Search

English Turkish Sentence Translations Page 156816

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Can you please help me up?	Kalkmama yardım eder misin? Kalkmama yardım eder misin lütfen?	Superbad-2	2007
I fell down and none of these assholes will help me up.	Düştüm, ama bu kazmalardan hiçbiri yardım etmedi. Düştüm ve bu yavşakların hiçbiri yardım etmiyor.	Superbad-2	2007
Shit. Becca.	Lanet olsun. Becca. Becca.	Superbad-2	2007
I have been waiting for you for, like, ever.	Seni o kadar uzun zamandır bekliyorum ki. Saatlerdir seni bekliyorum.	Superbad-2	2007
What took you so long? I know, it...	Neden bu kadar uzun sürdü? Biliyorum da... Nerede kaldın? Farkındayım...	Superbad-2	2007
Do you have my Goldslick? No, I can't even...	Votkamı aldın mı? Hayır, aslında başım... Goldslick'imi getirdin mi? Hayır, ne yazık ki...	Superbad-2	2007
It's such a crazy story, okay?	Çok salak bir hikâye aslında. Saçma sapan bir şey oldu.	Superbad-2	2007
I swear I was try... It doesn't even matter.	Ama vallahi dene... Hiç önemli değil. Yemin ederim çok uğraştım ama... Hiç önemli değil.	Superbad-2	2007
Look. Look what we... We can just drink this.	Bak, ne var? Bunu içebiliriz. Bak. Bunu içebiliriz.	Superbad-2	2007
Here. You could have a drink. Oh, no.	Al. Bir yudum iç. Yok. Al. İç. Hayır.	Superbad-2	2007
I'm already pretty wasted. Take a drink.	Şimdiden kaymış durumdayım. Bir yudum al. Zaten sarhoşum. Çek bir fırt.	Superbad-2	2007
Okay, here's to you. This is to Becca.	Peki. Sana içiyorum, Becca. Peki, sana içiyorum. Becca'nın şerefine.	Superbad-2	2007
To Becca.	Becca'nın şerefine. Becca'ya.	Superbad-2	2007
To the respecting... Guys.	Saygıdeğer... Arkadaşlar. Saygı... Çocuklar.	Superbad-2	2007
women. To people respecting women.	...kadınlara. Kadınlara saygı duyanlara. Kadınlara saygı gösteren insanlara içiyorum.	Superbad-2	2007
Okay. Yeah.	Ne güzel. Evet.	Superbad-2	2007
You're a lightweight.	İyi bir içici değilsin. Beceriksiz seni.	Superbad-2	2007
You and me, we should go upstairs, because...	İkimiz üst kata çıkalım, çünkü... Sen ve ben üst kata çıkacağız, çünkü...	Superbad-2	2007
Because I need to tell you something. Okay?	Çünkü sana bir şey söylemem gerek. Olur mu? Çünkü sana bir şey söylemem gerekiyor. Tamam mı?	Superbad-2	2007
You could just tell me here, I mean...	Burada da söyleyebilirdin. Burada da söyleyebilirsin.	Superbad-2	2007
I can't tell you, because it's a secret for you from me.	Söyleyemem, çünkü sana özel bir sır. Söyleyemem, çünkü söyleyeceğim şey bir sır.	Superbad-2	2007
All right. So come. Come on. Okay.	Peki. Hadi gel öyleyse. Peki. Gel haydi.	Superbad-2	2007
Bye, guys. Bye.	Hoşça kalın, çoçuklar. Güle güle. Hoşçakalın. Güle güle.	Superbad-2	2007
Bye bye. Bye.	Görüşürüz. Güle güle. Güle güle.	Superbad-2	2007
You changed your name to McLovin?	Adını McLovin olarak mı değiştirdin? İsmini McLovin olarak mı değiştirdin?	Superbad-2	2007
That's so cool. Thanks.	Kıyakmış. Sağol. Acayip havalı bir isim. Sağol.	Superbad-2	2007
So, like, what's Hawaii like?	Söylesene, Hawaii nasıl bir yer? Hawaii nasıl bir yer?	Superbad-2	2007
All right. I am back.	Geldim işte. Pekâlâ. İşte döndüm.	Superbad-2	2007
I had to thank the peeps for coming out, you know.	Geldikleri için insanlara teşekkür etmem gerekiyordu. Geldiğiniz için teşekkür ederim.	Superbad-2	2007
Jules. I want you to have a drink with me.	Jules. Benimle bir içki iç. Jules. Benimle birlikte içmeni istiyorum.	Superbad-2	2007
Just drink some of this. You're gonna love it.	Şundan azıcık iç. Bayılacaksın. Biraz iç şundan. Bayılacaksın.	Superbad-2	2007
You're to... I know you're gonna love it.	Bayılacağına eminim.	Superbad-2	2007
You know, l... It's green beer. For your information.	Doğrusu ben... Yeşil bira. Bilgin olsun. Ben... Yeşil bira. Bilgin olsun.	Superbad-2	2007
You know, I'm actually good right now. But thank you.	Şu an böyle iyiyim. Yine de sağol. Hiç canım istemiyor. Ama teşekkür ederim.	Superbad-2	2007
And thank you very much for bringing everything, again.	Getirdiklerin için de çok teşekkürler. Getirdiklerin için de tekrar teşekkür ederim.	Superbad-2	2007
Seriously, it really made the night.	Doğrusu geceyi kurtardı. Partinin tadı yerine geldi.	Superbad-2	2007
No, that's how I roll. That's the thing.	Ben böyleyimdir işte. Özelliğim bu. Huyum kurusun. Ben böyleyimdir.	Superbad-2	2007
It's no problems. You'll learn that.	Benimle hiç sorun olmaz. Göreceksin. Ama sorun değil. Öğrenirsin.	Superbad-2	2007
I love talking and conversing with you.	Seninle konuşmaya, sohbet etmeye bayılıyorum. Seninle laflamak ve sohbet etmek çok hoşuma gidiyor.	Superbad-2	2007
But I can't hear you, though, because the music is so loud.	Ama müzik çok yüksek. Seni duyamıyorum. Gerçi müziğin sesi çok yüksek olduğu için seni duyamıyorum ama...	Superbad-2	2007
So do you wanna go outside and talk more?	Dışarı çıkıp konuşmaya ne dersin? Dışarı çıkıp biraz daha konuşmak ister misin?	Superbad-2	2007
Yeah. Sorry, sure. You know, why not?	Olur tabii ki. Neden olmasın? Evet. Elbette. Neden olmasın.	Superbad-2	2007
Let's do it. I haven't conversed in ages.	Hadi çıkalım. Uzun zamandır sohbet etmemiştim. Çıkalım haydi. Uzun zamandır kimseyle sohbet etmedim.	Superbad-2	2007
Okay. Ladies... Ladies first. Okay.	Hanımlar önden. Peki. Tamam. Önce bayanlar. Peki.	Superbad-2	2007
Thank you very much. No problem.	Çok teşekkür ederim. Rica ederim. Çok teşekkür ederim. Önemli değil.	Superbad-2	2007
Watch your step. I fell earlier today. You serious?	Bastığın yere dikkat et. Bugün düştüm. Sahi mi? Dikkatli yürü. Bugün orada düştüm. Cidden mi?	Superbad-2	2007
Well, I was hit by a car. It's a long story.	Araba çarptı. Uzun hikâye. Araba çarptı aslında. Uzun hikaye.	Superbad-2	2007
Oh, shit. Careful. Okay, well...	Hay Allah. Dikkat et. Tamam. Hay aksi. Dikkat et. Tamam...	Superbad-2	2007
So loud. Don't let the parents hear.	Ne gürültü ama. Sizinkilerin kulağına gitmesin. Çok gürültülü. Annenler duymasın.	Superbad-2	2007
You look so pretty.	Çok güzelsin. Çok tatlı görünüyorsun.	Superbad-2	2007
Are you okay? I so flirt with you in math.	İyi misin? Matematik dersinde cilve yaptım sana. İyi misin? Matematik dersinde sana kur yapmıştım.	Superbad-2	2007
Tell me about it. l... Samesies.	Al benden de o kadar. Aynen. Bilmez miyim. Ben de sana yaptım.	Superbad-2	2007
I've wanted to tell you for so long that you're the best girl.	En beğendiğim kız olduğunu uzun zamandır söylemek istiyordum. Uzun zamandır sana, tanıdığım en müthiş kız olduğunu söylemek istiyordum.	Superbad-2	2007
I know. I've wanted to get with you, like, so hard.	Biliyorum. Seninle oynaşmayı öyle çok istedim ki. Biliyorum. Ben de sana çok fena vermek istiyordum.	Superbad-2	2007
Like so hard.	Öyle çok ki. Hem de çok fena.	Superbad-2	2007
You're the best.	Sen bir tanesin. Harikasın.	Superbad-2	2007
We'll take this sweater off. I think so.	Şu hırkayı çıkaracağız şimdi. Yani umarım. Şu hırkayı çıkaralım.	Superbad-2	2007
Just be careful, because it's a meaningful sweater to me. It's vintage.	Dikkatli ol. Benim için önemli, klasik bir hırka. Dikkatli ol. Bu hırkanın benim için önemi büyük. Çok kalitelidir.	Superbad-2	2007
Bought it at that vintage market. Just hurry.	Klasik giysilerin satıldığı dükkandan almıştım. Acele et. Pahalı bir mağazadan aldım. Acele et.	Superbad-2	2007
And this one. It's off.	Bunu da. Çıktı işte. Şunu da. İşte çıktı.	Superbad-2	2007
Hey, wait, careful.	Dur. Dikkat et. Yavaş. Dikkat et.	Superbad-2	2007
Oh, shit. Oh, my.	Tüh ya. Hay Allah. Sakin ol. Ne bok yiyorsun sen? Hay aksi.	Superbad-2	2007
Put that there.	Şuraya koyalım. Şuraya bırak.	Superbad-2	2007
Now, looky, looky... Okay.	Şimdi bakalım... Peki. Bak şimdi, bak... Peki.	Superbad-2	2007
...what I got for you under here. Oh, my gosh.	...burada senin için ne varmış? Amanın. ...burada senin için ne var. Aman Tanrım.	Superbad-2	2007
You are the prettiest girl...	Mississippi'nin bu yakasındaki... Sen Mississippi'nin...	Superbad-2	2007
...this side of the Mississippi. I have a little something...	...en güzel kızsın. Şunun altında... ...bu yakasındaki en güzel kızsın. Bunun altındakini de...	Superbad-2	2007
...for you under here.	...sana bir şeyim var. ...sana getirdim.	Superbad-2	2007
Look so pretty. Under there.	Öyle güzelsin ki. Altında. Çok tatlısın. Altında.	Superbad-2	2007
You're the best. You're so unique.	Bir tanesin. Eşin benzerin yok. Muhteşemsin. Eşsizsin.	Superbad-2	2007
Evan, kiss me.	Evan, öp beni. Öp beni, Evan.	Superbad-2	2007
I like you so much.	Senden çok hoşlanıyorum.	Superbad-2	2007
Come on, McLovin.	Hadi gel, McLovin. Haydi, McLovin.	Superbad-2	2007
I've never been with an older guy before.	Şimdiye kadar olgun bir erkekle birlikte olmadım. Daha önce hiç benden büyük biriyle birlikte olmadım.	Superbad-2	2007
Well, it's way better.	Böylesi çok daha iyi. İyi etmişsin.	Superbad-2	2007
I know, we made some kick ass tiramisu earlier.	Seninle akıllara seza bir tiramisu yapmıştık. Sabah yaptığımız tiramisu çok güzel oldu.	Superbad-2	2007
It was deli... It looked weird. But it was delicious.	Tuhaf görünüyordu, ama çok lezzetliydi. Çok lezzetli... tuhaf görünüyordu ama çok lezzetliydi.	Superbad-2	2007
What...? What's wrong?	Ne oldu? Sorun ne? Sorun nedir?	Superbad-2	2007
l... I would prefer if we would just do that...	Bunu başka bir zaman...	Superbad-2	2007
...at some other time.	...yapmayı tercih ederim.	Superbad-2	2007
No. There is no other time. School is up.	Başka zaman yok ki. Okul bitiyor. Hayır. Başka zamanımız kalmadı. Okul bitti.	Superbad-2	2007
What's wrong with right now? Well, I mean, you're... You're drunk.	Neyin var senin? Şey, doğrusu... Sen sarhoşsun. Şimdi yapsak ne olacak? Ama... sen... sarhoşsun?	Superbad-2	2007
You're, like, really, really drunk. So? You're drunk. You're drunk, Jules.	Bayağı bir sarhoşsun. Ne olmuş? Sen de sarhoşsun, Jules. Hem de çok sarhoşsun. Sen de sarhoşsun, Jules.	Superbad-2	2007
Yeah, I'm actually... I'm not drunk at all.	Aslında hiç sarhoş değilim. Şey, ben aslında... hiç sarhoş değilim.	Superbad-2	2007
I don't even drink, so it's... I mean...	Hiç içki içmem de. Ağzıma içki koymadım. O yüzden... yani...	Superbad-2	2007
Jules, you drink. You drink.	Jules, içersin. Jules, içtin ya. İçtin.	Superbad-2	2007
Everybody... You... You had me get liquor, so you drink.	Herkes içer. Bana içki aldırdın. O halde içersin. Herkes içti. İçki getirmemi istediğine göre sen de içtin.	Superbad-2	2007
It's like...	Yani... Öyle değil mi?	Superbad-2	2007
Well, yeah, because I'm throwing a party, remember?	Parti veriyorum, unuttun mu? Evet, çünkü partiyi ben veriyorum, hatırladın mı?	Superbad-2	2007
Other people drink and so I just...	Başkaları içiyor diye. Başkaları içti ama ben...	Superbad-2	2007
You don't wanna, you know?	İstemiyorsun. İstemiyor musun?	Superbad-2	2007
Not right now.	Şu anda istemiyorum. Şimdi değil.	Superbad-2	2007
You know, not while you're drunk.	Sen sarhoşken istemiyorum. Sen sarhoşken olmaz.	Superbad-2	2007
But, you know, thank you.	Ama teşekkür ederim. Ama yine de teşekkür ederim.	Superbad-2	2007
Evan. Evan, I'm so wet. Oh, yeah.	Evan. Evan, çok ıslandım. Evet. Evan. Evan, sırılsıklam oldum. Evet.	Superbad-2	2007
They said that would happen in health, when I learned about it.	Bildiğim kadarıyla sağlıklı bir şey bu. Sağlıklı kadınlar ıslanır derler. Öyle öğrendim.	Superbad-2	2007
They taught me about... Who's down there?	Söylediklerine göre... Burada kimler varmış? Öğrendiğime göre... Kimmiş bu aşağıdaki?	Superbad-2	2007
Yeah, it's your hand.	Elin.	Superbad-2	2007
Thank you, that's good. You have such a smooth cock.	Sağol. İyi geldi. Ne kadar düzgün bir aletin var. Sağol. Güzeldi. Ne güzel sikin var.	Superbad-2	2007
Thank you. You would too if you were a man.	Sağol. Erkek olsan senin de olurdu. Sağol. Erkek olsan seninki de öyle olurdu.	Superbad-2	2007