun. Gerçekten sensin demek. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| The first of your species. | Türünün ilk örneği. Türünün ilki. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| The very first. | Oldukça eski. En birincisi. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| But if you're the first... | Eğer sen ilksen... Ancak birinci sensen... | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| who made you? | ...seni kim yarattı? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| What does that mean? | Bu ne demek oluyor? O ne demek? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| And what's with the big surge of vamps lately? | Son zamanlardaki büyük vampir artışı neden? Son zamanlarda vampirlerdeki bu artış ne böyle? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| I mean, it's like... | Yani bu... | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Like we're going to war. | Savaşa gidiyoruz gibi. Elbette! | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Why? What's going on? Why did Samuel bring you here? | Neden? Neler oluyor? Samuel seni neden buraya getirdi? Neden? Ne oluyor? Samuel neden seni buraya getirdi? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| You smell cold. | Kokun çok soğuk. Sende bir soğukluk seziyorum. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| You have no soul. | Ruhun yok. Senin ruhun yok. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| What an oddity. | Nasıl bir garipliktir bu. Garipliğin böylesi. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Do you feel how empty you are? | Nasıl boş olduğunu hissediyor musun? Ne kadar boş olduğunu hissedebiliyor musun? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| What is it like to have no soul? | Ruhun olmaması nasıl bir şey? | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| Answer my question. You first. | Soruma cevap ver. Önce sen. Soruma cevap ver. İlk sen. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 | |
| You're the one in the cage. | Kafeste olan sensin. | Supernatural Family Matters-1 | 2010 |