• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 156819

English Turkish Film Name Film Year Details
I love you, man. Seni seviyorum abi. Seni seviyorum dostum. Superbad-2 2007 info-icon
I love you. I'm not even embarrassed to say it. I just... Seni seviyorum. Bunu söylemekten utanmıyorum. Seni seviyorum. Bunu söylemekten hiç utanmıyorum. Superbad-2 2007 info-icon
I lo... I love you. Seni seviyorum. Seni... Seni seviyorum. Superbad-2 2007 info-icon
I'm not embarrassed. I love you. Utanmıyorum. Seni seviyorum. Ben de utanmıyorum. Seni seviyorum. Superbad-2 2007 info-icon
Why don't we say that every day? Why can't we say it more often? Neden bunu her gün söylemiyoruz? Neden daha sık söylemiyoruz? Bunu neden her gün söylemiyoruz? Neden daha sık söyleyemiyoruz? Superbad-2 2007 info-icon
I just love you. I just wanna go to the rooftops and scream: Seni seviyorum işte. Çatılara çıkıp bağırmak istiyorum: Seni seviyorum. Çatıya çıkıp haykırmak istiyorum. Superbad-2 2007 info-icon
"I love my best friend, Evan." "En iyi arkadaşım Evan'ı seviyorum." Superbad-2 2007 info-icon
We should go up on my roof. For sure. Bizim çatıya çıkmalıyız. Haklısın. Çatıya birlikte çıkmalıyız. Elbette. Superbad-2 2007 info-icon
Like, when you went away for Easter, on your vacation, I missed you. Paskalya tatiline gittiğinde seni özlemiştim. Paskalya'da tatile gittiğinde çok özledim seni. Superbad-2 2007 info-icon
I missed you too. I want the world to know. Ben de seni özlemiştim. Bütün dünya bilsin istiyorum. Ben de seni özledim. Bütün dünyanın bilmesini istiyorum. Superbad-2 2007 info-icon
It's... It's the most beautiful thing in the world. Dünyanın en güzel şeyi bu. Bu, dünyanın en güzel şeyi. Superbad-2 2007 info-icon
Come here. Come here, man. Gel buraya abi. Gel buraya dostum. Superbad-2 2007 info-icon
What the fuck? Neredeyim lan? Ne oluyor? Superbad-2 2007 info-icon
What up? Morning. Morning. N'aber? GÜnaydın. Superbad-2 2007 info-icon
I should get moving. I should get moving. Bana müsaade artık. Gitmeliyim. Gitmeliyim. Superbad-2 2007 info-icon
I should be getting a move on, for sure. Gitsem iyi olacak. Bir an önce gitmeliyim. Superbad-2 2007 info-icon
Yeah, you don't... I mean, you don't have to, you know. Gitmen gerekmez aslında. Gitmene gerek yok. Superbad-2 2007 info-icon
I don't really have anything going on. Yapacak bir işim yok. Sana karşı hiçbir kırgınlığım yok. Superbad-2 2007 info-icon
You don't have to rush off like that. Böyle aceleyle gitmen gerekmez. Bu şekilde çekip gitmene gerek yok. Superbad-2 2007 info-icon
You wanna hang out? Biraz gezelim mi? Bana takılmak ister misin? Superbad-2 2007 info-icon
I was gonna go to the mall. Alışveriş merkezine gidecektim. Superbad-2 2007 info-icon
I have to get a new comforter. Yeni bir yorgan almam gerek. Yeni bir yorgan almam lazım. Superbad-2 2007 info-icon
For college. The mall, they would sell that. Üniversite için. Alışveriş merkezinden alabilirim. Üniversite için. Alışveriş merkezinde satarlar. Superbad-2 2007 info-icon
Cool. So... Güzel. Bu arada... İyi o zaman... Superbad-2 2007 info-icon
...your mom's got huge tits. ...ananın göğüsleri muazzam. ...annenin memeleri kocaman. Superbad-2 2007 info-icon
What do you think? Nasıl oldu? Ne diyorsun? Superbad-2 2007 info-icon
I don't know, man. Don't ask me. Bilmem ki abi. Bana sorma. Bilmiyorum. Bana sorma. Superbad-2 2007 info-icon
Because I don't give a shit how pants look. Pantolonların nasıl göründüğünü pek umursamam. Pantolonunun nasıl göründüğü umrumda değil. Superbad-2 2007 info-icon
Yeah, I need someone's opinion. Fikir almam gerek. Ama birinin görüşüne ihtiyacım var. Superbad-2 2007 info-icon
Those are too tight. Those are way too tight. Dar. Hem de çok dar. Çok dar. Çok dar olmuş. Superbad-2 2007 info-icon
Yeah, but, like... Way too tight. You need to upgrade. İyi ama... Çok dar. Düzelttirmen gerek. Evet ama... Çok dar. Bir beden büyüğünü al. Superbad-2 2007 info-icon
But when I was wearing your dad's pants... Babanınkini giydiğimde farkettim ki biraz dar pantolon giymek... Dün gece babanın pantolununu giyince farkettim ki... Superbad-2 2007 info-icon
...I realized that if I wear pants that are a little too small... ...biraz daha dar pantolonlar giyseydim... Superbad-2 2007 info-icon
...it might encourage me to lose weight. ...kilo vermem için beni teşvik edebilir. ...kilo vermem için beni cesaretlendirebilirdi. Superbad-2 2007 info-icon
And also, chicks can kind of see, like... Ayrıca kızlar aletimin hatlarını birazcık da olsa görebilirler. Ayrıca hatunlar da... Superbad-2 2007 info-icon
...you know, the borders and outline of my dick a little. ...babafingomun hatlarını ve şeklini daha iyi görürdü. Superbad-2 2007 info-icon
Yeah, man, they go nuts for that. The male camel toe. Önümüzdeki o kabarıklık için deli olurlar zaten. Evet, erkeklerin deve ayakları için deli oluyorlar zaten. Superbad-2 2007 info-icon
Yeah, the camel tail. It's right... Öne katlanmış kuyruk gibi. Tam şöyle... Evet, deve kuyruğu. Tam şurada... Superbad-2 2007 info-icon
I know where it is, where it happens. Nerede olduğunu, nasıl durduğunu biliyorum. Tam şurada. Nerede ve nasıl olduğunu biliyorum. Superbad-2 2007 info-icon
Like, right there. Tam şurada. Superbad-2 2007 info-icon
It's like they're so tight that one ball is, like, above my dick, even. O kadar dar ki taşaklarımdan biri yarrağımın üstüne çıkmış durumda. Pantolon o kadar dar ki, taşaklarımdan biri sikimin üstünde kalmış. Superbad-2 2007 info-icon
Yeah, exactly. It's like three. Aynen öyle. Sanki üç tane var gibi. Evet, aynen öyle. Sanki üç tane. Superbad-2 2007 info-icon
It's like a three thing. It's like ball, dick, ball. Üçlü bir grup gibi. Taşak, yarrak, taşak. Sanki üç şey var. Taşak, sik, taşak. Superbad-2 2007 info-icon
It's like a division sign. Bölme işareti gibi. Bölme işaretine benziyor. Superbad-2 2007 info-icon
Like a bunch of people crammed into a van. Bir sürü insan minibüse tıkışmışlar gibi. Karavana balık istifi tıkılmış insanlar gibi. Superbad-2 2007 info-icon
You know, I just wish you would take these off. Bence çıkarsan iyi olacak. Bu pantolon çok dar. Superbad-2 2007 info-icon
You're right, these look stupid. Let's get the fuck out of here. Haklısın. Çok kötü durdu. Gidelim buradan. Haklısın, çok salak duruyor. Haydi gidelim. Superbad-2 2007 info-icon
I'm really sorry about that. I can't believe I actually did that. Çok özür dilerim ya. Böyle bir şeyi yaptığıma inanamıyorum. Çok özür dilerim. Öyle bir şey yaptığıma inanamıyorum. Superbad-2 2007 info-icon
I feel bad that I'm making you buy me a new one. Yenisini almana neden olduğum için kendimi rahatsız hissediyorum. Sana yeni bir tane aldırdığım için çok kötü oldum. Superbad-2 2007 info-icon
It's seems, like, ridiculous. Bence hiç şart değil. Saçma oldu. Superbad-2 2007 info-icon
No. I have to, it's puke. It's gross. Oh, my God. Hayır, şart. Kusmuk ya. İğrenç. Sorma ya. Almam gerekiyordu. Kusmuk sonuçta. İğrenç. Aman Tanrım.. Superbad-2 2007 info-icon
Do alcoholics get hangovers? Alkolikler de akşamdan kalma olurlar mı? Alkolikler içki mahmurluğu çeker mi? Superbad-2 2007 info-icon
Holy shit, holy shit, holy shit. It's them. Hay ebesini... Bunlar onlar. Hasiktir, hasiktir. Onlar. Superbad-2 2007 info-icon
What the fuck do we do, man? Don't stop. I don't know. Ne bok yiyeceğiz abi? Sakın durma. Bilmiyorum. Ne bok yiyeceğiz? Sakın durma. Bilmiyorum. Superbad-2 2007 info-icon
How's it going? Nasıl gidiyor? Ne var ne yok? Superbad-2 2007 info-icon
It's so good to... How are you feeling? Sizi görmek ne güzel. Nasılsın şimdi? Sizi gördüğümüze... Nasılsın? Superbad-2 2007 info-icon
I've felt better. But I'll be fine. How about you? Daha iyi günlerim olmuştu. Ama fena değilim. Sen ne durumdasın? Daha iyi de olmuştum. Ama düzelirim. Sen nasılsın? Superbad-2 2007 info-icon
I'm okay, you know, yeah. Did you have fun last night? İyiyim ben canım. Dün gece iyi eğlendin mi? İyiyim. Dün gece eğlendin mi? Superbad-2 2007 info-icon
You know, I actually don't remember much. Aslında pek hatırlamıyorum. Pek bir şey hatırlamıyorum aslında. Superbad-2 2007 info-icon
So weird. Nothing. İlginç. Hiç hatırlamıyor. Çok garip. Hiçbir şey hatırlamıyor. Superbad-2 2007 info-icon
I didn't puke on you, did I? Üstüne kusmadım, değil mi? Senin üstüne kusmadım ya? Superbad-2 2007 info-icon
You didn't. I remember that you... I avoided it. Kusmadın. Bak bunu hatırlıyorum. Son anda savuşturdum. Hayır. Kusacaktın ama yana çekildim. Superbad-2 2007 info-icon
It whizzed right by me, and I said, "Stay away from me," you know. Hemen yanımdan jet hızıyla geçti ve ben de "uzak dur benden" dedim. Teğet geçti. Ben de sana "uzak dur benden" dedim. Superbad-2 2007 info-icon
I'm really sorry about everything last night, and I just... Dün geceki her şey için özür dilerim ve... Dün gece bütün olanlar için çok üzgünüm ve... Superbad-2 2007 info-icon
Thank you for being such a nice guy about it all. ...o konuda düşünceli davrandığın için teşekkür ederim. Her konuda gösterdiğin anlayış için teşekkür ederim. Superbad-2 2007 info-icon
That's okay, you know. Yok canım. Önemli değil. Superbad-2 2007 info-icon
At least you don't have a black eye from it. Gözün de morarabilirdi. En azından gözün morarmamış. Superbad-2 2007 info-icon
That looks terrible. Yeah. Kötü görünüyor. Evet. Çok kötü görünüyor. Evet. Superbad-2 2007 info-icon
You look great. You don't look terrible. It's just, like, a bad bruise. Harika görünüyorsun. Kötü değilsin. Kötü bir zedelenme sadece. Sen harika görünüyorsun. Kötü görünen sen değilsin, gözündeki morluk. Superbad-2 2007 info-icon
Everything's great, just from he... This, just like right there. Her tarafın mükemmel. Sadece şu kadarcık bir yer... Her yerin harika da, sadece... şu kadar bir yer. Superbad-2 2007 info-icon
Your eye. Yeah, your eye. Gözün. Evet, gözün. Superbad-2 2007 info-icon
Everything else is great. Geri kalan her yerin mükemmel. Onun haricindeki her yer harika. Superbad-2 2007 info-icon
But seriously, I acted like a fucking idiot last night. Ama dün gece tam bir geri zekalı gibi davrandım. Ama cidden, dün gece resmen salak gibi davrandım. Superbad-2 2007 info-icon
You don't deserve that. So I'm sorry. Sen bunu hak etmedin. Özür dilerim. Bunu haketmiyorsun. Çok özür dilerim. Superbad-2 2007 info-icon
On the upside, I think you look cool with a black eye. İşin iyi tarafı, morarmış gözle bence pek havalısın. Ama her şey bir yana, mor göz sana çok yakışmış. Superbad-2 2007 info-icon
I'm just gonna throw that out there. I don't... I don't know. İçimdekini kusayım dedim de. Bilemiyorum yani. Sadece içimden geçeni söylemek istedim. Superbad-2 2007 info-icon
Well, thank you, smart guy. Thanks. That's actually why I'm here. Teşekkürler, bilmiş çocuk. Aslında o yüzden buradayım. Sağol akıllı çocuk. Sağol. Buraya gelme nedenim... Superbad-2 2007 info-icon
Because I have to get a ton of cover up for the grad photo. Zira mezuniyet fotoğrafı için bir ton makyaj malzemesi lazım. ...mezuniyet fotoğrafı için tonla leke örtücü almaktı aslında. Superbad-2 2007 info-icon
Oh, man. Fuck. Doğru. Siktir ya. Hasiktir. Olamaz. Superbad-2 2007 info-icon
And I'm gonna get Jules a new comforter. Ben de Jules'a yeni bir yorgan alacağım. Superbad-2 2007 info-icon
I have to get a comforter too. For college. Ben de üniversite için yorgan alacağım. Ben de yorgan alacaktım. Üniversitede kullanmak için. Superbad-2 2007 info-icon
Oh, yeah? Yeah, I just figured I would need one. Sahi mi? Evet. İhtiyacım olacak. Sahi mi? İhtiyacım olacağını anladım. Superbad-2 2007 info-icon
So, Seth... O halde, Seth... Seth... Superbad-2 2007 info-icon
So do you wanna come buy me cover up or something? ...bana makyaj malzemesi alırken eşlik eder misin? Bana leke örtücü almak ister misin? Superbad-2 2007 info-icon
I mean, you kind of owe me. Sonuçta borçlusun bana. Borçlu sayılırsın da. Superbad-2 2007 info-icon
Yeah, definitely. I would love to do that. Kesinlikle haklısın. Zevkle eşlik ederim. Evet, tabii ki. Bayıla bayıla alırım. Superbad-2 2007 info-icon
I had such bad acne last year... Geçen sene suratımda çok fena sivilce çıkmıştı. Geçen sene yüzümde çok beter sivilceler çıkmıştı... Superbad-2 2007 info-icon
...that I pretty much became, like, an expert on the stuff. Konunun uzmanı oldum çıktım denebilir. ...o yüzden leke örtücüler konusunda uzmanımdır. Superbad-2 2007 info-icon
Well, you drove. Evan drove me here, though, so... Beni buraya Evan getirdi. Yani... Buraya Evan'ın arabasıyla geldim ama... Superbad-2 2007 info-icon
Well, so... Well, I mean, I have my dad's car. Ben babamın arabasıyla geldim. Ben de babamın arabasını aldım. Superbad-2 2007 info-icon
So I could just give you a lift... Seni evine bırakabilirim. Seni ben bırakabilirim. Superbad-2 2007 info-icon
...and then Evan could take Becca home. Evan da Becca'yı götürebilir. Evan da Becca'yı eve bırakır. Superbad-2 2007 info-icon
If that works. I don't know if it's in your route. Size uyarsa tabii. Yolunun üstü mü bilemiyorum. Uyarsa tabii. Yolunun üstü mü bilmiyorum. Superbad-2 2007 info-icon
It'd be fine with me. Bana uyar. Benim için sakıncası yok. Superbad-2 2007 info-icon
Fine, yeah. Maybe we can get some food. Bana da uyar. Belki bir şeyler yeriz. Tamam, olur. Belki bir şeyler de yeriz. Superbad-2 2007 info-icon
Yeah, I'd like that. Evet, iyi olur. Superbad-2 2007 info-icon
So I guess I'll call you, then. O halde seni ararım. Seni sonra ararım o zaman. Superbad-2 2007 info-icon
Yeah, give me a call. Yeah, you have my number. Evet, ara beni. Numaram var sende. Tamam, ararsın. Numaram sende var. Superbad-2 2007 info-icon
I have your information. So put her there. Var, evet. Ver elini. Telefon bilgilerin var. Kızı evine bırak. Superbad-2 2007 info-icon
Perfect. Good. All right, man. Harika. Tamam abi. Harika. Güzel. Tamam dostum. Superbad-2 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 156814
  • 156815
  • 156816
  • 156817
  • 156818
  • 156819
  • 156820
  • 156821
  • 156822
  • 156823
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact