Search
English Turkish Sentence Translations Page 156814
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| You're the one that dragged me to that fucking party with those lunatics. | O kafadan kontakların partisine beni sürükleyip götüren sendin. Beni ruh hastalarının olduğu o boktan partiye sen sürükledin. | Superbad-2 | 2007 | |
| I didn't bail on you. You bailed on me, okay? | Seni satmadım. Sattın diyorum. Ben seni satmadım. Sattın işte, tamam mı? | Superbad-2 | 2007 | |
| You bailed on me this morning when Jesse spat on me... | Jesse bu sabah bana tükürdüğünde sattın... Bu sabah Jesse yüzüme tükürürken de sattın... | Superbad-2 | 2007 | |
| ...and you're bailing on me next year. | ...ve gelecek sene için de satıyorsun. ...önümüzdeki yıl da satacaksın. | Superbad-2 | 2007 | |
| What the fuck? It finally comes out. That's good, man. | Nasıl bil... Nihayet ortaya çıkıyor. Bu da iyi bir şey. Nihayet baklayı çıkardın ağzından. İyi oldu bunu bildiğim. | Superbad-2 | 2007 | |
| We were supposed to go to college together. | Üniversiteye birlikte gitmeliydik, Evan. Üniversiteye birlikte gitmemiz gerekirdi, Evan. | Superbad-2 | 2007 | |
| Since we were kids, since elementary school... | Çocukluğumuzdan beri, ilkokuldan beri... Çocukluktan beri, ilkokuldan beri... | Superbad-2 | 2007 | |
| ...that's all we've ever talked about, us going together. | ...hep konuştuğumuz buydu, aynı okula gitmek. ...her şeyi birlikte yapmaktan bahsederdik. | Superbad-2 | 2007 | |
| And you got into fucking Dartmouth. | Şimdi sen Dartmouth'a gidiyorsun. Ama sen Dartmouth'a gidiyorsun. | Superbad-2 | 2007 | |
| You're making me feel like I'm a bad guy. | Kötü bir insanmışım gibi hissetmeme yol açıyorsun. Senin yüzünden kendimi kötü biri gibi hissediyorum ama. | Superbad-2 | 2007 | |
| What...? I didn't do anything wrong. I got into a good school. | Yanlış bir şey yapmadım ki. İyi bir okula kabul edildim. Ben kötü bir şey yapmadım. İyi bir okul kazandım. | Superbad-2 | 2007 | |
| How the fuck am I supposed to get into Dartmouth? You knew I couldn't. | Ben Dartmouth'a nasıl girecektim be? Giremiyeceğimi biliyordun. Ben Darthmouth'u nasıl kazanayım? Orayı kazanamayacağımı biliyordun. | Superbad-2 | 2007 | |
| How fucking selfish are you? | Ne kadar bencilsin lan sen? Ne kadar da bencilsin. | Superbad-2 | 2007 | |
| You had no problem letting Fogell take the fall. | Fogell'ın başı derde girdiğinde sikinde bile olmadı. Fogell'in içki dükkanında başının belaya girmesini hiç dert etmiyorsun. | Superbad-2 | 2007 | |
| You don't want me going to a good school. | Anlaşılan benim de iyi bir okula gitmemi istemiyorsun. İyi bir okula gitmemi istemiyorsun. | Superbad-2 | 2007 | |
| Fuck, man! So, what the fuck do you want? | Yok be! Ne yapmamı istiyorsun ki? Oturup, saatlerce sik çizerdim. Nedenini bilmiyordum. Saçmalama! Ne istiyorsun peki? | Superbad-2 | 2007 | |
| I'm not gonna let you slow me down anymore, Seth. | Bana daha fazla ayak bağı olmana izin vermeyeceğim, Seth. Artık bana ayak bağı olmana izin vermeyeceğim, Seth. | Superbad-2 | 2007 | |
| What are you saying? | Ne diyorsun sen? Ne diyorsun sen yahu? | Superbad-2 | 2007 | |
| I've wasted the last three years sitting around talking bullshit with you. | Son üç yılımı seninle saçmasapan şeyler konuşarak ziyan ettim. Son üç yılımı seninle birlikte saçma sapan muhabbetler yaparak boşa harcadım. | Superbad-2 | 2007 | |
| Instead of chasing girls and making friends... | Kız tavlamak ve arkadaş edinmekle uğraşacağıma... Kız peşinde koşup arkadaş edinmek yerine... | Superbad-2 | 2007 | |
| ...I've just sat around wasting all my time with you. | ...seninle oturup zamanımı harcadım. ...bütün vaktimi seninle harcadım. | Superbad-2 | 2007 | |
| And now I'm going to college a fucking friendless virgin. | Şimdi üniversiteye, arkadaşı olmayan bir bakir olarak giriyorum. Şimdi üniversiteye arkadaşı olmayan bakir biri olarak gidiyorum. | Superbad-2 | 2007 | |
| Is this about Becca? This is about some girl, man? | Olay Becca mı sanki? Olay herhangi bir kız mı? Mevzu Becca mıydı? Bir kız yüzünden mi yani? | Superbad-2 | 2007 | |
| I like her! Who gives a fuck? | Ondan hoşlanıyorum! Ne olacak ki? Ondan hoşlanıyorum! Kimin sikinde bu? | Superbad-2 | 2007 | |
| She's some fucking girl! You gonna go out with her? | Herhangi bir kız o! Onunla çıkmak mı istiyorsun? Sıradan bir kız! 2 yıl boyunca onunla mı çıkacaksın? | Superbad-2 | 2007 | |
| What about after that? Fuck you, you're a piece of shit. | Sonra ne olacak ki? Siktir git. Bok herifin tekisin sen. Ondan sonra ne olacak? Siktirtme ebeni, bok herif. | Superbad-2 | 2007 | |
| Fuck you! And next time you're pissed off about something... | Sen siktir git. Ayrıca bir dahaki sefere bir şeye kafan bozulduğunda... Ben seni sikerim! Ve bir daha bir şikayetin olursa... | Superbad-2 | 2007 | |
| ...don't keep it inside for 10 years, say it like a fucking man! | ...10 yıl içinde tutma. Adam ol da söyle! ...10 yıl boyunca içinde tutma, erkek gibi söyle! | Superbad-2 | 2007 | |
| Don't touch me. Fuck you! | Dokunma bana. Siktir git! Dokunma bana. Ebeni sikeyim senin! | Superbad-2 | 2007 | |
| Hey, McLovin, are the numbers on your side odd or even? | McLovin, senden taraftaki kapı numaraları tek mi, çift mi? McLovin, şu yandaki sayılar tek mi çift mi? | Superbad-2 | 2007 | |
| I don't know. It's too dark to see. We got flashlights. | Göremiyorum. Çok karanlık. El fenerlerimiz var. Bilmiyorum. Çok karanlık. El fenerimiz var. | Superbad-2 | 2007 | |
| Oh, that's true. | Doğru ya. | Superbad-2 | 2007 | |
| Where the fuck are we? | Neredeyiz lan biz? Hangi cehennemdeyiz? | Superbad-2 | 2007 | |
| Hey, Slater. What's that? | Hey, Slater. Ne var? Slater. Ne var? | Superbad-2 | 2007 | |
| Now, young Michaels, you will die. | Genç Michaels, şimdi öleceksin. Şimdi öleceksin genç Michaels. | Superbad-2 | 2007 | |
| All right. Come on, stop it. I can't fucking see. I can't see. Fuck it. | Tamam. Yeter bu kadar. Göremiyorum. Tamam, yeter artık. Önümü göremiyorum. Göremiyorum. Yapma. | Superbad-2 | 2007 | |
| Like it? Hey, fuck off, that hurts. | Hoşuna gitti mi? Siktir git. Gözümü alıyor. Hoşuna mı gitti? Çek şunu. Gözüm ağrıdı. | Superbad-2 | 2007 | |
| You stop first. Not until you stop. | Önce sen bırak. Sen bırakmadan olmaz. Önce sen çek. Sen çekene kadar çekmem. | Superbad-2 | 2007 | |
| Stop it, asshole. Hey, you stop. | Kes şunu, hıyar. Sen kes. Kes artık götlek herif. Sen kes. | Superbad-2 | 2007 | |
| Fuck you, Evan! Don't fucking touch me. | Siktir git, Evan! Bana dokunma dedim lan. Ebeni sikeyim senin! Dokunma bana. | Superbad-2 | 2007 | |
| Why did you do that? My God. | Neden yaptın bunu? Tanrım. Niye yaptın bunu? Aman Tanrım. | Superbad-2 | 2007 | |
| Are you guys gonna make sure he's okay? | İyi olup olmadığına bakmayacak mısınız? Bir şeyi olmadığına emin misiniz? | Superbad-2 | 2007 | |
| Check on him. You check. | Çık bak. Sen bak. Git bir bak. Sen bak. | Superbad-2 | 2007 | |
| You go out there and check on him. Fuck that. You go. | Sen git bak. Yok ya? Sen git. Senin bakman gerekiyor. Hasiktir oradan. Git sen bak. | Superbad-2 | 2007 | |
| Balls. Okay, we'll both go out there and check on him. | Hadi burdan yak. Peki, ikimiz birden çıkıp bakıyoruz. Hay sokayım. Pekâlâ, ikimiz birden bakacağız. | Superbad-2 | 2007 | |
| I can't believe this is happening again. What are the odds? | Tekrar olduğuna inanamıyorum. Bunun olasılığı kaçtır? Hep de bizi buluyor böyle şeyler. Şansa bak. | Superbad-2 | 2007 | |
| Fuck. | Siktir. Siktir! | Superbad-2 | 2007 | |
| Is everyone okay? Yeah, we're great, thanks. | Herkes iyi mi? İyiyiz, olur böyle vakalar. Tatlı bir şeyler yiyelim haydi. Olmaz. Danışmanımla görüşmem lazım. Herkes iyi mi? Evet, çok iyiyiz. Sağol. | Superbad-2 | 2007 | |
| Hey, hey, where's the love? | Nerenden yaralandın? | Superbad-2 | 2007 | |
| He's okay. He's fine. Stand right next to your friend. | Bir şeyi yok. Arkadaşının yanında dur. O iyi. Bir şeyi yok. Arkadaşının yanına geç. | Superbad-2 | 2007 | |
| Get over there. I got them. | Şuraya geçin. Yakaladım onları. Şöyle geç. Ben bakıyorum. | Superbad-2 | 2007 | |
| You got these guys? | Bunları mı yakaladın? Sen onlara bak. | Superbad-2 | 2007 | |
| You boys doing a bit of drinking tonight? | İçki mi içiyordunuz çocuklar? İçki mi içiyordunuz? | Superbad-2 | 2007 | |
| No, officer. Not at all. Not... We... We found those. | Hayır, memur bey. Hiç olur mu? Biz... Onları bulduk. Hayır memur bey. Biz... Onları bulduk. | Superbad-2 | 2007 | |
| I don't believe you. | Külahıma anlatın. Size inanmıyorum. | Superbad-2 | 2007 | |
| Freeze. Stand right there. | Kıpırdamayın. Orada kalın. Kımıldama. Olduğun yerde kal. | Superbad-2 | 2007 | |
| We're telling the truth. Keep it going. | Doğruyu söylüyoruz. Hep doğruyu söyleyin. Doğru söylüyoruz. Külahıma anlat. | Superbad-2 | 2007 | |
| Don't be a hero tonight, guys. Wrong night for that. | Kahramanlık taslamaya kalkmayın. Bu gece yanlış yaparsınız. Bu gece kahramanlık yapmayın sakın. Bu gece hiç sırası değil. | Superbad-2 | 2007 | |
| Yeah, do what you have to do. | Tamam, gerekeni yapalım. Tamam. Ne gerekiyorsa yap. | Superbad-2 | 2007 | |
| Spread your shit! | Bacaklarınızı ayırın! Bacaklarınızı açın! | Superbad-2 | 2007 | |
| Get on the ground! Loaded gun, ready to go! | Yola yatın! Silahım dolu, ateşe hazır! Yere yatın! Silahım dolu ve ateşlenmeye hazır! | Superbad-2 | 2007 | |
| Spread your shit! Pussies on the pavement, fellas. | Ayırın bacaklarınızı! Asfaltla öpüşün, beyler. Bacaklarınızı açın! Amcıklarınız asfalta yapışsın. | Superbad-2 | 2007 | |
| Come on! Please don't shoot, sir. | Hadi! Lütfen ateş etmeyin, efendim. Haydi! Lütfen ateş etmeyin efendim. | Superbad-2 | 2007 | |
| "Please don't shoot." Shut up and spread your shit! | Ateş etmeyinmiş. Kapa çeneni de aç bacaklarını! "Lütfen ateş etmeyin"miş. Susun ve bacaklarınızı aç! | Superbad-2 | 2007 | |
| I am the law! Okay? | Kanun benim. Anlaşıldı mı? Kanun benim! Anladınız mı? | Superbad-2 | 2007 | |
| Now hold hands. | Şimdi elele tutuşun. El ele tutuşun. | Superbad-2 | 2007 | |
| What? Why? | Efendim? Niye? Ne? Neden? | Superbad-2 | 2007 | |
| You don't want an asshole where your face used to be, Whaling Jennings. | Suratında göt deliği açmayayım diye, Ata Demirer'in yandan yemişi. Çünkü suratının olduğu yere bir göt deliği açmak istemiyorum Whaling Jennings. | Superbad-2 | 2007 | |
| Hold his fucking hand! Fucking hold my hand. | Tut elini! Elimi tut. Elini tut şunun! Elimi tutacakmışsın. | Superbad-2 | 2007 | |
| There. That's not so hard, is it? | O kadar da zor değilmiş, ha? O kadar da zor değilmiş, gördünüz mü? | Superbad-2 | 2007 | |
| Here, McLovin, have a cigarette. | Al bir sigara tüttür, McLovin. Al McLovin, yak bir sigara. | Superbad-2 | 2007 | |
| Smoke up. Life's short, you know. | Yak gitsin. Hayat kısa. Tüttür haydi. Hayat kısa, malum. | Superbad-2 | 2007 | |
| Suck it in, my friend. | Çek içine, arkadaşım. Çek içine dostum. | Superbad-2 | 2007 | |
| Suck it long and deep. | Uzun uzun ve derin çek. Derin derin çek. | Superbad-2 | 2007 | |
| Enjoy it. | Keyfini çıkar. Tadına var. | Superbad-2 | 2007 | |
| McLovin, McLovin, McLovin. | McLovin, McLovin, McLovin. | Superbad-2 | 2007 | |
| You like Officer Slater and myself? Yeah, you guys are awesome. | Memur Slater ve beni sevdin mi? Evet, harika insanlarsınız. Memur Slater'ı ve beni sevdin mi? Evet, harika adamlarsınız. | Superbad-2 | 2007 | |
| Thanks. We really like you too, McLovin. | Sağol. Biz de seni sevdik, McLovin. Sağol. Biz de seni çok sevdik, McLovin. | Superbad-2 | 2007 | |
| So here's what's about to happen. | Bak şimdi şöyle olacak: Bu herifleri tutuklayacağız. Yapacağımız şey şu: | Superbad-2 | 2007 | |
| We're gonna arrest these guys... | Bu elemanları tutuklayacağız... | Superbad-2 | 2007 | |
| ...you're gonna write a witness report saying they leapt in front of our car... | Sen de arabamızın önüne atladıklarına ve suçun bizde olmadığına dair... ...sen de, onların aniden önümüze çıktığını ve bizim elimizden... | Superbad-2 | 2007 | |
| ...and there was nothing we could do. Sound cool? | ...yazılı ifade vereceksin. Sana uyar mı? ...bir şey gelmediğini belirten bir tanık ifadesi yazacaksın. Nasıl ama? | Superbad-2 | 2007 | |
| Yeah, that's fine. Good. | Evet, uyar. Güzel. İyiymiş. Güzel. | Superbad-2 | 2007 | |
| That's good. Pretend he's your little sister. | Güzel. Farzet kız kardeşinin elini tutuyorsun. Güzel. Kız kardeşinmiş gibi düşün. | Superbad-2 | 2007 | |
| Your little sister with the... | Farzet kız kardeşin. Kız kardeşin... | Superbad-2 | 2007 | |
| What the fuck? | Ne ayak bu lan? Nasıl yani? | Superbad-2 | 2007 | |
| Fagell? | Fagell? Göte gel? | Superbad-2 | 2007 | |
| Shit! Shit! | Siktir! Siktir! Hasiktir! Hasiktir! | Superbad-2 | 2007 | |
| Run! Run! | Koş! Kaç! Kaç! | Superbad-2 | 2007 | |
| Hold on, I gotta get all the booze. Seth, wait up! | Az dur. İçkiyi almalıyım. Seth, beklesene! Bekle, içkiyi almam lazım. Seth, bekle! | Superbad-2 | 2007 | |
| McLovin bailed! | McLovin bizi sattı! McLovin kaçtı! | Superbad-2 | 2007 | |
| Chase the kid! | Çocuğu takip et! Sen çocuğu takip et! | Superbad-2 | 2007 | |
| That was a fast kid. | Süratli çocukmuş. Hızlı çocukmuş. | Superbad-2 | 2007 | |
| I want a ride! You hear me? You can't unarrest me! | Beni alman lazım! Duydun mu? Beni serbest bırakamazsın! Gideceğim yere götür beni. Duydun mu? Beni serbest bırakamazsın! | Superbad-2 | 2007 | |
| McLovin! Come on. | McLovin! Hadi gel. McLovin! Koş. | Superbad-2 | 2007 | |
| McLovin! | McLovin! | Superbad-2 | 2007 | |
| McLovin! Why? | McLovin! Neden? | Superbad-2 | 2007 | |
| McLovin, come back! | McLovin, geri dön! | Superbad-2 | 2007 | |
| My hand! Monster! Nicole! Nicole, get Daddy. | Kolum! Canavar! Nicole! Nicole, babamı çağır. Elim! Canavar! Nicole! Nicole, babamı çağır. | Superbad-2 | 2007 | |
| Get Daddy. Get Daddy! | Babamı çağır. Babamı çağır! | Superbad-2 | 2007 |